Soyer'den hükümete 'İzmirliler bilmiyor' çıkışı, İEF ve İktisat Kongresi raporu!

16 Ağustos 2022 Salı   10:40

GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, FOX TV’de yayınlanan Çalar Saat programına konuk olarak Ezgi Gözeger’in sorularını yanıtladı. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kentteki deprem planlaması, bu yıl kapılarını Terra Madre’ye de ev sahipliği yaparak açacak İzmir Enternasyol Fuarı, İzmir’e uzun çalışmalar sonunda geri dönecek İktisat Kongresi’nin detayları ve kentte büyük tartışmalara ve endişeye yol açan Nae Sao Paulo gemisi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

DEPREM ÇALIŞMALARI RAPORU 
Program İzmirli bir depremzedenin Soyer’e “Elimizi hiç bırakmadı” ifadeleriyle gönderdiği teşekkür mesajıyla açılırken, Büyükşehir Belediye Başkanı da “O eli hiç bırakmayacağız, hep tutmaya devam edeceğiz. İlk günden itibaren yanlarında olmaya gayret ettik, bundan sonra da olacağız” diye konuştu. Başkan Soyer kentte depreme yönelik çalışmalar hakkında şunları söyledi: Bizim depremle ilgili çok başlıkta çalışmamız var. Bir tanesi mikro bölgeleme çalışması yapıyoruz. Yani 10 üniversite, 84 akademisyenle yaptığımız protokol çerçevesinde İzmir’in yeraltı röntgenini çekiyoruz. 2 yıllık bir çalışma olacak, 1 yılı geride kaldı. Zannediyorum 30 Ekim’de bir ara raporu İzmirlilerle paylaşacağız. ‘Hangi faylar canlı, hangi faylar ölmekte, hangi fayların zararı ne olabilir?’… Bütün bunları test ediyorlar. İkincisi depreme binalarımızın tek tek dayanıklılıklarını test ediyoruz. Bunu da inşaat mühendisleri odamızla yapıyoruz. 33 bin 100 binayı test ettik ve her birinin deprem karnesini astık. Şöyle söylemeliyim, deprem mevzuatının değişmesinden önce yani 1998 yılından önce yapılan binalarda maalesef daha büyük sıkıntılar var. Ama bütün bu çalışmalar ışığında, ‘İzmir nereye doğru büyümeli, genişlemeli, nerelerde yapılaşmadan vazgeçmeli?’ gibi tüm soruların yanıt bulacağı ve geleceğe ışık tutacak bir çalışma olacak. Depremle iç içe yaşamayı öğrenmek zorundayız. O nedenle göreve geldiğimiz ilk yıl içinde daha deprem olmadan bir deprem daire başkanlığı kurmuştuk. Ve bu şehrin depreme direncini, insanların bu şehirde yaşarken güven duymaları gerektiğini düşünerek kurmuştuk. O daire bugün son derece olgunlaştı ve hakim bir hale geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hem kentimizin depreme dirençliliğini artıracak çalışmalar yapıyoruz hem de depremle olan iç içeliğimizi bilerek bilimsel veriler ışığında geleceğimiz planlamaya çalışıyoruz. 

"İNSANLARI CEZBEDEN İZMİR'İN TOPLUMSAL İKLİMİ" 
Başkan Soyer programda İzmir’in bir rüya şehir gibi görülmesi, bir noktada herkesin yerleşmek istemesine yönelik ve kentin simge meşalesi İzmir Enternasyonal Fuarı’nın bu yılki programı hakkındaki soruyu şu sözlerle yanıtladı: İnsanlar neden İzmir’e yerleşmek istiyor? Neden yerleşemese bile tatile gitmek istiyor? Neden sadece denizi, havası, doğası, iklimi değil… İzmir’in toplumsal iklimi aslında insanları cezbeden. Barış içinde geçen yaşam kültürüdür. İnsanlar böyle bir sosyal iklimde yaşanmak istiyorlar, yoksa doğa, deniz heryerde var. 

