CHP İzmir Milletvekili'nden flaş aday çıkışı: Oturduğum ilçede içim acıyor!

11 Şubat 2019 Pazartesi   14:04

GERÇEKİZMİR - CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Gerçekizmir’de Kafe Siyaset programında gazeteci Sercan Avcı’nın konuğu oldu.

Bayır, CHP’nin İzmir’deki aday tablosu, İYİ Parti’yle yapılan ittifak, hazırlanan meclis üyesi listeleri, DSP’nin CHP’den aday gösterilmeyen isimlerle temasa geçmesi ve AK Parti’nin Adayı Nihat Zeybekci’nin İzmir projeleri gibi konularda çarpıcı açıklamalar yaptı.

Bayır'ın programdaki konuşmasından satır başları şöyle:

DEĞİŞİM YÜZDE 80’E ÇIKTI

Doğrusu geçen Milletvekili seçiminde de CHP kadrolarındaki değişim yüzde 50 oranındaydı. Bu defa belediye başkanlıklarında ise yüzde 80’e çıktı. Tahmin ediyorum; Genel merkez yöneticilerimiz, sorgulanmaya başlayan belediye başkanlarında bayrak yarışı şeklinde görev değişikliği yapmanın mantıklı olduğunu düşünmüş olsa gerek

SÜREÇ İYİ İDARE EDİLDİ DİYEMEM

Bu süreç bence çok iyi idare edildi diyemem. Gerek zamanlama, gerek aday belirleme yöntemi konusunda bence çok başarılı olduğumuzu söyleyemem, yanlış yaptığımız yerlerde kendimizi de eleştirmeliyiz. Umuyorum ki belediye meclisi konusunda da aynı yanlışa düşmeyiz. Ortaya şöyle bir aday tespiti geldi; Ahbap-çavuş ilişkileriyle bana yakın olan belediye başkanı olursa bir sonraki genel seçimde önseçimde bana destek verir ya da genel merkez bazında da bana omuz atar gibi olumsuz ve yanlış anlayışlar ne yazık ki İzmir’e de bir miktar yansıdı.

OTURDUĞUM İLÇEDE İÇİM ACIYOR!

İzmir’de benim oturduğum ilçede(Güzelbahçe) içim acıyor. Malatyalı bir genel başkan yardımcısı İzmir’in 2 belediye başkan adayını belirledi. Bunun savunulabilir hiçbir tarafı yok, anlatılabilir olmasından bile utanç duyuyorum. Bu noktada gerekli ikazlarımı genel başkan yardımcılarımıza yaptık.  Dedik ki; araştırın, soruşturun, yanlış yapıyorsunuz, yarın bunun bize yansıması olumsuz olacak.

EN DOĞRU YÖNTEM SANDIK

Tabi her şeye rağmen bunun tamamı olumsuz  diye birşey çıkartılmasın. İstisnai bir, iki örnek verdim. Bu yöntemleri bu şekilde geliştirip de sadece genel merkezde birilerinin iki dudağı arasından belirlenecek yöntemi doğru bulmuyorum. En doğru yöntem; üyenden şikayetçiysen üye yapısını düzeltirsin.Eğitimini verirsin, aidat koşulunu getirirsin, belli koşullar koyarsın sandığı da koyarsın.

MÜDAHALE ETMEK GEREK

İl başkanının bilgi ve birikimi yönetim kurulu ile birlikte, milletvekillerimiz, genel merkez yöneticilerimiz burada paralel yürümeyen şeyleri tespit etmeli. Bazı ilçelerde ilçe başkanı ve yönetimi belediye başkan adayını benimsememiştir. Bunların çalışmasını beklemek hayaldir. Buna müdahele etmek gerekmektedir. Ya orta yolu bulmak lazım ya da yeni bir ilçe başkanı ve yönetim atamak lazım.

ZEYBEKCİ İZMİRİ TANIMIYOR

Hep söylemişimdir; İzmir’de bir ilçede belediye başkanı olacak kişinin o ilçede yaşıyor olması birinci temel öğedir. İlçenin sorunları bilecek sonra adayım diyecek. Aynı şekilde Büyükşehir’e aday olanın da İzmir’de yaşıyor olması temel kuraldır. Sayın Zeybekci Denizli’den çıktı geldi, İzmir’e adayım dedi. Zeybekci’nin İzmir’i tanımadığı konuşmalarından çok net anlaşılıyor, İzmir’i tanımayan insanın sorunlarını bilmediği de çok iyi ortaya çıkıyor.Tahmin ediyorum yanında siyasi olarak çalıştığı arkadaşlar gelmişler, bazı dökümanları eline veriyor. Sayın Zeybekci de onları konuşuyor. Ama bir hata daha yapmış, galiba yanında getirdiği, bu  dökümanları verenler de İzmirli değil. Mesela geçen demiş ki; İzmir göç veriyor. Tüm araştırmalar ortada; İzmir göç vermiyor, göç alıyor, hem de çok olumlu bir göç alıyor. Yani siz bunu bilmiyorsanız ya  İzmirli değilsiniz ya da İzmir’ bilmiyor, takip etmiyorsunuz. Büyükşehir’e aday olmuş birinin böylesine yanlış ifadeler kullanması yenilir yutulur değil.

