Belediye başkanı olduğu takdirde gerçekleştirmeyi vaat ettiği projelerini de anlatan Doğan, hedefinin Çiğli’yi çekim merkezi haline getirmek olduğunu belirterek en büyük sosyal sorumluluk projesinin ilçeye bir vakıf üniversitesi kurmak olduğunu söyledi. Adaylığı noktasında çarpıcı mesajlar veren Doğan, Kimsenin adamı değilim, tarafsızım, yıpranmış değilim, profesyonel yöneticilik yaptım, belediyeciliği biliyorum. Herkesin başkanı olacağım, kapım hiçbir zaman kapalı olmayacak. Çiğli için çok güzel projelerimiz var. Çiğli, İzmir’de kuzeyin incisi olacak” diye konuştu.
İstanbul’da hem iş hem siyaset hayatınız vardı. Neden Çiğli’den belediye başkan aday adayı olmak istediniz?
Çiğli’de çok fazla akrabam ve tanıdıklarım var. Çiğli’deki çevrem, partililerimiz neden Çiğli’de siyaset yapmadığımı sordu. O zaman dürüstçe şunu söyledim: Çiğli’de gelecek vaat eden arkadaşlarımız çok ben İstanbul’da siyaset yapıyorum dedim. Ama partinin belli bir kesiminden tekrar bu teklif geldiğinde bu sefer daha ciddi düşünmeye başladım. Bu sürede Başakşehir Belediye Başkan Adaylığım gündemdeyken Çiğli’ye aday adayı olmaya karar verdim. Neden Çiğli? İstanbul’un beni yıprattığını gördüm, İstanbul’dan Ege Bölgesi’nde çok fazla göç olduğunu gördüm. İş hayatımı da buraya taşıdım, aday olsam da olmasam da burada yaşamaya karar verdim. Burada tabandan da belli bir talep vardı. Çünkü kendi hemşerilerimiz ciddi anlamda temsiliyet istiyordu. Burada bana göre temsiliyet hakkını kazanmış büyüklerimiz vardı, ama ya haksızlığa uğramışlar ya da başka nedenlerden dolayı temsiliyet hakkı verilmemiş. Bende bu boşluğu kapatmaya geldim. Yeni yüz olmam, akademik kökenli olmam, iş hayatından gelmem, hemşerilerimin çok olması gibi faktörlerden dolayı büyüklerimiz sağ olsunlar beni sahiplendiler. İnsanlar arayıp birlikte çalışmak istediklerini, destek olmak istediğini söylüyorlar. Çünkü kimsenin adamı değilim, tarafsızım, yıpranmış değilim bunlar beni ister istemez ön plana çıkardı. Profesyonel yöneticilik yaptım, belediyeciliği biliyorum. Bunlar yeterli değil ama belediyecilikte önemli etkenler. Çiğli’nin hak ettiği yere gelmediğine inanıyorum.
Daha önce Çiğli’de yaşamıyordunuz, bu noktada örgütten aday adaylığınız hakkında nasıl tepkiler aldınız?
Hakkınızdaki “ithal aday” iddialarına yanıtınız nedir?
Hem olumlu hem de olumsuz tepkiler geldi. Türkiye’de bunun bir çok örneği var; Almanya’dan gelip Milletvekili oluyor, İngiltere’den gelip belediye başkanı oluyor. Bunlar ithal olmuyorsa ben de ithal değilim. Ama tepkilere de saygı duyuyorum. Ben siyasete atıldığımdan beri partimin kurallarını saygılı olmuşumdur. Halen basın açıklaması yapmadım, ilçe başkanımızdan randevu talep ettim daha cevap gelmedi, haber bekliyorum. İlçe başkanımız ile görüştükten sonra il başkanımızı ziyaret edeceğim. Ama şunu da belirtmek isterim; kim aday gösterilirse gösterilsin küskünlüğe yer yok, önseçimde olsa, temayülde olsa, atama da olsa partimizin talimatı neyse biz o adayın arkasında dururuz.
