Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki zirvenin açılış konuşmasını yapan olan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener “Etkinliğimizi duyurduğumuz an itibariyle çok yoğun bir katılım talebiyle karşılaştık. Bu durum, bizim için, kentimizin  bu konuya gösterdiği ilgi ve heyecanını göstermesi açısından çok sevindirici. Ancak, salonun kapasitesi nedeniyle tüm başvuru yapanları maalesef ağırlayamadık. Zirveye katılmak isteyip de bu şansı bulamayanlardan özür diliyoruz. Bundan sonra geleneksel hale getireceğimiz bu etkinliklerimizde, tüm katılmak isteyenlerle  birarada olmayı umut ediyoruz” dedi.

İZMİR GİRİŞİMCİLİĞİN BAŞKENTİ
İzmir’in girişimcilik ve inovasyon açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve bu amaçla İzmir Girişimcilik Merkezi’ni (İZQ) kurduklarını açıklayan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener şöyle konuştu:

“Bu zirvenin İzmir’de düzenlenmesinin anlamı hepimiz için çok büyük. İzmir’in eğitimli insan kaynağının, kentin taşıdığı büyük potansiyelle buluşmasını sağlamak ülkemizin kaderini değiştirecek. İzmir’i “girişimciliğin ve inovasyonun başkenti” olarak konumlandırdığımız takdirde, büyük bir ekonomik değişim yaşanacağını hepimiz görüyor ve biliyoruz. İzmir Ticaret Odası ailesi olarak inovasyon ve girişimciliğin İzmir’de önünün açılması önem verdiğimiz en büyük projemiz. Ülkemizin girişimcilik ve inovasyonda gücünü arttırmak hedefiyle İzmir’in lider kent olmasına öncülük etmesini istiyoruz. Bu kapsamda insan kaynağının ortaya koyduğu zekayı İzmir’in gücü ile birleştirdik ve İzmir Girişimcilik Merkezi’ni (İZQ) kurduk. Sahip olduğu dinanizmi göz önünde tutarak İzmir’i inavosyon ve girişimcilik kentine dönüştürme vizyonumuzu ortaya koyduk. İzmir Girişimcilik Merkezi, bu vizyona giden yolda hepimiz için itici güç olacaktır. İzmir’deki 8  üniversite, 13 organize sanayi bölgesi,  2 serbest bölge 4 teknoloji geliştirme bölgesi ve STK’lar arasında koşturan tüm girişimcileri doğru bir yere bir seferde yönlendirecek bir ekosistem ağı yaratmak istiyoruz. Girişimcilik Merkezimiz, bu amaç doğrultusunda ekosistem kurumları arasında bir üs olacak. Girişimciler söz konusu kurumlar arasında köprü vazifesi kuracak. İzmir’imizi girişimciliğin ve inovasyonun merkezi haline getirmek istiyoruz.”

DEVRİM YARATACAK BULUŞLAR
ABD'de faaliyet gösteren biyoteknoloji şirketi Samumed kurucusu ve CEO'su Osman Kibar da onay aşamasına yaklaşan ve kanser, alzheimer, körlük gibi hastalıkların tedavisi, yaşlanmasının tersine çevrilerek vücudun gençleşmesi gibi devrim yaratacak olan deney aşamasındaki buluşlarını anlattı. İzmir’de doğup büyüyen ve Amerika’da çalışmalarını sürdüren Osman Kibar, insanların sağlıklı bir ömür geçirmesi hedefiyle yola çıktıklarını belirterek “9 farklı hastalık için deneyler yapıyoruz. Bunların tamamı hayvanlarda başarı ile sonuçlandı. Bazılarında insan üzerinde testlerimize geçtik, bazıları hala hayvanlar üzerinde denemeleri sürüyor. İnsanların sağlıklı hayat yaşamalarından yola çıktık. Ancak hepimiz yaşlanıyoruz. Bunu da kaderci şekilde kabulleniyoruz. Aslında kabullenmek zorunda değiliz. Çünkü doğada yeniden gençleşme mümkün. Dokular, gençleşebiliyor. Biz de bundan yola çıkarak yaşlanmayı geri çekebilmenin yollarını bulduk. Zamanla yok olan kıkırdak dokularını vücudun yeniden üretmesini sağlıyoruz. Farelerde ve sıçanlarda başarılı olduk. İnsanlarda da yüzde 100 işe yarayacak.  Başka bir ilacımız tendonlar için. Bu bir losyon. Kemiği kasa bağlayan tendona losyonu sürüyorsunuz ve herşey normale normale dönüyor”dedi.

TÜM KANSER TÜRLERİ İÇİN TEK İLAÇ
Tüm kanser türlerinde işe yarayan bir ilaç da geliştirdiklerini, ancak henüz piyasaya çıkma aşamasına gelmediğini belirten Osman Kibar “Başka bir programımız ise kanser. Kanser konusunda iki ilacımız var. Birincisi kan kanserlerine yönelik diğeri iç organlardaki kanserlere yönelik. Farklı organlardaki, farklı tip kanserlerin hepsinde bulduğumuz ilaçlar, kanseri geriye çeviriyor. Kanserin büyümesini yok ediyor. Bu konuda insanlar üzerinde de denemelere başladık. Ölümüne bir iki hafta kaldığı gerekçesiyle evine gönderilen 11 hastadan 9’unda kanser yok oldu. Bizim ilacımızın farklı yanı biz o kanser mutasyonunu yok etmiyoruz. Sadece o mutasyonun kansere dönüşmesini engelliyoruz. Kanserli kişi ömür boyu o ilacı aldığı sürece hiçbir zaman mutasyon olmuyor ve kanser geri gelmiyor. FDA izni altında kanserli hastalarımıza ilacımızı veriyoruz ve uzun bir süreç olan FDA onayının tamamlanmasının ardından piyasaya hazır hale gelmesini umut ediyoruz” dedi. 

KÖRLÜGÜ GERİYE ÇEVİREN ÇALIŞMA
4 Türk ortak tarafından kurulan Samumed bünyesinde, Alzheimer hastalığının önlenmesi hatta hafızanın geri getirilmesi, körlüğün geriye çevrilmesi, akciğerlerdeki yaraların yeniden iyileştirilmesi ve kelliğe çözüm konusunda da çalışmalar yaptıklarını ve bu konuda da epey mesafe kaydettiklerini belirten Osman Kibar, sözlerin şöyle sürdürdü:

“Bir başka ilacımız kellik üzerine. Sürdüğünüzde saçlarınız yeniden çıkıyor. Ancak saça rengini vermekle sorumlu olan hücreleri de etkilediği için yaşınız kaç olursa olsun, saçlarınız 20’li yaşlarınızdaki rengi ile çıkıyor.  Bir başka programımız Alzheimer hastalığının önlenmesi hatta hafızanın geri gelmesi konusunda. Bu konuda geliştirdiğimiz ilaç hafızayı geri getirmekle kalmıyor daha iyi yapıyor. Kişinin hafızası, en sağlıklı olduğu 20’li yaşlardaki seviyesine geliyor. Hayvan deneyleri aşamasını geçen bu ilaç, 82 yaşındaki bir kadının hafızasını ve bedensel faaliyetlerini geri getirdi. Yeniden yürüyüp, yemek yemeye başladı.  Ayrıca körlüğü geriye çevirebiliyoruz. Bu deneyde, gözün kenarına iğneyle hayvanlar yeniden görmeye başladı.  Yine aynı şekilde, felç olanları geriye çevirebiliyoruz. Farelerde işe yaradı ve yeniden koşmaya başladılar”.

İLAÇLARIMIZI PİYASAYA 2-3 YIL İÇİNDE SÜRMEYE BAŞLAYACAĞIZ
Samumed’in şu anda 250 kişinin, yarı zamanlı çalışanlarla birlikte yaklaşık 500 kişinin çalıştığı bir kurum olduğunu belirten Osman Kibar “2008’in başında başladığımız bu yolculukta daha hiçbir ilacımızı piyasaya sürmememize karşın şirketimizin değeri 15.5 milyar dolar civarında. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde peyder pey ilaçlarımızı piyasaya sürmeyi planlıyoruz. Samumed’te çok müthiş kariyerleri olan insanlar var. Türkiye’den Robert Koleji’nden 4 arkadaşımızla bu yola çıktık. Hepimiz elbette para kazanmak istiyoruz, ama asıl hedefimiz insanlara ‘Allah Samumed’ten razı olsun’ dedirtebilmek. Bunu yaparsanız para zaten kendiliğinden gelir. Bizim nihayi hedefimiz sadece hastalıkları önlemek değil, insanların sağlıklı ve verimli bir yaşam sürebilmelerini de sağlayabilmek. İlaçlarımızın pek çoğu, dokuları 20’li yaşlardaki haline çevirebiliyor. Tüm insanları yaşları kaç olursa olsun, en sağlıklı dönemlerindeki hallerine geri getirebilmek istiyoruz. Amaç hastalanmamak değil sağlıklaşmak, yaşlanmak değil onun yerine gençleşmek” dedi.

HIZLA GÖKTAŞI YAKLAŞIYOR
Açılış konuşmasının ardından, İzmir Ekonomi Üniversitesi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Murat Borovalı’nın yönettiği oturumda dünyanın en yaratıcı isimleri arasında gösterilen Eczacıbaşı ve Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi K Üyesi Ayşegül İldeniz, gelecek teknolojileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Şirketlerin ömrünün giderek azaldığını ve inovatif olmayan, yani yenilenmeyen şirketlerin ayakta durma şanslarının olmadığını belirten İldeniz,  “1950'lerde 60 yıl civarında olan şirketlerin ortalama ömrü giderek azalıyor. Uzaktan bir gök taşı bizim şirketimize doğru geliyor. Sadece değişebilen şirketler, kurumlar var olabilecek. Bu bağlamda inovasyon değişim, yenileşme demektir. Ya etrafınızdaki insanları ya çevreyi ya da iş yapma biçiminizi acil şekilde değiştirmenizi gerektiren sinyal demektir inovasyon. Göktaşından kurtulmak isteyen şirketlere önerim, yöneticilerini acil şekilde kendilerine benzemeyen insanlardan oluştursunlar. Herkesin aynı olduğu yerde farklılık çıkmaz. Çok farklı ve çatlak seslerin olması sonuç verir. Çok daha genç ya da çok daha yaşlı kişileri de kuruma katmak gerekir” dedi.

İZTO’YA ŞAPKA ÇIKARTIYORUM
İzmir Ticaret Odası’nın inovasyon ve girişimciliği odağa almasının önemli bir adım olduğunu  ifade eden İldeniz, İZTO ailesini bu nedenle tebrik ettiğini belirterek “İzmir Ticaret Odası’nın Başkanı Mahmut Özgener ve İZTO’nun bu projesine şapka çıkarıyorum. Bravo tebrik ediyorum. İnovasyon ve girişimcilik konusunu odağa almak ve bunu şehrimizle özdeşleştirecek özellik olarak ortaya koymak, bence kazanmanın en önemli adımı. Bir yolu çizdikten sonra hızla gidilir düşüncesindeyim” diye konuştu.

DÜNYAYI ACİLEN SOĞUTMAMIZ LAZIM
Yaklaşık 30 yıl içindeki gelecek teknolojilerinden de bahseden İldeniz, “Teknolojilerin hemen hemen çoğu sensör teknolojisine dayanan, akıllı diyebileceğimiz teknolojiler söz konusu olacak. Yapay zeka söz konusu. Yani o gün siz daha ne isteyeceğinizi bilmeden sizin yerinize bunu düşünecek sistemden bahsediyorum. Hiç bilmediğiniz konuda kulağınızda ya da gözlüğünüzdeki gereçle onu yapıyor olabileceksiniz. Ya da hiç bilmediğiniz bir dili anında kulağınıza çeviren bir cihaz. Bugünkü bilgisayarların milyonlarca katı işlem görebilen bilgisayarlar söz konusu. Bunlar ilginç görünebilir ama nasıl bir dünya bekliyor bizi. Tamamen bağlı olduğumuz, bizim fazla bir şey bilmemizi gerektirmeyen dünya olacak. Ancak muhakeme yeteneğimiz giderek azalacak. Uzak gelecekte yani 30 yıl kadar içinde ise dünyayı hızla soğutmamız lazım. Dünya tarihinin en sıcak temmuzunu yaşıyoruz. 2050 yılında 9.8 milyar insan olacağız. Bugünümüzden yüzde 50 daha fazla su enerji ve gıdaya ihtiyaç olacak. Besleyemeyeceğiz bu kadar insanı. Acil şekilde bilim insanları bunun üzerine gidiyor olacak. Yoksa çok daha sıcak bir gezegende ve çok daha aç bir şekilde yaşıyor olacağız” dedi.

ÇOK ÖZEL HEDİYE
Konuşmaların ardından İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, Ayşegül İldeniz’e İzmir gravürü hediye etti. Zirvenin ikinci bölümünde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Özgener ve Özpoyraz ile birlikte Osman Kibar'a özel bir hediye verdi. İzmir’in efsane belediye başkanlarından Osman Kibar’ın ilk şirketinin kuruluş belgesi, torunu Osman Kibar’a hediye edildi.

MUHTEŞEM KONSER
Girişimcilik Zirvesi, dünyaca ünlü piyano sanatçısı Fazıl Say’ın muhteşem resitali ile sona erdi. Fazıl Say’ın, İzmir Marşı’nı  dünyaca ünlü müzisyenlere göre yaptığı farklı yorumlar, büyük beğeni aldı. Törenin sonunda tüm salon Fazıl Say’ı ayakta alkışladı.