İLK İŞ KONAK’I DİNLEDİM

Göreve başladıktan sonra ilk olarak vatandaşlarla bir araya gelip Konak’ı dinlediğini ifade eden , “Önce sivil toplum örgütlerini, muhtarlarımızı dinledik. ‘İlk iş ne yapacaksınız’ dediler, İlk iş Konak’ı dinleyeceğim dedim. Onun heyecanıyla, seçim sürecinde mahallelerde yerinde yaptığımız tespitleri sahaya taşıdık. Sabahtan öğleye zaten belediyeye gitmiyorum, öyle bir prensibim var. Bu sahadaki çalışmalar bana çok büyük bir enerji veriyor. Çünkü Konak’ta, benden çok büyük bir beklenti var. Bunu sahada görüyorum. Özellikle sırt bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız, hizmetten biraz daha yoksun kalmış, değişim ve dönüşüm bekleyen bölgelerdeki vatandaşlarımızın enerjisi bana yansıyor. Ben de sahaya çıkıyorum ve doğru kararlar vermeye çalışıyorum. Acele, ani kararlar vermemeye çalışıyorum. Yönetim tarzımızda da; bizden bir işçi çıkarımı ya da çok fazla değişim olmadı. 32 müdürden yalnızca 2 müdür değiştirdim. Bir tane çalışanın ekmeğiyle oynamadık. Zaten biz CHP’li belediye başkanından aldık, aynen devam edeceğiz” diye konuştu.

YÖNETİM TARZIMDA HİÇ BİR DEĞİŞİKLİK YOK

Konak Belediyesi’nde de Narlıdere’deki yönetim tarzını uyguladığını belirten Batur, “Hiçbir değişiklik yok. Müdürlerin, çalışanların belediye başkanına rahat ulaşabileceği bir sistemi burada da devam ettiriyorum. Çünkü her şey üst kademede bitmiyor. Müdür arkadaşların da bana ulaşacağı, sorunları, geleceğe dönük çalışmaları aktaracağı bir sistemi kurdum burada… Saat 5’ten sonra, problemi olan ve işlerle ilgili çalışma noktasında müdür arkadaşlarla görüşüyoruz. Arkadaşlar rahatlıkla ulaşabiliyor. O bize ivme kazandırıyor. Zaten Konak Belediyesi yıllardır sistematiğiyle oturmuş bir belediye. Sadece dişlileri biraz daha hızlı hale getirdik. Enerjim buradan geliyor” açıklamalarda bulundu.

ADAY OLMADAN ÖNCE DÜŞÜNECEKSİN BUNLARI

“CHP’li bir başkandan koltuğu devralmak hem avantaj hem dezavantaj… Siz avantaj ya da dezavantaj yaşadınız mı?” sorusuna yanıt veren  Batur şunları söyledi:

“ Yaşamadım, doğruya doğru. Eleştirecek şeyler olabilir, beni de eleştirebilirler Narlıdere’de teslim ettik ama eleştiri gözüyle bakmak doğru değil. Yok, borcu varmış, yok kadro şişmiş… Bunlar doğru yöntemler değil. Belediye başkanı adayı olurken düşüneceksin bunları! O zaman aday olmayacaksın.”

BENİM GEÇMİŞLE HESABIM YOKTUR

“AK Partili bir belediyeden devralsaydınız tavrınız değişmez miydi?” sorusuna ise Batur şu açıklamayı yaptı:

“Ben hiç değişmem. Narlıdere’yi 1999 yılında aldığımızda de benim en yakın dostlarımdan biri geçmiş dönem belediye başkanlığı yapan Mustafa Karahan’dır. Hala dostluğumuz devam eder. Burada da Sema Hanım bizden önce belediye başkanlığı yapmış. Eleştirilecek noktası vardır yoktur ama bir duruşu var. Özellikle seçim sürecinde benim adaylığım açıklandıktan sonraki duruşunu ben unutamam. Partinin etik değerlerine bağlı bir şekilde yanımızda durdu, her türlü açılışımıza geldi, destek verdi. Belediyenin mali yapısıyla ilgili her türlü bilgi ve birikim olarak sahaya çıktım. Neler yapılıyor, projeler nelerdir, düşünceler nelerdir, belediyeyi öğrenerek sahaya çıktık. O da başkan sayesinde oldu. Benim geçmişle hesabım yoktur. İleriye, geleceğe bakacaksın.”

 BAĞIMSIZ ADAY OLALIM, BAKALIM KAÇ OY ALACAĞIZ?

CHP’li bir başkan adayı olarak seçime girdiğini hatırlatan Batur, “Adaylığımız 2 Şubat’ta açıklandı. Biz 4 Şubat’ta ilçe binamızın önünde, İlçe Başkanım Çağrı Gruşçu ‘Biz Abdül Batur’u bağrımıza basıyoruz. Onun gibi tecrübeli, onun gibi bize ağabeylik yapacak bir belediye başkanının gelmesinden çok mutluyuz’ demişti. Ben de onu unutamıyorum mesela… Benim için çok önemli bir şeydi. Demek ki biz de örgüte yıllardır bir şeyler vermişiz, bir şeyler katmaya çalışmışız. Örgütün her kademesinin bizi bağrına basması çok önemliydi. Gençlik kolları, kadın kolları hep birlikte çalıştık. Zaten yüzde 64 gibi bir oy oranına çıkmamızın nedenlerinden biri de o bence. Zaten ben geçmişten beri örgütle beraber, barışık, örgütle çalışmayı çok seven bir belediye başkanıyım. Biz bu makamlara geldiysek CHP örgütü sayesine geliyoruz. CHP olmazsa çıkalım bağımsız aday olalım, bakalım kaç oy alacağız? Örgüte saygımız olmalı” dedi.

TALEPLERİ VE PROJELERİ ANLATTI

Konaklı vatandaşların taleplerini ve bu taleplere yönelik projelerini anlatan Başkan Batur, “Özellikle sırtlardaki bölgelerde en büyük beklenti kentsel dönüşüm. O konuda daha önce yapılan bir çalışma vardı, 300 hektarlık Gültepe planları diye geçer. Altı ayda bunları revize edip bitireceğiz demiştik. Alanda, masa başında çalıştık ve planları bitirdik. Planların revize edilmesi çok gerekliymiş, onu da gördük. Çünkü kentsel dönüşümde en önemli şeylerden bir tanesi; sadece bina dikmek değil, oradaki sosyal yaşantıyı da belli bir noktaya getirmek. Planda; sosyal tesis alanı, yeşil alan, rekreasyon alanı, belediye hizmet alanı şeklindeki bazın sosyal donatı alanları eksikti. Yeşil alandan örnek vereyim; kişi başına 1.86’ydı biz bunu 9.8’e çıkardık. Sosyal donatı alanı olarak 45 hektarlık bir alan vardı, biz bunu 900 hektara çıkardık. Uygulanabilirliği, özellikle yerinde dönüşümün yapılabileceği bir çalışma oldu. Bu ayki meclisimize de getiriyoruz, komisyonumuzdan geçti. Sonra da büyükşehir meclisi ve ardından sözleşmelere başlayacağız. Bu bölgelerde bunu istediler. Diğer alt bölgelerde de maalesef belediyenin hiç değmediği noktalar var. Özellikle roman vatandaşların oturduğu mahalleler. Buralarda çok büyük sıkıntı var. Özellikle roman mahallelerini sık sık ziyaret ediyorum. O çocuklara elinizin değmesin lazım, onları yönlendirmemiz lazım. En büyük sıkıntı eğitim. Okula gitmiyorlar. Orada birinci öncelik eğitim, ikincisi madde bağımlılığı, üçüncüsü mesken problemi… Sonra iş, aş. Dört tane problemi tespit ettik. Şimdi onunla ilgili Tepecik’te Hilal’de 2 tane kreş yapıyoruz, yılbaşına kadar bitireceğiz. Önce, eğitimlerini sağlayacak önlemleri almaya başladık. Yine o mahallede eski bir bina vardı. Şimdi orayı restore ediyoruz. Orayı gençlik ve bağımlılıkla mücadele merkezi yapıyoruz. Bağımlılıkla mücadele komisyonu kuran Türkiye’deki tek belediyeyiz. En önemli çalışmalarımızdan biri de bu. Meclis üyesi arkadaşlarımızla beraber çok iyi çalışmalar yapıyoruz. Alsancak, Güzelyalı kesimlerinin isteği farklı. O kesimlerin en büyük isteği otopark ve trafik düzeninin sağlanması. Özellikle Alsancak’ta yeni bir anlayışla boş parsellerin otopark yapılabilmesi noktasında büyükşehir ile konuştuk. Onunla ilgili de büyükşehirde imar komisyonundan bir karar çıktı; boş parselleri isteyenler özel otopark yapabilecek. Bir nebze o bölgenin sıkıntısı hallolmuş olacak. Bunun yanında devam eden inşaatlarımız var. Tüm pazaryerlerini kapalı pazaryeri haline getirmeye çalışıyoruz. Bu dönem bunu başaracağımızı umuyorum. Kahramanlar otoparkının altını büyükşehir belediyesinden aldık haftada bir gün otopark olarak kullanacağız. Eşrefpaşa pazaryerini jandarma dediğimiz alana taşıyacağız. O bölgenin de muhakkak boşaltılması gerekiyor. Çünkü orada tarihi ipek yolu var, tescilli bir yer. Onu da hemen hemen bitirdik. Büyükşehir ile beraber bize tahsis edeceği bir otopark alanı var, onu pazaryerine çeviriyoruz. Bu süreçte özellikle Tunç başkan ve ekibine de teşekkür ediyorum. Konak ile ilgili ne götürüyorsak şimdiye kadar ‘hayır’ denen bir konu olmadı. Ayağı yere basan, kente katkı sunacak çalışmaları götürüyoruz. Onun yanında, Çınarlı’da gençlere ve çocuklara dönük bir bilim merkezi yapıyoruz, planetaryum içinde olacak. Semt merkezlerimiz Sema Hanım ve önceki belediye başkanları döneminde çalışmaya başlamış. Hepsi çok güzel çalışıyor, biz de üzerine koymaya çalışacağız. Yaklaşık 8 bin kadın bu merkezlerimizden yararlanıyor. Konak’ta gençlerin spor yapabilecekleri alanlar çok kısıtlı, yok denecek kadar az. Narlıdere’de biz 2000 yılında salon yapmıştık. Konak’ta, Konak Belediyesi’ne ait bir tane kapalı salon yok, bir yüzme havuzu yok. Bunlarla ilgili proje çalışmalarına başladık. 1. Kadriye Mahallesi’nde kapalı pazaryeri ve semt merkezi eksiği vardı, onun projesini bitirdik, bu ay içinde ihaleye çıkıyoruz. Yaptığımız merkezlerin içinde mutlaka kreş yapıyoruz. Çünkü kreş çok önemli… Bunun yanında Konak’ın birinci önceliği dönüşüm ve değişim. İkinci önceliği de bana göre, tarihsel değerleri ortaya çıkarmak. Altın üçgen dediğimiz; Kemeraltı, Basmane ve Agora üçgeni. Bu altın üçgeni ne kadar ayağa kaldırabilirsek, ne kadar kentin dinamiğine katabilirsek turizm ve kentle ilgili gelişmelerin daha iyi noktaya geleceğine inanıyorum” dedi. 

