POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Bakanı Yerlikaya'dan seçim güvenliği açıklaması
Bakanı Yerlikaya'dan seçim güvenliği açıklaması
Biden ile görüşmek isteyen 500 bin dolar ödeyecek!
Biden ile görüşmek isteyen 500 bin dolar ödeyecek!
Erdoğan: Sandık hepimizin namusuna emanettir
Erdoğan: Sandık hepimizin namusuna emanettir
Bayraktar açıkladı: Nisan ayında zam yok!
Bayraktar açıkladı: Nisan ayında zam yok!
26 Ocak 2020 Pazar - 11:52

''O benim kalbimden doğdu...''

Üç biyolojik çocuğunun dışında bir çocuğa da koruyucu annelik yapan İzmir Koruyucu Aile Derneği Başkanı Gülsün Erdinç, “Bazen çocuklar annelerin kalbinden doğar. Burak da benim kalbimden doğdu” sözleriyle kendi kanından olmasa dahi bir çocuğa verilebilecek sonsuz sevgiyi anlatıyor

 O benim kalbimden doğdu...

İzmir’de yaşayan 3 çocuk annesi Gülsün Erdinç, her çocuğun aile ortamında yetişmesi gerektiği düşüncesiyle 9 yıl önce koruyucu anne olmaya karar verdi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne yaptığı başvurunun ardından maddi imkansızlıklar nedeniyle ailesi tarafından devlet korumasına verilen iki kız kardeşe yuvasını açtı. Biri 3,5 diğeri 5 yaşında olan koruma altındaki çocuklara 1 yıl boyunca aile olan Erdinç, iki kız kardeşin biyolojik ailelerine geri dönmesinin ardından tekrar koruyucu aileliğe başvurdu. Henüz 3 yaşındayken kucağına aldığı Burak’ı kendi çocuklarından ayırmayan Erdinç, yuva sıcaklığına kavuşmayı bekleyen diğer çocuklar için de kolları sıvadı.

İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre Erdinç, 3 yıl önce gönüllü ve koruyucu ailelerle beraber kurdukları ‘İzmir Koruyucu Aile Derneği’ çatısı altında sistemin yaygınlaşması için çalışmalar yürütüyor. Erdinç, “Anne olmak doğurmak demek değil. Bazen çocuklar annelerin kalbinden doğar. Burak da benim kalbimden doğdu” sözleriyle, kendi kanından olmasa dahi bir çocuğa verilebilecek sonsuz sevgiyi anlatıyor.

ONA NELER KATTIĞINIZ DEĞERLİ
İlk kez 9 yıl önce koruyucu anne olmaya karar verdiğini anlatan Erdinç, biyolojik ailelerine dönen çocuklarıyla yaşadığı deneyimini şöyle ifade etti: “O yıllarda Gaziantep’te yaşıyorduk. Bir şirketin finans yöneticisiydim ve yoğun bir çalışma hayatım vardı. Çocukluğumdan beri ailemle birlikte çocuk yuvalarını ziyaret ederdik. Çocuklar konusundaki hassasiyetimin sebebi bu olsa gerek... Çocuklarım büyüdükten sonra yeniden yuvaları ziyaret etmeye başladım. Bu ziyaret deneyimlerim sonucunda koruyucu aile olmaya karar vererek ailemle birlikte başvurumuzu yaptık. Başvuru ardından biri 3,5 diğeri 5 yaşında olan iki kız kardeş yanımıza yerleştirildi. Bir yılın sonunda biyolojik aileye geri döndürülen kız kardeşlerle yaşadığımız deneyimi sürdürebilmek için tekrar koruyucu ailelik başvurumuzu yaptık. Koruyucu aile olduğunuzda biyolojik çocuklarınız ile koruyucu ailesi olduğunuz çocukların hiçbir fark olmadan benimsiyorsunuz. Sevgi emektir. İnsan emek verdiği her şeyi sever. Onu siz doğurmadığınız diye kendi çocuklarınızdan değersiz olmuyor.”

