5 yılı değerlendiren 2 grup başkanvekilinden Soyer, adaylar ve yol haritası mesajları!

GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2 önemli ismi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Aydın ve AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal Bir TV’de yayınlanan Kafe Siyaset programına konuk olarak Gazeteci Sercan Avcı’nın soruları eşliğinde önemli açıklamalarda bulundu.

Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki kritik görevleri 5 yıl boyunca sürdüren Aydın ve Hızal programda geride kalan dönemin muhasebesini yaparken, 1 Nisan sonrasındaki yol haritalarını da anlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında da bir 5 yıl değerlendirmesi yapan Aydın ve Hızal ayrıca Büyükşehir Belediye Başkan Adayları CHP’li Cemil Tugay ve AK Partili Hamza Dağ hakkındaki soruları da yanıt verdi.

5 YIL DEĞERLENDİRMESİ VE SOYER’E ÖVGÜ
CHP’li Aydın programda söze meclisin 5 yılını değerlendirerek başlarken, “Bence iyi bir 5 yıl yaşandı. Bunun iyi geçmesini sağlayan birinci öge Sayın Tunç Soyer tabi ki… Gösterdiği iyi yönetim anlayışı, demokrasi anlayışı… Bazen bize rağmen yaptı bunu. Ne söylenirse söylensin muhalefeti sonuna kadar dinlemek, bu söylenenlerden bir şey çıkarmak Tunç Soyer için birinci öncelikti. İddia ederek söylüyorum Türkiye’de şu an demokrasinin en iyi işlediği mekan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’dir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin demokrasi standardı en yüksek diyorum yeterli demiyorum ama… Biz de çünkü pek çok şeyi yeterli yapmıyoruz ama bizden daha iyi durumda olan yok. İkincisi grup başkanvekili olarak benim de Özgür Bey’in de temel yaklaşımı şehrin yararına doğru bir şey söylemekti. Elbette ki anlaşamadığımız çok şey vardı ama derdimiz üzüm yemekti. ‘Manşete çıkalım, rayting alamım’ şeklinde bir yaklaşımımız olmadı. Gösterdiğimiz tepkilerin ve söylediğimiz sözlerin hepsi samimiydi. Zaman zaman çizgimizi aştık, birbirimiz kırdık ama temel yaklaşımımız her zaman doğru arayan iki gruptu. Her şeyden önce bu şehre yarayan bir tavır geliştirmeye çalıştık. Bunu da büyük ölçüde gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Bir iki kötü olay yaşadık, bir ikiden öteye geçmedi ve sonra bunları doğru şekilde toparlamayı da bildik. Bu kutuplaşma ikliminde, iktidarın İzmir’e yönelik baskıcı ve engelleyici tutumuna rağmen birlikte bir şey üretmeye çalışmak kolay bir şey değil. Bence bunu başardık. Bu sadece bizim değil muhalefetin de başarısıdır ama her şeyden önce Tunç Soyer’in yönetim anlayışının başarısıdır. Başka bir başkan olsaydı herkes de aynı olsaydı bu olmazdı” ifadelerini kullandı.

EN ÖNEMLİ KARAR BUCA CEZAEVİ ALANI PLANLARI
Aydın geride kalan 5 yılda alınan en önemli kararın yıkılan Buca Cezaevi alanıyla ilgili alan plan kararları olduğunu ifade ederek, “5 yıl boyunca pek çok şey tartıştık mecliste. Bunun çok azı bu şehirde kalacak. Bu şehrinde Narlıdere Metrosu on yıllarca kullanılacak, Çiğli Tramvayı on yıllarca kullanılacak veya Kemeraltı’nın altyapı çalışması, çok kıymetli, on yıllarca kullanılacak. Bunlar Tunç Soyer’in ve belediye idaresinin icraatları, meclisin çok dahil olduğu şeyler değil ama meclisin dahil olduğu en etkili karar ne derseniz Buca Cezaevi arazisi… Çünkü biz eğer Buca Cezaevi arazisi bir park olursa onlarca yüzlerce yıl konuşacağız. Mutluyum çünkü onlarca hırgür oldu konuda ama bugün AK Parti’nin Büyükşehir Adayı Hamza Dağ da oranın İzmir Bahçesi olacağını vaat ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi orayı yeşil alan olarak planladı, CHP’nin adayı Cemil Tugay oranın park olarak kullanılmasını istiyor, AK Parti’nin adayı Hamza Dağ oranın park olarak kullanılmasını istiyor. Bu demektir ki burada bir mutabakat sağladık. Hangi aday kazanırsa kazansın ki Cemil Tugay kazanacak ve orası yeşil alan olacak. Cemil Tugay kazandığında da herhalde AK Parti iktidarı kendi adayının sözünü çiğneyip oraya inşaat yapmayacaktır artık” dedi.

