İzmir’de yaşayan Nazım Emre Koca, 25 yıldır sahaflık yapıyor. Karabağlar’ın Fahrettin Altay Mahallesi’nde 8 yıl önce büyük emek vererek kurduğu ‘Ex Libris Sahaf’ adlı dükkanında zengin arşiviyle kitapseverlere hizmet veriyordu. Ancak geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketinde batar katta bulunan dükkanı tamamen sular altında kaldı.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre depoda bulunan 35 bin kitabın yanı sıra gazete, film, fotoğraf, video kaset, pul, eski para ve plak gibi çok sayıda eşya kullanılamaz hale geldi. Sosyal medyada başlatılan kampanya ile gelecek kitaplarla yeni bir sayfa açmaya hazırlanan Koca’yı sel felaketin asıl vuran olay ise dükkanda kalan 10 yıllık dostu ‘Mirnoş’ isimli kedinin de hayatını kaybetmesi oldu.
KOMŞUM ARADI, “DÜKKAN ARTIK YOK” DEDİ!
Dükkanda bulunan 21 bin eserin nadir kitaplar listesinde yer aldığını ancak artık kullanılamaz hale geldiği ifade eden Koca, “Dükkanımız 8 yıllıktı. Salı sabahı komşumuz aradı. “Dükkanın artık yok” dedi. Sabah evimin önündeki sular çekilince dükkana gelip manzarayı gördüm. Dükkan ve depo bölümü tamamen sular altındaydı. Kitapların hepsi kullanılamaz hale gelmişti. Bugün hepsini kağıtçıya vereceğiz. Kurtulacak bir şey kalmadı. Hasar raporunda ağır hasarlı diye yazıldı zaten dükkanımız. Fakat insanlar çok destek oluyor sağ olsunlar. Kitap gönderecekler. Kitapçılar da destek olacaklar. Burada 8 yıllık bir emek vardı. Maddi kısım halledilir ama çok değerli kitap vardı. Nadir bulunan kitaplar listesinden 21 bin eser silmek durumunda kaldık. Burada çalışan herkesin emeği gitti” dedi.
SEL 10 YILLIK DOSTUNU DA ALDI
10 yıllık dostu ‘Mirnoş’ isimli kedinin de selde hayatını kaybettiğini dile getiren Koca, yaşadığı üzüntüyü şöyle anlattı: “Bizi asıl üzen ise 10 yıllık kedimizi kaybetmek oldu. Kışın burada kalıyordu hep. O akşam da içeriye girmek istememişti hiç. Yağmur yağacak diye biraz zorladım, yağmurda kalacaksın yoksa dedim. Biraz düşündü sonra girdi. 15 dakika içerisinde dükkanın tamamına su dolmuş. O yağmura ne dayanır... Daha önce de yağmur yağdığında su doluyordu ama bu kadar asla olmamıştı. Kardeşim de hep buradan taşınalım diyordu. Başımıza bir iş gelecek diyordu. Tavana kadar mı su gelecek diyordum bende ama geldi... Bu kitaplar ve malzemeler asla geri gelmeyecek. Hepsi çok kıymetliydi. Şimdi insanların da desteğiyle yeni bir dükkan kurmaya çalışacağız.” (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)