Normalleşme sürecinin başlatıldığı haziran ayı sonrasında vaka sayıları yeniden yükselişe geçerken, uzmanlar özellikle 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı bulunan kişilerin grip ve zatürre aşısı olmaları konusunda uyardı. Açıklamalar sonrası salgının da etkisi ile zatürre aşısına olan talebin artması, Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) aşının temini konusunda sorunlara neden oluyor. YETERLİ STOK VAR AMA… HERKESİ AYNI ANDA AŞILAYAMAYIZ! BAKANLIK BİZİ YOK SAYDI VATANDAŞLA TARTIŞMA YAŞIYORUZ
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre yeterli stok olmasına karşın talebin karşılanmasında lojistik sıkıntı yaşandığını söyleyen İzmir Aile Hekimleri Dermeği Başkanı Dr. Birol Kocaman, aşının Aile Sağlığı Merkezleri’ne belirli periyot ve sayıyla geldiğini belirtti. Bu sebeple başvuran herkese aşı yapılamadığını kaydeden Dr. Kocaman, “Duruma anlayış göstermeyen vatandaşlar ile aile sağlığı çalışanları arasında yaşanacak sözlü ve fiziki şiddet vakaları olmasından kaygılıyız. Herkesi aynı anda aşılayamayız. Vatandaşlarımızın sağduyulu yaklaşmalarını ve aile hekimlerinin oluşturduğu aşılama planı çerçevesinde hareket etmelerini istiyoruz” diyerek sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artırabileceğine dikkat çekti.
Aile Sağlığı Merkezleri’nde zatürre aşısı ile ilgili büyük bir yoğunluk yaşandığını söyleyen İzmir Aile Hekimleri Dermeği Başkanı Dr. Birol Kocaman, aşı sanki koronavirüsten de koruyacakmış gibi bir algı oluştuğunu ancak bunun kesinlikle yanlış olduğunu da söyleyerek, “Risk grupları bu aşıyı mutlaka olmalı. 65 yaşın üstündekiler, kanser, diyabet, koah, Kronik akciğer, Kronik kalp-damar hastaları ile böbrek nakli olanların mutlaka bu aşıyı yaptırması gerekir. Ayrıca belirli bir yaşa kadar bebek ve çocuklar da olmalı. Vatandaşlar bu aşıyı olmak için ilk başvuruyu Aile Sağlığı Merkezleri’ne yapıyor. Burada iki önemli durum söz konusu. Bu aşı vatandaşlar tarafından sanki koronavirüs aşısı gibi algılandı ve bir anda talep arttı. Her ne kadar bakanlığın elinde yeterli stok olsa da bir anda artan talebin karşılanmasında lojistik sıkıntısı yaşanıyor. Aşılar, Aile Sağlığı Merkezleri’ne belirli periyotlar ve sayıyla geliyor. Bu yüzden tüm başvuran risk grubu hastalara aşı yapılamıyor. Bu durumda anlayış göstermeyen vatandaşlar ile aile sağlığı çalışanları arasında yaşanacak sözlü ve fiziki şiddet vakaları olmasından kaygılıyız. Bu yüzden bizler Aile Sağlığı Merkezleri’nde risk grupları arasında seleksiyon yaparak belirli bir sıra ve randevu ile aşı yapıyoruz” dedi.
Konuyla ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğü’nde yapılan toplantıda aşı stokuyla ilgili bir sorun olmadığı bilgisini aldıklarını belirten Dr. Kocaman, “İl Sağlık Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmede de dağıtılan aşı miktarının artırılması ve lojistiğinin daha iyi organize edilmesi gerektiğini belirttik. Bu konudaki bir diğer kaygımız da risk grubu vatandaşların izole olması ve mümkün olmadıkça dışarı çıkmalarını önlemek isterken bu vatandaşların defalarca Aile Sağlığı Merkezleri’ne gelmesi riski artıracaktır. O yüzden vatandaşlar aile hekimleri ile görüşüp randevu almadan aşı için başvurmamalı. Evet, zatürre aşısı yapılmalı ama herkesi aynı anda aşılayamayız. Vatandaşlarımızın sağduyulu yaklaşmalarını ve aile hekimlerinin oluşturduğu aşılama planı çerçevesinde hareket etmelerini istiyoruz. Panik yapmaya gerek yok” ifadelerini kullandı.
Dr. Kocaman, aile hekimlerine yönelik ek ödeme açıklamasına ilişkin ise şunları söyledi: “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına yapılacak olan ek ödemeler basında yanlış aktarıldı. Birincisi hiçbir kurumda yapılan ek ödeme rakamları kamuya lanse edilmediği halde aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına yapılacağı söylenen (üstelik bu rakamlar gerçek değil) rakamların paylaşılması aile hekimlerini ve aile sağlığı çalışanlarını itibarsızlaştırmıştır. Bizler 11 Mart’tan bu yana COVID-19 mücadelesinde ön saflarda çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Pek çok aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı arkadaşımız hastalandı, bir kısmı ne yazık ki şehit oldu. Ama bakanlık bizi yok saydı. Şimdi açıkladığı şartlı ek ödenek kabul edilebilir gibi değil. Bizler tüm bu süreçte gerek birinci basamak poliklinik hizmetleri, aşılamalar, bebek-çocuk ve gebe izlemlerini başarılı bir şekilde aksatmadan yürüttük. Bizler şartlı ek ödenek istemiyoruz. Ek ödeneğin bu mücadelede olan herkese eşit yapılmasını istiyoruz, kaybettiğimiz sağlık çalışanlarının geride bıraktığı yakınlarının güvence altına alınmasını istiyoruz.”
İzmir’de bir Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan hekim ise ellerinde yeterli aşı olmadığına dikkat çekerek, “65 yaş üstü ve bazı kronik hastalara zatürre aşısı olmaları öneriliyor. Biz de öneriyoruz ancak bu hastalar için aşı tedariği gerçekleşmiyor. Elimizde aşı olmadığı için söz konusu kişilerle zaman zaman sevimsiz diyaloglar ve bazen tartışmalar yaşıyoruz. Ayrıca aşı sanki koronavirüs salgınını önleyecekmiş gibi bir anlayış bir algı var. Oysa sosyal mesafe, tecrit ve maske kullanımı salgının yayılmasının önlenmesinde daha kıymetli. Zatürre aşısı Aile Sağlığı Merkezleri’ne ancak bebeklere yetecek kadar geliyor. Erişkinlere aşılamamız bu tedarik sayıları ile mümkün görünmüyor. Grip aşısında ise üretici firmalar üretiyor, biz reçete ediyoruz, onun yeni versiyonları henüz çıkmadı zaten. Kişiler kendi sorumluluklarını yerine getirmek yerine sadece zatürreye karşı koruma sağlayabilecek bir aşıdan medet umuyorlar oysa öncelikle toplum olarak üzerimize düşen korunma tedbirlerini ele almamız ve bu tedbirleri uygulamamız gerekiyor” diye konuştu. (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)