O BENİM HAYATIMA DOKUNDU
Yaşadığı duygusal deneyimin ardından tekrar koruyucu anne olmaya karar verdiğini dile getiren Erdinç, “Bu kararı vermek oldukça zor oldu. Çünkü çocuklar bizden ayrıldıktan sonra yaşadığımız benzer duygusal deneyimleri bir kez daha yaşamak istemiyordum ancak ardından Burak ile tanıştık. Aynı gün içerisinde koruyucu annesi olabilmek için dilekçe verdim. Ailemize katıldığında 3 yaşında olan Burak yaklaşık 7 yıldır bizimle birlikte. İlk geldiğinde çok küçük bir çocuktu. Birbirimize çok çabuk ısındık. Burak da dernekte devlet korumasındaki çocuklar için bir şeyler yapmak istediğimizin farkında. Bazen bize yardım etmek için farkındalık çalışmalarımız esnasında eline broşür alıp insanlara dağıtıyor ve ‘Annecim, koruyucu aileliği anlatın daha çok çocuğun ailesi olsun’ diyor” dedi. Erdinç “Ben onun hayatına dokunmak istedim ama aslında o benim hayatıma dokundu” diyerek geriye dönüp bakınca oğluyla olan ilişkilerinin çok ilerleyip, derinleştiğini gördüğünü belirterek, şunları söyledi: “Aradan geçen zaman içerisinde sanki hep birlikteymişiz gibi bir his daha yoğun olarak hem beni hem hayatımı ele geçirdi. Çevremdeki herkes bizi artık bir bütün olarak, sanki hep öyleymişiz gibi algılıyor. Mizah duygusu da çok gelişkin bir çocuk, birlikte eğleniyoruz. Çok güzel ilişkimiz.”

BİRİNCİ SIRADA İZMİR VAR
Yaklaşık 3 yıl önce koruyucu aileler ve çocuk gönüllüleri ile birlikte kurduğu ‘İzmir Koruyucu Aile Derneği’ çatısı altında koruyucu aileliğin yaygınlaşması için çalışmalar yürüten Erdinç, koruyucu aile kavramının Türkiye’de yeterince yangın olmadığına işaret ederek, “Bir çocuğun sağlıklı gelişimi için toplu bakım modelinden ziyade koruyucu aile yanında bakım modeli en iyisi. İzmir’de koruyucu aile yanında kalan çocuk sayısı 407. Kentimiz nüfusa oranla koruyucu aile sıralamasında birinci konumda. Dernek üyelerimizin çoğu koruyucu ailelerden oluşuyor. Hepimiz koruma altındaki çocuklar için bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyoruz. Amacımız her çocuğun sevgi dolu bir ortamda büyüyebilmesi için koruyucu ailelik modelini yaygınlaştırmak. Toplumumuzda koruyucu aile kavramını bilen insan sayısı oldukça az. Hafta sonu geldiğinde çocuğu kurumdan alıp biraz vakit geçirdikten sonra geri bırakacaklarını sanıyorlar. Kurulduğumuz günden bu yana farkındalık yaratabilmek için her ortamda koruyucu aile kavramını anlatarak önemini vurgulamaya çalışıyoruz. Biraz ütopik gelse de, koruma altında çocuk kalmayana kadar çalışmaya devam edeceğiz. Bunun için sokaklarda standlar açıp, broşürler dağıtıyoruz. Her ortamda koruyucu aileliği anlatıyoruz. Derneğimizde koruyucu aile olmayı düşünenlere mentörlük yapıyoruz. Sürecin her aşamasında ailelere destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.

BAKICI ALGISINI YIKMAYA ÇALIŞIYORUZ
Koruyucu aile yanında kalan çocukların, sevgi ve ilgi gördüğü için aidiyet bilincinin yüksek olduğunu belirten Erdinç, şunları söyledi: “Evli veya bekar, 25-65 yaş arası, düzenli geliri olan herkes koruyucu aile olabilir. Asgari ücretli olsanız dahi koruyucu aile olabilirsiniz. Önemli olan çocuğa vereceğiniz sevgi... Normalde koruyucu ailelik statüsü aynı anda 3 çocuk için verilebiliyor. Ama daha fazla kardeş varsa istisnai durumlar yaşanabiliyor. Çocuk koruyucu aileye verilmeden önce uzmanlar ince eleyip sık dokuyorlar. Referanslar aranıyor, ailede biyolojik çocuk varsa onlarla da görüşülüyor. Devlet çocuğun bakımı için ayda 900 ila 1500 lira arasında değişen ek ücret ödüyor. Bu ücret çocuğun yaşı ve engel durumuna göre değişebiliyor. Ancak ne yazık ki koruyucu ailelere yönelik ‘ücretli bakıcı’ gibi bir algı var. Biz dernek olarak bu algıyı yıkmak istiyoruz.”