İZMİRLİ MARKASI DA SAHNE ALACAK! 
Peki bunu neye borçlu İzmir? İzmir Enternasyonal Fuarı’ndan başlamak lazım aslında. İzmir Enternasyonal Fuarı 91 yıldır kapılarını açan dev bir organizasyon. İkinci dünya savaşı yıllarında bile kapatmamış. Ticaretin, eğitim, eğlencenin, hepsinin bir arada buluştuğu bir zemin… Biz ve tüm kentler EXPO’yu almak için büyük uğraşlar veriyoruz ama 91 yıldır yapılan İzmir Fuarı aslında bir EXPO’dur. Dünyanın anki durumuna bir ayna tutan ve insanları o ayna etrafında buluşturan bir zemindir. İzmir Fuarı’nın açılışın bu kez Terra Madre ile yapacağız. Dünyanın en büyük gastronomi fuarı. İEF’nin bu yılki teması da Toprak Ana olacak. Dünyanın her yerinden slow food organizasyonları katılacak, dünyanın her yerinden cittaslowlar gelecek. Sağlıklı beslenmenin, gıda tedarik zincirlerinin ne kadar önemli olduğunu pandemiyle gördük, ekonomik krizle iyice ortaya çıktı. Bizim Ege Bölgemiz, İzmir’in ovaları dünyanın en bereketli toprakları. Çocukluktan beri şu sözle büyüdük biz, ‘Dünyada kendi kendine yeten ekonomisi olan sayılı ülkeden biri’... Biz kendi kendine yeten, yerli malıyla doyan bir toplumduk. Sonra uygulanan yanlış tarım politikaları sebebiyle gittikçe ithalata daha çok bağımlı hale gelen, ithal ettikçe kendi bereketini yitiren bir noktaya döndük. Biz şimdi iade-i itibar yapmaya çalışıyoruz. Bereketli toprakların kıymetini bilelim istiyoruz. O nedenle küçük üreticiyi örgütlüyoruz, sütünü satın alıyoruz, ondan bazı ürünler çıkartıyoruz. Tam da bu bağlamda sözü Terra Madre’ye getirmek istiyoruz. Bizim aslında döngüsel bir hikayemiz vardı, bir çoban haritası çıkartarak yola çıktı. İzmir’in tüm ilçelerinde, köylerinde, mezralarında olan tüm çobanları tespit ettik, envanterlerini çıkardık ve onların sütünü satın almaya başladık. Bayındır’da süt fabrikası kurduk, günde 100 ton sütü işliyoruz ve bunlardan ürettiğimiz mamullerin Terra Madre’de ilk kez ihracatını başlatacağız, İzmirli markasıyla…

DÜNYA LEZZETLERİ İZMİR'DE BULUŞACAK 
Terra Madre’de bir kere dünya lezzetleriyle tanışacaksınız. Dünyanın farklı yerlerinden mutfakları tanıyacaksınız. Onların perde arkasını, üretimlerini tanıyacaksınız. Tarihsel arka planı da ortaya çıkacak. Sağlıkla, tarımla olan bağlantısı da anlatılacak. Üreticinin de fikir alacağı süreçler olacak. Eğlencesi de bol olacak. Çim konserleri, Mogambo geceleriyle keyfin bol olduğu geceler olacak. 

Soyer İzmir Enternasyonal Fuarı’nda 1 milyon ziyaretçi hedeflediklerini de sözlerine ekledi. 

ASBESTLİ GEMİ İSYANI VE HÜKÜMETE GÖNDERME: İZMİRLİLER BUNA ÇOK ALIŞTI! 
Soyer programda Brezilya donanmasına ait asbest yüklü Nae Sao Paulo gemisine Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından İzmir’in Aliağa ilçesinde söküm izni verilmesine karşı tepkiler, kentte doğan endişe ve fitili ateşlediği direniş hakkında da konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerine, “Dünyada 4 noktada bu zehirli gemilerin sökümü yapılıyor. Hindistan, Pakistan, Bangledeş ve Türkiye… Bir kere dünyanın çöplüğü değil İzmir, Türkiye dünyanın çöplüğü olmamalı. Bir belediye başkanının asli görevi kentin tarihini, kültürünü, doğasını, coğrafyasını korumaktır. O gemiyi İzmir’e sokmamak için elimden geleni yapacağım, gelirse geri göndermek için yapacağım. Çünkü bizim insanımızın onun zehriyle, çöpüyle ve atığıyla neden muhatap olsun? Niye insanlarımızı böyle bir zehirle buluşturalım. Bu geminin bir ikizi var. Bu gemide 760 ton asbest çıktı, 1500 ton zehirli atık çıktı. Bu geminin şimdi burada rant uğruna sökümü yapılacak. 8 bin 500 yıllık bir şehirde yaşıyoruz. Bu şehrin pırıl pırıl denizleri, berrak suları, nehirleri, yemyeşil ormanları vardı. Biz bunları korumak zorundayız. Aliağa’nın pırıl pırıl denizine, koylarına sahip çıkmak zorundayız. Bu kadar tarihi olan kente bunun yapılmasına izin veremeyiz. O nedenle engelleyeceğiz, durduracağız. Benim geçmiş dönem başkanlığını yaptığım yerde orkinos çiftlikleriyle benzer bir mücadelem vardı. O dönemde de “Çevreyi Çevre Bakanlığı’ndan korumaya çalışıyoruz” derdim. Geldiğimiz nokta yine aynı! Biz bakanlığın açıklamasına bakarak üzülüyoruz çünkü aslında bakanlığın bu gemiyi sokmaması lazım. Ama İzmirliler buna çok alıştı galiba. İzmirliler hükümetin ne yapması lazım bilmiyorlar. Çünkü Ulaştırma bakanlığının metro, tarım bakanlığının küçük üreticiyi koruması, çevre bakanlığının çevreyi koruması lazım. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bunları yapmaya devam edeceğiz. Metroyu da yapacağız, küçük üreticiyi de koruyacağız, çevreyi de korumaya devam edeceğiz. 

