Çarpıcı Çeşme Projesi mesajları: Ek süreler doldu, 'kamu yararına aykırı' işlem devam ediyor!

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR -  Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın İzmir'in turistik ilçesine yapmayı planladığı 'Ege Turizm-Çeşme Projesi' hakkındaki tartışmalar sürüyor. 

Son olarak Büyükşehir Belediyesi'nin yanı sıra STK'lar ve sendikalardan da oluşan çatı alana indi ve Cumhuriyet Meydanı'nda bir protesto mitingi gerçekleştirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, DİSK Ege Bölge Temsilciliği, TÜRK-İŞ Ege Bölge Temsilciliği ve KESK’in çağrıcısı olduğu eylemde binler bir araya gelerek projeye isyanını bir kez daha yükseltti. 

Öte yandan tartışma ve protestoların gölgesinde proje için gözler Danıştay'ın karara çevrilmiş durumda... Açılan davada bilirkişi heyetinin bölgede yaptığı keşif sonrası verdiği 'Kamu yararına uygun değil' raporu gündeme damga vurmuştu. Bu raporun ardından verilen ek süreler de doldu ancak henüz bir karar çıkmadı. 

Projeye karşı davada İzmir Barosu’nu temsil eden Avukat Ömer Turgut Erlat süreci özetlerken, önemli açıklamalarda bulundu. Ek sürelerin dolduğunun altını çizen Erlat, "Bilirkişilerin hukuka, kamu yararına aykırı olarak tespit ettiği işlem devam ediyor. Bu ciddi bir eksiklik. Hala varlığını sürdürebiliyor olması eksiklik. Yürütmeyi durdurma kararı verilmedi ama biz bekliyoruz verilsin diye!" ifadelerini kullandı. 

‘KAMU YARARINA AYKIRI’ DENİLEN İŞLEM DEVAM EDİYOR!
Erlat proje ile ilgili süreci özetlerken bilirkişi raporunda ‘kamu yararına aykırı’ tespiti yapılmasına rağmen işlemin hala devam ettiğini vurguladı.

Erlat şunları söyledi: 12 Şubat 2020’de o bölgeler turizm bölgesi ilan edildi bir başka deyişle 2019’da ilan edilen bölgeler genişletildi. 12 Mart 2020’de İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP, TMMOB ve bir kısım yurttaş Danıştay’a ilan edilen bu işlemin iptali için dava açtı. Çeşme Turizm bölgesi ilanına karşı dava açtı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu anlamda bir davası yok. Bu dava açıldıktan sonra normal prosedürler yürüdü ve biz davayı açarken yürütmeyi durdurma talebi de istedik. Mahkeme Kasım 2020’de verdiği bir ara kararla bölgede yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonunda raporun verilmesi ve değerlendirilmesinden sonra yürütmeyi durdurma talebi konusunda karar vericem dedi. 27 Kasım 2021’de de orada keşif yapıldı. Bilirkişi raporu da 2, 2 buçuk ay önce geldi. Hukuk ve kamu yararına aykırı olduğu işlemin tespit edildi. Bizim yargı pratiğimizde mahkemenin seçtiği bilirkişilerin yaptığı inceleme ve rapor sonucunda mahkemenin değerlendiriyor akabinde yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Zaten kendisinin ara kararı da böyleydi mahkemenin. ‘Bilirkişi raporu gelecek, biz de bunu değerlendireceğiz ve yürütmeyi durdurma konusunda karar vereceğiz’ diyen bir kararı var ancak süreç böyle işlemedi. Bilirkişilerin hukuka, kamu yararına aykırı olarak tespit ettiği işlem devam ediyor. Bu ciddi bir eksiklik. Hala varlığını sürdürebiliyor olması eksiklik. Yürütmeyi durdurma kararı verilmedi ama biz bekliyoruz verilsin diye!

EK SÜRELER DOLDU!
Proje hakkındaki bilirkişi raporunun açıklanmasından sonra ortalama 40 gün içerisinde mahkemenin karar vermesi gerektiğini söyleyen Erlat, "Bilirkişi raporu geldi sonra Danıştay, bilirkişi raporunu Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tebliğ etti, dedi ki ‘Diyeceklerini şu kadar gün içerisinde bildirin’ yanılmıyorsam 30 günlük süre verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı 30 günlük süreye ek 10 günlük süre istedi. 10 günlük daha ek süre verildi. O ek süreler de doldu. Muhtemelen UYAP’ta göremiyorum. Muhtemelen Bakanlık o ek süre içerisinde bilirkişi raporuna ilişkin bir şey söyledi... Belki de alternatif bir rapor sundu, bilemiyorum çünkü göremiyoruz. Bize de tebliğ edilmedi. Bu süreler doldu, baktığımızda dosya savcılığa sevk edilmiş" dedi.

"NORMAL SÜREÇ ŞÖYLE OLMALIYDI…’’
Erlat bilirkişi raporunun açıklanmasının ardından normalde olması gereken süreci ise şöyle özetledi: Normal süreç şöyle olmalıydı; Rapor gelir gelmez yürütmeyi durdurma kararı verilirdi, raporun bir örneği Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tebliğ edilirdi. Ayni tebligatın içinde yürütmeyi durdurma kararı da bildirilirdi. Ondan sonra taraflar rapora karşı diyeceklerini bildirirlerdi. Mahkeme onları da alırdı ondan sonra esas hakkında karar verirdi, bizim bildiğimiz olağan süreç böyle olurdu...