Kılıçdaroğlu yıkılan apartmanların görevlileriyle buluştu: Başkanlara talimat!

8 Aralık 2020 Salı   14:57

GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 30 Ekim’de 6.9 şiddetinde yaşanan depreminin ardından bir kez daha kente geldi. Depremin ardından enkaz alanında incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu kez yoğun bir programa imza atıyor.  

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ve Seferihisar belediye Başkanı İsmail Yetişkin ile bir araya geldikten sonra konakladığı Kaya Termal Otel’de basın açıklamasıyla programına başladı.

BELEDİYELERİMİZ TARİH YAZDI!
CHP Lideri Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Deprem sonrasında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verirken yerel yönetimlerin performansına ayrı bir parantez açtı ve “Merkezi hükümet de elinden gelen çabayı göstermek için gayret içine girmiştir. Ama şu açıktır İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz burada tarih yazmıştır. Hiç kimsenin en ufak ihtiyacı göz ardı edilmemiştir” mesajını verdi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu daha sonra Büyükşehir Belediyesi’nin Uzundere Konutlarına yerleşen depremzede aileleri ardından saat 12:30-14:00 arası deprem sonrası enkazdan saatler sonra kurtarılan Elif ve Ayda bebeği ziyaret etti.

Temasların sonrasında Kılıçdaroğlu saat 14:00’te Bayraklı Belediyesi’ne geldi. Meclis salonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu burada depremde evini ve işini kaybeden apartman görevlileriyle buluştu.

HİÇBİR POLİTİKACI SİZİ HATIRLAMAZ BİLE!
Kılıçdaroğlu, “Hepiniz ciddi bir deprem yaşadınız. Hayatlarını kaybeden çok vatandaş oldu, yaralananlar oldu. Ama bir güzelliği beraber yaşadık. Bütün Türkiye sizin yanınızdaydı. Hepimiz inşallah can kaybı olmaz diye başladık sözlerimize. Bir şeyi sakın unutmayın; bunu inanarak söylüyorum. Her zaman, her yerde, her ortamda vatandaşın yanında olacağız. Özellikle düşür gelirli vatandaşların yanında olduk. Alın yeriyle geçinenlerin yanında olduk. Beyin, paşanın yanında değilim ben, garibanların yanındayım! Hiçbir politikacı sizi hatırlamaz bile, ne görev yaptığınızı bilmez. Ama bu kardeşiniz, apartman görevlilerinin ne olduğunu, apartmandakilerin sorunlarına tanık olduğunuzu bilir. Sizin yeri geldiğinizde 24-48 saat çalıştığınızı biliyorum. Sizin sorunlarınıza bugüne kadar çıkıp biri eğildi mi? Bu insanlar hangi koşullarda yaşıyor, diye baktı mı? Sayınız 1 milyonun üzerinde ama örgütlü değilsiniz. Büyük bir güçsünüz. Sizin hakkınızı siyasi olarak ben savunacağım. Ama sizlerden isteğim; siz de kendi hakkınıza sahip çıkın. Sizi kimsenin ezmesine izin vermeyin. Alın teri dökerek geçiniyorsunuz. İstanbul’da apartman görevlileriyle toplantı yaptığımda bir kadın çıkıp şunu söyledi; ‘ben sigortalıyım ama ayda sadece 15 gün yatıyor’ dedi. Yöneticiye ‘neden 30 gün yatmıyor?’ diyemiyor. Bunu söylediğimde beni kapının önüne koyarlar diyor. Haklı mı? Haklı. Ağır bedeli göze alamıyor. Apartmandan atsalar nereden iş bulacağım diyor. Birlik, beraber olmanın gücü burada yatıyor. Birlik olun, örgütlenin, hakkınızı arayın. Siz örgütlendiğiniz sürece güçlü olursunuz. 1 milyon kişi bir araya gelip, sorunları rotaya koyup, bunları çözecek siyasi anlayışa oy vereceğiz, diğerlerine oy vermeyeceğiz dediğiniz andan itibaren tüm siyasiler zile basacak. Haklarını arayan apartman görevlileri olmaya davet ediyorum. Her biriniz başka partiye oy vermiş olabilirsiniz. Ama şimdi çocuklar yatağa aç girmesin diyorsak örgütleneceğiz. Taşeron işçileri daha önce dile getiriyorlar mıydı? 1 buçuk milyon kişilerdi. 21’inci yüzyılın kölelik düzeniydi. Her gittiğim yerde taşeron işçilere kadro vereceğiz dedik. Ne yaptılar? Elleri mecbur kaldılar sonunda kadro verdiler. Her yerde onları örgütledik. Bize oy vermeyen siyasi partiye oy vermeyeceğiz’ dediler. Bu kadar! Ama yine de kadro alamayan en az 50 bin işçi var. Biz onları unutmadık. Siz de aynı şekilde, alın teri döküyor musunuz? Evet, çalışıyor musunuz? Evet. COVİD-19 var, sokağa çıkmak yasak, apartmandakilerin ihtiyaçlarını kim karşılıyor? Apartman görevlisi!” diye konuştu.

SİZ CHP’YE OY VERSENİZ DE VERMESENİZ DE BEN SİZİN HAKKINIZI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIM
Kılıçdaroğlu sözlerini sürdürdü ve “Ben apartman görevlisi olup maske bulamayan görevli biliyorum. Ben sizin sorunlarınızın tamamını biliyorum. İçinizden kaçı doğru düzgün kıdem tazminatı hakkını alıyor? Sizin hakkınız! Oturduğunuz yerlerin kaçı sağlıklı? Sizin de güneş görmeye hakkı var. Hak neden talep etmiyorsunuz? Hak talep edin. Bireysel olarak hak talep ederseniz işinize son verirler ama örgütlü olursanız birisi sizin adınıza konuşur. Ben sizin hakkınız için konuşuyorum. Bizim bir adımız var; halk partisi! Halkın, garibanların, emeklilerin, taşeron işçilerin, alın terinden yana olanların partisi. Belediye başkanlarımıza söylediğim ilk şey; hiçbir ayrım yapmayacaksınız! Bu bizim partiden şu değil, hayır! Hiçbir belediye başkanımız ayrımcılık yapmayacak. Ama bir mahalle çok yoksulsa oraya pozitif ayrımcılık yapacaksınız, oraya daha fazla hizmet götüreceksiniz. Bana göre doğru! Vatandaş da benim haklı olduğumu biliyor. Türkiye’yi bu içine düştüğü cendereden beraber kurtarmalıyız. Birileri milletvekili aylığı, yönetim kurulu aylığı alıyor, yetmiyor dördüncüyü alıyor. Allah gözünüzü doyursun. Devlet ne zamandan veri arpalığa dönüştü? Bunları soracağız. Bu adaletsizlik değil mi? 10 milyonu aşkın işsiz genç var bu ülkede. Bu mudur adil, hakça düzen? Hepimizin yeniden uyanması lazım… Ülkenin büyümesi konusunda önüne konulan takozlardan kurtulmamız lazım. Siz CHP’ye oy verseniz de vermeseniz de ben sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağım. Bu benim namus görevim. Eğer bir apartman görevlisinin bende hakkı varsa ki vardır, o zaman ben onun hakkına sahip çıkacağım. Sahip çıkmazsam bırakın siyasetçiliği insanlık görevimi yapmış olmam. Yeni bir siyaset anlayışı kurmamız lazım. Devleti adaletle yöneten bir anlayış istiyoruz. Herkesin aşı, işi olmalıdır. Siyaseten benim sorumluluğum var ama sizlerin de var. İktidarı oylarıyla belirleyecek olan sizlersiniz. Haklarınızı savunuyorlarsa gidin oyunuzu verin, diyecek bir şeyim yok ama savunmuyorlarsa ‘dur’ diyeceksiniz. Bizim belediyelerimiz hizmet götürüyor, iktidar bunu engelliyor. Bunu yapanda akıl mı var? Ön yargıyla, intikam duygusuyla hareket ediyorlar. Belediye başkanlarımıza söyledim; ne yaparlarsa yapsınlar itiraz etmeyeceksiniz, engel çıkarıyorlarsa çıkarsınlar hizmet edeceğiz. Dayanışma kültürünün olduğu her yerde engelleri aşarız” açıklamasında bulundu.

18 YILDIR İKTİDARDA OLACAKSIN 10 MİLYON KİŞİ İŞSİZ! NASIL OLUYOR BU?
Ekonomi üzerinden mesajlar veren Kılıçdaroğlu, “Açlık sınırı altında asgari ücret olur mu? 21’inci yüzyıldayız. Para nereye gidiyor? Sizler aldığınız her ürün için vergi verirsiniz. Ne alırsanız alın hepsine vergi ödersiniz. Nereye gidiyor bu vergiler? Milyonlar asgari ücretle aylık alıyorlar. Size hesap veriyorlar mı? Dün bütçe görüşmeleri vardı. Ne oldu? Asgari ücret mi belirlendi? Şuraya fabrikalar yapılacak mı? Hayır. Ahkam kesildi. Bir iktidarın başarısı ekonomi politikalarıyla, yarattığı istihdamla ölçülür. 18 yıldır iktidarda olacaksın 10 milyon kişi işsiz! Nasıl oluyor bu? Vatandaş vergisini verdi. Vermese ceza kesiyorsun. Kahveci dükkanı kapadı, nasıl geçinecek bu adam? Onu geçindirecek devletin adı sosyal devlettir, otoriter devlet değil. Biz devlete devlet ana deriz. Elinde sopa olan devlet mi olur? Ben ‘dostlarımla iktidar olacağım’ dediğimde, ‘dostların kim?’ dediler. Benim dostlarım apartman görevlileri, çiftçiler, emekçilerdir, ben ağaların, beylerin dostu değilim. Onlar da beni dost olarak görmez. Siz hangi koşullardaysanız onların değişmesi lazım... 21’inci yüzyılda açlıktan çocuk mu ölür? İktidar sahipoleri hesapo vermelidir. İktidar sahipleri mütevazi yaşamalıdır. Hiçbir Osmanlı padişahının 10 tane sarayı olmamıştır. Bir de uçan saraylar var. cebinden ödediysen helali hoş olsun. Milletin cebinden ödediysen olmaz bu iş. Neden bu israf? Bunu siz de sormak zorundasınız ben de sormak zorundayım. Bunu bütün arkadaşlarınıza anlatın. Dostlarımla beraber iktidar olacağım. Garibanlarla beraber, sahipsizlerle beraber iktidar olacağım” ifadelerini kullandı.

İZMİR’DE KİMSE KENDİNİ SAHİPSİZ HİSSETMESİN
Kılıçdaroğlu sözlerinin sonunda, “Sorun yaşadınız, işsiz kaldınız biliyorum. Belediye başkanlarımıza söyledim. Apartman görevlilerine sahip çıkın dedim. Tüm sorunlarına sahip çıkın dedim. İzmir’de kimse kendini sahipsiz hissetmesin. Biz bunu yapacağız. Bu bizim insani görevimizdir” açıklamasına imza attı.

MÜJDEYİ VERECEĞİZ!
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da, “İzmir depreminden sonra CHP ailesi olarak dayanışmanın en güzel örneğini vermiş olduk. Belediyelerimizle birlikte el birliği içinde yurttaşlarımızla birlikte İzmir örneğini Türkiye’ye göstermiş olduk. Diğer arama kurtarma ekiplerimiz de olağanüstü gayretler gösterdi. Teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sayın genel başkanım; bölgede çadırımız yok. Konteyner alanında 100’e yakın yurttaşımız barınıyor. Bu vatandaşlarımızın da kısa süre sonra kalıcı konutlara, oradan da kendi konutlarına geçmesi için Büyükşehir ile beraber çalışmalar yürütüyoruz. Bütün riskli yapılan yeniden inşasıyla ilgili plan notlarımızı meclisimizden geçirdik. Finansal boyutunu da sağladıktan sonra müjdeyi vereceğiz” dedi.

SOYER'İ ZİYARET ETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti.

Kılıçdaroğlu, İzmir programı kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kültürpark'taki geçici hizmet binasında, belediye başkanı Tunç Soyer'le bir araya geldi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şubesi'nin Konak'taki binasına da giden Kılıçdaroğlu, şube üyeleriyle buluştu.

Kılıçdaroğlu'nun programları basına kapalı olarak gerçekleşti.



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/Kilicdaroglu-yikilan-apartmanlarin-gorevlileriyle-bulustu-Baskanlara-talimat/89129