ZEYBEKCİ’NİN PROJELERİ BİNALİ YILDIRIM’IN PROJELERİ

Zeybekci’nin İzmir projelerinin büyük bölümü Binali Bey patentli...Yani bir önceki seçimden kalmış. Örneğin; Çanakkale- İstanbul- Ankara- Antalya otoyolları... Beş sene önce Binali Bey’in anlattığı hikaye... Gazimemir Batı-Doğu Çevre Yolu Projesi , Binali Bey’in anlattığı...İzkaray-Karayolu, raylı körfez  geçişi, İzmir raylı sistem ağı projesi, Çandarlı Kuzey Ege Liman Projesi, Alsancak Krüvazör Limanı, Marinalar, Balıkçı limanları, Bilim Teknoloji- Yazılım Vadisi Binali Bey’in projeleri...Yani kopyala yapıştır birşey yapmış.  Beş sene önce bize  35 proje diye söz verip aday olanların, ki bu projelerin tamamının İzmir’de yerel güçle yapılması mümkün olmayan şeyler. Bunlar, devlet gücüyle yapılabilecek şeyler. Bunlar anlatılırken söz verilmişti ama bu 35 projeye baktığımızda 3,5’ u hayata geçmiş durumda, biri hala yarım. Geriye kalan 32 proje ortada yok. Anlaşılıyor ki; Seçim arifesinde biz İzmirliye vaatte bulunalım nasıl olsa İzmirli takip etmez.

İZMİR’E DE DENİZLİ’YE DE VERİLEN PARA ORTADA

İzmirli olarak bizim verdiğimiz vergi miktarı sadece 2004-2017 yılları arasında  429 milyar . Bu süre içerisinde bize buradan devlet ne vermiş; 105 milyar yani yüzde 25. Ben devlete 4 vermişim devlet bana 1 vermiş. Şimdi aday olan Sayın Zeybekci’nin memleketinde bu sürede Denizli 16 milyar vergi vermiş, geriye 20 milyar almış. Bana yüzde 25 verirken Denizli’ye ödediği verginin yüzde 125 fazlasını vermiş. AKP iktidarı nasıl adaletli davrandığını söyleyebilir? İzmir’e de Denizli’ye de verdiği para ortada... Bize de Denizli’ye yaptığı gibi yüzde 125’ini geri gönderseydi İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir’i uçururdu. Ama devlet bize  böyle sahip çıkmadı. İzmirli kendi göbeğini kendi kesti. Yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım. İzmirli devletten destek almadan yoluna devam etmektedir. İzmir’in bu noktada herhangi bir şikayeti de yoktur. İzmir’in tek şikayeti; ödediği verginin karşılığında Denizli’ye, Ankara’ya ne veriyorsa İzmir’e de aynı oranda vermelisin. Vermiyorsan da bize gavur diye bakıyorsun demektir, ki bunu geçmişte de söylemişlerdi.

 BEN TİRE’YE CHP OLARAK NASIL GİRECEĞİM?

İttifakta süreç iyi yönetilemedi. Tire’de 6 aday adayı arkadaşımız aylarca çalıştılar, emek sarf ettiler. Ama partimiz koşturanlara şunu yapmadı; İYİ Parti’ye bırakacağız ama emeğinizi yok saymayacağız, kamuoyu yoklaması yaparak İYİ Parti ve CHP’nin adaylarını birer kişi olarak halka soralım . Hangi arkadaşımız öndeyse onu çıkaralım deseydi kırgınlık olmazdı. O zaman aday adayı arkadaşlarımız da; o arkadaşımız öne çıktı, hakkıdır diyecekti ve küskünlük olmayacaktı. Daha kenetlenmiş olarak gidecektik ama parti bunu yapmadı. Siz oturun ben Tire’yi verdim dedi. Ben şimdi Tire’ye CHP olarak nasıl gireceğim? Bize demezler mi bize çapayı yaptırıyorsun ,köy köy gezdiriyorsun  belediyeyi İYİ Parti’ye verdim diyorsun. Bu, ortak bir protokol ile kırmadan dökmeden yapılır. Bu anlamda genel merkez sınıfta kaldı. Bu kararı alan insanların örgütten gelmesi lazım. Yukarıda verilen kararın aşağıya yansımasının öngörülür olması lazım,  yoksa başarı mümkün değil.

