MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin MYK, MDK ve İl Başkanları Toplantısı sonrasında bir açıklama yaptı. Bahçeli yazılı açıklamasında şunları kaydetti: "27 Mayıs, yakın siyasi tarihimizin iç burkan, yürek sızlatan, vicdanları kanatan vahim hadiselerin yaşanarak milli hafızalara kazındığı bir zaman dilimidir. Demokrasi ihlallerinden milli ve manevi değerlerin inkârına varıncaya kadar pek çok trajedi, müessif nitelikli pek çok olay farklı yılların 27 Mayıs’ında vasat ve vuku bulmuştur. Türkiye’nin güven ve istikrar ortamını sabote etmek isteyen iç ve dış odaklar tıpkı bugünkü gibi ihanet devriyesine çıkmışlardır. Ülkemizin iç barış ve huzur iklimini zehirlemek, milli birlik ve kardeşlik bağlarını zayıflatmak gayesiyle sürekli faal halde bulunan menfur çevrelerin kanlı eylemleri, kahredici edimleri, karanlık teşebbüsleri bugüne kadar hiç eksilmemiş, hiç ara vermemiştir. Darbeler, krizler, toplumsal çalkantılar, ekonomik operasyonlar, sosyal gerilimler, dış müdahaleler, terör saldırıları, bölücü dayatmalar, yasa dışı grupların tahrik ve tertipleri devamlı surette Türkiye’nin yükseliş iradesini baltalamak üzerine projelendirilmiştir. Milletimizin ruh köküyle çatışan ve çelişen düşünce, teklif ve politika sahipleri çıkar ittifakı şemsiyesi altında buluştukları yerli ve yabancı işbirlikçilerle ülkemize tuzak kurmuşlar, kötülük üstüne kötülük yapmışlardır. Şu kadar ki, 27 Mayıs 1960’da onuruna düşkün Türk milletinin egemenlik hakları, var oluş haysiyeti bir yanda ağır yara almış, diğer yanda müteakiben kurulan sipariş mahkemeler eliyle yargılanmıştır. Sandık yerine silahı tercih eden dar kadrolu cuntacı oluşum yalnızca seçilmiş bir iktidarı değil, Türkiye’nin on yıllarını da gasp etmiştir. Hala sancıları hissedilen 27 Mayıs 1960 darbesi münasebetiyle Türkiye’nin hem önü kesilmiş, hem de demokrasi kültürü zedelenmiştir. Birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi hedef alan provokasyonlar maalesef ülkemizin ve milletimizin gelecek hayallerine zincir vurmuştur. Daha müreffeh, daha huzurlu, daha mutlu, daha güvenli, daha refah, daha gelişmiş, daha kalkınmış bir Türkiye özlemini, bir Türk-İslam medeniyet çağrısını hazmedemeyenler maşaları vasıtasıyla istikbalimizi, hatta istiklalimizi budamaya çalışmışlardır. Fakat Türk milleti her seferinde Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğmuş, şerefli geçmişiyle mütenasip parlak bir geleceğin zor da olsa peşine düşmüştür. Bu mukavemet ruhu, bu mücadele şuuru, bu dirayet ve hamiyet ufku tarihi imar eden aziz milletimizin önündeki yüzyılları inşa etmesi hususunda da ilham vermiştir. Bugün oynanan melanet oyunların Türkiye’mizi yolundan çevirme ihtimali, Türk milletini geri adım attırma şansı elbette düşünülemeyecektir. Millet, irade hürriyetine sonuna kadar sahip çıkacaktır. Bu nedenle derin komplolar boştur, densiz kumpaslar boşunadır. Devlet milletiyle kenetlenmiş, Türk tarihi, Türk kültürü, bunun yanı sıra birlikte yaşama azmi milli birliğin mihveri haline gelmiştir. Hiç kimse Türk milletinin hassasiyetlerini hafife almamalıdır. Özellikle de milli asalet ve sabrı göz ardı etmemelidir. Sokak dedikodularına bel bağlayan, sosyal medya fitnelerini geçim kapısı gören, suç ve terör örgütlerinin şantajlarından bayağı şekilde medet uman zillet ittifakı milletimizin engin feraset ve gıpta edilecek irfanı karşısında asla tutunamayacaktır. Bugün kimin kiminle işbirliği yaptığı, kimlerin hangi mahfillerin kuklası haline geldiği bellidir, belgelidir. Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dengesini bozarak güç ve iktidar devşirmek için kuyruğa girenler zalimlerin oyun uşağı olmakla birlikte zilletin kapı kuludur. Milliyetçi Hareket Partisi kirli niyet sahiplerine karşı Türk milletiyle bir ve beraberdir. Kalbi Türkiye sevdasıyla çarpan hiçbir dava arkadaşım, hiçbir muhterem vatandaşım vatan ve millet muhaliflerinin senaryolarına prim ve destek vermeyecektir. Yolumuz çetin, mücadelemiz kutlu, zaferimiz kesindir. 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü vesilesiyle herkes bilmelidir ki, ilkelerimizden, ülkülerimizden, ülkemizin ebedi hak ve çıkarlarından taviz vermeden, davamızın bizlere yüklediği yüksek sorumlulukları heyecanla yerine getirecek azim ve inanmışlığı bihakkın göstereceğiz. Kahraman ülkücü şehitlerimizin yüzünü kara çıkarmayacağız. 52 uzun yıldır sürdüğümüz dava mücadelemize leke sürdürmeyeceğiz. Her zaman demokrasinin, milli iradenin, meşru taleplerin, hukuk üstünlüğünün, devletimizin ve milletimizin tartışma kabul etmeyen emanetlerinin yanında duracağız. Türkiye’ye cephe almış ülkelerin, organize suç şebekelerinin, terör örgütlerinin, bölücü mihrakların, demokrasi karşıtlarının taciz ve tezviratlarına hiçbir şekilde kulak asmadan yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Cumhur İttifakı’nın muazzez varlığını samimiyetle koruyacağız. Bugün arka arkaya yapılan ve İl Başkanları ve Merkez Yönetim Kurulu toplantılarımızda partimizin gelişmeler ve siyasi gündemle ilgili tutumu ele alınarak bundan sonra takip edeceğimiz siyaset ve stratejiler ülkücü şehitlerimizin manevi hatıraları saygıyla yad edilerek ele alınmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi meselelere hakimdir. Nitekim partimiz Türkiye’nin içine çekilmek istenen girdabın farkında, buna karşılık siyasi pozisyonu da nettir ve milletten yanadır. Bu duygu ve düşüncelerle, merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere, 27 Mayıs 1980’da şehit edilen eski Gümrük ve Tekel Bakanımız Gün Sazak’a Bey’e, bütün vatan ve dava şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Davamıza emeği ve hizmet geçmiş değerli arkadaşlarıma, fedakar timsali gazilerimize sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum."
27 Mayıs 1960 darbesi milli iradeye doğrultulmuş silah iken, 27 Mayıs 1980 milliyetçi duruşa hunhar bir suikastın ifadesidir.