İlçe Başkanı Uğur Yıldırım ve yönetimine muhalif isimlerin bir araya gelerek oluşturduğu Mavi Liste Platformu’na ve platformun açıkladığı manifestoya açık şekilde destek veren Tugay tavrını net şekilde ortaya koyması ile ilgili şunları söyledi: 

GİZLİ KAPAKLI MI YAPAYIM?
Aleni olmamalıydı diyenler şunu mu istiyor benden; gizli kapaklı mı yapayım? Ben 11 yıla yakın parti üyesiyim, ilçe başkan yardımcılığı yaptım, kongre süreçleri yaşadım, mahallelerde kongre süreçlerinde insanların yaşadığı duyguyu, gerilimi çok iyi biliyorum.

Bir noktada şu soruyu kendime ve partililere sormak istiyorum; Biz, siyasetçi miyiz? Biz siyaseti neden yapıyoruz? Eğer ‘belediye başkanı siyasetçi değildir’ deniyorsa burada bir samimiyetsizlik olduğunu biliyoruz. Savunduğumuz bir dünya görüşü var, üye olduğumuz bir parti var. O partinin belediye başkanı olduk, o partinin içinden geliyoruz. Gelip tepeden kondurulmuş insanlar değiliz. Partide bir sıkıntı varsa bunu görmezden gelmek midir, yapılması gereken? Yoksa, ilkesel olarak doğru bulduğumuz şeyleri savunmak mıdır? Eğer görmezden gelmeyi yanlış buluyorsak, ilkesel olarak doğru bulduğumuz şeyleri savunmayı önemli ve gerekli görüyorsak, bu kez bir sonraki soru; bunu aleni mi yapmalıyız? Gizli kapaklı mı yapmalıyız?

Ben bu soruları sorarak ilerlediğimde kendime şunu söyledim; samimiyetsiz olma dedim, ne düşünüyorsan inanıyorsan, bir şeyleri arkadan idare etmek yerine toplumun önünde konuş. Bunu yaparken de amacım; birincisi ve en önemlisi partideki insanları ayrıştırmamak. Çünkü bizim gerçekten birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Tam birlik beraberlik sağlanamaz, görüş ayrılıkları olmaması mümkün değil. CHP bir kitle partisi, kendi içerisinde birçok farklı görüşü barındıran merkez bir partidir. Ama hepimizin ortaklaştığı hedefler var. O hedefler; Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerine sahip çıkıp,  Atatürk’ün gösterdiği çizgide bu ülkenin devam etmesi ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşan demokratik yapısı, insan hakların saygılı yapısı, laik yapısı olan bir devlet olması. Bununla ilgili bir mücadelemiz var. Benim bildiğim CHP budur. Bunun için bu partiye üye oldum ve bunun için mücadele ediyorum. Gördüğüm kadarıyla da partililerimizin çok çok büyük çoğunluğu bu çizgide… Buralarda bir ayrışma yok.

İLÇE BAŞKAN ADAYI DEĞİLİM Kİ!
Sorun sadece, yönetim kavgaları verirken kendini biraz fazla değerli, vazgeçilmez gören ve bu işi yönetmeye çalışan bazı insanlarla karşı karşıya olmamız ve bunların değişik kimlik ve yetkilerle delegeleri, üyeleri yönlendirip kendilerine göre bir yapı oluşturmaları. Geçmişten beri yaşadığımız sorun bu. İfade olarak ağır olsa da, delege ağaları var deniyor. Ben örgüte dedim ki; Ben belediye başkanıyım, ilçe başkanı adayı değilim. Bir ilçe başkanı adayım da yok, birini işaret etmiyorum. Ama bugüne kadar Karşıyaka’da belediyeler size şunu yapmış olabilir; ‘illa ki şunu seçin, şu benim adayım, burada beni oyluyorsunuz’ şeklinde bir şeyler söylemiş olabilir ama ben böyle bir şey yapmayacağım.

Bir  isteğim var; lütfen bağımsız hareket edin, kendi mahallelerinizi kendi iç dinamikleriniz içerisinde doğru temsil edin, bunu tamamladıktan sonra ilçe başkanı adayınızı kendiniz belirleyin. Bu süreçte uzlaştırıcıya ihtiyacınız olduğunda benden yardım isteyebilirsiniz dedim. Bu sürecin sonunda kim seçilirse seçilsin, yönetime kimler yer alırsa alsın, onlar bizim ilçe yöneticilerimiz, ilçe başkanımız olacaktır ve bizler onları takip edeceğiz. Ama geçmişte yaptıklarıyla güvensizlik yaratmış, antidemokratik uygulamaları net olarak senelerdir ortaya koymuş insanları güvenilir bulmuyorum dedim.