“SOYER BAŞKA BİRİ, YEREL SİYASETÇİLERİN TÜMÜNDEN FARKLI”
Aydın, Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in 5 yılını ise şu sözlerle değerlendirdi:  
Tunç Soyer farklı bir siyasetçi, Türkiye’nin tüm siyasetçilerinden farklı yerel siyasetçiler bakımında daha farklı. Ona benzeyen bir yerel siyasetçi yok. Olumlu ya da olumsuz benzeyen yok, başka biri… Tunç Soyer riskli bir yaklaşım yürüttü, bunun yarattığı sorunlarla da boğuştu. ‘Bu şehrin üst yapısının iyi olması için altyapısının iyileşmesi gerekir’ dedi. Bu kolay bir şey değil. Belli bir süre için göreve gelmiş ve tekrar seçilmeyi bekleyen bir belediye başkanının kolay tercih edebileceği bir şey değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi harcadığı 100 liranın 35 lirasını doğrudan yatırıma ayırdı. Bu çok önemli bir rakam. Mesela en çok yapılan eleştirilerden biri yollardaki çukurlardı, doğru… Ama kanalizasyon sisteminizi ayırmazsanız çukurları kapatsanız ne olur? Bugün eskiden su basan pek çok yer su basmıyor artık. Kendiliğinden olan bir aşey değil. Çiğli Tramvayı için harcanan 230 milyon euro harcanmasaydı İzmir boydan boya asfaltlanırdı, bir tane çukur kalmazdı. Ama o yollar 1 sene sonra tekrar bozulurdu, Çiğli Tramvayı on yıllarca hizmet verecek. Bu bir tercih işte, siyaset dediğiniz de tercih meselesi… Sayın Soyer’de benim için diğer önemli gördüğüm konu da hizmet modelleri üretme konusu… Belediyeler hizmet modelleri üretir, bunları halkın önüne getirir ve der ki ‘Ben genel seçimde iktidar olduğumda bu modelleri uygulayacağım’… Bayındır Süt Fabrikası bir modeldir. İzmir doğasına ve iklimine uygun olmadığı halde büyükbaş hayvancılık yapıyor. Ve bu nedenle muazzam su tüketerek silajlık mısır üretiyor. Sayın Soyer dedi ki, ‘Küçükbaş hayvan desteği vereceğim, küçükbaş hayvancılığı merada yapanlardan sütü daha pahalıya alacağım, sonra bu sütü kurduğumuz fabrikada işleyeceğim ve bir marka yaratacağım, bu markayla da katma değer üreteceğim’… Bu bir model işte ve bir yerel yöneticinin kolay kolay üreteceği bir model değil. Sayın Soyer başka biriydi, başka bir yöneticiydi ve bunun daha fazla anlam kazanacağını düşünüyorum.

“ANA SEBEP KURULTAY”
Aydın Soyer’in yeniden aday gösterilmemesine yönelik soruya ise, “CHP bir kurultay süreci yaşadı ve bu süreçteki tavır ve duruşlar aday belirleme sürecini doğrudan etkiledi. Ben Sayın Soyer’in ikinci dönem aday olmamasının, mutlaka yan unsurlar, başka sebepler olmuştur, ana sebebinin kurultayda gösterdiği tavır olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi.

“VAATLER YILDIRIM’IN SÖYLEYİP DE YAPAMADIĞI ŞEYLER”
Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ hakkında da bir değerlendirme yapan Aydın, “Öncelikle Buca Cezaevi Alanı için bir İzmirli olarak teşekkür ediyorum. Park yapacakmış. En azından İzmir’de bu konuda bir mutabakat sağlandığını görmek güzel bir şey bence. Vaatleriyle ilgili dikkatimi çeken şey, bu vaatler Binali Yıldırım tarafından söylenip de yapılamayan şeyler. Mesela mahkeme tarafından iptal edilen, çok pahalı ve İzmir’e o kadarda katma değeri olmayan Körfez Geçiş Projesi. Yine bir çılgın proje peşindeler. Mesela o parayı oraya harcamayıp bu şehrin ve her şehrin en temel sorunlarından biri olan güvenli konuta harcamak daha mantıklı değil mi?” diye konuştu.

