Yerelde nasıl bir tarım?
İlker Ağın

Ülkemizin en verimli ve en değerli arazilerinde tarımsal üretim ve ihracatında başı çeken bir yerinde yaşıyoruz. Her bir karışı hazine olan bu toprakları ne kadar koruyup değerlendirebiliyoruz diye sorarsak yanıt hiç şüphesiz olumlu olmayacaktır. Özellikle 1980 sonrası politikaların tarımı ne hale getirdiği ve bugün yanlış üzerine yanlış yapmada neden ısrar edildiği bir başka tartışma konusu olsun. Biz şimdi yakın dönemin ve b günün İzmir’inde,  yerel yönetimlerin bu konuda neler yaptıklarını,  yapabileceklerini konuşmaya başlayalım istiyorum.
     Aziz Kocaoğlu döneminde bilindiği üzere kooperatif desteklemeleriyle İzmir çiftçisi gerek üretim, gerek örgütlenme ve gerekse kazanç anlamında önemli ölçüde yol aldı, fark yarattı. Sayın Kocaoğlu ne yapmıştı?  Özetle İzmir kooperatiflerinde üretilen ürünleri satın aldı. Bu kooperatifler çatısı altında üretim yapan çiftçilere bir pazar yaratıldı. Makina ekipman desteğinden hayvan hibesine kadar aile işletmesi diyebileceğimiz küçük ölçekli üreticiler maddi anlamda karşılıklar elde etti. Tire Süt Kooperatifi bu günlere gelmesini, Aziz Kocaoğlu’nun hükümeti bile kıskandıran  “Okul Sütü” ve ardından devamı olan “Süt Kuzusu” projesine borçludur. Fidancılıktan süs bitkilerine kadar pek çok alanda üretim yapan diğer kooperatifler için de durum geçerlidir.
     Tüm bunlar olurken Seferihisar’da Tunç Soyer de tarım konusunda durmuyor başta mandalina üreticilerine destek anlamında tarıma yatırımlar yapıyordu.  Torbalı Karaot  Köyünde  bir grup aktivist tarafından tohumları atılan  ve endüstriyel tarım karşıtlığı, kırsal kalkınma ve aile çiftçiliği gibi temel tartışma konularında önemli farkındalıklar yaratan  “Tohum Takas Şenlikleri” nin yaygınlaşması da bu şirin , sakin şehrimizin katkısıyla olmuştur. Bütünşehir yasasıyla birlikte mahalle statüsüne çevrilen ve tüzel kişilikleri ortadan kalkan köylerimizde kırsal kalkınmayla ilgili söylem ve çalışmaları için de Tunç Soyer’in hakkını teslim etmek gerekir.
      Tarım konusunda 1980 den beri sorunları artarak  ithalat  politikalarının kıskacında her alanda üreticisi  ezilmiş ve dillerden düşmeyen yerli ve milli kavramlarıyla ilgisi kalmamış  bir  tükenmişlik ortamında İzmir çiftçisi, yerel yönetimler desteği ile anlamlı bir avantaj yakalamıştır.   
      Aziz Kocaoğlu döneminde temeli atılıp bu güne gelen ve “İzmir Modeli” diye adlandırılan bu yapı elbette geliştirilmeye muhtaçtır. Tamamlanmamıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi , alım yaptığı kooperatiflerden alımları kestiğinde bu yapılar ve üretici ne kadar ayakta kalabilecektir?  Yani başlangıç aşamasından   ” para ver- malını al” yöntemiyle güçlendirilmeye  çalışılan  kooperatiflerin ve çiftçilerin artık pazar olarak  büyük oranda  Büyükşehir Belediyesi’ne bağımlılıklarının ortadan kaldırılması gerekmektedir.  Artık yerel yönetimlerin desteklemeleri bu yöne doğru kaymalıdır.
        
        Sayın Tunç Soyer’in “Tarım ve Sağlıklı Gıdaya Erişim” adı altında yaptığı her kesimden geniş katılımlı buluşmadan anladığım kadarıyla kendisi de üreticinin kendi ayakları üzerinde duracağı bir yapı arzuluyor. Bu sonuca ulaşmak yine kooperatifler aracılığı ile olmalı ve olacak ama  bu defa yol biraz daha zorlu. Nasıl olacak bu iş? Kendisini bekleyen handikapların başında bilgi ve deneyim yönünden tek tek konularında farklı başarılara imza atmış isimler olsa da aslında ihtiyacı olan bütüncül bakış açılarına sahip, ülke ve dünya ölçeğinde üretim ilişkilerine hakim kadroların eksikliği var. Köy Koop. İzmir Başkanı Neptün Soyer’in dediği gibi  “Bu iş hobi değil”.
    Bu tespit ve girişi daha kısa yapamadım. Tek bir yazıyla anlatamayacağımı da biliyordum ama en kısa şekliyle tamamlamaya çalışacağım.  Üretici pazarlarından, tohum takas şenliklerine kadar yazacak ne çok şey var.
   Nasılların yanıtları devamında…
    
                                                                ***
     Gerçek izmir Ailesine katılan ve yazılarını keyifle okuyacağımız Seray Akın Ürkmez ve Dr.Tuncay Zengin’e hoş geldiniz diyorum.  



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/yazar/Yerelde-nasil-bir-tarim/298