POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Beşiktaş 5 maç sonra galibiyeti hatırladı!
Beşiktaş 5 maç sonra galibiyeti hatırladı!
Tanju Özcan'ın eşinden Bolu Belediyesi'ne protesto!
Tanju Özcan'ın eşinden Bolu Belediyesi'ne protesto!
İran Konsolosluğu'nda canlı bomba alarmı
İran Konsolosluğu'nda canlı bomba alarmı
Erdoğan'dan İran-İsrail gerilimi yorumu
Erdoğan'dan İran-İsrail gerilimi yorumu
11 Şubat 2019 Pazartesi - 12:19

Karaburun'un simgesi RES kurbanı!

İzmir'in Karaburun ilçesinde, geçimini kıl keçileri ile sağlayan köylüler, dağlarda kurulan Rüzgar Enerji Santralleri'nden (RES) dert yanıyor. RES'ler yüzünden otlak kalmadığını, bu nedenle yaşadıkları yerleri terk ettiklerini söyleyen çobanlar, her yıl hayvanlarını otlatacak alanlar aradıklarını, keçilerin süt veriminin düştüğünü ve hayvanların düşük yaptığını belirtti. Köylüler, bu durumun devam etmesi halinde hayvancılığı bırakmak zorunda kalacaklarını vurgulayarak, endişelerini aktardı.

Karaburun un simgesi RES kurbanı!

İzmir'in koyları ve dağları ile ilgi çeken ilçesi Karaburun'da yaşayanlar, Yarımada'da RES kurulması için verilen üretim lisanslarına tepkili. Karaburun Kent Konseyi'nce hazırlanan rapora göre, 415 kilometrekarelik Karaburun'un yüz ölçümünün yüzde 71'i, 6 firmaya RES proje sahası olarak tahsis edildi. Bunun da Yarımada'nın neredeyse tüm dağlık alanlarını kaplayacak ölçüde olduğu belirtiliyor. Yarımada'da RES yatırımı planlanmayan tek bölge ise yüzde 13'lük alana yayılan Bozdağ (Akdağ) kütlesi. İlçede bu kadar çok RES projesine onay verilmesi, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayanların tepkisine neden oldu. Özellikle Karaburun Yarımadası'nın simgesi haline gelen kıl keçisinin yetiştiricileri, kurulan rüzgar türbinleri nedeniyle otlak bulma konusunda büyük sorun yaşıyor. Kıl keçilerinden elde ettikleri kopanisti, kelle ve deri tulum peynirini satarak, geçimlerini sağlayan köylüler, kurulan RES'ler yüzünden hayvanların sütünün azaldığını, gebe kalan keçilerin de çok fazla düşük yaptığını kaydetti. 

'HAYVANLARI OTLATACAK MERA ARIYORUZ'
Bölgede 9 yaşından beri çobanlık yaptığını anlatan Yusuf Arıcı (60), Karaburun'un Yaylaköy Mahallesi'nde yaşadıklarını, burada hayvanlara rahatlıkla baktıklarını; ancak RES'ler kurulduktan sonra oturdukları yeri terk ederek, daha merkezi konumda olan Karareis Mahallesi'ne göç ettiklerini söyledi. 4 yıldır kış aylarında bu mahalleye, yaz aylarında ise ilçeden daha uzakta olan Bozdağ Mahallesi'ne giderek, hayvanlarını otlatabilecek meralar aradıklarını dile getiren Arıcı, "Bizim geçim kaynağımız hayvancılık. Bir taraftan birileri hazine arazilerini kiralıyor. Diğer taraftan RES'ler kuruluyor. Meralarımız kısıtlandı. Bizim köyümüz 15- 20 aile hayvancılık ile geçimini sağlıyor. 7- 8 sürü var, bu sürülere bakanların 14- 15 okuyan çocuğu var. Bu hayvanlar olmasa biz bu çocukların geleceklerini nasıl kurtaracağız? Otlak alanlar sürekli daralıyor, meralar kısıtlı. O nedenle köyü terk ettik" dedi.

Böyle devam ederse en kısa zamanda hayvancılıktan vazgeçeceklerini de belirten Yusuf Arıcı, "Zaten yem fiyatları aldı başını gitti. Mera da yok. Nerede barınacağız, ne yapacağız? Hayvanları nerede doyuracağız? Önceki yıl 760 keçi vardı, bu yıl sayı 500'lere kadar düştü. Çünkü meralar azaldı, bu nedenle bakamıyoruz. 200'ün üzerinde oğlak var ama bakamayacağımız için bunları mayıs veya haziran aylarında satacağız. Çünkü onları otlatmak için mera yok" diye konuştu.  

