Neden mi sonuç mu?
İlker Ağın

Yaklaşık 10 gün önce aslında tüm ülke olarak adalet-hukuk ve güvenlik kavramları adına sarsıcı bulduğum, CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’na malum saldırı geçekleşti. Sonrasında yaşananlar saldırı kadar sarsıcı olsa da şaşırtıcı değildi. Sorular arka arkaya geldi.

Kimdi bu  “provakatörler” , nasıl organize oldular, neden yaptıkları olağan bir protesto havasına sokulmaya çalışıldı, benzeri tepki bir MHP ya da AKP kanadından değil bir genel başkana bir vekile bile gösterilse ne olurdu,  devletin görevi olan güvenlik işi neden ve nasıl  zafiyet gösterdi?



Sorular ve sorumlulular elbette tartışılmalı ve vicdanları rahatlatacak bir sonuca gerek Hükümet gerekse CHP tarafından varılmalı. Yaşananlar gösteriyor ki böylesi bir ortak sonuca ulaşmak çok olası gözükmediği gibi bu hamur daha çok su kaldıracak. Bu olayı devamındaki gelişmelere bir neden olarak değil yıllardır yaşananların ve ülkenin geldiği durumun bir sonucu olarak görmek gerekir. CHP lilerin, şehit cenazelerine alınmamaları talimatı veren zihniyetin karşısında ne kadar ve nasıl durulduğu sorgulanarak başlanmalı en yakından ve öncelikle...

Bir siyasi partinin kendisini her konuda doğru ifade etmesinin en baştaki aracı örgütleri, ve örgütlenme biçimidir. Sayın CHP Genel Başkanı böylesi provakatif! bir eyleme maruz kalırken yanında olması gerekenleri değerlendiğimizde aslında orada yalnız olduğunu da düşünüyorum.  Zira Genel Başkan’ın bulunduğu böylesi bir görev olan katılımda, şehit cenazesinde Ankara’nın yakın yerlerindeki parti yöneticileri, belediye meclis üyeleri, belediye başkanları, milletvekillerinden kaç kişi vardı? Orada tek katılan Genel Başkan olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun etrafında yeterli bir katılım olabilse böyle bir saldırı olabilir miydi? Güç bela bir eve sığınmak durumunda kalır mıydı?  

Böylesi organizasyon ve katılımları kim sağlayacak? Elbette örgütler ve yöneticiler. Bir önceki yazımda yerel yönetimlerin belediye başkan ve meclis üyeleri belirleme yöntemi ve seçilenlerin nitelik ve liyakatları ( yaraşırlıkları ) ile ilgili hafiften eleştirel  değinmelerim olmuştu. CHP'de yıllardır hiçbir şey değişmediği halde yerel seçim sonuçlarının kendi lehine bu denli değişmesi aslında karşı ittifak tarafındaki olumsuz değişimlerin bir sonucu olarak okunmalı ve burdan çıkarılacak ders iyi çalışılmalıdır. Tam da örgütlerin yenilenme süreçleri arifesindeyken. 

Milletvekili , Belediye Başkanı ve Meclis üyelerinden daha çok parti yöneticilerinin  liyakatleri önemli hale geliyor. İdeolijik ve felsefi birikimi olan, örgütçü ve örgütleyici, eylemci, katılımcı, mücadeleci ve bunları yapacak düşünsel birikim ve deneyimleri olan kadrolardır CHP nin en acil ve önemli gereksinimi.

Güçlü olmazsanız, birlik olmazsanız, hakim olamazsınız, mücadeleci olamazsınız. Kendinizi ifade edecek alan bulamazsınız.  

İktidara giden yolda CHP açısından örgütler artık engel olmaktan çıkıp motor güç olmalıdır.
Başka yolu da yoktur.    
                                                                              **

YAŞASIN 1 MAYIS…    ALANLARDAYIZ…



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/yazar/Neden-mi-sonuc-mu/277