ALTIN ÜÇGEN BÖLGESİ İÇİN ŞANSIZ

Çalışmalarını anlatan Başkan Batur şunları söyledi: “Özellikle Tunç başkanla ‘altın üçgen bölgesi’ için şansız. Çünkü her türlü katkıyı sunmaya hazır iki başkan var. Birincisi Kemeraltı’nda TARKEM diye bir kurum da var. Onlar da envanter olarak çalışma olarak belli bir ivme yakalamışlar. Biz de büyükşehir ve Konak Belediyesi olarak hissedarız. Kemeraltı çok önemli. Orada hedefimiz; Konak Pier’den çıkmış bir turist, Kemeraltı’nda sağlıklaştırılmış sokaklardan geçip Agora’ya ulaşması… Agora’dan sonra da çok önemli bir çalışma var; Amfi tiyatro. Müthiş bir çalışma var, insana heyecan veriyor. Körfezden baktığınızda Amfi Tiyatroyu göreceksiniz, 20 bin kişilik. 2021 yılında kruvaziyer turizmi başlayacak. O zamana kadar bizim bunu hayata geçirmemiz. Büyükşehir ile bazı konularda görev paylaşımı yaptık. Mesela kentsel dönüşüm ile ilgili Ballıkuyu, Ege Mahallesi ve Yeşildere bölgesini büyükşehir yapacak. Kalan bölgelerdeki, Konak sınırları içindeki çalışmaları da biz yürüteceğiz. Tarihsel binalarla ilgili; şuan 3 binayı, sayın valimizin de katkılarıyla Silahhane binası ve Kıllıoğlu Hamamının restorasyon ihalesine çıktık. İki Çeşmelik’e adını veren iki çeşmeyi de ortaya çıkarmak için karar aldık. İstiklal okulunu restore ediyoruz. Bu da çok önemli bir çalışma olacak. Orayı gençlik merkezi yapacağız. En önemlisi engelsiz yaşam köyü yapıyoruz. Şuanda Alman Kulesi dediğimiz, daha önce belli bir dönem engelli merkezi olarak kullanılan ama daha sonra bırakılan, Eşrefpaşa Hastanesi’nin tam arkasındaki alana zihinsel engellilere dönük bir merkez kuruyoruz. Burada, İzmir Kalkınma Ajansı’ndan aldığımız ortak hibe projesiyle çocukların el becerilerini yapabileceği ağaç evler yapıyoruz. Yine o merkezin içinde akşam bakım merkezi olacak. Yılbaşına kadar bitireceğimiz çok güzel bir çalışma olacak. Daha önce maalesef engellilere dönük böyle bir şey yapılmamış. Ama ben engelliler konusunda çok hassasım. Narlıdere’de de çok güzel çalışmalar yaptık. Yılbaşına kadar bunları bitirmiş olacağız ve engelli çocuklarımızı evlerinden alarak merkeze götüreceğiz, oradan ücretsiz yararlanacaklar. En önemli yaptığımız işlerden biri; ‘Birlikte Konak’ anlayışıyla yola çıktık dedik. Belediyede, engellilerle, engelli dernekleriyle irtibatımızı sağlayacak engelli masası kurduk. Bunun yanında en fazla işyeri ruhsatı kesilen ilçe belediyesi Konak. Ama esnaflarla ilgili bir iletişim kopukluğu vardı.  Bir esnaf masası kurduk. Şimdi iletişim çok daha rahat sağlanıyor. Bir de sivil toplum ve hemşeri dernekleri masası kurduk. Konak’ta bin 500’e yakın hemşeri derneği ve oda var. Onlarla da iletişimi sağlamak için bunu kurmamız lazımdı. Şuan gayet iyi işliyor, benim yükümü de azaltıyor ve gelen talep ile projelerin de değerlendirilmesini sağlıyor.”

BASMANE ÇUKURU HERHALDE 2050, 2100 YILLARINDA FALAN ÇÖZÜLECEK!

Basmane Çukuru’na ilişkin de konuşan Batur, “Basmane Çukuru herhalde 2050, 2100 yıllarında falan çözülecek bu gidişle! Basmane Çukuru’nda imar planı mevcutta neyse onu uygulanması lazım. Neden mahkemeden devamlı geri dönüyor? Daha fazla inşaat talebi, daha fazla hak, daha fazla büyütelim, daha fazla inşaat yapalım mantığından geliyor. Mevcut neyse yapsın herkes, her seferinde bir plan tadilatıyla gelmek zorunda değil” dedi.

KONAK İÇİNDEKİ HER ŞEYE KATILIYORUM

“Kültürpark konusunda hiç söz sahibi değil misiniz” sorusuna yanıt veren Başkan Batur, “Kültürpark ile ilgili görüşülüyor. Konak içindeki her şeye katılıyorum. Vatandaşta geliyor, odalar da geliyor, temsilciler de geliyor. Kültürpark ile ilgili çok güzel öneriler vardı ben gittiğimde. Özellikle bitkilerin korunması, mangal yakılmaması… Son yapılan hollerin belli bir kısmının yıkılması. Bunlar doğru şeyler” ifadelerini kullandı.

EN ÖNEMLİSİ DEĞİŞİM DÖNÜŞÜM

Önümüzdeki süreçte nasıl bir Konak hayal ettiğini açıklayan Batur, “ Bir kere, kentsel dönüşüme başlamayı hayal ediyorum. En önemlisi; değişim, dönüşüm. Bir yerden başladık mı bu iş gider. Narlıdere’deyken kentsel dönüşüm zordu, şimdi zor değil. O zaman, Narlıdere’de kentsel dönüşüm ne diyordu vatandaş. Şuan yaşayan vatandaş Abdül Batur ve kentsel dönüşüm, kafada bir şey var. Bir beklentisi var. ‘Narlıdere gibi mi yapacaksınız?” diyor vatandaş. Bu benim için çok önemli. Onun için buna başlayacağız. Bahsettiğim tarihi üçgen bizim için çok önemli. Konak’ta en önemli iş bunlar. Onun dışında, pozitif ayrımcılık yapmamız gereken; romanlar, kadınlar, gençler, çocuklar ve engelliler. Bunlarla ilgili projeleri göreceksiniz” dedi.

BU ANLAYIŞI ORTADAN KARTIMAMIZ GEREKİYOR

Başkan Batur, sokak hayvanları ve kent temizliği noktasında da mesajlar verdi. Sokak hayvanları ile ilgili yasal düzenleme yapılması gerektiğini ifade eden Batur ayrıştırmalı çöp uygulamasının çok önemli olduğunu da söyledi. Batur şunları söyledi:“Can dostlarla ilgili çok güzel bir yerimiz var. Burayı geliştiriyoruz, veteriner takviyesi yapıyoruz, oradaki personel sistemini değiştiriyoruz. Hayvanseverler ile en iyi ilişkiyi kuran, en iyi çalışmayı yapan ve onları dinleyen bir belediyeyiz. Bu konunun yasal desteklerinin de bir an önce çıkarılması gerekiyor. Yani, belediyeler bu konuda birinci öncelikli sorumlu. Ama barınak yapılması, hayvanseverlerin de bu işin içinde olması noktasında yasal bir düzenleme yapılması lazım. Büyükşehir de biz de üzerinde duruyoruz. Yeni kampanyalar yaptık. Kemeraltı’nı düzenledik, orada Tunç başkanı yanlış anladılar. Buraya siz sahip çıkacaksınız dedik, mesajı oydu aslında. Orada esnaf sahip çıkacak, yola süpürmek yerine faraşın içine atsa iş bitecek. Eskiden mahalleleri orada oturan vatandaşlar temizlerdi. Ama şimdi kentlerde öyle bir anlayış var ki; her şeyi belediye yapacak, ben parasının veriyorum belediye temizleyecek. Böyle bir anlayışı ortadan kaldırmamız lazım. Olaya ortak etmemiz lazım. Konak’ta da çok sıkıntımız var. Konak, eskimiş aynı zamanda kentin vitrini… Bununla ilgili ekipleri takviye ettik, yılbaşından sonra daha da takviye edeceğiz. Dört tane küçük çöp taksi aracı aldık. Ama vatandaşın da bu konuda duyarlı olması lazım. Özellikle ayrıştırmalı çöp uygulaması çok önemli. Onu kesinlikle uygulayacağız. Evlerden, konutlardan mutlaka ayrıştırmalı çöp toplamamız lazım. Bununla ilgili büyükşehir ile beraber çalışıyoruz. Kısa sürede bunun neticesini alacağız” diye konuştu.

YILLARDIR BÜYÜKŞEHİR İLE İLÇE BELEDİYELERİ ARASINDA YETKİ KARMAŞASI VAR

Yerel yönetimler yasası hazırlığının sorulması üzerine Batur, “Şuanda taslağı görmedik ama taslağa önerilerimiz var, hem parti olarak hem Türkiye Belediyeler Birliği olarak.  Şuanda en büyük sıkıntısı; yetki, görev ve sorumlulukları artıyor ama belediye gelirleri yasası bir türlü çıkmıyor. Belediye gelirleri yasası dendiğinde; vatandaşın üstüne bir vergi yükü bindirmek değil, mevcut sistemden yararlanılacak şekilde bir talebimiz var. Belediye gelirleri artacak ama bu artarken vatandaşın üzerine ayrı bir yük olmasın. Yıllardan beri havagazı vergisi var, havagazı var mı şimdi? Haberleşme vergisi var, kimse ev telefonuyla konuşmuyor. Bunun cep telefonlarına, doğalgaza uygulanması. Çünkü en önemli gelirlerimiz bunlar olacak. Taşıt vergisi, taşıtlardan alınan verginin belli bir kısmının belediyelere aktarılması. Oyun parkı, park, kaldırım yapıyoruz yüzde 18 KDV ödüyoruz. Bu KDV’nin yüzde sıfıra inmesi bizim önümüzü açacak. Buna benzer, belediye gelirlerini arttıracak çok önemli çalışmalar yaptık. Belediye gelirleri dışında, yıllardır büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediyeleri arasında yetki karmaşası var.  Bunların da tarif edileceği bir madde konulması lazım. Bizim burada sıkıntı yok. Ahmet Piriştina döneminden beri, Aziz başkan da senin yerin benim yerim demedi, büyükşehir olarak ilçe belediyelerine asfalt yardımı da yaptılar, kendi hizmetleri dışındaki çalışmaları da yaptılar. Ama bazı yerlerde böyle değil. Mesela katı atık bedeli toplayıp vermeyen büyükşehir belediyeleri var. Bizde her ayın 25’nde hesabımıza yatıyor. Özellikle bu tür yetkilerin bir daha analiz edilmesi şart. Yasa taslağının Ocak ayında geleceği söyleniyor. Bu taslak herkesi memnun edecek değil. Bu taslağın arkasında başka şeyler de olabilir; yetkilerin kısıtlanması, imar yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanması gibi duyduğumuz bazı şeyler var. Mesela bir örnek vereyim; Konak’ta bir yerin imar planı yapılacak. Büyükşehir, Konak Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Özelleştirme İdaresinin, TOKİ, Kültür Bakanlığı’nın yetkisi var. Altı kurum, böyle bir şey olabilir mi? Bir yerin bir tane patronu olur. Büyükşehir belediyesi 5 binliğini 25 binliğini yapar başka kimse de ona karışamaz. Biz de ilçe belediyesi olarak o yasaya uyarız ama neler oluyor neler? Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çok müdahil oluyor” açıklamasını yaptı.

 TUNÇ BAŞKANLA ESKİ BİR ARKADAŞLIĞIMIZ VAR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile uyumlu bir şekilde çalıştıklarını vurgulayan Batur, “Ülkede de partide de olması gereken bu bence. Eski arkadaşlığımız var, belediye başkanlığından beri devam eden bir arkadaşlığımız var ve başarılı olması bizim de başarılı olmamız demektir. Ben öyle bakarım. İlçe belediyesinin başarısı büyükşehirden geçer. Büyükşehir herhangi bir tepki koyarsa sonuçta orada yaşayan insanlara zararı oluyor. Yıllar önce gördük bunları, yaşadık. Konak’la ilgili Tunç başkana yapılabilecek, kente değer katabilecek önerilerimi götürüyorum. Tunç başkanın da hümanist bir kişiliği var. Bu işler sevgiyle saygıyla karşılıklı anlayışla yürütülen işler” diye konuştu.

ÇAĞRI BAŞKAN GAYET GÜZEL YÜRÜTÜYOR, BEN NİYE ÇOMAK SOKAYIM?

İlçe kongresine müdahil olmayacağının altını çizen Batur CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’dan da övgü dolu sözlerle bahsetti. Batur şöyle konuştu:

 “Konak’ta çok rahat ettim. Hiç karışmıyorum. Konak’ta Çağrı arkadaşımız ilçe başkanı. Ben niye karışayım? Konak’ı yapısını çok iyi biliyorum ama her şeye karışan bir belediye başkanı artık olmayalım. Biz de artık bu işlerde bir kenarda duralım, durmasını bilelim. Karışmak için bir neden yok. Bir sebep olmalı ki karışırsın. Güzel giden bir şey var, ona çomak sokmaya gerek yok. Çağrı başkan, duruşuyla partiyi temsil yeteneğiyle, siyasi birikimiyle, bana göre ilçe başkanı olarak başarılı bir süreç geçirdi. Partide genç yetişmiyor diyoruz, kendimizi eleştiriyoruz. İşte genç bir arkadaş, ilçe başkanlığını yapmış, daha 34 yaşında gayet  koltuğu dolduruyor. Gayet güzel yürütüyor, ben niye çomak sokayım? Ben kendi işime bakarım.”

DENİZ BAŞKANI BAŞTAN BERİ TUTUYORUZ, SEVİYORUZ

İl kongresi süreci ekseninde İl Başkan Deniz Yücel ile değerlendirmede bulunan Batur, “Abdül Batur o konularda konuşup görüşür, yanlış karar vermez. Genç siyasetçilerden bir tanesi de Deniz Yücel. Bu süreci yönetmek kolay mı? Her ilçede 10 tane belediye başkan adayı var, 50’şer tane meclis üyesi adayı var. Bu süreçte il başkanlığı yapmak kadar zor bir şey yoktur. Genel merkezle de uyumlu çalışıyor. Yetenekli, duruşu var, partiyi en iyi şekilde temsil eden noktada… Değişimle ilgili bir sebep olması lazım, başarısız olması lazım. Öyle bir sebep gözükmüyor. Genel merkezden de desteğini almış görünüyor. Neticede biz de duruşumuzu sergileriz. Yandan, arkadan dolanmam ben. Deniz başkanı baştan beri tutuyoruz, seviyoruz. Genel merkezimizde herhangi bir değişiklik olursa o zaman değerlendiririz” dedi.