POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Askeri üniforma ile GBT sorgusu yaptı!
Askeri üniforma ile GBT sorgusu yaptı!
Uzaya giden ilk Suriyeli astronot Faris Türkiye'de öldü
Uzaya giden ilk Suriyeli astronot Faris Türkiye'de öldü
Erdoğan'dan atama ve görevden alma kararları!
Erdoğan'dan atama ve görevden alma kararları!
Enflasyon açıklaması: Belirgin bir düşüş göreceğiz!
Enflasyon açıklaması: Belirgin bir düşüş göreceğiz!
Sercan Avcı
CHP’nin A Takımı ve İzmir!
11 Ağustos 2020 Salı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kurultay sonrası açıkladığı ‘A Takımı’nda,  köklü değişim yerine küçük rötuşlar yapmış.

MYK’nın yıpratıcılığına ve yoruculuğuna rağmen yerel seçimlerden başarıyla çıkan A Takımı’nı büyük ölçüde korumuş CHP Lideri…

Kısa zamanda önemli bir dönemeç olmaması Kılıçdaroğlu’nun ‘değişim’ kararı almamasına neden olmuş olabilir ancak 1 yıl içinde MYK’da revizyon ‘uzak ihtimal değil’!

***

Kurultaya damga vuran Canan Kaftancıoğlu-Oğuz Kaan Salıcı ikilisi,  yer alanlar ve yer almayanlara bakılırsa MYK’ya da damga vurmuş gözüküyor. MYK tablosu Kaftancıoğlu-Salıcı ikilisine artı yazar.

CHP içinde parti içi yarış; delege seçimlerinden MYK’nın açıklanmasına kadar giden bir süreç…

Bu sürecin kazananı ve en güçlü çıkanının Canan Kaftancıoğlu’na göre neredeyse hiç yıpranmayan Oğuz Kaan Salıcı olduğunu net şekilde söyleyebilirim.

İkilinin geçtiğimiz hafta sonu yapılan Kadın Kolları Kurultayı’na ve sonucuna da direkt etki ettiğini hatırlatayım.

***

MYK’da olmaması en şaşırtan isim BYKP’de aldığı oyla da dikkat çeken Yunus Emre oldu. Partide gençlik kollarından gelmiş Yunus Emre’den Gençlik Politikalarından Sorumlu MYK üyeliğinin alınıp başka bir isme verilmesi Kılıçdaroğlu’nun bir çok partiliyi en çok şaşırtan kararı olmuş.

Parti kuracağı iddia edilen Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi gecesinden sonra ‘veri akışı ’üzerinden hedef gösterdiği Onursal Adıgüzel’in MYK’daki görevine devam edecek olması,  kendisine olan güveni ortaya koyarken, olmaması halinde oluşacak spekülasyonları da engellemiş.

Parti içinde sevilen ve yükselen değer olarak görülen Ahmet Akın’ın MYK’da yer alması bekleniyordu. Akın’ın parti içinde yolu uzun ve açık.

Kılıçdaroğlu sandıkta çizik yiyen ve PM’ye giremeyen Tuncay Özkan ve Ünal Çeviköz’ün alanlarını boş bıraktı. Genel Merkez’de odalarını boşaltmayan ikilinin ‘başdanışman’ olarak devam etmesine kesin gözüyle bakılıyor. Kılıçdaroğlu böylelikle hem Özkan'ı hem de Çeviköz'ü kaybetmek istememiş, alanlarıyla ilgili ihtiyacı ortaya koymuş.

****

Kılıçdaroğlu eskiden ‘2 numara’ olarak adlandırılan Genel Sekreterliği, İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’ye emanet etmiş. Eskiden diyorum çünkü uzun süredir Genel Sekreterlik eski Genel Sekreterlik değil. Artık evrak işlerinin ağırlıkta olduğu bir makam. Yakın zamanda da aynı görevi İzmir Vekili Kamil Okyay Sındır’a veren Kılıçdaroğlu, parti içi muhalefetten kopan ve uzun süredir Genel Merkez’e özel raporlar hazırlayan Böke’yi ‘es’ geçmemiş. Ancak ekonominin 1 numaralı gündem olduğu ortamda Böke’yi en etkili olduğu alanda da değerlendirmemiş.

İzmir’e pek gelmese de uzun süredir kentin Milletvekili olan Böke, İzmir’den MYK’ya giren tek PM üyesi. Örgüt işlerine karışmayan Böke, İzmir’de uzun süredir denge siyasetini gözeten Kılıçdaroğlu için en uygun isim.

İzmir’den sadece Böke’yi MYK’ya alan Kılıçdaroğlu uzun süredir İzmir Örgütü’ne yönelik uyguladığı denge siyasetini devam ettirmiş gözüküyor.