DSP BÖLEN NOKTASINA GELDİ

Geçen yerel seçimlerde başka partilerden bağımsız yada DSP’den aday olan arkadaşlarımızın büyük bölümü partiye geri döndüler, yanlış yapmışız dediler.Kimse ismiyle seçimi bir yere götürmez. Geri dönen arkadaşların bir kısmı bu dönem tekrar aday adayı oldu. Bundan çıkarılması gereken bir ders var. Ben neymişim, bensiz olmaz diyerek başka partiye zıplamak bence siyasette uzun vadede getirisi olmayan, kendisini yıpratmaktan başka bir işe yaramayan çıkışlardır. DSP’nin anlayışını da anlamak mümkün değil. DSP’nin bu taraftaki bloğu parçalama  girişiminden, bölmeden başka birşey olmuyor. Sayın  Ecevit’in kemikleri sızlıyordur. Işıklar içinde yatsın, bu günleri görmek istemezdi. Çünkü Ecevit hep kucaklayan, Atatürk ilkelerinde ilerleyen bir lider oldu. Ama bugünkü DSP, bölen noktasına gelmiş durumda. Kime fayda sağlayacak?  Kendileri de çıkardığı adaylarla kazanamayacaklarını biliyorlar. Siyasi parti yasasına göre yardım almak için AKP’nin ekmeğine yağ sürmekten başka nedir?

BİRİNCİ KRİTER O İLÇEDE OTURMALI

İyi meclis listeleri yapılmalı. Birincisi, belediye meclis üyesi o ilçede oturtmalı, kesinlikle ithal olmamalı, bunun haklı tarafı yok. İkinci ise teknik anlamda avukat, inşat mühendisi, şehir plancısı, doktoru olacaktır. Teknik kadroların incelikli olarak ilçe yönetimi ve ilçe başkanı öncelik tanıyarak çıkarmalı. Coğrafi dağılıma da dikkat etmek zorundalar. Bulunduğu bölgeleri temsil edecek önderleri alıp koyması gerekir ki meclise baktığında bütün bölgeyi görmeli. Komisyon başkanlığı yapacak kişi de bunları değerlendirmeli, sağlıklı bir liste yapmalı ve bunlar alanda da olmalı. Sadece seçildim rozeti taktım değil, bulunduğu mahalleleri temsil etmeli. Ben bu konuda yetkili olsam, ilçe başkanlıklarına dikkat etmenizi  istediğim  hususlar olarak yazı yazardım. Bunları neden yapamıyoruz. Çünkü herkes kendi siyasetinin bir sonraki aşamasında önünü nasıl açacağını hesaplıyor, gelecek planlaması yapıyor, bireysel siyaset yapıyor.

İL BAŞKANINDA SON ZAMANLARDA ANKARA ZAFİYETİ OLDU

İl Başkanımız da özellikle son zamanlarda bir Ankara zaafiyeti görüyorum. Ankara’da görüşmeler yaparak iş yapma girişimini görüyorum. Kendisine de söyledim. Seçime kısa zaman kaldı bu süreyi iyi değerlendirmek lazım. Program yapalım desen 30 ilçenin programını bir günde yapamazsın çok ciddi bir iştir. Denenerek, yanılarak olacak işler değildir. Geçmiştekilerin deneyimlerinden yararlanılmasında fayda vardır. Sadece bu seçime yönelik bir danışma kurulu gibi bir şey oluşturulabilir . Yürütme de 3-5 kişiden oluşturulabilir. Ama danışma geniş olmalı. Seçim çalışmaları için havuz oluşturulması gerekmektedir. Bu havuz için partililerden küçük bağışlar toplamak gerekli. Billboardlar, afişler, pankartlar, yerel medyadaki reklamlar bunlara girilmesi lazım.

BAZI İLÇELERDE BARIŞI SAĞLAMALIYIZ

İzmir’de çantada keklik görme mantığını bir kenarıya bırakmak lazım. Çünkü bu anlayış partiyi rehavete sürüklüyor, böyle olunca parti  çalışmıyor koşturmaya gerek yok anlayışı oluyor. Bunun başka tehlikesi de kimi koysak seçimi kazanıyor mantığı... Seçmen bunu yapmayın artık diyor. Aday profilinin çok önemi yokmuş gibi bir profil ortaya çıkıyor. Adaylık yarışında sıkıntılı olduğumuz ilçeler var. Olumsuz bir şey demek istemiyorum ama önümüzdeki süreçte bu tartışmaları sonlandırmazsak, eğer oralarda o barışı sağlamazsak; Selçuk, Torbalı, Güzelbahçe, Karaburun, Menemen, Çiğli, kısmen Buca gibi yerlerde barışı sağlamak zorundayız. Sağlayamazsak büyük sürprizler olabilir. En olumsuz tabloyla en olumluyu göze aldığımzda 30’da 30 yapamayacağımız kesin. Birbirimizi kandırmayalım. Ama bu soruyu bana 28 Mart’ta sorsaydınız o çalışmanın sonucunda daha net bir şey söyleyebilirdim.



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/CHP-Izmir-Milletvekili-nden-flas-aday-cikisi-Oturdugum-ilcede-icim-aciyor/59117