Kanser tedavisinde kullanılan kimi ilaçların pahalı ve zor bulunması, ekonomik durumu kötü olan hastalar için ciddi sorunlara yol açıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödeme kapsamında olmayan ve aylık maliyeti 8 bin ila 46 bin TL’ye kadar çıkabilen akıllı ilaçları almak zorunda olan kanser hastaları, tedavi masraflarını karşılamak için arabasını ya da evini satıyor. İlacı alacak parası olmayanın ise tedavisi yarım kalıyor. İzmir’de yaşayan N.Y. de, yakın zamanda akciğer kanserine yakalandı. Hastanede tedavi gören N. Y.’ye doktoru pembrolizumab etkin maddeli akıllı ilaç tedavisine yönlendirdi. Akıllı ilaçların SGK ödemesi kapsamında olmadığını öğrenen N. Y. de aylık kullanımı 46 bin TL olan ilacı alacak maddi durumu olmadığı için hukuk mücadelesi başlattı. Avukat Mehmet Onur Özkılınç aracılığıyla SGK tarafından ödenmesi için başvuru yaptı. Ancak İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Alsancak Sosyal Güvenlik Merkezi’nden bu ilacın bedeli ödenecek ilaçlar listesinde yer almadığı belirtilerek ödeme yapılmadı. N. Y., İzmir 9. İş Mahkemesi’nde, ilaç parasının SGK tarafından ödenmesi talebiyle tedbir kararı alınması için dava açtı. Hastanın sağlık durumunu doktor raporlarıyla göre mahkeme heyeti, 24 saat gibi kısa bir sürede verdiği tedbir kararında N. Y.’nin söz konusu ilacı dava devam ettiği sürece bedelsiz olarak almasına hükmetti. 46 BİN LİRALIK İLACI SGK ÖDEYECEK UMUT OLMASINI DİLİYORUM
Tedbir kararını teminatsız olarak kabul eden mahkeme kararında “Pemetrexed etken maddeli ilacın hekimin uygun gördüğü tedavi süresince davacının tedavisinde kullanılmak üzere bedelinin ileride gerektiğinde sorumlusundan alınmak üzere kesinti yapılmaksızın, ‘Üniversite ya da Araştırma ve Uygulama Hastanelerinin Onkoloji bölümünden, davacının hastalığına ilişkin olarak Türkiye’de kullanılan standart tedavi ilaçlarını kullanması halinde bu durumun davacının sağlığında ciddi, hızlı ve geri dönüşü olmayan bir bozulmaya ya da ölüme ya da yaşam beklentisinde ciddi azalmaya veya yoğun acıya sebep olup olmayacağına dair değerlendirme içeren tıbbi raporun alındığı tarihe kadar’ ihtiyati tedbir yolu ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmasına, ara kararın taraflara tebliğine, itiraz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi” ifadelerine yer verildi.
Kararı değerlendiren Avukat Mehmet Onur Özkılınç, “Kararla ilgili şöyle bir nüans var... Normalde bu davalarda dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı veriliyordu. Dava olumlu sonuçlansa dahi istinaf mahkemesine gittiğinde ihtiyati tedbir kendiliğinden kalkmış olabiliyordu. Bu kararda ileride oluşabilecek mağduriyetlerin de önüne geçilmiş oldu. Kararın benzer durumdaki kanser hastalarına bir umut olmasını diliyorum. Anayasanın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal hukuk devleti, yarışan haklar teorisine göre vatandaşlarının yaşam hakkını diğer tüm haklardan üstün tutan devlet türüdür. Bu bakımdan, söz konusu ilacın muadilinin olmayışı ve kanser hastalığının tedavisinde hayati öneme sahip olması, yaşam hakkının kutsallığı birlikte düşünüldüğünde devlet tarafından karşılanması gerekmektedir” şeklinde konuştu. (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)