Kapıya dayanan nefret: Apartmanda istemiyor, çocuklarıyla oynatmıyorlar!

7 Ekim 2020 Çarşamba   11:08

Ayça Alemdar, 37 yaşında. 5 yaşındaki otizmli oğlu Bulut Kaan ile birlikte İzmir’de yaşıyor. Eşi, teşhis konulduktan sonra oğlunun otizmli olmasını kabullenemedi ve evi terk etti. O günden beri oğlunu topluma kazandırmak için tek başına mücadele veren Ayça’ya göre hayat zor değil. Hayatı zorlaştıran toplumda engellilere karşı negatif tutum ve davranışlar… Tıpkı, çıkardığı seslerden rahatsız oldukları gerekçesiyle oğlunu apartmanda istemeyen, çocuklarıyla oynatmayan komşuları gibi.

EŞİM EVİ TERK ETTİ
Oğluna otizm teşhisi konulduktan sonra yaşadıklarını anlatan Ayça Alemdar, “Önceleri tıbbi mümessil olarak çalışıyordum. Evlendim ve oğlum Bulut Kaan dünyaya geldi. 1,5 yaşındayken otizm teşhisi konuldu ve eşim evi terk etti. Tek başıma İstanbul’da yaşamam çok zordu. Annemlerin yanına, Uşak’a taşındım. Orada oğlum için eğitim imkanları çok kısıtlıydı. Geçen yıl Anadolu Otizm Vakfı’nı bulmamızla her şey yoluna girdi. Bir sene boyunca her hafta Uşak’tan İzmir’e gittim geldim. Sırf eğitim için... Ücretler çok yüksekti. Zor günler yaşadık, bazen aç kaldım ama dayandım. Sonunda evimizi İzmir’e taşımaya karar verdim. Liseyi çocuk gelişimi üzerine okumuştum. Stajımı da bir özel eğitim kurumunda yapmıştım. Yani otizmin ne olduğunu biliyordum ama başınıza gelince ne yapacağınızı bilemiyorsunuz” dedi.

HİÇBİR OKUL OĞLUMU İSTEMİYORDU
Oğlunun eğitim hakkı için yıllarca mücadele verdiğini söyleyen Alemdar, “Oğlumun eğitim hakkı için müdürlerle kavga ettim. Çünkü kimse oğlumu okulunda istemiyordu. Uşak’ta kalsaydık durumu daha ağır olabilirdi. Burada aldığı özel eğitimler çok faydalı oldu. Bisiklet sürmeye başladı, masa tenisi oynuyor. Bazen çok yorulduğum anlar oluyor elbette. Çünkü tek başıma otizmli bir çocuğa annelik yapıyorum. Onun için mücadeleden asla vazgeçmedim. Şu hayatta tek başımıza olsak da başaracağımıza inanıyorum. Maddi açıdan zorlanıyorum çünkü özel eğitim dersleri çok pahalı. Devletin otizmli çocuklara küçük yaşlardan itibaren ücretsiz yoğun eğitim vermesi gerekli. Artık bizlerin dayanacak gücü kalmadı” ifadelerini kullandı.

TOPLUM BİZİ YOK SAYIYOR
Toplumda engelli bireylere karşı negatif tutum ve davranışlara isyan eden Alemdar, şunları söyledi: “Evim, arabam vardı; hepsini satmak durumunda kaldım. Oğlumda doğuştan böbrek büyümesi ve kalbinde de delik var. Bir yandan da sağlık sorunlarıyla mücadele ediyoruz. Bu yolda yorulan, pes eden çok anne var. Vazgeçmek istemiyorum. Ama çoğu zaman maddiyat olarak yetemiyorum. Bazı günler sadece peynir ekmek yiyorum. Sırf özel eğitim ücretini ödeyebilmek için... Devletin verdiği bakım aylığı ile yaşanmıyor. Toplum da bizi yok sayıyor. Komşular sürekli kapımızı çalıp gürültüden şikayet ediyor. Bizi apartmanda istemiyorlar. Parkta da aynı şey oluyor. Anneler çocuklarını oğlumun yanına yaklaştırmıyor. Toplum bizi istemiyor, nefretle bakıyor. Bunlara dayanmak o kadar zor ki ama oğlum mücadele etmeyi seçtim.” (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/Kapiya-dayanan-nefret-Apartmanda-istemiyor-cocuklariyla-oynatmiyorlar/86248