“BU BİR YERDE BİR BAYRAK YARIŞI”
Aydın CHP’nin Büyükşehir Adayı Cemil Tugay için ise, “Cemil Başkan Karşıyaka’da 5 yıl boyunca önemli bir birikim ve deneyime ulaştı. Bu önemli bir şey. Bu birikim ve deneyimini Büyükşehir’de de kullanacaktır. Büyükşehir tabi ki daha büyük ve daha karmaşık bir yapı ama Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kurumsal kapasitesi ve CHP’nin burayı yönetme konusundaki becerisiyle birlikte bu dönem de başarılı bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum. Bu bir yerde bir bayrak yarışı gibi. Başkan değiştiği için Buca Metrosu durmayacak, devam edecek. Nasıl ki Tunç Soyer Narlıdere Metrosu’nun yüzde 15’ler seviyesinde aldı ve bitirdi, Buca Metrosu da Tunç Soyer zamanında başladı ve Cemil Başkan zamanında tamamlanacak ve bitecek” yorumunda bulundu.

“SİYASETİN İÇİNDE, TAM ORTASINDA OLACAĞIM”
Aydın 1 Nisan sonrası yol haritasına yönelik soruya da, “Söyleyecek sözü olan, bu sözü söyleyecek mecra bulur. İşi yapacak enerjisi olan bu işi yapacak alan da bulur. Salt unvanlar üzerinden siyaset yapanlar o unvanlar üzerinden gittiği zaman yok oluyorlar. Ben Murat Aydın olarak bu ortamda varım. Diğer görevlerin hepsi birer görev, mesela işte ben 1 Nisan’dan sonra grup başkanvekili değilim ama yine Murat Aydın’ım, veya meclis başkanvekili değilim ama yine Murat Aydın’ım. Dolayısıyla yine söyleyecek sözüm olacak ve siyasetin içinde, tam ortasında olacağım. En sıcak yer neresiyse beni orada göreceksiniz” yanıtını verdi.

HIZAL’DAN ‘MECLİS LİSTESİ’ YANITI
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise programda açıklamalarında yeni dönem meclis adaylığı listesinde yer almamasına açıklık getirerek başladı. Hızal şunları kaydetti: 5 yıl boyunca Büyükşehir Meclisi’nde grup başkanvekilliği görevi yaptım. Bir nevi İzmir’de muhalefetin sözcüsüydüm. Çok onur ve gurur verici bir görevdi. Siyasi hayatımın da önemli eşiklerinden biriydi. Bizde aday belirleme süreçleri bir istişare mekanizmasıyla yürür. Dün meclis üyeliği adaylarının isimleri teslim edildi. Burada da süreç bir istişare ile sonlandırıldı. Bu dönemlerde bir takım tartışmalar, bir takım söylentiler söz konusu olabilir ama en başta söylediğim gibi bizde Genel Merkez’den başlayıp en alta kadar bir istişare mekanizması işler. Son olarak Sayın İl Başkanımız ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayımızın başkanlığında, ilçe belediye başkan adaylarımız ve ilçe başkanlarımızla birlikte meclis üyesi adaylarının belirlenmesiyle ilgili bir haftalık bir komisyon süreci yaşandı. Ben de zaten en başından itibaren bu tarz görevlerin bir bilemediniz iki dönem içinde yapılıp bitirilip yeni gelen arkadaşlara teslim edilmesinin gerekliliğinin düşünen bir siyasetçiyim. Baktığımızda meclis listemizde Büyükşehir seviyesinde gençlik kollarından gelen ya da gençlik kollarında şu anda siyaset yapan epey arkadaşımız var. Bu çok kıymetli. Siyaset belli süreçleri, belli dönemleri olan bir mecradır, bu süreci bu dönemde yaşadık. Önümüzdeki dönem bize ne gösterir onu hep birlikte göreceğiz. Bu bir nevi bayrak yarışı, bizden sonra gelen arkadaşlarımızın bayrağı çok daha yukarı taşıyacağına eminim. Bizim diğer siyasi partilerden, özellikle CHP’den farkımız şu, 5 yıl boyunca grup başkanvekili olarak görev yapan ben, grup sözcümüz ve grup sekreteri arkadaşımız, üçümüzün de geçmiş gençlik kollarına dayanır. Üçümüz de gençlik kollarında siyaset yaptık. Bu çok kıymetli bir şey.

“ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
AK Parti Grup Başkanvekili 1 Nisan sonrası yol haritasını, “Ben AK Parti’nin içerisinde büyümüş bir siyasetçiyim. Siyaset sahnesinde elbette ki olacağız, elbette ki partimize, şehrimize ve ülkemize faydalı olmak için bize nerede görev düşerse çaba göstereceğiz. Benim anlayışıma göre siyaset illa bir makam noktasında çalışma yapmak değildir. Partinin herhangi bir çalışmasında bulunmak, şehir için, ülkemiz için parti çatısı altında yapılan her çalışma da siyasettir. 1 Nisan’dan sonra biz bu anlamda çalışmalarımıza devam edeceğiz” sözleriyle anlattı.

5 YIL DEĞERLENDİRMESİ: AK PARTİ MECLİSTE NELER YAPTI?
Programda Büyükşehir Meclisi’nde geçen 5 yılı AK Parti cephesinden değerlendiren Hızal,
Meclisin ilk toplantısında söz aldığımda Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir’e dair doğru yapılan her şeye destek vereceğimiz ama yanlış yapılan her konuda da karşılarında duracağımızı ve eleştireceğimizi, değiştirtmek için de elimizden geleceğini yapacağımızı söyledim. Bundan ciddi oranda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü bu şehrin yıllardır çözüm bekleyen kronik sorunları var. Şu anda kampanya dönemi ve bunlar büyük oranda konuşuluyor ve tartışılıyor. Biz bu dönemde yaptığımız eleştirileri meseleyi kişileştirerek değil, sadece muhalefet olmak adına, ayakları yere basmayan bir anlayışla yapmadık. Biz ‘Bu şehirde koku var’ dedik, önce itirazla karşılaştık, sonra böyle bir problem olduğunu iktidar kanadı da kabul etti. Bizim o kokunun ortadan kaldırılması için ortaya koyduğumuz argümanları bir müddet sonra bizi reddeden yerel iktidar da kabul etti. Dolayısıyla demek ki biz doğru işlere imza atmışız. Muhalefet olarak 5 yıl boyunca ‘Biz her şeyi çok doğru biliyoruz, yerel iktidar her şeyi çok hatalı yapıyorlar’ anlayışıyla da hareket etmedik. Yaşanan bir takım bürokratik problemlerin aşılması için de elimizden geleni yaptık. Mesela bu şehirde bir Buca Cezaevi problemi vardı. İktidarıyla muhalefetiyle hep birlikte Ankara’ya gidildi ve şehrin merkezinde kalmış Buca Cezaevi kaldırıldı. Sonuç itibariyle biz muhalefet grubu olarak hem yanlışların düzeltilmesi adına doğru bir anlayışla siyaset ortaya koyduk hem de İzmir’in ve İzmirlilerin menfaatine dair ortak paydada buluşabilmek noktasında siyasi kimliklerimizi bir kenara bırakarak katkı koyduğumuzu düşünüyorum” dedi.

EN ÖNEMLİ HAMLELER: O SATIŞI VE TAHSİSİ ENGELLEDİK
Mecliste 5 yıl boyunca zaman zaman gerginlikler yaşansa da her zaman tatlıya bağlandığını ve asla düşmanlık seviyesine çıkmadığını ifade eden Hızal, AK Parti adına 5 yılın önemli hamle ve kararlarını ise, “Buca Cezaevi’nin kaldırılması ve Buca Metrosu’nun hızlandırılması noktasında önemli adımlar atıldı. Bunlar işbirliğiyle yapılan konular ama bunun yanında bizim engellediğimiz bir takım hadiseler var, bunu söylemek isterim. Mesela Büyükşehir’in İstanbul’daki çok kıymetli arsasının satışına karşı koyduğumuz irade var. O arsanın alımı çok kıymetli bir vizyon. Dönemin belediye başkanı tarafından İstanbul’a okumaya giden özellikle kız öğrencilerin barınma sorununu çözme adına alınmış. Mesela şu anda meslek fabrikası olarak kullanılan tarihi un fabrikasının bir vakfa tahsisinin engellenmesi konusu var. Ben grubum adına dava açtım ve dava neticesinde tahsis iptal edildi” sözleriyle anlattı.

