CHP'li Özkan'dan 'yumruk iddiası'na sert tepki: Yalan manşetlerle seçim kampanyası!

Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) Pazar günü yapılan MYK toplantısı sonrası Parti Meclisi'nde oylanan listede İstanbul'dan aday gösterilen ancak itirazlarına sonuç alarak İzmir birinci bölge birinci sıra adayı olan Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan'dan Akşam Gazetesi'nin 'yumruklu kavga' iddiası taşıyan haberine sert tepki geldi. 

Akşam Gazetesi'nin haberinde Özkan'ın Genel Merkez'de İstanbul'dan aday gösterilmesi sonrası Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ı yumrukladığı iddia edildi. 

Odatv'ye konuşan Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Özkan iddiaları yalanlarken bir dönem genel yayın yönetmeni olduğu gazete hakkında da konuştu. 

YALAN MANŞETLER SEÇİM ÇALIŞMASI! BÜLENT BENİM KARA GÜN DOSTUM! 
Özkan şunları söyledi: Bu yalan manşetlerle AKP'nin seçim çalışmalarına başladığı anlaşılıyor. Ancak bunlara 'yeter' demek gerekiyor. Dedikleri gibi olsaydı, yani Ankara-İstanbul arasında bir vekil paylaşılamasaydı bu benim için kötü bir şey mi olurdu? Böyle bir şey yok. Bülent, benim karanlık gün dostum. Cezaevi günlerimde beni en çok ziyaret eden insan. Bıraktım yumruklaşmayı ya da kavgayı aramızda meselenin tek bir sözü bile olmadı. Bu yalan manşetlerle seçim kampanyası sürdürüyorlar. Atmasyon, palavralarla iş yapıyorlar."

AYNI GÜN AYNI HABERİ AYNI ŞEKİLDE VERİYORLAR! 
Özkan şöyle devam etti: Ben bu gazeteyi 15 binlerden alıp Türkiye'nin en çok okunan, tirajı 400 binleri bulan seçkin gazeteleri arasına sokmuştum. Üzerinde hakkım var, haram ediyorum. Kağıda basılıyor, ama artık gazete bile değil. Takvim, Akşam, Yeni Asır aynı gün aynı haberi, aynı şekilde veriyorlar. Sahi bu haberi nasıl almışlar? Kim vermiş, kim 'yazın' demiş bunlara? Meselenin özü burada! 

ORTAK AÇIKLAMA 
İlerleyen saatlerde CHP Basın Birimi'nden Tezcan ve Özkan adına yapılan ortak açıklamada da çıkan haberlerin "yalan ve iftira"dan ibaret olduğu belirtildi. 

Haberi kınadıklarını belirten Özkan ve Tezcan açıklamalarında, "Hiç yaşanmamış bir olayın gerçekmiş gibi sunulması yalandan öte bir şey değildir. Medyadaki bu yandaş ve yalancı yapıya artık bir 'yeter' demek gerekiyor. Palavranın, iftiranın, itibar cellatlığının ve yalakalığın adı gazetecilik değildir. Bu yapılardan hukuk önünde hesap sorulacak, gerekli yasal başvurular yapılacaktır" ifadesini kullandı.