TÜM TARİHİ YAPILARI RESTORE EDECEĞİZ
Göreve geldiği takdirde kentteki tüm tarihi yapıları restore edeceklerini belirten Zeybekci, “Güzel ve tarihi bir gündeyiz. Aşkla koşan yorulmaz. Aşkla hazırlanmış bir eseri görüyoruz. '10 Numara İzmir' diyerek ana çerçevesini çizmiş olduğumuz projelerin yavaş yavaş elle tutulur hale geldiğini görüyoruz. Batı Anadolu, Ege çok zengin… Sadece İzmir’de 18 tane kazı yürütülüyor. Bin 800 tane kazılmayı bekleyen medeniyet havzası var. Göreve gelir gelmez bu şehirdeki tüm tarihi yapıları restore edip İzmir’imize kazandıracağız. Bunların ne kadar değerli olduğunu çok iyi biliyorum.  Önceki belediye başkanlığım görevimde çok güzel bir şey yapmıştık. Türkiye’de ilk defa bir antik şehir belediyeye devredildi. O zaman çok anlaşılmamıştık. Her yıl 2 milyon aktarmıştık, kazı yapılabilen bir alan yaratmıştık. Bu konudaki hassasiyetimiz üst seviyede. Tarihi hanları, değirmenleri kültür ve sanat merkezleri haline getirerek ayağa kaldırmıştık. Oralar buralar kadar zengin değildi” diye konuştu.

İZMİR’İ GELECEĞE TAŞIYACAK ANLAYIŞA ŞANS VERİN
İzmir’in potansiyelini ortaya çıkaracak projeleri hayata geçirmek istediklerini söyleyen Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Adayı, “3 buçuk aydır yaklaşan yerel seçimlerle ilgili şehrimizde bir kampanya yürütüyoruz. Nasıl genel seçimlerde ülkenin kaderi için geleceğe oy veriliyorsa yerel seçimlerde de şehrin geleceğine vatandaşlarımız oy veriyor. Şehrin ruhunu ileriye taşıyacak ve hemşerilerimin İzmir’i bulunduğu yerden daha ileriye götürecek yerel yöneticilere sahip çıkmaları gerektiğini ve onlara oy vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Oyunuzu kimseye değil İzmir’e verin demiştim. İzmir’i geleceğe taşıyacak anlayışa şans verin. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İzmir’in potansiyelini açığa çıkarmaya çalışıyoruz. İlk karşılaştığımız hazine tekel binaları. Daha çok var ama ilk görülen orası. Birkaç deneme olmuş, sebepleri ne olursa olsun pek bir başarı sağlanamamış. Şimdi tam zamanı! Biz belediye başkanı olarak bunu yapabiliriz. Buna kesin inancımız var” ifadelerini kullandı.

BU KÖKLÜ YAPININ BOYNU BÜKÜK
İzmir projelerini anlatmayı sürdüren Zeybekci, “Şehirde altyapı, yol yapacağız. Şehrin kanalizasyon çöp meselesini halledeceğiz. Lehre spor kompleskleri  pazar yerleri yapacağız. Bunların hepsini yapacağız. Ama kentler tıpkı biz insanlar gibi yaşar. Bunlar nasıl refahımızı arttırıyorsa diğer taraftan kentler de ruhunu beseleyecek şeyler arar. Bunlara kesin ihtiyaçları vardır. Onu dünya şehirleriyle yarışa sokan da bu tip etkinlik ve zenginliklerdir. Şehirler bünyelerinde bu güzellikleri ne kadar barındırırsa o kadar zenginleşirler. Alsancak’taki tekel sigara fabrikası da o zenginliklerdendir. 135 yıllık yapılardan bahsediyoruz. Bu köklü yapının boynu bükük. Tozlarını aldığımızda da dimdik olacak. İzmir’in gizli zenginliklerinden bir tanesi. Bu tarihi fabrikanın dokusunu bozmadan kentimize kazandıracağız. Kentlerin büyümesinin ihtiyacını sanat, kültür karşılıyor. Bir şehir sanatla yaşadıkça orada solunan hava bile değişiyor” dedi.

NEFES ALAN, YAŞAYAN BİR MERKEZ HALİNE GETİRECEĞİZ
Ayrıca Zeybekci, “Önce yılların yorduğu ihmalkarlıklarla kullanılmayan bu binayı dönüştüreceğiz. Kentte onun ruhuna ayak uyduracak ve kent de yenilenecek. 25 bin metrekarelik kapalı alana sahip olan bu yapı İzmir kültür ve sanat kompleksi adıyla hayatta geçecek. Eskiyi kesinlikle koruyacağız. Buranın bir hafızası var. Buranın bir hatıraları var. Bunları hiç unutturmayacağız. Burada sigara üretilmeyecek ama sanat, güzellikler üretilecek. İçine de Duyun-u Umumiye ne demek? Bunları ibret alınacak şekilde yapının içine yerleştireceğiz.. Müze olarak değil nefes alan, yaşayan bir merkez haline getireceğiz. İzmir’e hakikaten yakışacak ve İzmir’i dünyanın gündemine taşıyacak İzmir arkeoloji ve medeniyetler müzesini yapacağız” açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ARKEOLOJİ MÜZESİ
Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti:
Geçen gün Karaburun Yarımadası’nı, Mordoğan’ı özel çevre koruma alanı olarak ilan ettik. Oraya gittiimde boğazıma bir yumruk tıkandı. Oradaki yapıları gördüğümüzde bu Ege değil, bu İzmir değil’ dedim. Oradaki foseptiklerin cennet gibi bir koya verildiğini görünce burası bizim olamaz dedim. Hemen süreci başlattık. Diğer süreç var. 250 hektarlık tarihi Kemeraltı’nın da içine dahil olduğu bölgenin UNESCO tarihi mirasına alınmasıyla ilgili başvuruyu bugün yapıyoruz. Kemeraltı’nın alnına UNESCO armasını birlikte koyacağız. Bunun da takipçisi olacağız. 250 hektarlık bölüm çok dar bir alan. Dünyanın en iddialı, Türkiye’nin en büyük arkeoloji müzesini de bu tarihi alanının içine koyacağız. Burası muhteşem bir turizm bölgesi haline gelecek. Kültür ve sanat kompleksi o tarihi vadinin ve turizm vadisinin bir incisi bu! O mücevherin parlayan bir yıldızı haline getireceğiz.

İZMİRLİLERE ESKİ AMA YEPYENİ BİR KÜLTÜR MERKEZİ ARMAĞAN EDECEĞİZ
Dünyaca ünlü sanatçıların sergileri olsa bile bu eserlerden ilham alınacak atmosferi hayata geçireceğiz. Bir şevk için insanlar buraya gelmiyorsa atıl durumdadır. Burası yaşayan bir sanat kültür merkezi olacak. Burada bir tarih dersinin verildiği alan olacak. Hocalarımızın aktif kullandığı yer olacak. Buranın üretime devam etmesini de sağlayacağız. Burası cıvıl cıvıl, karınca yuvası gibi işleyen bir yer olacak. Sigara üretmeyeceğiz ama sigaranın tarihini yazacağız. Sanatın her dalının buluşma noktası olacak. Sanat koleksiyoncuların seçtiği eserlerin hikayeleri ve heyecan verici serüvenleri meraklılarıyla buluşacak. O iklimi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her imkanıyla karşıladığı bir yer haline getireceğiz. Yılın 365 günü herkesin gelip katılımcısı olmak istediği programlar yapacağız. Şehrin merkezinde olmasından dolayı etkisi devasa olacak. Herkesin etkinliklerimizden faydalanmasını sağlayacağız. Geçmiş ve gelecek arasındaki diyaloğumuzu asla bozmayacağız. Sırtımızı tarihe yaslayacağız. Tarihi binanın özelliğini kaybetmesine asla izin vermeyeceğiz. Katmanlarını ortaya çıkaracağız. Bu yapıyı dönüştürürken onu kentin bir parçası haline ve referans haline getireceğiz. İzmirliden kopuk değil de ayaklarımızın uğrak yeri haline getireceğiz. Şimdiki zamanın ruhu bu binayı bambaşka bir şekilde kullanma şansı veriyor. Biz bu sese kulak vereceğiz. İzmirlilere eski ama yepyeni bir kültür merkezi armağan edeceğiz.

ASLA KİMSEYİ OYALAMAYACAĞIZ
İzmir’e bugüne kadar AK Parti iktidarı olarak gerek kamu yatırımları gerek özel sektör olarak çok büyük eserler kazandırdıklarını ifade eden Zeybekci, “Bizim de biraz katkımız oldu. Bakanlığımız döneminde önemli desteklerimiz oldu.  İzmir’de arka sokaklarda dolaşırken ‘burası İzmir ise diğer taraf ne?’ diye soruyorum. En önemli özelliğimiz sözlerimizi asla unutmama özelliğimizdir. Bunları kamuoyu önünde yaparız ve toplumsal bir akit olarak toplumumuzun önene koyarız. Elhamdülillah bugüne kadar verdiğimiz noktalarda hiçbir zaman başımızın öne eğilmedi. Seçimden sonra da İzmir için uyumayacağız, asla yorulmayacağız. Asla kimseyi oyalamayacağız ve biz de boş işlerle oyalanmayacağız. Şimdiden İzmir’in geleceğine bırakacağımız bu yapı için heyecanlıyız. Bu heyecanımızı sizlere yansıtabildiysek ne mutlu bize”diye kaydetti.

MÜDÜR KARARI DUYURDU
Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Karaçanta,  “21 bin metrekare kapalı bir alanımız var. Buradaki restorasyon projemiz bugün onaylandı. İzmir’in çok ihtiyacı olan bir alandı” dedi. Karaçanta projeyle ilgili Bakanlığın çıkardığı kararı Zeybekci’ye iletti.