CHP'den Aliağa'da 'asbestli gemi' masası: AK Parti'ye sert tepkiler ve mücadele vurgusu!

3 Ağustos 2022 Çarşamba   11:32

GERÇEKİZMİR - Brezilya donanmasına ait asbest yüklük uçak gemisi Nae Sao Paulo'ya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İzmir'in Aliağa ilçesinde söküm vizesi verilmesinin yankıları ve tartışmaları sürüyor. 

Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Deniz Yücel ve Genel Başkan Başdanışmanı, YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat'tan Aliağa İlçe Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda karara sert tepki geldi. Toplantıda İl Başkan Yardımcısı Sedrettin Coşkuner de yer aldı.

Düzenlenen basın toplantısında ilk sözü alan CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, "Gelecek geminin insan ve çevre sağlığına zararının farkındayız, gelmesine karşıyız" mesajını verdi. 

POLAT: ANAYASA'DAN ALDIĞIMIZ YETKİYLE DİRENECEĞİZ! 
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise asbest tehdidine vurgu yaparak, "Asbestin kansorejen etkisini bilmeyen yok. Asbest, havaya yayılmasıyla insanların akciğerlerine ulaşıp kansere ve ölüme sebep olabiliyor. Asbestin kanser yaratma riski 5 kat fazla, yani asbeste maruz kalan bir insanın kansere yakalanma riski asbeste maruz kalmayan insana göre 5 kat fazla. Asbestin kansere olan etkisi sigaradan 10 kat daha fazla! Aliağa'da insanların soluduğu hava çok kötü, Aliağa'da sigara içen insanın maruz kaldığı oksijensiz havayla karşı karşıyayız. Biz kimsenin sanayisine karşı değiliz, sermaye düşmanı değiliz ancak bunun belli kuralları olmalı. 2003 yılında bu gemin in ikizinin gelmesi söz konusu olmuş, kamuoyu tepkisiyle bakanlık geri adım atmış. Elimizdeki verilere göre bu gemiyle ilgili yapılan analizler geminin yüzde 12'sinde yapılmış, bu oranda da 9 ton civarında asbest var. Geminin tamamını ele aldığınızda oranın ne kadar olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ciddi şekilde toprağı, suyu, havayı kirletecek. Aliağa açısından çok ciddi riskleri taşıyan bir durumla karşı karşıyayız. Biz bu gemiye karşı direneceğiz. Anayasamızdan aldığımız yetkiyle bu gemiye direneceğiz. Biliyoruz ki ortalama 30 yol sonra kanser vakaları ortaya çıkacak. Partimizle, il başkanımızla, Büyükşehir belediye başkanımızla çeşitli eylemselliklerle bu geminin burada sökülmemesi için elimizden geleni yapacağız. Mücadelede çevre örgütleriyle ortaklaşacağız. Bu sıradan bir gemi söküm vakası değil, sonuna kadar mücadeleye hazırız" diye konuştu.  

“BU ZEHİRİ KABUL EDECEK TEK ÜLKE KALDI, O DA TÜRKİYE”
CHP İl Başkanı Deniz Yücel ise toplantıda yaptığı konuşmada, "Aliağa, çocuklarının asbest soluyarak büyümesini, ilçenin havasının zehirle doldurulmasını ve üç beş kuruş için ilçe halkının hayatının hiçe sayılmasını istemiyor. Bu geminin Aliağa’da sökülmesini ne Aliağalılar ne de İzmirliler istiyor. Bu konuda dünyada zehir çöplüğü olarak kullanılan 2 ülkeden diğeri olan Hindistan bile bu geminin ikizi olan ve 760 ton asbest barındırdığı tespit edilen geminin sökümünü, yüksek mahkeme kararıyla reddetti. Geriye bu çöpü ve zehiri kabul edecek tek ülke kaldı o da Türkiye! Peki, bu zehir dolu ve söküldüğü takdirde ortaya çıkacak tüm zehrin  doğaya ve havaya karışacağı kesin olan geminin sökümünü yapmak zorunda mıyız?” diye konuştu.

"DİYELİM Kİ 9 TON OLSUN..."
CHP İl Başkanı Yücel, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum'u da eleştirerek, "Bu gemide, hiçbir mantıklı yanı olmadığı halde, diyelim ki Çevre Bakanı Sayın Murat Kurum’un söylediği gibi, 900 ton değil de 9 ton asbest olsun. Bu açıklama bile başlı başına sorunludur. Yani şunu diyorlar, 'Bu gemi tonlarca zehir yüklü ama sizin dediğiniz kadar değil'... Özrü kabahatinden büyük bir açıklama daha. Yani Sayın Bakan Aliağa’ya tonlarca zehir yüklü bir geminin geleceğini ve bunu Türkiye dışında hiçbir ülkenin kabul etmediği gerçeğini itiraf ediyor.  Üstelik bu itirafı da sanki bu geminin söküm için Türkiye’ye getirilmesi büyük bir başarıymış gibi anlatıyor. Neresinden tutsanız elinizde kalan, sorunlu, zararlı ve sorumsuz bir açıklama! Aliağalıları ve tüm İzmir’i cahil yerine koyan bu açıklamayı da, Bu tonlarca zehir yüklü geminin, bakanın güzellemeleri arasında ilçemize getirilmesine de karşıyız" dedi. 

