”BÜYÜK BİR DESTEK GÖRDÜM”
CHP’li Balcı aday adaylığı kararını şu sözlerle anlattı: Deprem felaketinin gölgesinde bir seçime gidiyoruz. Ben partimde çok çeşitli görevlerde bulundum. Partimden ve arkadaşlarımdan adaylık konusunda büyük bir destek gördüm. ‘Mutlaka olmalısın, faydalı olabileceğin çok alanlar olduğunu biliyoruz’ dediler ve ben de böyle bir yola çıktım... 

”HEM BÜROKRASİYİ HEM SİYASETİ BİLİYORUM”
Balcı bürokrat geçmişinin vekillik yolunda bir avantaj olup olmadığı yönündeki soruya ise, “Ben avantaj olduğunu düşünüyorum. Şöyle ben belediyeden emekliyim, işin bürokrasi ayağını biliyorum, bürokratik çalışmaları biliyorum. 2 dönem de meclis üyeliği yaptığım için bu işin siyasi ayağını da biliyorum. Zaten arkadaşlarımın beni desteklemelerinin de en büyük nedeni bu. Hem bürokrasiyi hem meclisi hem de siyaseti, hepsini bir arada karma olarak çok güzel bir şekilde yapacağıma inanıyorlar, ben de buna inanıyorum” sözleriyle yanıtladı. 

ADAY OLUP SEÇİLİRSE NASIL BİR VEKİL OLACAK? 
Programda ‘Seçilirseniz nasıl bir milletvekili olursunuz’ sorusunu da yanıtlayan Balcı, “Geçenlerde 2.bölgedeki tüm örgütü dolaştım, zaten her zaman dolaştığım ilçeler. Tüm İzmir’in ilçelerini her zaman dolaşıyorum. Aday adaylığına karar verdikten sonra yeniden dolaştım. En son Çiğli’ye gitmiştim orada bana dediler ki, ‘Telefon numaranızı değiştirecek misiniz? Biz aradığımızda açacak mısınız?’ diye sordular bana. Ben cep telefonu çıktıktan sonra hiç bir zaman numaramı değiştirmedim. O nedenle bir kere kesinlikle ulaşılabilir bir milletvekili olacağım. Bir toplantıda ya da uygun olmayan durumlarda da her zaman dönüş yapacağım, zaten bu her zaman da böyle olmuştur. Bunun dışında kadın hakları hakkında çalışmak ve İzmir’in problemlerini çözmek üzere varım. Ben botanik mezunuyum ve çevreyle ilgili de çalışmak istiyorum. İzmirli ilgili çok çevre tehdidi var. Bu 20 yılda yeraltı ve yer üstü zenginliklerimiz AKP iktidarı tarafından tahrib edildi, bunu her yerde yaşıyoruz, İzmir’de de yaşıyoruz. İşte Gaziemir, Aliğa, Foça örnekleri... Sadece İzmir olarak değil tüm Türkiye olarak çevre için çalışmak istiyorum. Benim MYK’da sorumlu olduğum il Muğla’ydı... Orada da çok ciddi çevre tehditleri var. Doğa yok ediliyor. Çocuklarımızın geleceği yok ediliyor ve buna mutlaka sahip çıkmak zorundayız. Ben buna mutlaka sahip çıkacağım” diye konuştu. 

BU DÖNEM FARKLI OLACAK! 
Balcı programda kota tartışmalarının gölgesinde ‘Kadınlar örgütteki emeğinin karşılığını alabiliyor mu?’ sorusuna da yanıt verdi. Balcı, “Yeni dönem için umutlu olduğumu söyleyebilirim. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu bir teklif sunuldu TBMM’ye ve AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Siyasi partiler yasasında kadın ve erkeğin eşit temsiliyetinin olmasına yönelik bir teklifti. Biz CHP olarak kadınların eşit temsiliyetini önemsiyoruz, bu dönemin bu anlamda daha farklı bir dönem olacağını düşünüyorum” diye konuştu. 

”’NEREDE KALMIŞTIK’ DEYİP DEVAM EDEN BİR İL ÖRGÜTÜ VAR”
CHP Kadın Kolları Eski Başkanı ve MYK Eski Üyesi programda İl Örgütü’nde adaylık istifasıyla yaşanan değişimin seçim sürecinde bir handikap yaratıp yaratmayacağı yönündeki soruyu da şu sözlerle yanıtladı: Şenol Başkan gerçekten çok güzel bir çalışma yürütüyor. Hızla sahaya ve alana indiler. Neredeyse her gün bir ilçede çalışma yapıyorlar. ‘Nerede kalmıştık?’ deyip devam eden bir il örgütü var diye düşünüyorum. 

LİSTE VE HEDEF YORUMU
Balcı, “Örgütün içinden gelen arkadaşlar olmasını örgütün içinden gelen biri olarak isterim. Liyakat ve emek de olmalı. Böyle bir liste görmek isterim” sözleriyle gönlünden geçen milletvekili listesini tarif ederken, İzmir’de sandık hedefi için ise, “Bu dönem her iki bölgeden 8-9’u zorlarız” yorumunu yaptı. 

