İzmir ve farklı kentlerden milletvekillerin katılımıyla toplam 30 vekil ve 2 YDK üyesi,  8 ilçede 2 gün sürecek mesai gerçekleştirecek.

Saha programı öncesi CHP İzmir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlendi.

YÜCEL: BU TABLO KADER DEĞİL, İKTİDARIN TERCİHİ
İl Başkanı Deniz Yücel birinci gün Menemen, Aliağa, Bergama ve Kınık’ta, ikinci gün Beydağ, Bayındır, Kiraz ve Tire’de saha çalışması yapacaklarını söyledi.

Yücel konuşmasında şunları söyledi: 
Ana tema köy ziyaretleri. İlçelerde kooperatif ve oda ziyaretleri yapacağız. Vatandaşlarla bir araya geleceğiz. AKP iktidarının başarısız liyakatsız yönettiği ülkemizde çiftçilerimize üreticilerimize yalnız olmadıklarını hissettireceğiz. Bizler halkın gündemiyle ilgileniyoruz. Türkiye’yi karanlıktan kurtaracak projelerle kadrolarla halkın karşısına çıkıyoruz. İlk seçimde halk sandıkta hesabı AKP’den soracaktır. Bu tablo ülkenin ve milletin kaderi değildir. İktidarın bir tercihidir. Biz bu tablonun CHP kadrolarıyla nasıl değişeceğini her yerde paylaşıyoruz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekilleri ve belediye başkanlarımızla, örgütümüzle halkın yanında olan bir CHP var. Halkımız rahat nefes alıncaya ülke refaha kavuşuncaya kadar durmayacağız”

BÖKE: GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER DEMOKRASİYİ KURACAĞIZ
Vekillerden oluşan heyete başkanlık edecek olan CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili  Selin Sayek Böke ise iktidarı hedef aldığı konuşmasında şunları söyledi;

İçinde bulunduğumuz çok yönlü krizden kurtulmak için tarihsel sorumluluğumuzun farkındayız. Örgütümüzle birlikte çok yakında gelecek olan umudu büyütüyoruz hep birlikte.

Türkiye’nin dört bir köşesine aydınlığı umudu getirmek için çalışıyoruz. İzmir’de çiftçilerle tarımı konuşacağız.  2 gün boyunca il ve ilçe yöneticileri, partililerle birlikte 8 ilçede yoğun bir mesai gerçekleştireceğiz. 190 köye bizzat her birimiz gideceğiz. Üreticiyle, çiftçiyle halkla bir araya geleceğiz. Sorunları dinleyeceğiz, en önemlisi halkla birlikte çözüm üreteceğiz. İktidarımızda yapacaklarımız birlikte oluşturacağız. Yerelde yaptıklarımızı da konuşacağız.

Türkiye tek adam düzeniyle çok yönlü krizin içinde. Hayat pahlılığı artıyor. Enflasyon dizginlenmiyor. TÜİK’in makyajlı verilerine rağmen gıda enflasyonu şahlanmış uçuyor.

Saraydan market alışverişine çıkılıyor, abur cuburla doldurulmuş sepete bin 2 lira ödüyor.

Artık algıyı dahi yönetemiyorlar. Herkes biliyor ki sorunların kaynağında tek adam rejiminin kurduğu düzen yatıyor. İktidar Türkiye’mizi dışarıya bağımlı kıldı. Samandan gübreye her şeyi dışarıdan ithal ediyoruz.

Çiftçinin girdi maliyeti arttı. Çiftçi borç batağında. Ödemedikçe araçları hacz ediliyor. Çiftçi kazanamıyor. İflas ediyor. Köyünü terk ediyor. Buna seyirci kalamayız.

Türkiye’ in içinde bulunduğu ağır koşullar umutsuzluk yaratmamalı. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Tercihleri farklı olan siyasi iktidar var.  Demokrasiden yana bir iktidarla yani bizle bu sorunlar çözülür.

Bu tablo kader değil… Değiştirmek mümkün. Güçlendirilmiş parlamenter demokrasiye ihtiyaç var. Mutlaka kuracağız.

Halkın gasp edilen parasının hesabını mutlaka soracağız. O gün gelene dek sorularımızı soracağız. 128 milyon dolar nerede? 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi kim?

Erken seçim, derhal seçim. Ülkenin kaybedecek bir günü bile yok. Gelecek seçimlerde omuz omuza demokrasi diyenler yağmacı baskıcı düzene son verecek.”