"TÜRKİYE'YE ÇÖPLÜK MUAMELESİ YAPILMASINI KABUL ETMİYORUZ!"
CHP İl Başkanı açıklamalarına şöyle devam etti: Dünyanın birçok ülkesinin, özelliklede Avrupa ülkelerinin kendi ürettikleri zehirli atıkları, çevre ve insan sağlığına zarar vereceği için kendi ülkelerinde bertaraf etmeyerek, Türkiye’ye çöplük muamelesi yapmaları, Türk halkının sağlığının hiçe sayılmasını asla kabul etmiyoruz. Aliağa’da yapılan gemi sökümlerinde, özellikle zehirli atıklar içeren sökümlerin ve sonrasında bu atıkların bertaraf işlemlerinin yeterince denetlenmeden yapıldığı, zaten kamuoyu tarafından bilinen bir gerçek. AKP iktidarı döneminde, tüm ilgili odaların, çevre örgütlerinin, muhalefet milletvekillerinin ve ilçe örgütümüzün bu konudaki uyarılarına ve çağrılarına kulak tıkanmıştır.  Zaten mevcut durum işçi sağlığı ve vatandaşlarımızın sağlığı açısından son derece zararlıyken; Tüm bunların üstüne şimdiye kadarki en büyük zehir yükü barındıran bir geminin ilçeye getirilmek için diretilmesi, bilimle, doğayla ve insan sağlığıyla inatlaşarak bu işin iktidar tarafından ısrarla savunulması, ancak bir akıl tutulmasıyla açıklanabilir. 

AK PARTİ'YE SESLENDİ! 
CHP İl Başkanı AK Parti'nin İzmir milletvekillerine de seslenerek, "Sayın Çevre Bakanına ve AKP iktidarına buradan bir kez daha sesleniyoruz. Aliağalıların sağlığını, nefesini, doğasını önümüzdeki 50 yıl boyunca etkileyecek bu zehir ticaretinden yol yakınken dönün! Bu zehir Bombasını Aliağa ve İzmir’in ortasında patlatmayın! Bu ülke, Çernobil faciasından sonra Karadeniz’deki çayların radyasyondan etkilenmediğini göstermek için, radyasyonlu çay içen bakanlar gördü. O felaket sonrası Türkiye’nin bazı bölgelerinde kanser vakalarında 3 kata kadar artışlar yaşanmıştı. Sayın Bakan da tarihte bu şekilde anılmak istiyorsa, bu zehir dolu geminin zararsız olduğunu düşünüyorsa, kendisini gemi sökümü tamamlanıncaya kadar, söküme yerinde eşlik etmeye çağırıyoruz. Ancak biliyoruz ki, bu davete icabet etmeyecek. Çünkü kendisi de bu zehri solumak istemiyor. Bu sökümden gelecek para, bir çocuğumuzun, bir işçimizin, bir yaşlımızın sağlığından, nefesinden veya hayatından daha değerli olamaz. Aliağa Belediye Başkanı ve  AK Parti milletvekillerinin sesi çıkmıyor, Her konuda bir fikri olan Hamza Dağ’ın da sesi çıkmıyor kendilerine bir kez daha sesleniyorum bu karardan dönün... 

"Bu gemiyi İzmir de Türkiye de istemiyor" diyen Yücel, "Ülkemize sokulmaması için,  her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuyoruz. Tüm bu uyarılara rağmen, halkımızın, çocuklarımızın, doğada yaşayan tüm canlıların ve çevremizin sağlığını hiçe sayanlardan, iktidarımızda hesap soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" dedi. 

"DEMOKRATİK BİR TEPKİ EYLEMİ!"
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel'in 'sivil itaatsizlik' çıkışını da değerlendiren CHP İl Başkanı şunları söyledi: 
İzmir Barosu Başkanının yaptığı çağrı demokratik bir tepki yöntemidir, hukuk çerçevesinde yapılan her eylem ve tepki CHP tarafından da desteklenecektir. Bu geminin Aliağa’ya getirilmemesi noktasında hukuk kuralları çerçevesinde ve herkesle birlik olarak her türlü tepki ve eylemi gerçekleştireceğiz. Yargı yoluna başvurmakta bir yöntemdir ve bunu da değerlendiriyoruz. İzmirliler bu konuda çok duyarlı ve birileri para kazanacak diye insan sağlığını tehdit eden bir şeye göz göre göre sessiz ya da tepkisiz kalmamız beklenemez. 



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/CHP-den-Aliaga-da-asbestli-gemi-masasi-AK-Parti-ye-sert-tepkiler-ve-mucadele-vurgusu/118639