"BUCA METROSU'NDA İŞLEM BAŞLADI, 4 YILDA BİTECEK"
Büyükşehir Belediye Başkanı yargının ihale kararlarıyla gündemde uzunca yer tutan Buca Metrosu hakkında da şunları söyledi: Buca Metrosu’nda işlem başladı. Belki de İzmir ve Türkiye tarihinin en verimli projelerinden biri olacak. 4 yıl ödemesiz olarak 12 yıl vadeyle aldığımız krediyle aslında hiç bizim cebimizden para çıkmadan bu inşaayı tamamlayacağız. Hem büyük tasarruf sağlayacağız, otobüsleri çekerek, hem trafiği rahatlatacağız hem de temiz ulaşım imkanı vereceğiz. 4 yıl sonra da açılışını yapacağız inşallah... 

TÜM DETAYLARIYLA İKTİSAT KONGRESİ 
Soyer son olarak 100 yıl aradan sonra kentte yeniden yapılacak İktisat Kongresi hakkında ise şu bilgilendirmeyi yaptı: 100 sene önce bu memleketin üretici güçleri, 20.yüzyıla bir selam çakmışlar. Büyük yangın yaşamış bir kentten bu tahribattan 5 ay sonra, daha Lozan müzarekekerli devam ederken, savaş sonlanmadan Mustafa Kemal Atatürk İktisat Kongresi'ni gerçekleştirilmiş. Daha kurulmamış bir devletin iktisat politikaları oluşturacak bir kongre gerçekleştirilmiş. Başlı başına muazzam bir organizasyon ve kongre “Milletimiz mazisinden değil artık istikbalinden mesuldür” diye başlıyor. 4 ayrı grup bir araya geliyor; işçiler, çiftçiler, tüccar ve sanayiciler 17 Şubat 1923'te bir araya geliyorlar. Daha ortada devlet yok. Bu temsil heyeti bir araya gelip günlerce kendilerinin geleceğini tasavvur ediyorlar. Buradan da bir devletin iktisat politikalarını ortaya koyuyorlar. Biz aynı heyecanla gelecek yüzyıla bakmak istiyoruz. Çünkü şuanda yine Türkiye büyük sıkıntılarla yüz yüze, hayat pahalılığı ve enflasyonla insanlar canından bezmiş durumda... O dört grubu tekrar topluyoruz. İlkini 10 Ağustos'ta yaptık. 8 aylık bir çalışma yürüteceğiz. Bu gruplar gelecek yüzyıla kendilerinin yaşadığı sıkıntıları tartışacaklar. Sonra uzmanlar masası var. 4 ayrı masada bu gruplardan gelen beklenti ve talepleri bilimsel bir çerçevede müzakere edecekler. Ve bundan sonra da yüksek istişare kurulunun yapacağı bir toplantıyla yapılacak kongrede nihai sonuç bildirgesi ortaya çıkacak. Bunu yapmak en çok İzmir’e yakışırdı. İzmir bu topraklarda yaşanan insanların gelecek politiklarını, gelecek umutlarını ortak akılla oluşturacağı bir ev sahipliği yapacak... 



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/Soyer-den-hukumete-Izmirliler-bilmiyor-cikisi-IEF-ve-Iktisat-Kongresi-raporu/119248