KORUYUCU AİLELERİN HAKLARI GENİŞLETİLMELİ
Türkiye’de koruyucu ailelerin sahip olması gereken haklar konusunda eksiklikler yaşandığını kaydeden Erdinç, “Avrupa’da biyolojik aileye dönüş yaşandığında bile koruyucu ailelerin bakımını üstlendiği çocuğu görme hakkı var. Ama ülkemizde biyolojik aile istemezse bir daha hayatınızın sonuna kadar çocuğu göremiyorsunuz. ‘Allah razı olsun’ diyerek çocuklarını geri alıyor ve bir daha görüştürmüyorlar. Koruyucu ailelere Avrupa ülkelerine verilen bu hakkın ülkemizde de uygulanmasını istiyoruz. Çünkü koruyucu aileler bakımını üstlendikleri çocuk ile aralarında bir bağ kuruyor. Neticede çocuklara verilen bir emek var ve insanlar şu kaygıya düşmemeli... ‘Çocuğum biyolojik aileye dönerse ne yaparım?’... Çocukla bir anda ilişkiniz kesildiğinde bu sefer koruyucu aileler travma yaşayabiliyor” diye konuştu.

TECRÜBELERİNİ PAYLAŞIYORLAR
Koruyucu aile olmak isteyen bireyler için dernek çatısı altında çeşitli atölyeler düzenlediklerini söyleyen Erdinç, “Derneğimizde Salı günleri ‘Duygu, Deneyim ve Paylaşım Atölyesi’ yapıyoruz. Koruyucu aile olanlar veya bilgi almak isteyenler atölyemize katılıyor. ‘Acaba yapabilir miyim?’ diyenlerle tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Yaşanmış öyküleri dinledikçe ailelerin cesareti artıyor. Bu sistemi anlatabilmek için sivil toplum kuruluşları ve devlet el ele çalışmalı. Avrupa Birliği destekli projemiz kapsamında ise okullarda öğretmenlere ve velilere koruyucu ailelik kavramı konusunda bilgi veriyoruz. Eğer okullarında koruyucu aile yanında kalan çocuklar varsa onlara nasıl yaklaşmaları gerektiğini anlatıyoruz” açıklamasında bulundu. (Çağla Geniş/İlkses)

 
Foça'dan Elazığ'a destek kampanyası
 
Başkan İduğ'dan eski başkana vefa ziyareti
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Metruk binada korkutan yangın!
İzmir'in Konak ilçesinde metruk bir binada çıkan yangını, itfaiye ekipleri söndürdü.
Cezaevinde kaldığı 22 ay için 41 bin lira tazminat kazandı
İzmir'de, yaklaşık 8 yıl önce cinayete karıştığı iddiasıyla 22 ay tutuklu ...
150 lira için arkadaşını öldürdü
Van'ın İpekyolu ilçesinde bir kişi, 150 lira alacağı olduğu arkadaşını ...
 
2,5 yaşındaki Yüsra annesine kavuştu!
Elazığ'daki depremde Mustafa Paşa Mahallesi'nde yıkılan binanın enkazında ...
Depremde son durum: Can kaybı 35'e çıktı!
Elazığ'da merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem ...
İzmir'de oğul dehşeti: Annesini öldürüp, intihar etti
Menderes ilçesinde, psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen Metehan ...
 
Elazığ'da 5.1'lik artçı deprem!
Kandilli Rasathanesi ve AFAD'ın verilerine göre, saat 19.30'da Elazığ ...
24 saat sonra mucize kurtuluş!
Elazığ'daki depremde Mustafa Paşa Mahallesi'nde yıkılan binanın enkazından ...
Kılıçdaroğlu'ndan deprem açıklaması
Elazığ'daki depremle ilgili açıklama yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, partili ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
2019-2024’te CHP’li başkanların verdiği siyasi dersler
İlker Ağın
Atatürk ve tarım
Seray Akın
Otomobilin neyi eksik? Onun da tarihi var...
Fikret İlkiz
Yargıç dertlenmesi ve etik
Dr. Tuncay Filiz
Hipertansiyon
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri