GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ödemiş'te gerçekleşen ve kentte uygulanacak yeni tarımsal politikaya dair yaptığı sunum sırasında üstü kapalı olarak merkezi iktidarı hedef aldı. Başkan Soyer şunları söyledi: Türkiye’de tarımın içine düştüğü en büyük sebeplerinden biri 8 yıl önce büyükşehir yasasıyla köylerin kapatılması oldu. Seferihisar’da bir hareket başlatmıştık. Yüzlerce köy muhtarıyla bir araya geldik, tepkimizi haykırdık. Köylerin mahalleye dönüşmesini bir isim değişikliğinden öte Türkiye tarımının çökmesi olduğunu biliyorduk. Bu süreçte tarım hiçbir dönemde olmadığı kadar büyük yara aldı. Kırsal mahalle olarak belirlenecek köylerde vergi gibi indirimler getirilmesi elbette olumlu ama yeterli değil. Köyler kapatılınca ortak araziler, meralar elden çıkmıştı. Başka bir tarım mümkün dediğimiz İzmir tarımının tüm ülkemizde dertlere derman olacağına inanıyoruz. Adı mahalle olan tüm köylerimize sesleniyorum; kırsal mahalle başvurunuzu ilçe belediyelerine derhal yapınız. Belediyemiz desteği verecek ve sizlerle beraber canla başla çalışacak. ‘YERLİ VE MİLLİ’ ÇIKIŞI VE ‘İZMİR’DEN BAŞKALDIRIYORUZ’ MESAJI
Zaman zaman ‘yerli ve milli’ vurgusu yapan merkezi iktidar temsilcilerinin söylemlerine göndermelerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer ayrıca geçmiş yıllarda hayata geçirilen büyükşehir yasasına da eleştiriler getirdi. Yeni taslağa dair bilgiler veren Belediye Başkanı Soyer köylerin kırsal mahalle başvurusunda bulunmasını talep etti.
Yerli ve milli olmak sözde değil özde olması gereken bir meseledir. Bir bayrak düşünün onun için göğsünüzü siper ediyorsunuz. Vatan, sınırlar için göğsünüzü siper ediyorsunuz. O sınırlar içindeki vatan toprağını kaderine terk edeceksiniz, köylerin boşalmasına seyirci kalacaksınız, yerli tohumlara değil yabancı tohumlara destek vereceksiniz, her şeyi inşaat sektörüne kurban edeceksiniz, tarımın doğduğu topraklarda tarımı yok etmeyi başaracaksınız, tarımın binlerce yıl yapıldığı bu topraklarda Anadolu tarımından eser bırakmayacaksınız, memleketin her yerini ithal tohumlara boğacaksınız, topraklarımız çoraklaşacak, göllerimiz kuruyacak, tüm bunlar olup biterken yerli ve milli olmak hamasetini yapmaya devam edeceksiniz! Bizi biz yapan doğamızdan, suyumuzdan, toprağımızdan daha yerli ve milli ne olabilir? Ellerimiz ülkemize ait değerleri tek tek yok ederken sözlerimizin neresi milli olabilir! Tarım tekelleri daha da büyüsün, yabancı şirketler daha çok ithal yem ve hayvan satsın diye halkımızın yoksullaşmasına asla izin vermeyeceğiz. Milletimiz için yoksulluğun, topraklarımız için kuraklığın kader olmadığını çok iyi biliyoruz. Eskiden savaşlar top, tüfekle, askerlerle olurdu bugün ise tohumla, ilaçla, yanlış tarım politikalarıyla oluyor. Memleket toprağının her karışı kutsaldır. Her karışı korumak için mücadele edeceğiz. Bu büyük işgale yine İzmir’den olmak üzere başkaldırıyoruz. Başka bir tarım mümkün diyoruz. Üreticimizle yan yana yerli ve milli yarım politikasını inşa ediyoruz. Memleketimize hayırlı olsun.