Mehmet İŞLER /GERÇEKİZMİR - Dünyayı kasıp kavuran, Türkiye’de de gündelik hayatı 9 aydır olumsuz etkileyen koronavirüs salgınında vaka ve ölüm oranları artmaya devam ederken son günlerde yaşanan kalp krizleri de dikkat çekti. Koronavirüs tedavisi gören hastalarda kalp krizi neticesinde gerçekleşen ölümler insanlardaki tedirginliği arttırdı. Bilim insanları salgını durdurmak için yoğun çalışmalar yaparken kullanılan bazı yöntem ve ilaçların kalp krizine yol açtığı iddia edildi. Diğer yandan da koronavirüsün insan vücudunda yarattığı tahribatın kalp krizlerine yol açtığı aktarıldı. Gerçekizmir’e konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Çamlı, önemli bilgiler verdi. Koronavirüsün sistemik etkileri olduğunu aktaran Başkan Çamlı, hastalığın damar içi pıhtılaşmalara yol açabildiğine vurgu yaptı. Koronavirüsün sistemik rahatsızlıkları ortaya çıkarırken zaman zaman kalp krizine neden olduğunu ifade eden Çamlı, tedavilerde kan sulandırıcıların da kullanıldığını söyledi. HİÇBİR ŞİKAYET OLMAYAN OLGULARDA BİLE YÜZDE 40 SAPTANABİLİYOR ÖNGÖRMEK HER ZAMAN MÜMKÜN OLMUYOR
Çamlı, “Başlangıçta COVİD-19 bir solunum yolu enfeksiyonu gibi düşünülüyordu. Daha sonra sistemi tetiklediği ortaya çıktı. Damar iç duvarında harabiyetler yapabilmekte ve orada bir takım damar içi pıhtılaşmalar, damarlarda tıkanmalara yol açtığı için birçok organda olumsuz etkiler oluyor ve buna bağlı olarak kalp krizi geçirme riski yüksek oluyor. Eğer kişinin önceden damar sertliği varsa onlarda bu tür riskler daha yüksek. Ama hiçbir şey yokken bile böyle tablolar görülebiliyor. Önceden böyle bir zemin varsa, kronik kalp hastalığı, damar sertliği varsa ihtimal yükseliyor. Kalp kası iltihabı yapabiliyor. Hiçbir şikayet olmayan olgularda bile yüzde 40 saptanabiliyor. Böbrek, bağırsak gibi diğer organlarda da olabiliyor. Akut böbrek yetmezliği de yapabiliyor. Bütün vücutta hastalıklar ortaya çıkabiliyor” açıklamasında bulundu.
Çamlı ayrıca, “Herkeste bu tablo ortaya çıkmıyor. Bunun kimlerde çıkıp çıkmayacağını ya da hangi aşamada çıkacağını öngörmek her zaman mümkün olmuyor. Ama böyle çıkıp kaybedilmiş vakalar var. Özellikle korona tedavisi görürken kalp krizi ya da emboli neticesinde hayata veda eden insanlarımız oldu. Damar hasarı hangi hastada olursa olsun risk olduğunu gösteriyor. Önceden kronik hastalık olmasına gerek yok” dedi.