2.5 YILDA 110 BİN KADIN ÜYE
MYK’da görevi ekseninde Kadın Kolları’nın yürüttüğü çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Balcı, “İllerde görevlendirmelerimiz var. Benim sorumlu olduğu 4 il var, Genel Başkanımız Aylin Nazlıaka önderliğinde tüm illerde çalışma yapıyoruz. 81 il ve 973 ilçede örgütlenmeyi tamamladık. Bazı illerimizde kadın örgütümüz yoktu, bazı ilçelerimizde de yoktu, şuanda tamamlandı. Sadece kadın örgütleri değil mahalle temsilcileri de tamamlandı. Bu çok önemli, çünkü o mahallelerde oturan insan biliyor kimin hastası, cenazesi, sorunu var. Biz onların vasıtasıyla çok rahat ulaşabiliyoruz ve bir aidiyet duygusu oluşuyor. Birinci projemiz örgütlenmeyi tamamlamaktı, tamamladık. Ondan sonra kadın üye sayısını artırmayı hedefledik. 2.5 yıl önce yüzde 24’lerdeydi, şu anda yüzde 35-36 seviyesine geldik. Yani kritik eşiği geçmiş durumdayız. 2.5 yılda 110 bin kadın üye yapıldı. Hatta bu sayı şu anda 125 bine varmış durumda, Yargıtay’dan onay bekleyenlerle...” diye konuştu. 

DEPREM BÖLGESİNE YAŞAMHAK DESTEĞİ! 
Kadın Kolları’nın deprem bölgesinde dayanışma mesaisi hakkında da bilgilendirmede bulunan Balcı, “Yaşanan her kötü olayda en büyük zararı kadınların çektiğini biliyoruz. Şu anda bölgede de çok büyük sorunları var kadınların. Yaşamhak Projesi’ni deprem bölgesinde hayata geçirdik. Orada kadın danışma merkezleri kurduk, buna başvurmalarını sağlayarak destek veriyoruz. Aynı zamanda psikolojik, hukuksal destek de veriyoruz. İhtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bu Yaşamhak projesini biraz açmak istiyorum, 2020 yılında hayata geçirdiğimiz bir proje. Şiddet gören kadınlara destek olmak amacıyla yapılmış bir proje. 444 8 285 numaralı bir hattımız var. Bu telefon hattının ucunda her daim bir arkadaşımız var. ‘Yalnız değilsin biz varız’ sloganıyla yola çıktı, barolarla anlaşma imzaladık, tabip odalarıyla, yerel yönetimlerle, meslek odalarıyla, psikolojik rehberlik ve danışmanlık derneğiyle anlaşmalar imzaladık. Hukuk, sağlık, psikolojik tüm destekleri veriyoruz. Şiddet gören kadınların hukuk mücadelelerine destek veriyoruz” dedi. 

ÖNCE SÖYLEMLER DEĞİŞMELİ! 
Kadına şiddetin önüne geçilmesinin ilk şartının siyaset dili olduğunu ifade eden Balcı, “Öncelikle iktidarda olanların söylemlerini değiştirmeleri gerekiyor. ‘Kadın-erkek eşit değildir’ gibi söylemlerin değişmesi gerekiyor. ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diye bir kadın bakanımız bile vardı. Artık bunların yaşanmaması gerekiyor. Ondan sonra eşitlikçi politikalar üretilmesi, kadınların üzerinden çeşitli yüklerin alınması gerekiyor. Ev işi, çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi. Kadın ekonomik olarak güçlendirilmeli ve herşeyden önemlisi karar mekanizmalarında eşit temsil edilmeli” dedi. 

”NEDEN İPTAL EDİLİYOR ANLAMIYORUM”
Balcı, İstanbul Sözleşmesi hakkında ise, “2011 yılında ilk imzacısı olan ülkeyiz, 2012’de arkasından 6284 onu destekleyici kanun olarak yapıldı ve 2014 yılında da tüm partilerin oyuyla kabul edildi. Oy birliğiyle kabul edilmiş bir sözleşme vardı elimizde ama bazı çevrelere şirin görülmek amacıyla kadınlar kurban edildi. Kadınların canı yakıldı. Bir gece ansızın iptal edildi. En son 6284 sayılı yasaya da sıra geldi. Özlem Zengin, Derya Yanık buna itiraz etti ve çok sayıda sıkıntı yaşadılar. Hepimiz öfkeyle izledik. Son dakikada vazgeçildi. Bu yasaların ikise de kadına yönelik şiddeti önlemeyi içeren yasalar, neden iptal ediliyor ya da iptal edilmek isteniyor ben bunu gerçekten anlayamıyorum” açıklamasını yaptı. 

KILIÇDAROĞLU YORUMU VE ‘YÜZDE 60’ MESAJI! 
Balcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Adayı olması hakkında ise, “Aday olmasından dolayı çok mutluyum. Halkını düşünen bu işi de son derece iyi yapabilecek birisi. Şu sözünü çok önemsiyorum, ‘Hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek’ diyor. Bu çok önemli bir söz. Şu anda ülkemizde bunu yaşayan çocuklarımız var. Öyle annelerle karşılaşıyoruz ki yüreğimiz kalkıyor. Bir yumurtayı iki çocuğuna paylaştıran anneler var.  O yüzden bu söz çok önemli. Genel Başkanımızın aday olması toplum için de çok değerli... Özgür bir Türkiye olacak. Hak, hukuk ve adalet olacak” yorumunu yaptı. Balcı seçim öngörüsünü ise, “Yüzde 57-60 bandında bir oy alır diye düşünüyorum Sayın Genel Başkanımız” sözleriyle açıkladı.