“SOYER’İN ÇOK HATASI VAR AMA…”
Hızal, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 5 yılına yönelik soruya ise, “Tunç Bey’i görev süresince en çok eleştiren kişilerden biriyim. O eleştirilerimin de arkasındayım. Başarısız bir belediye başkanı olduğunu her zaman söyledim. Ama şunun da altını çizmek istiyorum bugün bu şehirde yaşanan temel bir çok sorunun tek müsebbibi de Tunç Soyer değil elbette… ‘Bu şehirde bir koku problemi var, altyapı problemi var, trafik sorunları son zamanlarda yoğunlaştı, Körfez’in kirliliği meselesi’ var dedik… Kronikleşmiş bir çok sorun. Bunların hepsi 5 yılda gerçekleşmedi. Evet Tunç Soyer’in yapmış olduğu çok fazla hata var, yapmadığı birçok konu var ama burada resme büyük açıyla baktığımızda şehrin temel problemlerinde geçmişten de gelen bir süreç var” yanıtını verdi.

“ADAY GÖSTERİLMEMESİNDEN ZİYADE BU YÖNTEMİN REVA GÖRÜLMESİ DOĞRU DEĞİL”
Hızal, Soyer’in aday gösterilmemesiyle ilgili olarak ise, “İzmir’de 20 ilçe belediye başkanı da aday gösterilmedi. Biz tabi onların da başarısız olduğunu düşünüyorduk. Demek ki bizim bu eleştirilerimiz CHP Genel Merkezi’nde de karşılık gördü. Ama ilginç olarak bir tezat da var içlerindeki en başarısız belediye başkanını da Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaptılar. Karşıyaka’da personel maaşlarını ödeme konusunda problemler yaşandı, yatırımsal anlamda problemler yaşandı. Hangi matematikle bunlar yapıldı bilmiyorum ama bir siyasetçi olarak söylüyorum Tunç Bey’in aday yapılmamasından ziyade bir siyasetçiye bu yöntemin reva görülmesini doğru bulmuyorum. Çok doğru bir yaklaşım değildi” dedi.

“DAĞ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAYI VAAT EDİYOR”
Programda ‘Hamza Dağ İzmir’e ne vaat ediyor?’ sorusu eşliğinde Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hızal, “Hamza Dağ İzmir’i çok daha yaşanılabilir bir şehir hale getirmeyi vaat ediyor. Özellikle son 15 yıllık süreç içerisinde bir takım yerel mevzuların çözülmemesinden dolayı İzmir yaşam kalitesi her geçen gün aşağıya çekiliyor. Mesela 2010’lu yıllara kadar İzmir’de trafik konuşulmuyordu. İstanbul’un konuştuğumuz trafiğini şu anda biz de yaşıyoruz. İzmir’de geçmişte de çevresel sorunlar vardı, şimdi de var. İzmir’de altyapı problemi hala var. Dolayısıyla Hamza Başkanımız İzmir’de yaşam kalitesini çok daha yüksek seviyelere çıkarmayı vaat ediyor” açıklamasını yaptı.

“YAPMADIKLARI YAPMAYACAKLARININ REFERANSI”
CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’ın vaat ve söylemlerini yorumlayan Hızal, “Çöpü yakma meselesi yeni bir mesele değil. 25 yıldır bu şehri bu arkadaşlar yönetti bu şehri. Çöp problemi hala çözülememiş. Yakma meselesini çok daha önceden gündeme taşımaları gerekiyordu. Cemil Bey’in kendisi bir belediye başkanı, 5 yıl da birlikte meclis üyeliği yaptık. ’90 dakikayı geri getireceğiz’ diyor, o tartışmada karşı taraftaydı. Çöp konusunda bu yakma meselesini ilk gündeme taşıyan benim, karşımızdaydı. Trafik meselesini konuşurken karşımızda oturuyordu. Şimdi ne değişti, nasıl değişti anlamadım. Yaptıklarımız yapacaklarımızın referansıdır, Cemil Bey açısından da yapmadıkları yapmayacaklarının referansıdır” dedi.         

‘120 DAKİKA’ TEPKİSİ
Hızal son olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in müjdelediği ‘120 dakika’ kararını da şu sözlerle yorumladı: Mecliste ’90 dakika’nın kaldırıldığı günü çok iyi hatırlıyorum. ‘İzmir’de ulaşımdaki tek doğruyu bugün burada kaldırıyorsunuz, İzmir belediyecilik tarihinde kara bir leke olarak duracak’ dedim. Bize çok küçük bir parasal miktar için kaldırılması gerektiğini söylediler. Siyaset belli ilkelerle yapılır. Dün öyle söyleyip bugün böyle söyleyerek olmaz…