Bunları açık olarak söyledim ve bu seçimlere müdahale olarak görüldü, bazı insanlar tarafından ayrıştırıcılık olarak suçlandı. Oysa birleştirici tavrın özünde olması gereken şey demokratik tavır. İnsanlar demokrasi yoluyla seçildiği zaman, parti içi demokrasiyi gördükleri zaman birbirine karşı düşmanca duygu beslemeyecek, bu iş ezeli rekabete dönüşmeyecek, bir adalet ve liyakat duygusuyla ilerleyecek, dolayısıyla kimse ayrışmayacak. Bunu insanların görmesi lazım.”

SERDAR KOÇ İDDİASI İÇİN NE DEDİ?
Tugay,  geçtiğimiz ilçe kongresinde başkan adayı olan ancak kongrede Uğur Yıldırım’a kaybeden Murat Serdar Koç ile Ankara’ya gittiği ve Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile görüştüğü, ilçe kongresinde de Koç'un adaylığını desteklediği iddiaları hakkında şunları söyledi:

Serdar Bey ile 1 buçuk 2 ay olmuştur, Ankara’ya gittik ama şöyle bir şey için gittik; görüşmek istediğim bir kamu görevlisi vardı. Onunla tanışıklığı olduğu için onun desteğini rica ettim ve onunla görüşmek için onun randevu almasıyla ve onun eşliğinde gittik. Genel merkeze de gidecektim, hem ziyaret edeyim, belediyeyle ilgili bilgi vermem gereken konular var diye. Oğuz Kaan başkan da Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız olduğu için her zaman iletişimimizin iyi olmasını istediğim kişi. O anlamda da onu da ziyaret etmek istedim. Bu ziyaretlerde Serdar Bey de yanımda oldu. Bunu böyle planlamamıştık ama böyle oldu. Ben Serdar Bey’i çok severim, çok değer verdiğim biri. Bugüne kadar özveriyle parti için pek çok çalışma ortaya koydu. Bundan sonra da yapacağı siyasette her zaman için ahlaklı dürüst özverili bir çizgi izleyeceğimizi biliyorum. Kendisini orada ilçe başkan adayımız olarak kesinlikle prezente etmedim. Bu ziyaretin amacı kesinlikle bu değildi. Ama beraber gittik, konuşmanın bir kısmında ilçe siyasetini de konuştuk. Serdar Bey’in yanında konuşmaktan çekinmedim. Çünkü Serdar Bey’den gizleyeceğim herhangi bir şey konuşmadım. Herkesin bildiği genel görüşlerimden bahsettim. Karşıyaka’da her şeyden önce güvenilir, sonuçları konusunda herhangi bir şaibe olmadığı bir seçim yapılması gerektiği konusunda bir hassasiyeti iletmek istedim. Konuşmanın en önemli bölümü de buydu. Oğuz Kaan başkan da bu konuda güven verici şeyler söyledi. Bundan ibaret ziyaret. Yoksa, Ankara’ya beraber ziyarete gidelim, Serdar Bey’i de orada ilçe başkan adayı olarak prezente edeyim diye yapılmış bir ziyaret kesinlikle değildi. Bu gibi konularda dürüst davranmayı çok önemsiyorum, eğer bunu o şekilde yapsaydım söylerdim. 

İLÇE BAŞKAN ADAYI OLABİLİR 
Ama Serdar Bey ilçe başkan adayı olabilir, olma ihtimali olan biridir. Bu konuda görüşünü deklare etmemiştir. Ancak yarın öbür gün adaylığı söz konusu olursa, örgüt üyelerinin, delegelerin görüşleri bu noktada belirleyici olacaktır. Benim kendisiyle ilgili hiçbir olumsuz düşüncem olamaz. Çok sevdiğim güvendiğim insanlardan biridir. Onun dışında da insanlar olabilir. Bu tamamen örgütün karar vereceği bir şey. Ben asla,  örgüte birini kabul ettirmeye çalışan bir adam olmayacağım.  Burada ölçü ben değilim. Benim yapmaya çalıştığım şey; birlik beraberliğimizi bozmayacak yapıcı bir tavır çıkacak ama aynı zamanda örgütün özgür iradesini göstereceği  bir şey ortaya koymak, sürece katkı koymak.