İlk belediye başkan aday adaylığında, CHP’den aday olmayı başaran, seçimlerde de yüzde 58’lik oyla Dikili Belediye Başkanı seçilen Kırgöz, görevde geride kalan 1 yılını Gerçekizmir’e anlattı.

Söz ilk olarak Dünya’yı etkisi altına alan ve Türkiye'ye de sıçrayan korona virüsten açılıyor.

Başkan Kırgöz, virüsle tedbirleri kapsamında Dikili’de neler yaptıklarını  şöyle anlatıyor;

“Korona virüs ile ilgili yoğun bir şekilde mücadeleye başladık. Tüm okullar, sağlık kuruluşları, toplu hareket edilen alanlar, her yeri ilaçlıyoruz. Çocuk oyun gruplarını ilaçlıyoruz, dezenfekte ediyoruz. Sokakları yıkıyoruz, ibadet yerlerini ilaçlıyoruz bahçelerini yıkıyoruz. Nereden talep gelirse her tarafa yetişmeye çalışıyoruz. Ekiplerimiz, büyükşehir ekipleri ile birlikte neredeyse 7/24 nereden ne talep gelirse hepsine gidip müdahale ediyorlar. Her yerden bilgilendirmeler yapıyoruz.”

“GURUR VERİCİ”

Doğduğunuz, büyüdüğünüz, aile kurduğunuz ilçeye hizmet etmek nasıl bir duygu?

Çok keyifli, çok heyecan verici, çok da gurur verici bir duygu… Doğup büyüdüğünüz, evlendiğiniz, çocuklarınızı büyüttüğünüz, iş kurduğunuz, karnınızı doyurduğunuz bir ilçeye belediye başkanı olmak gerçekten çok farklı bir duygu… Bunun bilinciyle çalışıyorum. Çok heyecanlıyım! Çok kısa sürede çok şeyler yapmak istiyoruz. Dikili’nin eksikleri çok, bu eksikleri gördükçe bir an önce bu eksiklerin giderilmesi için canla başla çalışıyoruz. Her gün sahadayız. Şuan Dikili bizim yaptığımız çalışmalarla resmen şantiyeye dönmüş durumda…

“AYAK BASMADIĞIM SOKAK YOKTUR”

Doğup büyüdüğünüzü ilçeye başkanlık yapmak avantaj olsa gerek.

Tabi ki bir avantaj… Çünkü benim bu ilçede ayak basmadığım sokak yoktur. Mahalle demiyorum, ayak basmadığım sokak yoktur! Bu bir avantaj çünkü ilçeyi çok iyi tanıyorsunuz, sorunlara çok çabuk müdahale edebiliyorsunuz.

“1 YILDA SAMİMİYET VE GÜVEN YARATTIK”

Dikili’de 1 yılda neyi değiştirdiğinizi, ilçeye ne kattığınızı düşünüyorsunuz?

Dikili’de 1 yılda samimiyet ve güven yarattık! Ben bunu önce personelimde görüyorum. Göreve başlamadan önce ben meclis üyesiydim, burada yaşanan huzursuzlukları, tedirginlikleri, güvensizlikleri, mutsuzlukları görüyordum. İnsanların kiminle konuştuğundan tutun da sosyal medyasına kadar karışılıyordu. En büyük huzursuzluklardan biri; göreve geldiğimde 5 buçuk aylık ödenmeyen maaşlar vardı! Memurlarımızın sosyal denge tazminatları ödenmiyordu. Dolayısıyla ekonomisi iyi olmayan bir personel vardı karşımızda… Kirasını ödeyemediğinden evinden atılanlar, buzdolabını çamaşır makinesini satmak zorunda kalan personellerimiz vardı. Biz kısa sürede belediyemizin çalışanlarının maaşlarını günü gününe öder hale geldik. Şuan tüm personelimizin maaşlarını günü gününe ödüyoruz! Dolayısıyla bu, öncelikle çalışma huzurunu getirdi. Ardından personelimizle ağabey-kardeş gibi, arkadaş gibi iletişim kurmamız personelde müthiş bir huzur yarattı. Personelimizin yüzü gülüyor! Bu huzur onların işlerine de yansıyor. Bütün personelime teşekkür etmek istiyorum, şurada 1 yılda Dikili hikayesini tersine çevirdik! Bir yıl içerisinde çok güzel bir hikaye yarattık.

“OY ORANIMIZI YÜZDE 10 ARTTIRDIK”

Yerel seçimlerde yüzde 58’le seçildiniz. 1 yıl geride kaldı. Hafta sonu seçim olsa, nasıl bir sonuç alırdınız?

Dikili’de yıllarca sağ partilerde siyaset yapmış 70 yaşın üzerinde bir ağabeyimiz geldi. Bu ağabeyimiz yıllarca Doğru Yol Partisi’nde (DYP) siyaset yapmış, görev almış bir ağabeyimiz… ‘Adil başkan ben seni böyle tanımıyordum’ dedi. ‘Ben sana oy atmadım ama bundan sonra bir seçim olsa açık açık yanında dururum, yanında olurum’ dedi.  ‘Yanlış tanımışız, aslında çok çalışkan çok dürüstmüşsün, kent için kendini ortaya koyan biriymiş, biz yanlış yapmışız’ diye aralarında konuşuyorlarmış.  Ben şunu görüyorum, çarşıda ya da yapılan hizmetleri takip ederken vatandaş aracını durduruyor, ‘Başkanım biz sana oy atmadık ama seni bize yanlış anlatmışlar, gerek sosyal medyadan gerek halkın içinde olmanı, işleri takip etmeni görüyoruz. Samimiyetini, çalışkanlığını görüyoruz, Dikili’deki değişimi görüyoruz. Bir daha seçim olursa biz senin yandayız’ diyorlar. Bununla çok karşılaşıyorum. Biz yüzde 58 ile göreve geldik ama bugün bu oranı en az yüzde 10 arttırdık diye düşünüyorum!

“İSRAFI KALDIRDIK”

Siz seçimlerden sonra borçlu, mali yapısı bozuk bir belediye devraldığınızı saklamadınız. Bugün belediye düzlüğe çıkabildi mi? 31 Mart’ta devraldığınız belediye, 1 yıl geçen zaman zarfında ne durumda, maddi anlamda nereye geldi?

Enkaz edebiyatı yapmasını sevmem ama maalesef İzmir içerisinde mali yapısı en sıkıntılı belediyeyi aldık diyebilirim! Çünkü gerçekleşen bütçemiz 54 milyon, biz 88 buçuk milyon liralık bir borçla devraldık burayı! Ben göreve geldiğimde, bizim araçlara akaryakıt vermiyorlardı, araçlarımız çalışmıyordu. Cebimizden makam araçlarımıza yakıt aldık. Hiç sorun değil! Maaşlar ödenemiyordu, hesaplarda icralar vardı. Sıkıntılı bir belediyeydi. Ama biz dersimize çok iyi çalışmıştık göreve gelmeden önce… Ben seçim çalışmalarımda şunu söylüyordum; Arkadaşlar asıl önemli olan kazandıktan sonrası… Biz kazandıktan sonrasına çalışıyoruz diye söylüyordum. Göreve geldikten bu yana haftalık rapor alıyorum. Kime ne borcumuz var, kime ne ödemişiz, ne yapmışız hepsi var. 88 buçuk milyonluk borç, 5 buçuk aylık ödenmeyen maaşlar vardı, en son raporumuza göre 1 yılda borcu 73 milyon 4 bin liraya düşürmüşüz. 54 milyon gerçekleşen bütçenin içerisinde 15-16 milyon borcu azaltmak çok ciddi bir rakam! Ciddi anlamda çalışıyoruz. Mevcut kaynaklarımızı çok verimli bir şekilde kullanıyoruz, her geçen gün yeni kaynak yaratabilmeyle ilgili neler yapabiliriz diye bürokratlarımızla birlikte çalışıyoruz. Kafa yoruyoruz. Dikili için gerçekten çok çalışıyoruz. Sivrisineğin yağını hesaplarlar derler ya aynen öyle hesaplayıp çalışıyoruz! İsrafı kaldırdık! İsraf yok. Herkes kafasına göre araç alıp kullanamıyor. Her şey kontrol altında… Bir disiplin sağladık. Personel de bu durumun farkında. En az benim kadar onlar da dikkat ediyor, israf yapılmamasına… Düşünün göreve gelmişiz, 5 buçuk aylık ödenemeyen maaşlar, 1 ay da biz ödeyemedik. 6 buçuk aylık maaş alacakları var. Onlar da şimdi günü gününe maaşlarını alıyorlar. Herkes elinden geleni yapıyor. Sistemi kurduk, tıkır tıkır işleyen bir belediye var! Ben şunu diyordum hep; Dikili bir sahil kenti, insanlar buraya para harcamaya geliyor, yatırım yapmaya geliyor. En azından parası olmayan insan Dikili’ye gelmiyor. Böyle bir sahil kentinde belediyenin ekonomik sıkıntı çekmemesi lazım diye düşünüyordum ve diyordum ki bu işin sıkıntısı parasızlık değil plansızlık! Biz planlarımızı yaptık, önlemlerimizi aldık. Tıkır tıkır çalışan bir belediye var! Tüm maaşlarımızı günü gününe ödüyoruz. Tüm kredilerimizi günü gününe ödüyoruz. Bizden önce birikmiş icraya düşen borçların hepsinin yapılandırılmasını yaptık, hepsini günü gününe ödüyoruz.  200-300 liralık makineyi belediyeye vermiyorlardı… Düşünebiliyor musunuz? O makineyi alamadığınızdan hizmet üretemiyorsunuz. Şimdi tüm esnaflarımız bizimle alışveriş yapmak istiyorlar, hiçbir sıkıntı olmadan tüm esnafla ticaret yapabiliyoruz.

YAPILANLARI VE YAPILACAKLARI ANLATTI

1 yılda neler yaptınız? Önümüzdeki süreçte neler yapılacak?

Ciddi anlamda gerek üretim yolları olsun gerek köy yollarımız olsun Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte bunların asfalt çalışmalarını yaptık.

Dikili’nin önemli bir trafik sorunu vardı, bunu rahatlatmak için bir çevre yolu yaptık. Bademli yolu çok kullanılan bir yol, oraya sıcak asfalt döktük. 10 kilometrenin üzerinde üretim yolu açtık. 25 kilometre mevcut üretim yollarının sathi kaplamalarını yaptık.

Dikili’nin alt yapısı değişiyor, temiz su altyapısı değişiyor. Tüm mahalleleri tüm sokakları hepsi kazılıyor, 80’li yıllarda yapılan temiz su iletim hattı yenileniyor. Bundan sonra hemen tüm yolların kaldırımların düzenlemesine geçilecek.

Parklara çok önem veriyoruz. Seçimlerden önce ‘yapmak değil bakmak’ demiştik. Tüm parklarımızı sırayla yeniliyoruz. Yenilemeden önce sulama sistemlerini, aydınlatma sistemlerini, oyun parklarını hepsini ayarlayıp hayata geçiriyoruz.

 Jeotermal ile ilgili görev gedikten sonra 516 metrelik ana boru hattı değişimi yaptık. Bu da bu kış 1-2 istisna haricinde hiç su kesintisi yaşamadan halkımızı ısıttık ve daha kaliteli ısıtmaya başladık.

Olof Palme Parkı’mız var o parkı komple yıktık, çok modern bir şekilde yeniden yapıyoruz. Sırayla Dikili sahilini baştan sona şu 1 yıl içerisinde yenileyeceğiz. 75. Yıl Parkı bitmek üzere…

Deniz kenarında Sevgi Yolu dediğimiz halkın denize girip yürüyüş yaptığı bir alan var, orayı baştan aşağı yeniliyoruz, aydınlatma sistemi yürüyüş yolları peyzaj düzenlemesi, kent mobilyaları… Bu hafta içerisinde oraya başlayacağız.

Önümüzdeki yaza kadar tüm sahil şeridini parklarıyla aydınlatmasıyla kent mobilyalarıyla birlikte şıkır şıkır bir sahil şeridi yaratacağız.

Yeşil alanlarımızla ilgili çalışmalarımız var. 20 bin metrekare çimlendirme yapmışız. 895 tane ağaç dikmişiz. 12 bin adet süs bitkisi dikmişiz.

Erdal İnönü Stadı’nın ışıklandırmalarını yaptık, gece de takımlarımızın çok rahat maç yapabileceği bir seviyeye getirdik. Erdal İnönü Stadı’nın yanında 2 tane 2 bin 500’er metrekare toprak saha vardı, onları çim saha haline getirdik. Orada gençlerimiz rahat rahat spor yapabiliyorlar.

Engellilerimiz için belediye binamızı sarı şeritlerle donattık.

Can dostlarımızla ilgili çok ciddi bir çalışma yapıyoruz. Onlar için geniş geniş, bolca yeni karantina odaları yapıyoruz. Bir yeni veteriner istihdam ettik, bir de büyükşehir gönderdi, şuan 3 veterinerimiz oldu. Hayvan barınağımızın sınırlarını genişletiyoruz.

Bu yaz Dikili-Midilli seferlerini başlattık. Şuan için ara verdik, önümüzdeki yaz virüs engel olmazsa seferleri tekrardan başlatacağız. Muhtarlarımızı Midilli’ye götürdük, bir kültür gezisi yaptık, oranın yerel yöneticileri ile görüştük.

Dikili’de kültür-sanat ağırlıklı çok kapsamlı bir festival yaptık. Birçok yazarımızı, çizerimizi Dikili halkımızla buluşturduk. Anadolu Ateşi’ni, Kardeş Türküleri burada yurttaşlarımızla buluşturduk.

 Dikili’de ilk defa anayollar trafiğe kapandı ve şunu gördük ki Dikili’ye yeni bir meydan ihtiyacı var. Onun da hemen çalışmalarına başladık. Bizim büyük bir Nazım Hikmet Parkı’mız var, onun proje çalışmalarını şuan yapıyoruz. Orada içinde yeni ve büyük bir meydan olan yeni bir park düzenlemesi yapıyoruz. Bundan sonraki yıllarda festivallerimizi konserlerimizi toplantılarımızı orada yapacağız.

‘Hoş geldin Bebek’ projesini tekrar başlattık. Biz ona şunu da ilave ettik; planlarımızda olan koruluk alanları belirledik, onların altyapısını yaptık. ‘Her çocuk ağacıyla büyüyor’ kampanyası eşliğinde eğitim setini götürüyoruz ve o çocuğumuzun adına bir ağaç dikiyoruz, ismini yazıyoruz.

Kooperatifçiliğe büyük önem verdik. Kadınlarımızı daha çok hayata katmak, evlerine bir gelir elde etmeleri için hoş geldin bebek paketinin içerisine kadınlarımızın ördüğü battaniye, patik gibi eşyaları kadınlarımızdan kooperatif aracılığıyla alıp çocuklara vererek bir döngü yaratıyoruz.

Yedi tane halı tezgahı aldık ve kurduk. Büyükşehir belediyemiz onlarla ilgili öğretmen tahsis edecek, önümüzdeki ay başlayacak, malzemelerin siparişini verdik.

Bizim burada ‘Yağcıbedir Halı’mız var. Yağcıbedir Halısını tekrar ürettirip bir de meydanda onlara satış reyonu açıp ürettikleri malları kooperatif üzerinden satmalarını sağlayacağız. Dolayısıyla kadınlarımıza da ciddi anlamda katkı sağlıyoruz.

Belirli periyodik zaman dilimleriyle halkımızın ayağına gidip sorunlarını dinliyoruz, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Ben fırsat buldukça hemen hemen her akşamüzeri çarşıda pazarda parklarda gezip vatandaşla iletişim kuruyorum.

Sosyal Market Projemizi hayata geçirdik. Tam çarşının merkezinde herkesin rahat ulaşabileceği yepyeni pırıl pırıl bir yer yaptık. Haftada en az 1 gün uğruyorum.

Çandarlı’ya çok önem verdik. Çandarlı çok ihmal edilmişti. Oraya çok önemli bir personel takviyesi yaptık. Yaklaşık 30 yıllık belediyeci bir arkadaşımızı oraya müdür olarak atadık. Artık vatandaşlarımız Çandarlı’dan buraya işlerini görmek için gelmek zorunda kalmıyor, tüm işlerini orada görebiliyorlar. Yani yerinde çözüm üretiyoruz!

Orada atıl durumda olan bir Etnografya Müzemiz vardı, oranın ruhsatlarını aldık, Fabrika Kafe adı altında kafemizi işletmeye açtık. Bir tarafta da Etnografya Müzemiz faaliyete geçti.

Çandarlı’da yeni bir meydan projemiz var. Çandarlı’ya yakışır, güzel bir meydan yapacağız. Ama orada doğal sit olayı var, onun izinlerini almakla uğraşıyoruz şimdi…

Çandarlı’ya kapalı bir pazaryeri kazandıracağız. Yine Çandarlı’ya bu yaz içerisinde 5 buçuk kilometre sıcak asfalt dökeceğiz, önce o sahil yollarına… 2021’in programına aldırdık; Bademli-Denizköy-Çandarlı arasının yolu çok sıkıntılı, orayı da sıcak asfalt programına aldırdık. Oraya da sıcak asfalt yapacağız.

Bizim bir 13 sokağımız var, burada tarihi tescilli binamız var, o sokakta bir güvenlik sorunu var. Vatandaşlarımız o sokaktan geçerken tedirgin oluyorlar. Biz orasını tüm vatandaşlarımızın günün her saatinde rahatlıkla girip çıkabilecekleri bir sokak haline getirmeye karar verdik. Bunun çalışmalarını başlattık. O sokağı bir tarih sokağı haline getirip tüm vatandaşlarımızın günün her saatinde güvenle kullanabileceği güzel bir sokak yapacağız. Ticaretin en yoğun yaşandığı sokak olacak!

Bizim burada yılların kanayan yarası Sülüklü Deresi var. Maalesef 50-60 tane evin kanalizasyonu açık açık dereye akıyor. Dolayısıyla dereden de denize ulaşıyor. Bununla ilgili çalışmalarımızı başlattık.

Merdivenli Köyümüz var. Oraya ciddi yatırımcılar gelmeye başladı, butik oteller yapılmaya başlandı, kahvaltı salonları yapılmaya başlandı ve birçok köyümüzde yine bunun gibi butik oteller, pansiyonlar yapılmaya başlandı.

“AYLIK 100 BİN KİRA GETİRECEK MÜLK”

Eski belediye binasının olduğu yerde yıkım var. Yeni bir hizmet binası mı olacak? Proje nedir?

Dikili Atatürk Meydanı’mızda 7 yıldır atıl durumda olan eski belediye binamızın olduğu yer, yapılan testler sonucunda depreme dayanıksız çıkmıştı. 7 yıldır orasını tahliye edip, gerekli işlemleri yapıp, yıkıp yenisini yapmayı! bunu söylemek zorundayım,  maalesef arkadaşlar beceremedi. Biz görev gelir gelmez hemen çalışmalarımızı başlattık. Üzerinde, 200’ün üzerinde icra dosyası vardı, hepsini çözdük. Hepsinin yıkımı bir şekilde gerçekleşiyor. Orayı tamamen kendi kaynaklarımızla yıkıp, 32 tane işyerinin olduğu üstünde de çok güzel, manzaralı bir restoranın olduğu belediyeye bugünün değerleriyle aylık hemen hemen 100 bin lira kira getirebilecek bir mülk kazandırıyoruz ve bunu kendi öz kaynaklarımızla yapıyoruz.  

“MUTLAKA KÜLTÜR MERKEZİ KAZANDIRACAĞIZ!”

5 yıl içerisinde ‘muhakkak bunu yapmam, bitirmem lazım, ilçeye kazandırmam’ dediğiniz bir proje var mı?

Kültür Merkezi… Bizim bir kültür evimiz var 50 kişilik, dökülüyor. Beş yıl içerisinde Dikilimize mutlaka bir Kültür Merkezi kazandırmayı hedefliyoruz.

“HASTANEYLE İLGİLİ HİÇBİR GELİŞME YOK”

İktidarın yapması gereken, ancak yapılamayan, Ankara'da bekleyen projeler var mı ilçede? 

Burada geçen dönem benim meclis üyesi olduğum dönemde, meradan bir araziye çıkartıp Sağlık Bakanlığı’na tahsis ettik, devrettik buraya hastane yapılması için. Ama 3 yıla yakın zaman geçti, hastaneyle ilgili hiçbir gelişme yok. Bunu ben burada AK Parti İlçe Başkanıyla da paylaşıyorum, ‘bizim üzerimize düşen bir görev varsa biz yapmaya hazırız, bakın araziyi size devrettik bakanlığa ama hala bir adım atılmadı’ diye. Ben buradan şöyle bir çağrıda bulunuyorum; Dikili’nin nüfusu her geçen gün artıyor, her geçen gün yoğunlaşıyor. Özellikle yazları 300 bini aşan bir nüfusumuz var ama çok yetersiz bir hastanemiz var. Bu hastanenin bir an önce temelinin atılmasına, yapılıp Dikili halkına Dikili’ye gelen misafirlerimize Dikili’de yaşayan tüm yurttaşlarımıza kazandırılmasını istiyoruz. Yine balıkçılarımızın çok sorunları var burada. Küçük bir balıkçı barınağımız var. İkinci bir balıkçı barınağı yapılması için yer önerdik. Onunla ilgili gerçi son zamanlarda bir gelişme oldu. Proje ihalesi için 400 bin TL bir kaynak aktarılmış ilgili birime. Bunun da hızlandırılmasını istiyoruz. Burada her patlayan lodosta balıkçı kardeşlerimizin tekneleri batıyor, ekmek tekneleri batıyor. Bu da bizim içimizi yaralıyor. Bunun için de biz belediye olarak üzerimize ne görev düşerse yapmaya hazırız. Hükümetimizin bir an önce harekete geçmesini istiyoruz.

“MÜLTECİ KONUSUNDA ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ”

Mülteci dramının yaşandığı ilçelerden biri de Dikili… Geçişlerin olduğu ilçe Dikili... Belediye olarak mülteciler için nasıl bir çalışmanız var mı?

Dikili’de müthiş bir mülteci sirkülasyonu var. Biz belediye olarak onların ulaşım sorunlarını, hastanede tedavilerini, denizde ıslanırlarsa giyim yardımlarını yapıyoruz, hastaneye taşıyoruz, tekrar İzmir’e göç idaresi merkezine götürülmelerini sağlıyoruz. Üzerimize ne düşerse yapıyoruz.

“JEOTERMAL TURİZM YARATACAĞIZ”

Dikili turistik bir ilçe… Turizm konusunda hak ettiği noktada  mı?

Maalesef… Sebebi şu aslında; Bizim Dikili’nin 42 kilometre sahili var, bunun 20 kilometre sahili Çandarlı’dan Dikili’ye kadar olan bölüm, Dikili’den de Salihleraltı’na kadar olan bölüm 22 kilometre kesintisiz kum. Ama özellikle bizim Cumhuriyet Mahallesinde denize 50 metreye kadar, zamanında tamamı konut olarak imara açılmış. Aslında Uğur Mumcu Caddes var 18-20 metre genişliğinde, o caddesinin alt kısmı turizm tesisi alanları olarak otel alanları olarak planlansaydı zamanında… Buraya 4-5 yıldızlı oteller yapılabilirdi. Dolayısıyla burada bir turizm hareketliliği olurdu. Dikili’de yazın yatak bulunmuyor! Yatak sorunu var. Dikili’nin belli başlı birkaç oteli var. Ev pansiyonculuğuyla Dikili turizmi ayakta tutulmaya çalışılıyor! Zamanında buranın imar planları yapılırken sahillerde otellere belli yerler ayrılsaydı bugün bir Bodrum’daki Kuşadası’ndaki hareketlilik burada da olabilirdi. Ben buna bağlıyorum. Tabi turizm konusunda yapılması gereken daha çok şey var. Bizim jeotermal enerjimiz var. Biz bu jeotermal enerjinin daha da güçlenmesi ile ilgili gerekli çalışmaları yapıyoruz ama her işin başı ekonomi! Buraya yatırım yapmanız için paranızın olması lazım. Biz gerekli çalışmaları yapıyoruz. İnşallah o çalışmaların sonunda geri dönüş sularını buradaki otellere verip burada bir jeotermal turizmini de yaratmayı başaracağız diye umuyorum.

“AÇIK SÖYLÜYORUM… SATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Geçmiş dönemlerde satışlar eleştiri konusuydu. Sizin döneminizde de bazı satışlar oldu…

O satışlara bakın birçoğu benim başkanlığımdan önce alınan satış kararlarıdır. Benim başkanlığımda satış kararı aldığım arazilerin birçoğu da oy birliği ile geçmiştir, muhalefet de destek vermiştir. Biz hiçbir kupon yer satmıyoruz. Zaten kupon yer kalmamış. Kenarda köşede arsa kalmış, tarla kalmış, bakılamıyor, ulaşılamıyor, biz buraları satıyoruz. Satmaya da devam edeceğiz, açık söylüyorum! Köylerde arazilerimiz var kiraya verilemiyor, ihaleye çıkarıyorsun kimse almıyor, atıl durumda… Satıştan dolayı gelen geliri nereye kullandığımızı da gerek muhalefete gerek halkımıza anlatıyoruz. Ben 6 aylık değerlendirme toplantısında ne kadarlık hisse satışı yapmışız, ne kadarlık özvarlık satmışız rakamlarını söyledim. Bunda toplam 3 milyon civarı anca yapıyor. 88 buçuk milyon lirayı 73 milyon liraya düşürmüşüz. Bu parayla borç ödemişiz. Bu 88 buçuk milyon liranın normal şartlarda 120 milyona çıkması lazımdı, eski borçlanmaya göre giderseniz!

“EŞİM ÇOK DESTEK OLUYOR”

Eşiniz açılışlarda, etkinliklerde yanınızda yer alıyor. Çok önemli bir destek olsa gerek…  

Evet. Eşim sağ olsun her konuda çok destek olur. Ben bu yoğunlukta işim biter bitmez kendimi eve atarım. Onunla da çok sohbet ederiz, gündemi değerlendiririz. Sağ olsun çok destek oluyor, çok zaman ayırıyor.

“TARAF OLDUM… KİMDEN YANA, DİKİLİDEN; CHP’DEN YANA”

Parti içi olağan kongre sürecinde tavrınız nasıl oldu?  Müdahil oldunuz mu?

Ben ilçe başkanımla herkesle iyi geçinen, herkesle barışık bir insanım. İlçe başkanına ‘ben karışmayayım sen yap delege seçimlerini’ dedim. Karışmayayım dedim ama bir baktım; CHP’li gibi görünen arkadaşlar, 31 Mart seçimlerinde benim seçilmemem için elinden gelen ittifaklar yapan, elinden gelen entrikaları kuran arkadaşlar birçoğu hepsi toplanmış Dikili’nin en büyük mahallesi olan İsmet Paşa Mahallesi’nde liste çıkardılar! Baktım, sözde CHP’li ama geçtiğimiz seçimlerde CHP’ye oy vermeyen ve benim seçilmemem için her şeyi yapan arkadaşlar liste çıkarmış. Ben de dedim ki; ben bu saatten sonra taraf oluyorum! Kimden yana taraf oluyorum? Dikili halkından yana, CHP’den yana, demokrasiden, harbilikten yana, samimiyetten yana taraf oluyorum dedim! O saatten sonra da zaten mahallelerin hiçbirinde liste çıkmadı. Dikili tarihinde ilk defa bir mahalle hariç, gerek delege seçimlerini, gerek ilçe kongresini, kadın kolları, gençlik kolları seçimlerini üzerine basa basa söylüyorum; Dikili tarihinde ilk defa tek listeyle yaptık! Kırgınlık yok, dargınlık yok! Tüm örgüt birbiriyle samimiyet içerisinde… Meclis üyelerimiz, herkes samimiyet içerisinde… Çok güzel bir tablo var Dikili’de!

“İLK GENEL SEÇİMDE CHP İKTİDAR OLACAK”

CHP,  Türkiye’de yerel seçimlerde 3 Büyükşehir’i alarak önemli bir başarı kazandı. Partiniz iktidara yürüyor mu? Umutlu musunuz?

Kesinlikle partimizin iktidar olacağına inanıyorum. İlk genel seçimde partimiz iktidar olacak! Ben bunu görüyorum. Burada genel başkanımızın müthiş bir siyaset mühendisliği ile bu işleri önderlik edip dizayn etmesi Millet İttifakı’nı yaratılmasında büyük rol oynadı. Daha önce kesinlikle bir araya gelinemez denilen partiler, insanlar bir araya geldi. Ama bunun asıl başlangıç noktası bence Adalet Yürüyüşü’dür! Ankara’dan İstanbul’a o yürüyüş sadece bir yürüyüş değildi.Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu o yola çıktığında 31 Mart’ın, 23 Haziran’ın temellerini attı o yürüyüşle… Çok anlamlı, çok kıymetli bir yürüyüştü. Onun semerelerini önümüzdeki yıllarda da göreceğiz. O yürüyüş iktidarla sonuçlanacak!