Saha çalışmalarına başladınız mı? Çalışma sürecinde beklemediğiniz bir tepkiyle karşılaştınız mı?
Pazar günü sahaya çıktık. Daha öncesinde sahaya çıkmamızın sebebi yaklaşık 4 aydır bir çalışma içerisinde olmamız. Bir ekip kurduk, ekibimizin içinde şehir planlamacıları, harita mühendisi arkadaşlar da var. Beş kişilik bir komisyon oluşturduk. Bu komisyonumuz Çiğli’de neler yapılabileceğine dair yoğun bir çalışma yaptı. Bu sürede bizimle tanışmak isteyen çok sayıda vatandaşımız ziyarete geldi. Kısa sürede Cemal Doğan ismi Çiğli’ye yayıldı. Beklemediğimin üzerinde ilgiyle karşılaştım. Bu beklenmedik ilgi oluşunca beklenmedik tepki de oluştu. Ama bu tepki ilçe yönetimi ve belediye yönetiminden geldi. Bunları normal karşılıyorum sonuçta bu siyasettir ama ben şahsen kendine güvenen bir belediye başkanı olsaydım genel merkezde veya Ankara’da bu kadar arayışa girmezdim. Ben sanmıyorum ki Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı, Ankara koridorlarında “beni tekrar başkan yapar mısınız” diye gezsin.
Aday adaylığınız noktasında Genel Merkez ile görüştünüz mü?
Belli bir grup içerisinde çalışıyorsanız, nezaketen de olsa bilgi vermek zorundasınız. Ben şurada aday adayı olmayacağım, şu sebeplerden buradan aday adayı olmak istiyorum demek zorundasınız. Genel merkez kimseye seni şurada aday yapacağız demez. Bizim parti kültürümüzde böyle bir şey yok. Sadece nezaketen bilgi verdim. Zoru seçtim, önemli olan zoru başarmak…
Projeleriniz neler? Çiğli’de nasıl bir fark yaratmayı planlıyorsunuz?
Projelerimiz şuan hazır yakında paylaşacağız. Gece otobandan Çiğli’ye giriş yaptığınızda sol tarafta Karşıyaka var sağ tarafta Çiğli var. Sol tarafta canlı, güzel görüntülerin olduğu bir yer var, sağ tarafta da farklı bir görüntü var. Çiğli’nin yapısı diğer ilçelere göre çok farklı, Çiğli küçük bir Türkiye… Çiğli kozmopolit bir yer, bu gibi yerlerde siyaset yapmak da yöneticilik yapmak da zor, taleplere cevap vermek de zor. Ama böyle zorlukları çözen kişiler de değil Çiğli’ye, İzmir’e damgasını vurur. Çünkü hem coğrafi hem arazi boşluğu açısından buna müsait bir yer; kuş cenneti, havaalanı, hayvanat bahçesi, 22 kilometre sahil bandı… İzmir’de böyle bir yer yok! Ama Çiğli hak ettiği değeri görmüyor. Çiğli’de talep sistemini ortaya koymak gerekiyor. Bir sanayici buradan ekmek kazanıyorsa, ilçenin sorunları noktasında da elini taşın altına koyacak. Biz buna yap-işlet-devret modeli diyoruz ama bu şekilde insanları, işadamlarını, halkı bir araya getirip kent konseyini kurup profesyonel belediyecilik dediğimiz sistemi getirdiğimiz zaman Çiğli ilk dönemde ciddi anlamda değişim belirtilerini gösterir. Bir örnek vereyim; Çiğli halkı özellikle yaz akşamları başka ilçelerin sahil şeritlerine gidiyor. Niye? Çünkü gideceği bir sahil bandı yok. İzmir’de çalışıp uzmanlaşmış arkadaşlarımız bana şöyle bir çalışma getirdiler; Kent meydanı yapıp, bu kent meydanıyla belli bir noktada sahili birleştirip sonra belli bir kilometre bandında sahil yürüyüş yolları yapılabilir. Bu kent meydanına neler olacak? Yeni belediye sarayı, kültür merkezi, emniyet binası, adalet sarayı, düğün sarayı, göletler olacak… Boş bulduğumuz bir noktaya bir AVM sistemi oturtacağız. Çünkü kaynak da bulmamız gerekiyor, İstanbul’da bunun çok örneği var. Bakanlıklarla görüşüp