Ve Kılıçdaroğlu denge siyasetinin yanı sıra...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in en yakın siyasi yol arkadaşı Rıfat Nalbantoğlu ile Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a en yakın siyasi olan Ednan Arslan’ı MYK’ya almayarak  kurultayda ‘çizik operasyonu’yla karşılaşan ve ‘Genel Başkan Yardımcısı’ unvanını kaybeden Tuncay Özkan’ın yarasına tuz basmamış.

Kılıçdaroğlu, Nalbantoğlu’nu MYK’ya almayarak İzmir’de parti adına en güçlü koltukta oturan Soyer’in gücünü de daha da arttırmamayı seçmiş.

Ki Kılıçdaroğlu geçmişte bu yöntemi Aziz Kocaoğlu’na karşı da çokça uygulamıştı.

Yani Nalbantoğlu’nun MYK’da olmaması Soyer’e mesajdan çok CHP Lideri'nin İzmir’e yönelik uzun süredir hayata geçirdiği bir politikanın sonucu gibi duruyor.

MYK’ya giremeseler de ‘başdanışman’ olması beklenen Özkan ile Parti Meclisi Üyesi sıfatıyla ‘ağabey’ konumunu koruyan Nalbantoğlu önemli aktör olmaya devam edecek. Nalbantoğlu ilk revizyonda MYK  için en şanslı isimlerden. Özkan için de ufukta farklı  görev iddiaları yok değil.

***

İl kongresinde aldığı oyla yıpranan, PM sınavından da bence başarıyla çıkamayan İl Başkanı Deniz Yücel için sürecin sonunda artı yazan en önemli durum Genel Merkez’de iyi diyalogda olduğu isimlerin başta Oğuz Kaan Salıcı’nın güçlenmesi.

İzmir’de ilçe kongrelerinin ve il kongrelerinin kazananı Özkan ise sürecin sonunda ‘Genel Başkan Yardımcısı’ unvanını kaybetti. Basın ve kurumsal iletişim alanına ‘başdanışman’ olarak bakmaya devam etmesi beklenen Özkan,  Genel Merkez’de kalmaya devam edecek. Özkan’ın Genel Merkez’de kalacak olması ve açıklanan MYK, Özkan’ın İzmir’deki ekibinin  kurultayda bozulan morallerini bir nebze düzeltmiş gözüküyor.  

Ve Soyer… Parti içi yarış sürecine ‘İl Başkanını değiştirme’ hedefiyle çıkan ancak bu hedef Genel Merkez’e takılsa da Kılıçdaroğlu’nu karşısına almayarak doğru yapan Soyer, en yakın siyasi yol arkadaşını yüksek bir oyla PM’ye sokmayı başardı. Ekibinin kentte siyasi mücadele verdiği Özkan’ın ‘Genel Başkan Yardımcısı’ unvanının kaybetmesi Soyer ekibine artı yazarken,  Büyükşehir Belediye Başkanı’nın MYK’da umduğunu bulamadığını söylemek yanlış olmaz.

Hem Özkan hem de Soyer için delege seçimlerinden MYK’nın açıklanmasına kadar ki sürecin parti içi yarışa yönelik çıkarılması gereken derslerle dolu olduğunu düşünüyorum.

İşin özeti İzmir’de ana aktörlerin hem yıprandığı hem artılar elde ettiği bir süreç geride kaldı. Ne değişti derseniz bence 1 yıllık periyodun sonunda ne kadar ‘üçlü, ikili yapı kalmadı’ deseler de 3’lü yapı kazanımlarıyla kaybettikleriyle devam ediyor. İlk parti içi yarış sürecinde de bunu görürüz. Ve bu 3’lü yapı ittifaklarla yeniden ikili yapıya dönüşecektir.

***

Son söz de İzmir’in PM Üyesi Devrim Barış Çelik’e… PM’ye girerek büyük iş yapan Çelik’in MYK’ya girmesi zor bir ihtimaldi. Çelik’in ‘İzmir değil, Türkiye siyasetçisi’ hedefi doğru bir hedef. Ancak Çelik’in bu hedefe  sadece ‘SMS siyaseti’ ve ‘masa başı’ siyasetiyle ulaşması da zor. 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Eren 11 Ağustos 2020 Salı 17:01

Tarımdan sorumlu genel Başkan yardımcılığının kaldırılması hangi akla hizmettir?

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
31 Mart’ın İzmir fotoğrafı!
İlker Ağın
Atatürk ve tarım
Seray Akın
Otomobilin neyi eksik? Onun da tarihi var...
Fikret İlkiz
Yargıç dertlenmesi ve etik
Dr. Tuncay Filiz
Hipertansiyon
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri