Başkan Gürbüz 1 yılı anlattı: Nasıl bir başkan oldu, neleri değiştirdi?

12 Mart 2020 Perşembe   09:08

GERÇEKİZMİR - Foça Belediye Başkanı CHP’li Fatih Gürbüz…

İzmir'in genç belediye başkanlarından…

Pazarcılıktan itfaiye erliğine kadar pek çok işte çalıştıktan sonra Mart 2019’daki yerel seçimlerde doğup büyüdüğü Foça’da belediye başkanı seçilmeyi başardı…

Görevde 1 yılını doldurmaya hazırlanan Gürbüz ile geride kalan görev süresini konuştuk.

FAKRLI MESLEKLERDE BULUNMAM İNANILMAZ AVANTAJ

Pazarcılık, şoförlük, güvenlik, futbolculuk ve itfaiye erliği… Bugün Belediye Başkanısınız. Farklı mesleklerden sonra başkanlık yapmanın olumlu yanlarını yaşadınız mı? Tüm yaptığınız meslekler arasında belediye başkanlığını nereye koyuyorsunuz?

Aslında geçmişte yer aldığım tüm mesleklerin hepsinden biraz biraz alınca ister istemez belki de belediye başkanlığı çok alışagelmiş oluyor. Yani pazarcının da halini biliyorsun, ulaşımcının da sıkıntısını da biliyorsun. Yani hepsinden biraz biraz alıyorsun. Belediye başkanı olmak! Her yere yetişmek zorundasın. Senden 10 tane olması lazım! Cenaze, düğün… Vatandaşın iyi gününde de kötü günüde de yanında olmalısınız.  Vatandaş çok istiyor görmeyi… Dokunabilmek, göz göze gelebilmek çok önemli.  

11 aydan beri gelen taleplerin hepsini yapamadık. Ancak yapamadığımıza neden yapamadığımızı en az yarım saat anlatmışımdır. Vatandaş buradan giderken ‘evet bu iş olmuyor, oluyor olsaydı Fatih zaten yapardı’ diyerek çıkıyor. Yapacağım şeye 2 dakikada ‘tamam yaparım’ diyorum, yapamayacaksam en az yarım saat anlatıyorum ki, ‘bizi başından salladı’ demesinler. Ama hayatımda farklı mesleklerde bulunmam belediye başkanlığında inanılmaz avantaj oluyor. 

TELEFONUM 7/24 AÇIK

7/24 ulaşılabilen bir belediye başkanı mısınız?

Evet ulaşılabilen başkan oldum. Telefonum 7/24 açık. Numaramı değiştirmedim, 11 yıllık hattım. Hala aynı hattı kullanıyorum. Ben söz verdiğimde tutarım. Seçimde de hiç iş sözü vermeyerek o rahatlığı yaşadım. Ama gecenin yarısında aranıyorsam eğer, mutlaka sıkıntılı bir durum vardır. Açarım! Telefonumu o nedenle yastığın yanına koyarım, duyayım diye…

MESAİ ARKADAŞLARIMIN GÜLMESİ BANA KEYİF VERİYOR

Başkanlıkta sizi en mutlu eden durum ne?

Belediye başkanlığımda en çok keyif aldığım bütün mesai arkadaşlarımın işe gülerek gelmesi… Bana inanılmaz bir keyif ve haz veriyor. Tansiyon şeker ilacı kullananlar onu bırakmışlar.

HERKESİN NORMALLEŞTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

1 yılda neyi değiştirdiniz Foça’da?

Herkesin normalleştiğini düşünüyorum. Belediye başkanı, belediye başkanlığını ‘şovenist’ bir ruhla yapmamalı! Vatandaşların vergileriyle maaş alan bir devlet memurusun. Vatandaş  karşılığında hizmet bekliyor. Ulaşılabilir olmalısın, elinden geleni yapmalısın.

Foça’da insanlar birebir diyaloğa gelebiliyorlar. Hiç kimsenin benim yanıma çekinerek geldiğini görmedim. Her zaman önümü iliklerim, dinlerim! Anlatırlar, dinlerim. Bir çok şeyi de bu yolla çözmüşüzdür.

BANKAMATİK OLAYINI BİTİRDİK

Belediyede, belediye içinde neyi değiştirdiniz?

Biz aslında bütün olması gerekenleri yapmaya çalıştık. Belediyede çalışan ve çalışmayan arasındaki farkı yarattık! Herkes hakkaniyete inanıyor şuan. Herkes çalıştığı kadar maaş alıyor, çalışmadığı kadar almıyor. Bankamatik olayını bitirdik! Fuzuli masrafları hepsini kestik. Yeme içme olaylarını, eğlenceleri kestik! Bunların yerine çocuklara oyun parkı yaptık. Borçlu muyuz? Evet, borçluyuz. Ama bilerek geldik ve bunun altından kalkacağız!  Hiçbir sıkıntı duymuyoruz.

10 aydan beri her mesai arkadaşıma kuruşu kuruşuna maaşlarını ödedik. Bu çok önemli benim için… Maaşları ödeyemeyen bir belediye başkanı olmak çok büyük bir sıkıntı! Kaynak yaratmak zorundayız. Benim burada otelim yok, gelir kaynaklarım dar, alınması gereken alınmamış dünya kadar belediyenin hakkı var. Biz bunların hepsinin kaynaklarını tekrar geri getirdik.

Foça Belediyesi; basiretsiz, kabiliyetsiz, yeteneksiz bir belediye değil! Foça Belediyesi; olabildiğince hareketli, görev ve sorumluluklar verilmiş tanımlamalar yapılmış bir belediye… Bürokrat arkadaşlarıma sonsuz özgürlük verdim, dediğim şey şu; ‘bana proje yapın, kılçıksız getirin, ben sizin arkanızda dururum.’ Benim hiçbir mesai arkadaşıma kimse bir şey diyemez. Arkalarında kapı gibi dururum! O güveni mutlaka verdim. Geçen sene mesela arkadaşlarımızla konuştuğumuz tek bir şey var; 1 sene tüm hataları yapabilirsin ama bir daha 8 Mart’ta, bir daha 19 Mayıs’ta, bir daha 23 Nisan’da bir daha festivalde bir daha çalıştaylarda aynı hatayı yapıyorsak bunda art niyet ararım dedim! Bundan sonra hiçbir şekilde yaptığımız hatanın aynısını yapmamak için herkes elinden geleni yapıyor.

SOKAKTAN KOPMAK KATILIMI AZALTMAK DEMEK

Adayken ‘Katılımcılık-ortak akıl’ vurgusunu çok yaptınız. 1 yılda bunu uygulayabildiniz mi?

Açıkçası sokakta olduğumuz için STK’lar, bileşenler, çarpışanlar hepsini bir arada topladık. Kent konseyine inanılmaz önem veriyoruz. Mahalle meclislerine, toplantılarına mutlaka katılıyorum. İstisnai bir durum olması lazım ancak şimdiye kadar yalnızca 1 sefer atladım. Çünkü orada sokak bir şey söylediği zaman mutlaka doğruyu söylüyordur. Pazarları mutlaka gezerim. Her hafta giderim. Çünkü Pazar demek;  oradaki insanların, ablalarımızın, ev hanımlarının bize tamamen içten bekledikleridir, istedikleridir ve söyledikleridir. Sokaktan kopmak demek; katılımı azaltmak demektir! ‘Ben yaptım’ demek kadar sıkıntılı bir durum yok. Çünkü Foça’da bundan 20 sene 30 sene sonra benim kendi çocuklarımda dahil yaşayacağı Foça’yı bırakmak için mücadele ediyorum. Foça’ya yapılmış en büyük iyiliklerden bir tanesi koruma amaçlı imar planıdır! Dikey yapıların olmadığı, çocukların nefes aldığı ve gezebildiği bir alan olacak burası…  Reklam tabelasından tutun da kaldırım işgallerine, her şeyine bir önlem yapacaktır.

NİTELİKLİ TURİZM OLSUN İSTİYORUZ

Foça turistik ilçe… Ne gibi adımlar atıyorsunuz turizm adına?

Biz çok güzel bir yerde yaşıyoruz. Arkamızda tarım ve çiftçilik var. Önümüzde balıkçılık ve turizm var. Öyle bir yer ki, Yeni Foça’da hava koparırken Eski Foça’da süt liman… Gerenköy toprağında ne eksen Allah vergisi bir şey çıkıyor. Hayvancılık var, 19 bin tane büyükbaş hayvan var. Bunlara baktığınız zaman her ilçede olmayan, istisnai bir ilçe Foça… Allah vergisi güzelliği var Foça’nın… Biz ne diyoruz; nitelikli turizm olsun istiyoruz. Butikleşmeye önem veriyoruz. Olabildiğince belediye olarak destek veriyoruz. Taş evleri mümkünse butikleştirin, yatak sayımız artsın, kulüp Med için 3 sefer yazı verdik, sağ olsun Büyükşehir Belediye Başkanımız da geldi onunla beraber de gezdik. Kumlu alanımız var belediyemizin 17 bin 500 metrekare, inanılmaz bir alan… Sadece turistik tesis planı olan bir yer… Oraya otel yapmak için bir ihaleye çıkacağız ama öyle sağlam bir şartname yapmamız lazım ki mutlaka otel olması için…

Keşke kulüp Med açık olsa, hemen ihaleye çıkartabilsek, günü birlik turistten ziyade nitelikli turizm yapabilsek… Tur teknelerimiz var, sahillerimiz koylarımız var, Allah vergisi güzelliğimiz var, balığımız var, arkada hayvancılığımız çiftçiliğimiz var. Varlık içinde yokluk çekiyoruz! Bunu harekete geçirmek için de bizim belediyenin öncülüğünde STK’larla, ortak akılla, hep birlikte bunları harekete geçirmemiz lazım.

İSTİHDAM ALANLARI YARATMAMIZ LAZIM

İstihdam sorunu ne boyutta Foça’da?

İş sözü vermememize rağmen 11 ayda yaklaşık 500-600 CV oldu. CV’lere baktığınız zaman hepsi birbirinden değerli, dirsek çürütecek genç arkadaşlar ama bizim buna imkan yaratmamız için istihdam alanları yaratmamız lazım. Fabrika yok, hiçbir baca yok. Trafik ışığının olmadığı, asansörün olmadığı belki 3-5 ilçeden biriyiz. Bizim öz kaynaklarımızı kullanmamız lazım. Burada balıkçı arkadaşlarımız var, günlük gidip gelenler var. Bizim kendi balıkhanemiz var. Burada yapılmayan birçok şeyi harekete geçirmemiz lazım. Küçücük bir şey bile fazla bir hareketmiş gibi gözükebiliyor. Çünkü insan odaklı! Bugün balıkçılıkla alakalı kooperatife bir yer verdik hemen bir hareket oldu. Yarın bir gün buraya bir entegre tesisi kurulursa buradaki tüm balıkçıların hayatı kurtulacak! Bizim iş sahaları oluşturmamız lazım. Gerenköy’de mesela bir mısır kurutma ambarımız var, sadece bir sefer çalışmış. Bir buçuk, 2 milyonluk bir yatırım. Biz orayı tekrar domates entegre tesisine çevirip, Gerenköy’deki salçaya yönelelim. Sağ olsun Tunç başkanımız ne diyor; ‘alım garanti…’ Yapalım salçamızı, yapalım eriştemizi, turşumuzu satalım. Kooperatif kurduk, bir tane daha kooperatifimiz var. Örneği var; Foça yoğurdu… İnanılmaz bir marka, inanılmaz bir değer! Yani bizim hem kadınlarımıza hem gençlerimize alan yaratmamız lazım. Foça Belediyesi proje yaratan, hibe krediler çıkarabilen, bunun için para harcayabilen bir belediye olması lazım.

KADINLARIMIZA TAM DESTEĞİZ

Yerelde kalkınmaya yönelik neler yapıyorsunuz? Foça’da kadınlar üretiyor. Bunları pazarlayabiliyorlar mı? Kazanç elde edebiliyorlar mı?

Biz zaten seçimde sözünü verdik kooperatif kumanın… Hemen gelir gelmez kooperatifimizi kurduk. Onu beklemedik, ‘kadınca kararınca’yı açtık. Kooperatifimizde bütün pazaryerlerine mantar üretiyorlar. Çok güzel ve etkin bir kooperatif, yaklaşık 120 üyesi var. Mantarların da alım garantisi var. Foça’daki restoranlarımızla da konuştuk, onlar da mantarları alacak. Büyükşehir belediye başkanımız da destekliyor, kendisi de alım sözü verdi. Biliyorsunuz Yeryüzü Pazarı var.Türkiye’de ilkti… Çok önemli… Kadınlar nerede ne talep ediyorsa destek oluyoruz. Yaptıkları hiçbir şey çürümesin, atıl olmasın ve ekonomik özgürlüklerini de elde etsinler diye Foça’nın 251 kilometre alanında her yerde istediklerini kullanabiliyorlar.

2020 ÇOK HIZLI GEÇECEK

2020 ajandanız ne yazıyor. Kafanızda 2020’ye dair ne var? Nelere öncelik vereceksiniz?

Yaklaşık 120 bin metrekareye yakın kilit parke taş yaptık. Yani yolu olmayan ‘arka taraflar’a destek olduk. 251 kilometrenin her kilometresi bizim… ‘Buraya şu kadar yapalım, buraya bu kadar yapalım’ değil de öncelikli sırasıyla… Eğer çamurdan eve giremiyorsa benim önceliğim onun evine rahat bir şekilde girmesi… Evini su basıyorsa, ben onun su hattını yapmak zorundayım, onun evini sus basmaması için her şeyi yaparım. Sağ olsun herkes destekliyor bu konuda… Foça’nın girişidir, yüzüdür Bağarası… Bağarası’na bu hafta içi giriyoruz, kaldırım ve ışıklandırma, dekoratif aydınlatma, sokak cephe düzenlemesi, bunlarla başlayacağız. Yıkımlara çok önem veriyorum. Özellikle belediyemize ait olan meydan düzenlemeleri… Garaj alanını ören sahası olarak kurulu sunduk. O projeyle birlikte orayı yeşil alan yapacağız. Benim çocukluğumda düğünlerin olduğu ama şuan naylon içinde… Foça’nın tam göbeğinde meydanı olmayan bir ilçe pozisyonundayız. Yıkımını başlattıktan sonra arkası geliyor. Sağ olsunlar garajdaki esnafımız, hem bizi tanıyan insanlar her şeyin daha iyi olacağını bildikleri için destekliyorlar. 40 yıllık su hattı değişiyor Foça’da, 58 milyonluk bir ihaleyle… Çok iyi gidiyor. Her taraf köstebek yuvasıydı, inanılmaz hızlı gidiyor, 3 ekip birden çalışıyor. 70 yıl garantisi var kepçe delmediği sürece… Geçmiş dönemde 1 gün içinde 8-9 saat bazen bir gün su gelmeyen bir ilçeydi. Kazılmaz denildi. Kurula gittik, kurula anlattık; kanalizasyonu olmayan suyu olmayan bir ilçe olamaz dedik. Sağa olsunlar onlar da destekledi. Hem kurul, hem kazı kurulu başkanı destekledi, geldiler gösterdik elle kazdık, makineyle kazdık. İyi gidiyoruz. Altyapısını bitirdikten sonra üst yapısına da 2020’de gireceğiz. Engellinin rahat rahat yürüdüğü, işgallerin olmadığı, vatandaşın geldiğinde ‘bakın Foça’da bir şey değişmiş’ emesi için bazı kişiler üzülecek ama genelin menfaati sevinecek bunu böyle toparlayacağız. 2020 çok hızlı geçecek.

UÇMUYORUM!

Foça küçük bir ilçe… Bütçesi de öyle… Büyükşehir’den istediğinizi alabiliyor musunuz? Tunç Bey ile nasıl diyaloğunuz?

Büyükşehir Belediye Başkanım makul ölçülerde, olması gereken, gereksinim duyulan her şeyi destekliyor. Uçmuyorum! Afaki şeyler istemiyorum! Belli ilçeye metro için yer istenir, ben burada sahil düzenlemesi isterim. Bir yer büyük kültür merkezi ister, ben burada cem evi isterim. Ben kendi ilçemin isteklerini bildiğim ve olması gerektiğini düşündüğüm için projesini götürdüğümde ‘başkanım böyle bir şeye ihtiyaç var, bir de siz bakın’ dediğimde daha bu zamana kadar ‘hayır’ denmedi!

BUGÜN SEÇİM OLSA DAHA İYİ OY ALIRIZ

31 Mart yerel seçimlerinde yüzde 56 civarında bir oyla başkan seçildiniz. Geçen 1 yılda bu oran ne kadar değişti? Bu Pazar seçim olsa ne kadar oy alırsınız?

Bu bir ekip işi….Ben geldiğimde ilk söylediğim bir şey vardı; en az benim kadar güler yüzlü, en az benim kadar tahammülü yüksek olmanız lazım… Benim hiçbir mesai arkadaşım bu zamana kadar benden daha ‘getir’ kelimesini duymamıştır, ‘rica ederim getirebilir misiniz’ böyle konuşurum. Dışarıda sokakta da aynı…  O yüzden bugün seçim olsa aldığımız oydan daha iyi bir oy alabileceğimizi düşünüyorum. Genç diyebilirler, itfaiyeci diyebilirler, yapamazdı diyebilirler. Belki hala birçok kişi öyle düşünüyor bile olabilir ama beni bildiğim bir şey var; ben Foça’yı ok seviyorum. Aynı benim evlatlarımı olduğu gibi burada birçok kişi de çocuklarını büyütmek istiyor. En azından bendeki Foça’yı koruma içgüdüsünü çok iyi bildiklerini düşünüyorum.

İYİ PARTİ İLE ÇOK İYİYYİZ

Yerel seçimlerde ittifaklar oldu. Foça’da ittifak ne durumda İYİ Parti’yle?

Aynı güçte, iyi duruyor. İYİ Parti ile çok iyiyiz. İlçe başkanımız, yönetimiyle iyiyiz, ara ara sohbetlerimiz oluyor. Elimizden geldiğince destek vermeye çalışıyoruz. Çünkü o dönem gerçek anlamda sadece Foça değil Türkiye’nin her yerinde bir bütünleşme vardı. Açıkçası kötü giden şeyleri düzeltmek için o parti bu parti demeden herkes bir yerde buluştu. Menfaat, çıkar gözetmedi. Benim kendi ilçem olan Foça ile alakalı İYİ Parti gelip benden ‘ biz sana destek olacağız ama senden şunu şunu istiyoruz’ hiç demedi. Seçimden sonra bana gelip ‘biz seni destekledik, al şu bizim listemiz, işe sok’ demedi. Tamamen topum menfaatlerinde, muhtarlık toplantıları yapıyorlar, eksikleri gedikleri söylüyorlar, İYİ Parti ilçe başkanımızla oturuyoruz sohbetler yapıyoruz konuşuyoruz. Ben şuna inanıyorum; yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişmeyeceksin! Hepsinin çok emeği var. Hepsinin yürümüşlükleri, koşturmuşlukları var. Her şey iyi olsun diye uğraşmışlıkları var. Benim üzerimde de hakları var! O yüzden ben ahde vefayı, nenelerimizden gelen kültürü bırakmamak için elimden ne geliyorsa yapıyorum.

PARTİ İÇİ YARIŞA KARIŞMADIM

Partiniz bir olağan kongre süreci yaşadı. Parti içi yarışta belediye başkanı olarak tavrınız ne oldu?

Ben süreçte söyledim. Ana kademe, Gençlik kolları, kadın kolları seçimlerine belediye başkanı karışmasın. İlçe kendi içinde yarış yaparken belediye başkanı karışmasın dedim! Bunu da yaptım. Bir belediye başkanı bir delegeyi arayıp ‘senin oğlun şurada çalışıyor şunu destekleyeceksin, senin kızın şurada çalışıyor şunu destekleyeceksin’ yaparsa partide gerçek emek sergileyenler gerekli yerlere gelemezler. Gerekli yerlere gelemedikleri zaman kadın ve gençler siyasetten uzaklaşırlar. Çünkü kirli siyaseti gördükleri zaman derler ki; ‘biz ağzımızla kuş tutsak, her gün direklere afiş assak her gün parti için koştursak da bir şey olmaz’ derler. Ama buradaki parti içi özgürlüğü hissediyorlarsa, istedikleri gibi sorgulayan, aklına yatmadığı zaman şu kapıdan girip ‘başkanım bu böyle ama biz böyle düşünmüyoruz’ diyebilen gençler ve kadınlar olursa partinin önü çok açık demektir. Biz burada grup toplantıları yaptığımız zaman ilçe başkanımız, ilçe örgütümüz, meclis üyelerimiz aile gibi oluyoruz. Buraya 28 kişi sığıyor ve kimse yerini yadırgamıyor. Bazen şu koltukta oturan 5 kişi de hiç rahatsız olmuyor. Herkes istediği gibi istediği şekilde konuşabiliyor. Belediye başkanı şunu biliyor; örgüt her zaman en üsttedir!

BENİM VİCDANIM RAHAT

Çok fazla aday adayı vardı partide… Siz aday gösterildiniz ve başkan seçildiniz. 1 yıl geride kaldı. Aday adayları arasında sizle rekabet hala var mı? Size karşı bir muhalefet var mı parti içinden?

Açıkçası birçoğu belli başlı yerlere gitti,  hepsinin ismini tek tek saymamdan ziyade önemli olan şu; her şey biter geçer gider, belediye başkanlıkları biter, hayat biter ömür biter, önemli olan sokakta yüzyüze geldiğinde ağzından çıkan kelime o zaman sana ne ifade ediyor. Göz göze geldiğinde vicdanen rahatsan, ben partim için her şeyi yaptım, sorumluluk aldım diyebiliyorsan. Benim vicdanım herkese çok rahat, karşıdakinin de vicdanı çok rahat olduğu sürece…

İKTİDARA YAKINIZ

Yerel seçimlerde 3 Büyükşehir’i kazandı CHP! Siz de yıllardır partinin içindesiniz. CHP iktidara yürüyor mu?

Ben şuna inanıyorum şuan ülke ekonomisinin yüzdelik olarak büyük bir kısmını yönetiyoruz. Yaptığımız her şey bize artı olarak dönüyor. Yerel yönetimlerde belediye başkanı eğer hala aynı devam edebiliyorsa,  sokaktan kopmuyorsa, halkla iç içeyse, hizmet üretebiliyorsa, proje yaratabiliyorsa, elinden ne geliyorsa yapabiliyorsa genel siyaseti etkileyeceğini düşünüyorum. Bugün, İstanbul’dan tutun Ankara’da İzmir’den Adana’da Eskişehir’de gerçek anlamda nitelikli büyükşehir belediye başkanlarımız var. Hepsinin ortak söylemi; ‘adaletli olacağız, haksızlık yapmayacağız ve sokakta kalacağız.’ Benim için çok kıymetli sözcük bunlar…  Herşeyi aynı anda yapamazsın belki ama öyle bir şey hissettirirsin ki gerçekten ‘bu başkan emek veriyor, çabalıyor, düzeltmeye çalışıyor’ denir. Toplum bunu çok çabuk görebiliyor. Bugün  sen sadece CHP’li değil, AKP’li MHP’li HDP’liİYİ Partili herhangi bir partili demeden herkese aynı hizmeti götürebiliyorsan vatandaş görüyor.  ‘Ben bu adama 1 sene önce oy atmamıştım ama bak bu adam kin gütmemiş, hizmet getiriyor’ dedirtebiliyorsan bir sonraki seçim o adam diyor ki; ‘ne olursa olsun geldi, her şeyi unuttu, yapılması gerekenleri yaptı.’  Bizim insanımız örf ve adetlerine hala tutunabilen, zor zamanlarda bir bütün olabilen ender insanlardanız. Ben 5 sene sonunda tüm belediye başkanlarımız bu şekilde devam etsin iktidara çok yakın olduğumuzu düşünüyorum.

ANKARA’YA GİDİP KENDİM ANLATIYORUM

Ankara nezdinde bekleyen bir proje var mı, bürokrasiye takılan, Ankara’da çözmeniz gereken bir proje var mı? Ankara’da bürokrasinin kapısını çalıyor musunuz?

Tabi ki mutlaka oluyor. Ama ben 10 ayda 12 sefer Ankara’ya gittim. Çünkü ben kendi işimi kendim takip eden ve anlatarak hissettirmeye çalışan bir belediye başkanıyım! Buradan söylemeyle ya da yazıyla anlatamıyorum. Karşımdaki bürokratın da bunu hissetmesi için elimden geleni yapıyorum. Uğraşırım, didinirim, elimden ne geliyorsa yaparım, olabilirliğini anlatırım, olmayacak bir şey istemediğimizi söylerim ve dönüşlerinde de 10 taneden 6-7’sini hçözmüşlüğüm var. Ama kendim takip ederim. Çünkü onlar olmadan hareket kabiliyetim azalıyor. Mesela garaj düzenlemesi yapmam için mutlaka kuruldan yazı almam lazım. Ben onu gidip anlatmazsam o garajı bilemezler.

GENEL MERKEZ BENİM EVİM

Bu Ankara ziyaretlerinde Genel Başkanınız Kemal Kılıçdaroğlu’na da çok uğruyorsunuz gördüğümüz kadarıyla…

2009 yılında o zaman genel sekreterken Foça’ya gelmişti Kemal Bey… Çok da kalabalık bir alandı, kültür merkezinin orada… Vatandaşlar göremiyordu. Ben sandalye almıştım yan taraftan onun üzerine çıkartmıştık. O günden beri gördüğüm bir şey var; naiflik ve incelik insanlara her zaman artı katıyor. Orada ben 20 küsur yaşındaydım, bana ‘ben bu sandalyeye mi çıkacağım’ deseydi benim siyaseten tüm hayallerimi yok edecekti ama elimden tutup çıkıp orada konuşma yapması bana siyasette makam mevkiinin değil de insanlığın, kişiliğin, karakterin daha farklı bir şey olduğunu hissettirdi. Ben genel başkanımızı seviyorum. Rahmetli Bülent Ecevit’i de, Erdal İnönü’yü de çok severdim. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’i de çok seviyorum. Çünkü hepsinin özellikleri arasında naiflik, kibarlık ve insani dokunuşlar var. O yüzden gittiğimde müsaitse mutlaka 2 dakika dahi olsa ziyaret ederim. Ben genel merkeze gittiğimde, seçim zamanı orada çok uğraştığımız zamanlarda bir günden bir güne yüzünü ekşitmeyen genel başkan yardımcılarımızın danışmanlarına sekreterlerine mutlaka uğrarım, hal hatır sorarım. Gittiğimde uğrarım orası benim evim çünkü!

AİLE HER ŞEYİN ÜSTÜNDE

Bir oğlunuz vardı, başkanken ikiz kızlarınız oldu. Zaman ayırabiliyor musunuz ailenize?  Belediye başkanlığı-aile dengesi nasıl?

Aile her şeyi üstünde! Sapla samanı ayırmak gerekir. Her günleri bir sonraki gün yetişemeyeceğim günler… Bu tatlı yanları, bir de gece yanları var; ikisi aynı anda uyanıyor, aynı anda acıkıyor. Kurmalı saat gibiler… Akşam 6- 6 buçuk gibi belediyeden çıkıyorum, mümkün olduğunca akşam yemeğini evde yemeye çalışıyorum. Çünkü aile bütünlüğü önemli. Çocuklarımın büyüdüğünü görmek istiyorum. Özel davetler olursa çok çok önemliyse katılmaya çalışıyorum. 8 buçuk 9 gibi tekrar sokağa çıkıyorum kahvelere gidiyorum, sokakta geziyorum. Kahveyi bırakmadım, sürekli gidiyorum. Ama mümkünse en geç 10 gibi eve gitmeye çalışıyorum; evde bir dünya iş var onları halletmemiz lazım. (gülüyor)



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/Baskan-Gurbuz-1-yili-anlatti-Nasil-bir-baskan-oldu-neleri-degistirdi/76933