'AHIRIMIZIN ÖNÜNE DİREK DİKTİLER'
Yusuf Arıcı'nın amcasının eşi olan ve kıl keçisi yetiştiriciliği ile geçimini sağlayan Necla Arıcı (59) ise RES'lerden çıkan tozların otlara ve ağaçlara bulaştığını, bunu yiyen hayvanların da hastalandığını söyledi. Arıcı, "Bizim hayvanlarımız hasta oluyor. Meralar azaldı. Şimdi meraları kiralıyorlar. Bizim hayvanlarımızı otlatacak alanlarımız kalmadı. Biz de mecburen ekmek parası için evimizi, yurdumuzu terk ediyoruz. Yaylaköy'den Karareis'e geldik. RES'ler çalışıyor. Yağmur yağmadığı zaman çok fazla toz oluyor" dedi.

Yemlerin çok pahalı olduğunu ve yem alamadıklarını belirten Arıcı, "Dağlara RES'leri diktiler, ahırlarımızın önüne kadar direk diktiler. Biz nereye gidelim? Biz de isteriz evimizde, yuvamızda oturmayı. Çocuklarıma hasretim ben. Onlar okusun, diye biz burada çile çekiyoruz. Köy yerinde 500 lira kira ödüyoruz. Buradan çıkıyoruz, çadırda kalıyoruz. Bir naylonun içerisinde yaşıyoruz" diye konuştu.

'TOZ, OTA BULAŞIYOR'
Evli ve 2 çocuk babası Özgür Aynalı (32) da çocukluğundan itibaren yaptığı bu işin, şimdilerde çok zor hal aldığını, dağların bir kısmını taş ocaklarının diğer kısmını ise RES'lerin kapladığını söyledi. Yem fiyatlarının yüksek olduğunu ve yem alamadığını, bu nedenle yem yemesi gereken oğlakların henüz annelerini emdiklerini kaydeden Aynalı, "Hayvanlarımızı otlatacak yerimiz kalmadı. Devlet destek veriyor ama yem yüksek. Oğlaklara yem vermem lazım ama yem fiyatları yüksek ve alamıyorum. Böyle olunca oğlaklar annelerinden emdiği ile idare ediyor" dedi. Çevrede bulunan mermer ocağından taş kestiklerini ve oradan çıkan tozun hayvanları etkilediğini vurgulayan Aynalı, şunları söyledi:

"Toz ota bulaşıyor, hayvan bunu yiyince zehirleniyor. Eğer bunu fark etmezsek hayvan ölüyor, fark edersek ilaçlar ile kurtarıyoruz. RES'ler otlak alanları çok fazla azalttı. Gidebileceğimiz yer neredeyse kalmadı. Bulduğum yere geliyorum, burada da siteler var. O sitelerde yaşayanlar rahatsız oluyor, şikayet ediyor. Çok sıkıntıdayız. İzmir dışından geliyorlar, dağlara RES kuruyorlar, taş ocağı açıyorlar. Bu nedenle hayvanlarımızdan gerekli verimi alamıyoruz. Sütleri çekiliyor, gebelikte azalmalar oluyor." (DHA)

 
İzmir'de 'Yıldırım' zirve: Başkanlar ve adaylar görüşme odasında!
 
İzmir'de kanlı kavga: 1 yaralı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'in büyük üniversitesi en iyiler listesinde 125 sıra yükseldi
Ege Üniversitesi (EÜ), Dünya Üniversitesi Sıralama Merkezi’nin (CWUR World ...
Liseli Gökdeniz trafik kazası kurbanı
Buca ilçesinde, Cumartesi günü sabah saatlerinde motosikletiyle gezmeye ...
10 lira için 3 yıllık hukuk mücadelesi
İzmir'de 35 liradan sözleşme imzaladığı internet faturası ilk ay 45 lira ...
 
-30 derecede terör örgütüne ağır darbe!
Jandarma, PKK’nın kış üstlenmesine ağır darbe vurdu. Jandarma Komando ...
Yargıtay Başkanlığına Cirit yeniden seçildi
Yargıtay Başkanlığına İsmail Rüştü Cirit yeniden seçildi.
İzmir sularında bitmeyen dram!
Dikili ilçesinden bindikleri lastik bot ile yasa dışı yollarla Yunanistan'ın ...
 
Antika Pazarı’nda vintage akımı!
Konak’ta her pazar kurulan Antika ve Koleksiyon Pazarı’nın yeni gözdesi ...
Hava tahmin raporu: İzmir'de yine sağanak hafta
Kentte yeni haftada sağanak yağışlar etkili olacak. İzmir'de 5 günlük ...
Başbuğ: Kozmik Oda'yı bugün olsa yine açardım
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ: "Biz Kozmik Oda'yı açmasaydık, ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
31 Mart’ın İzmir fotoğrafı!
İlker Ağın
Atatürk ve tarım
Seray Akın
Otomobilin neyi eksik? Onun da tarihi var...
Fikret İlkiz
Yargıç dertlenmesi ve etik
Dr. Tuncay Filiz
Hipertansiyon
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri