CHP İzmir'den Kaz Dağları çıkarması: Bu isyanda siyaset, çıkar, taraf yok!

10 Ağustos 2019 Cumartesi   15:12

GERÇEKİZMİR - Ülkenin cennet köşesi Kaz Dağları'nda doğayı tehdit eden altın madeni arama çalışmalarına karşı tepkiler sürüyor. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Örgütü de çevreci nöbete destek vermek için bölgeye çıkarma yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İl Başkanı Deniz Yücel'in yanı sıra ilçe belediye başkanları, il başkanları, parti yöneticileri ve çok sayıda partili de Çanakkale çıkarmasında yerini aldı. 

CHP İl Başkanı Yücel örgütün 'Su ve Vicdan Nöbeti'ne destek verdiği Kaz Dağları'nı tehdit eden Kiraz bölgesindeki çıkarmada bir basın açıklaması yaptı. 

VATANIN BİRER EVLADI OLARAK BURADAYIZ! 
CHP İl Başkanı Yücel, "Bizler bugün sadece CHP İzmir İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı, ilçe başkanları, ilçe belediye başkanlar ve il yöneticileri olarak değil, Kaz Dağları'ndan gelen oksijenle hayata tutunan, pınarlarından akan sularla susuzluğunu gideren, kıyılan her ağacın çığlığını, acısını kalbinde hisseden bu vatanın birer evladı olarak buradayız. Bir anne-babanın kendi evladının canına kıyması neyse, Kaz Dağları'nda yapılan odur. Vatan toprağının bir kaç kuruş uğruna kiralanması veya satılması neyse, Kaz Dağları'nda yapılan odur. Çocuklarımızın geleceğinin para hırsı yüzünden yok edilmesi neyse, Kaz Dağları'nda yapılan odur. Oksijen maskesine bağlı bir hastanın oksijen hortumunun kesilmesi, yaşama haklarına bizim karar veremeyeceğimiz binlerce canlının katledilmesi neyse, bugün Kaz Dağları'nda yapılan tam olarak da odur” ifadelerini kullandı. 

DOĞAYLA İNATLAŞMAKTAN VAZGEÇİN!
Türkiye’nin Kaz Dağları’na muhtaç olduğunun altını çizen Yücel, “Ağaçları, canlıları, suyu ve oksijeniyle Türkiye'ye bahşedilmiş eşsiz bir nimet. Kaz Dağları'nı kendi elleriyle, yok edilsin, ağaçlara kıyılsın, milyonlarca yıllık ekolojik düzen bozulsun diye altın madeni şirketine satanlar şunu çok iyi bilmelidir ki; Bu dağın, bu ormanların bize ihtiyacı yok. Bizim bu dağlara, bu oksijene ihtiyacımız var. Bu ormanların gerçek sahibi bizler değiliz, biz varız diye bu ormanlar oluşmadı. Tam aksine bizim yaşamımız, bizim sağlığımız, çocuklarımızın soluyacağı temiz hava, içecekleri temiz su için, bizler kaz dağlarına muhtacız. Türkiye'nin oksijenini kesmeyin, çocuklarımıza zehir solutmayın, dünya da eşi benzeri olmayan bu cenneti cehenneme çevirmekten, vatandaşla, doğayla inatlaşmaktan derhal vazgeçin” dedi.

DOĞAYI KATLEDENLER ASLINDA YAPTIKLARININ FARKINDA
İktidarın ve şirketin açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini belirten Yücel sert eleştiriler de bulundu.

Yücel, "Kaz dağlarında doğayı katledenler de aslında yaptıklarının farkında. Açıklamalarındaki tutarsızlığın sebebi de bu. AKP'li yöneticiler, sanki altın madeni ararken tek sorun siyanürün kullanılmasıymış gibi "Siyanürle Altın Aranmayacak" açıklaması yaparken, Maden şirketinin CEO'su "Altının çıkarılmasının son aşamasında siyanür kullanacağız" diyor. Halkın tepkisini azaltmak için kesilen ağaçların sayısını azaltmaya çalışmaları da akıl alır gibi değil” diye konuştu. 

ALTININ IŞILTISIYLA O KADAR KENDİLERİNDEN GEÇMİŞLER Kİ…
Yücel konuşmasını şöyle sürdürdü: ÇED raporuna göre kesilen ağaç sayısı yaklaşık 46 bin,  Orman Genel Müdürlüğü’ne göre ise yaklaşık 13 bin 500' iken, TEMA vakfı en doğru rakamı açıkladı. Tam 190 bin ağaç, 190 bin cana kıyıldı kaz dağlarında. Daha acısı, bu iş devam ederse daha fazlasına da kıyılacak. O kadar gözlerini para bürümüş, altının ışıltısıyla o kadar kendilerinden geçmişler ki, altın madeninin milli parka uzak olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar...

ŞU KATLİAMA YÜREĞİNİZ SIZLAMIYORSA O YÜREKTE SORUN VARDIR
Doğa katliamının affedilebilir olmadığını vurgulayan Yücel şunları söyledi: Bir kez daha haykırıyoruz, Anlayın artık... Katliamın sadece nerede olduğuna değil isyanımız. Sizin ağaçlara kıymanıza, canlıların hayatını mahvetmenize, doğayı katletmenize bizim isyanımız. Vatan toprağını çölleştirmenize, asla yiyemeyeceğiniz, size oksijen sağlayamayacak, dünyadaki altınların tamamıyla bile bir tek çimeni yetiştirebilecek  toprak tanesi yapamayacağınız maden parçası için, milyonlarca yıllık yaşamları yok etmenize isyanımız. Şu katliamı görüp yüreğiniz sızlamıyorsa o yürekte bir sorun var demektir.  Bu katliama izin verenden, bu katliamı yapandan ve bu katliama göz yumandan ne kul ne de Allah razı gelir. Milyonlarca yıldır korunmuş, evlat gibi, kutsal emanet gibi, göz bebeğimiz gibi bakılmış bu yaşam alanını yok etmek isteyenler, hem halkın nezdinde hem de vicdanlarda asla affedilmeyecekler. Çıkarılacak altının 10'da biri için, 5 milyon yaşındaki bu dağların ve doğal yaşamın yok edilmeye başlanmasını, tüm Türkiye gibi Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü olarak biz de kabul etmiyoruz, bu katliama karşı duruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm sorumlulara sesleniyoruz. Çevrecilerin, doğaseverlerin ve halkın sesine kulak verin.

BU İSYANDA SİYASET YOK, ÇIKAR YOK!
Yücel ayrıca, "Bu isyan Türkiye'nin nefesi kesilmesin diye, doğa katliamı dursun, pınarlarımızdan zehir yerine su akmaya devam etsin diye, çocuklarımızın geleceği yok olmasın diye... Bu isyanda siyaset yok, bu isyanda taraf yok, bu isyanda çıkar yok! Hepimiz aynı taraftayız. Kaz dağlarında katliama son verilsin, artık bir cana daha kıyılmasın, toprağın ve ağacın bize vereceğini, dünyanın tüm altınlarının bile bize  veremeyeceği anlaşılsın diye buradayız. Bunlar anlaşılıncaya, katliam sona erinceye kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi tüm dünya'ya haykırıyoruz.  Kaz dağları ve Türkiye'nin doğası için mücadele veren tüm çevreci kuruluşlara,  STK'lara ve ülkesine sahip çıkan tüm  vatandaşlarımıza, ayrıca bu mücadelenin büyük destekçisi olan Çanakkale Belediyemize ve Sayın Başkanına da gösterdikleri çabadan, verdikleri mücadeleden ötürü saygılarımızı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadelerini kullandı.



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/CHP-Izmir-den-Kaz-Daglari-cikarmasi-Bu-isyanda-siyaset-cikar-taraf-yok/67581