POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Fenerbahçe'den Avrupa'ya veda
Fenerbahçe'den Avrupa'ya veda
Üniversitede onlarca eylemci gözaltına alındı
Üniversitede onlarca eylemci gözaltına alındı
Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem
Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem
Sosyal medyada lokanta ve kafelere boykot çağrısı
Sosyal medyada lokanta ve kafelere boykot çağrısı
İlker Ağın
Tarım işini nasıl etmeli?
16 Ağustos 2019 Cuma

Bir önceki yazımda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarım konusunda geçmiş dönemler yapılanlar ve yeni dönemde yapmak istediklerine dair izlenimlerimi paylaşmış ,  şimdiye dek İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışmaları sonucu İzmir çiftçisinin önemli destekler aldığını ancak kendi ayakları üzerinde sürdürülebilir bir yerel kalkınma için daha başka hamleler gerektiğini özetle belirtmiştim. Bu hamleler ne olmalı, nasıl olmalı bu yazımda da biraz daha sisteme yönelik düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Öncelikle alışveriş yaparken hep karşımıza çıkan, aklımıza gelen, kafamızı karıştıran iş aldığımız ürüne ne kadar güvendiğimiz kaygısı…  GDO'lu mu? Organik mi? Doğal mı? Yapay mı? Hibrit mi? Yerli mi?  İlaçlı mı? Hormonlu mu? Köyden mi? Çiftlikten mi?  Sorular bitmez de soranın da çoğu sorunun  ne anlama geldiğini pek bilmez ;  bilmesi de gerekmez aslında. Gerekmez diyorum çünkü onu bu kaygılara ve sorulara yönelten ,  bilgi kirliliği ve kafa karışıklığına neden olan, her önüne gelenin ahkam kesmesine imkan veren yapı “etkin ve güvenilir bir kamu denetimi”  olmayışıdır .  - Özellikle tarım ilacı kullanımı ve satışı yetkisiz ve eğitimsiz ellerden kurtulabilmiş değildir-   Bilsek ki: gıda ürünleri belli koşullarda ve sistem içinde üretilebiliyor, kamunun ilgili kurumları bu sistem içinde denetim ve kontrol mekanizmasını sağlıklı yürütüyor ve gıdamız güvenli olarak bize ulaşıyor,  o zaman elbette durum biraz daha farklı, içimiz daha rahat olacaktır.

Belediyeler de denetim görevi olan kamu kurumları değil mi? Dolayısı ile eğer marka tadında bir katma değer oluşturarak talep yaratmak ve bu sayede çiftçimizin ürününe daha kazançlı bir pazar bulmak gerekiyorsa, ürünlerimizin (İzmir'de üretilen ve satılan ürünlerin)  “Gıda Güvenliği” yönünden önde olmasını sağlamak üst başlık olmalıdır.

Daha kestirmeden gitmek gerekirse, İzmir Büyükşehir Belediyesi öncelikle üretici pazarlarında satış yapan küçük üretici başta olmak üzere  gerek gıda ürünlerini aldığı gerekse çeşitli şekillerde desteklediği kooperatiflerin  ve yaş sebze meyve haline gelen ürünlerin  anlamlı sayıda örnekler alarak özellikle kalıntı ( rezidü ) analizlerini  yapsa , tarladan hale, halden sofraya kadar gerekli aşamalarda kontrolleri yapılmış bu  ürünleri kim talep etmez. Bunun için belli birkaç noktaya laboratuvar kurmak ve işletmek İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi yıllardan beri sayısız toprak analizi yapan deneyimli bir kurum için hiç te zor olmayacaktır.  

Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’nda çalışan, sahada bu altyapıyı destekleyecek kontrol ve danışmanlık yapmaya yetkin  pek çok Ziraat Mühendisi de koyun keçi dağıtmaktan çok daha etkili işler yapabilecek niteliktedir.

İzmir üreticisinin ürünlerine  Ankara’da , İstanbul ‘da Pazar arayan  Tunç Soyer, bu ürünlerin farkını da ortaya koymalıdır. Tekrar etmek gerekirse   bu fark “ Gıda Güvenliği” ana başlığına oturmalıdır. Tunç Soyer Başkanın beş yıl sonraki hayaline gidecek ilk adım neden böyle atılmasın?  

Koyun- keçi dağıtma işini özellikle yazdım ki not olarak bulunsun. Üretici pazarları gibi, tohum takas şenlikleri gibi, karakılçık buğdayı gibi   konuşulması gerekecek   yeri gelince. Tek tek ağaçları konuşurken   ormanı  ıskalamamak lazım zira. 
      
Devamı mı? Elbette olacak.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mustafa 20 Ağustos 2019 Salı 18:59

Bütün mesele gıda güvenliği.

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
31 Mart’ın İzmir fotoğrafı!
İlker Ağın
Atatürk ve tarım
Seray Akın
Otomobilin neyi eksik? Onun da tarihi var...
Fikret İlkiz
Yargıç dertlenmesi ve etik
Dr. Tuncay Filiz
Hipertansiyon
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri