Babasının ölümünü, sonrasında yaşadıklarını ve yıllar sonra babasının görev yaptığı koltukta oturmanın verdiği hissi anlatan Mehmet İbrim,  babadan oğla uzanan bu hikayeyi Gerçekİzmir ile paylaştı.
29 Nisan 1980 yılında babası öldürüldüğünde henüz 16 yaşında olan Mehmet İbrim aslen Konyalı olduklarını ve 1 yaşındayken Salihli’ye yerleştiklerini, Babası Turan İbrim’in ilk genç ülkücüler teşkilatını kurduğunu aktardı.  

Sonrasında İzmir’e geldiklerini ve babasının burada MHP Konak İlçe Başkan Yardımcılığı görevine getirildiğini söyleyen İbrim, Baba İbrim’in ardından MHP İzmir İl Başkanlığı’nda il sekreteri görevinde bulunduğunu ve görevinin dışında da çevresinde sevilen, yardımsever biri olarak tanındığını söyledi. 
 
KİMSENİN SİYASİ GÖRÜŞÜNE BAKMADAN YARDIM EDERDİ
Babası Turan İbrim’in siyasi görüş gözetmeksizin herkese yardımcı olan bir insan olduğunu dile getiren İbrim o yılları şu sözlerle anlattı: Babam, herkesi topluma kazandırma mantığıyla hareket ederdi, insanların siyasi görüşü neymiş diye bakmazdı, o yıllarda çok insana iş kapısı buldu. Çok farklı biriydi…  Allah 12 Eylül öncesi gibi bir zamanı bir daha bize yaşatmasın, bizim partimizin önceliği önce devlet, önce millet, sonra partim sonra ben… 

BABAMA İLK SALDIRI DEĞİLDİ
Babası gibi eczacı olan İbrim, suikastın babasına yapılan ilk saldırı olmadığını söylerken, o yıllarda yaşanan süreci “Babama ilk saldırı bu değildi.  O olaydan bir yıl önce 3 kişi tarafından çapraz ateşe tutulmuştu… Kendisinin de ruhsatlı silahı vardı, nefsi müdafaa yaptı ve yara almadan kurtuldu.  Bu olaydan 6 ay sonra da tekrar 3 kişi eczaneye teftişe geliyor. Eczanemiz o zamanlar Gürçeşme’de... Bu adamlar da o muhite gelip çevreye babamı soruyor, araştırıyorlar. Babam onların gözünde ‘faşist,  ırkçı’ bir insan ama araştırdıklarında ne kadar iyi bir insan olduğuna anlıyorlar. Babama ‘Biz seninle ilgili görev aldık ama bu kadar iyi bir insan olduğunu bilmiyorduk’ diyorlar. Babam da onlara çay, yemek ısmarlıyor ve ceplerine yol parası koyup yolcu ediyor. Adamlar da babamı uyarıyor, ‘Dikkat et, senin hakkında idam hükmü verildi. Buradan git yoksa seni vuracakla…’ diye” sözleriyle anlattı. 

İZMİR’İ TERK ETMEDİM
Turan İbrim suikast sonucu hayatını kaybettiğinde 16 yaşında olan Mehmet İbrim, o yaşlarda eczanede de sık sık vakit geçirerek, babasının yanında mesleği öğreniyormuş. 

İbrim babasından öğrendiklerini de şöyle anlattı: Babam bize haramı, helali öğretti. Türk Milliyetçiliğini öğretti… Bu olaylardan sonra İzmir’den uzaklaşalım diye, bazı akrabalarımız bizi Salihli’ye bazı akrabalarımız ise Konya’ya çağırdı. Anne tarafım İstanbullu olduğu için annem ve kardeşlerim İstanbul’daydı. İlk başta bu üçgen arasında kaldım, sonra kendi kendime dedim ki; ‘Hiçbir yere gitmiyorum, eczaneyi de bırakmıyorum evimi de’…  Biz kadere inanırız, eğer bize de bir şey olursa, olacak. Akacak kan damarda durmaz.”

ALLAH YOLUNDA ÖLENLERE ÖLÜ DENMEZ
İbrim babasının ölümü hakkında ise “Benim babamı eczaneye gelip hırsızlık yapıp öldürmediler… Sadece ve sadece MHP İzmir İl Sekreteri olduğu için, ülkücü olduğu için şehit ettiler. Biz de vatan millet sevgisi imandan gelir. Biz Türk Milliyetçisiyiz…  Vatanımızı, Atatürk’ümüzü çok seviyoruz. Ayet-i kelime de der ki; ‘Allah yolunda ölenlere ölü demeyiniz, onlar diridirler’… Biz bunu kabul edip, iman etmişiz. Çünkü MHP’nin tek derdi bayrak, devlet, ezan ve millettir” ifadelerini kullandı. 

SUİKASTİ YAPANLAR İDAM EDİLDİ
İbrim, “Kanun bize eczaneyi 5 yıl mesul müdür ile çalıştırma hakkı veriyor, onu değerlendirdik bir şekilde idare ettik… Babamı öldüren iki komünist de daha sonra idam cezası aldı…” diye konuştu. 

SADECE BABAMIN İSMİYLE BİR YERLERE GELMEDİM
Partide İzmir İl Ocak Başkan Yardımcılığı ve ocak başkanlığı, Konak İlçe Başkanlığı görevlerini yaptığını belirten İbrim, “Sadece babamın ismiyle de bir yerlere gelmedim. Yılmadım, çalıştım. Şuan da il sekteriyim. Ahde vefalarından dolayı da teşkilatıma çok teşekkür ediyorum” dedi. 

Evli ve 3 çocuk babası olan İbrim, hem baba mesleği olan eczacılığa devam ediyor hem de parti teşkilatında görev alıyor.