güzel projeler sunduğumuzda olumlu tepkiler alacağımıza inanıyoruz. Çiğli şuan geçiş noktası, bizim hedefimiz Çiğli’yi çekim merkezi haline getirmek. Ayrıca Çiğli’nin çevresel anlamda ciddi bir proje çalışması içine girmesi gerekiyor, yapı olarak da buna müsait, bakıyorsunuz bir noktada kentleşme bir noktada gecekondulaşma var. Ama bunu orada yaşayan insanların yaşam şekline saygı duyarak yapılmalı. Bir yerde bir çalışma yapacaksanız o insanları oradan kovarak değil o insanları orada tutarak yapılmalı. Böyle bir çalışma içine girdiğimizde sokak olarak değil mahalle bazında bir çalışma olacak. Yeşil alanlar, otopark, çocuk parkı, spor merkezleri, kadın eğitim merkezleri olacak, kreşler olacak… Bunlar büyük projelerdir. Mühendis kökenli ve projeci biri olduğum için böyle şeylere yabancı değilim. Mesela Çiğli’nin bir festivali olsa çekim merkezi olmaz mı? Bunları yapan bir çok sosyal demokrat belediyelerimiz var biz niye yapamayalım? Bizim niye kongre merkezimiz yok, bizim niye birden fazla sinema tiyatro salonunun olduğu merkezimiz yok? Bunlar olduğu zaman çekim merkezi olmayacak mı? Bir aqua parkımız olsa, eğlence merkezimiz olsa diğer ilçelerden de vatandaşlarımız gelecek… Nedense belediye başkanlarımız kısa sürede gündeme oturabilecek projeleri yapmaya çalışıyor. Niye? Çünkü uzun süreli projelere girmek istemiyorlar. Şu korku vardır; Uzun süreli projelere girdiğimiz zaman proje bitmezse başkan başarısız oldu… Kısmet olurda belediye başkanı olursam ilk 4 yılda acil yapılması gereken kısa vadeli projeleri yapacağım, beşinci yılda da büyük projelerin startını vereceğiz. İlk önce halkın güvenini kazanacağız. Halkın; “Cemal Doğan 4 yılda çok güzel şeyler yaptı, çok iddialı bir projeye giriyor ama biz bunu yapacağına inanıyoruz” demesi lazım… Çok güzel projelerimiz var. Her yıl 100 öğrencimizi yurtdışına göndermeyi planlıyoruz. İnsanlarımızı farklı yerlere gezilere göndermeyi düşünüyoruz. Ekonomik anlamda sıkıntı çeken kişilere öğrenimlerinde burs vermek istiyoruz. Bunların hepsini belediye kaynakları ile yapacağız demiyoruz. Bunun sistemleri var, Çiğli’den kim para kazanıyorsa Çiğli’ye katkı koyacak. İşadamlarımıza gideceğiz, fon sistemi, vakıflar kuracağız.En büyük hayalim Çiğli’de vakıf üniversitesi kurmak. Bunlara benzer başka projelerimiz de var. Çiğli, İzmir’de kuzeyin incisi olacak.
Belediyecilik noktasındaki görüşleriniz neler? Sahaya çıktığınızda vatandaştan en çok hangi talepler geldi?
Benim düşüncem, belediyecilikte particilik olmaz. İnsanlar hizmete, güvene oy veriyor. Anadolu toplumu duygusal bir toplumdur, kendisine yapılan hizmete cevapsız kalmaz. Partisi, kimliği, dini, dili ne olursa olsun o hizmete alıyorsa saygı duyar. Ben gerçekçi bir insanım. Hep zoru karşıma almışımdır. Bir siyasetçiye, belediye başkanına 100 insandan 100’ü de başarılı demez. Eleştiriler de olacak, kızmalar da olacak. Bunlar bizi olgunlaştıracak, ben bunlara hazırım. Mahalleleri gezdiğimizde kadınların talebi en çok kreş oldu. İşi olmayan kadınların kendini ifade edeceği kadın eğitim merkezleri istiyorlar. Sorunlu çocuklar için rehabilitasyon merkezleri istiyorlar. Projelerimiz de bunlar da var. Bana göre yaşamın standardını belirleyen kadınlardır, kadınlarımızı çok önemsediğimizi her gittiğimiz yerde ifade ediyoruz.
Eğer aday gösterilirseniz Çiğli halkına nasıl bir belediye başkanı profili vaat ediyorsunuz?
Benim kapım hiçbir zaman kapalı olmayacak. Çünkü ben iş hayatında olsun siyasette olsun her zaman insanlara dokunarak çalıştım. Bu bir duruş şeklidir. Eğer iletişiminiz güçlüyse kendinizi iyi ifade edebiliyorsanız bu iş bitmiştir. Böyle bir artım olduğunu düşünüyorum, eğer olmasaydı kısa sürede insanlar beni o kadar sahiplenmezdi. İnsanlar güvenebileceği, sırtını dayayabileceği, tartışabileceği, rahatça aralarında gezebilen bir belediye başkanı istiyor. Öncelikle üretici bir belediye olacağız. Ben belediye başkanı olduğumda 15-20 kişi ile gezmeyeceğim. Bu tarz belediye başkanlarının da zaten ikinci dönemi olmuyor. Ben burada aday adayı olurken de hiçbir zaman kendi belediye başkanım başarısız diye çıkış yapmadım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüm belediye başkanları değerlidir. Ben, sayın belediye başkanımızın çıtasını bir kat daha yukarıya çıkarmak için aday adayıyım.
Aday gösterilirseniz seçim sürecinde nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?
Her kesimden vatandaşımıza gideceğiz. Burada birçok farklı kesimden insan yaşıyor, herkesin ayrı talepleri var, biz insan odaklı çalışacağız. Ben şunu kabul edemiyorum, daha önce karakol olarak kullanılan insanların işkence gördüğü yer Cem Evi olarak tahsis ediliyor. Belediye başkanı olursam ilk işim onu kaldırmak olacak. Biz o kadar düştük mü? İnsan ayrımı, din, dil, ırk ayrımı yapmayacağız. Herkesin başkanı olacak herkesin ayağına gidip taleplerini dinleyeceğiz. Aday olduğum takdirde mevcut oyumuzun da artacağına inanıyorum.
CEMAL DOĞAN KİMDİR?
1974 yılında Mersin’de doğumlu olan Cemal Doğan ilk ve ortaöğretimini Mersin’de tamamladı… Gençlik yıllarından itibaren iş hayatına adım atan Doğan birçok farklı sektörde çalıştı. Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendislik Bölümü’nü bitiren Doğan sonrasından Mersin Üniversitesi’nde 2 dönem akademisyenlik görevinde bulundu. Ardından İstanbul’a taşınan Doğan burada kısa süre şantiyelerde çalıştıktan sonra inşaat sektöründe büyük firmalarda çeşitli kademelerde görev aldı. İş hayatı sürecinde yöneticilik ilgili birçok eğitim alan Doğan 2010 yılında kendi Mühendislik Firmasını kurdu. Mühendislik firmasıyla Türkiye’de önemli projelere imza atan Doğan, sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılarak aktif siyasete atıldı. Aileden CHP’li olan Doğan aktif siyasete CHP’de mahalle başkanlığı ile başladı. Sonrasında örgütten sorumlu ilçe başkan yardımcılığı ve Başakşehir belediye meclis üyesi olarak siyasi hayatına devam etti. Meclis üyeliği sürecinde imar komisyonunda görev alan Doğan, İzmir’e taşınmaya karar vererek Çiğli’ye yerleşti. Çiğli’ye yerleşme kararının ardından 31 Mart 2019 yerel seçimleri için Çiğli Belediye Başkan Aday Adayı oldu.