Söze İktisat Kongresi’nin tarihini anlatarak başlayan Başkan Soyer, “Yüzyıl önce atalarımız yanmış yıkılmış bir coğrafyada yıllarca işgal altında kalmış topraklarda, yeni bir devletin, yeni bir cumhuriyetin mucizesini hayata geçirdiler. Bu olağan üstü büyük bir hikâye, olağanüstü kıymetli bir hikâye… Uzun bir süreç yaşandı. Erzurum’da Misak-ı Milli ile bu ülkenin sınırları çizildi, İzmir’de Misak-ı İktisadi ile bu ülkenin cumhuriyetinin ekonomi politikaları belirlendi. Kısacası İzmir yeni devletin, cumhuriyetin temellerinin atıldığı şehir oldu. Bu nedenle biz İzmir’e ‘kurtuluşun ve kuruluşun şehri’ deriz. İşçiler, çiftçiler, sanayiciler ve tüccarlardan oluşan bin 135 delege ile bir araya getirilip 17 Şubat – 4 Mart 1923 tarihleri arasında geleceğin devletinin iktisat politikalarını şekillendirdiler. O zamanda meclis vardı Mustafa Kemal Atatürk meclise dönüp, ‘İktisat politikalarına çalışın, ortaya koyun’ demedi” ifadelerini kullandı. 

“KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDİYORUZ”
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ne deprem nedeniyle yaşanan erteleme öncesi çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisiyle çalıştıklarının altını çizen Soyer, “Türkiye’nin her yerinden sivil toplum kuruluşları, vakıflar, birlikler, kooperatifler, 180 üzerinde kurumsal yapı 500’ün üzerinde delege ile 1 Ağustos’tan beri çalışıyoruz. İkinci Yüzyılın Türkiye’sinin yine bu devletin bu memleketin kılcallarından beslenen ve köklerinden gelen halkı tarafından belirlenmesi gerektiğine inanıyorum. O nedenle İktisat Kongresi’nde ortak akılla müzakere ederek, istişare ederek, aramızda konuşup birbirimizi duyup dinleyerek yeni iktisat politikalarının şekillenmesini arzu etmiştik. O nedenle çiftçilerle, işçilerle, sanayicilerle, tüccarlarla ve esnafla aylardır uzun saatler süren toplantılar yaptık. Bunlar bir yandan yürürken, dediğiniz gibi bugün felaket yaşandı ve o nedenle ertelemek durumunda kaldık, şimdi tekrar kaldığımız yerden devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘DİRENÇLİ KENT’ DE KONGRE GÜNDEMİNDE! 
Büyükşehir Belediye Başkanı Kahramanmaraş’ta yaşanan büyük felaketin ardından İktisat Kongresi’ne dirençli kent gündeminin de eklendiğini ifade ederek, “İbn Haldun, ‘Coğrafya kaderdir’ diyor. Bu fay hattındaki topraklar üzerinde yaşamaya devam edeceğiz. Bu bizim kaderimiz. Ölüm de kader ama depremden ölmek kader değil! Biz depreme karşı dirençli kentler yaratmak zorundayız. Bu iktisat kongresinin bir gününü de dünyanın her yerinden kentlerini dirençli hale getirmek için çalışan şehir plancılarını, mimarları da bir araya getireceğiz. Bizim deprem dirençli kentler yaratmak için dünyadan ilham almamız gerekiyor. Maalesef bu konuda çok duyarsız ve yetersiz kaldık. O nedenle iktisat kongresinin önemli bir başlığı da bu olacak” dedi. 

KONGRENİN AMACI 
Soyer kongrenin amacını ise şu sözlerle anlattı: Bütün bu çalışmanın çok temel bir amacı var. Biz bugünün siyasal sorunlarına siyasal çözümler aramak ihtiyacıyla yola çıkmadık. Biz bugünün siyasal ikliminde geleceğin Türkiye’sini şekillendirmeye katkı vermek istiyoruz. Bütün bu müzakereler, ortak akıl arayışlarının nihai hedefi Türkiye’nin 5-10-20 yıl sonrasında kim iktidarda olursa olsun onların önünde onlara ışık tutacak aşağıdan yukarıya şekillenmiş ittifak politikalarını önlerine koyalım ve onlar için aydınlatıcı metinler ufuk olsun...