GERÇEKİZMİR - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin Millet İttifakı oturumunda önemli açıklamalarda bulundu. 

İktisat Kongresi'nin tarihine ve önemine değinen, iktidarı inşaat ve rant vurgusunun yanı sıra deprem felaketi üzerinden de eleştiren DP Genel Başkanı Uysal, "İkinci yüzyılın başında yeniden büyük iradeyle beraber farklı siyasi partiler olarak milletin umudunu yeşertmek adına mücadele veriyoruz. Bu umudu daha da yükselmek mecburiyetindeyiz. Bu büyük ülkeyi tüm genel başkanlarla beraber yarınlara taşıyacağımızdan eminim" diye konuştu. 

DP Lideri Uysal kongredeki konuşmasında şunları söyledi: 

100 YILLIK BİR MUHASEBEYİ YAPMAK ZORUNDAYIZ! 
Yarınki Türkiye’nin cumhurbaşkanı, çok değerli genel başkanlar…  Çok kıymetlim katılımcılar… ortak gelecek inşa etmek buluşmuş kıymetli İzmirliler… Ve gönüllü gözleri kendileri burada olmasa da bu salonlardan çıkacak iradeye bakan çok değerli vatandaşlarım… hepimizi en derin saygılarımla selamlamak istiyorum. Bir tarihi kongreyi gerçekleştiriyoruz. Aslında bu tür kongreleri bir muhasebe yapma imkanı açısından değerli buluyorum. 100 yıllık bir muhasebeyi yapmak mecburiyetindeyiz. Başta aziz Atatürk ve sonrasında tüm delegasyonu ortak kanaati sonucuydu. Kutlu dava adamları yok olmaması için cepheden cepheye kan dökmüştü. Tam 100 yıl sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen kongrenin 100 yıl önceki kongre gibi yeni bir atılım için başlangıç noktası olmasını umut ediyorum. 2 asırlık tecrübe içerisinde cumhuriyetle adını koymuşuz. Hangi tarihi eşikte yeni bir boyut ve derinlik katmak gerekiyorsa devlet adamları aydınlar gereğini yapmış.

SİYASİ AKLA İHTİYACIMIZ VAR! 
Atatürk ve mücadele arkadaşları da 1 asır önce 100 yıl nefes almamızı sağlayan şartları oluşturmuştur. Bugün de kimi anların olduğu gibi bu anda da atacağımız adımlar şekillendireceğimiz politikalarla beraber on yıllarını yüz yıllarını değerlendireceğimiz çerçeveleri çizmenin eşiğindeyiz. Böyle bir buhran dönemi içerisinde pek çok büyük Atatürk’ün ortaya koyduğu bayrak yarışıyla Hakimiyet-i Milliye’yi gerçekleştirmek gereğini yapmışız. Tarihi geriye doğru akıtamazsanız, gerçekleri değiştiremezsiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını bir yıkım mühendisliği projesiyle yıkmaya çalışsanız da milletimiz emin olsun ki yarınlara hep beraber taşıyacağız. Bu tarihi eşikte Türkiye’yi yeniden dünya ile entegre edecek riskleri meydan okumaları ortadan kaldıracak siyasi akla ihtiyacımız vardır. Bir kez başaranlar bir kez daha başaracaktır. İşte bunun için varız. Bu ülkenin maruz kaldığı riskler ve meydan okumalar bundan 1 asır evvel karşı karşıya kaldığımız risklerden farklı değildir. Türkiye adı konmamış bir buhran dönemi içerisindedir. Bu buhran içinden çıkabilmemizin yolu Türkiye’yi yeniden işleten bir demokrasi ve hukuk rejimi ile buluşturabileceği takdirde bugün konuşulan problemlerin konuşmadığı bir Türkiye’ye çok süratle eriştirebileceğimizi biliyoruz.

UMUDU YEŞERTMEK ADINA MÜCADELE VERİYORUZ! 
Ya Türkiye her büyük tarihi eşikte yaptığı gibi ekonomiden demokrasiye ve elbette eğitim sistemine çağın icat ettiği temelleri atacaktır ya da bugün ve dün karşı karşıya kaldığımız meydan okumaların fazlasına maruz kalacaktır. İnşaat ve ranttan ibaret kabul edilen ekonomik yaklaşımı üretken ve yenilikçi yaklaşımla değiştirmek mecburiyetindeyiz. Umutsuzluk diye bir duygu asla kabul edilemez. Biz eksikliklerimiz çok çabuk artı yapabilecek bir ülkeyiz. ‘Asrın fiyaskosu’nun provasını 1,5 yıl önce Antalya’da, Muğla’da gerçekleşen yangınlar vesilesiyle görmüştük. Türkiye bulunduğu coğrafya başta olmak üzere yeniden büyük güç, istikrara kavuşturucu aktör olarak yerini alabilme fırsatı her zamankinden daha çok vardır. 100 yıl büyük Atatürk ve mücadele arkadaşlarının bize kazandırdığı zamanın sonuna geldik. İkinci yüzyılın başında yeniden büyük iradeyle beraber farklı siyasi partiler olarak milletin umudunu yeşertmek adına mücadele veriyoruz. Bu umudu daha da yükselmek mecburiyetindeyiz. Bu büyük ülkeyi tüm genel başkanlarla beraber yarınlara taşıyacağımızdan emin olduğumu ifade ediyor, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.