Picasso'nun galaksisi İzmir'den seyrediliyor
Seray Akın

Arkas Sanat Merkezi’nin 18 Eylül 2019’da açılışını yaptığı ve 5 Ocak 2020’ye kadar sürecek olan sergi büyük ilgi görüyor.

İki yıl önce başlayan Picasso-Méditerranée projesinin kapanışı için düzenlenen “Picasso: Gösteri Sanatı” sergisinde, Paris Picasso Ulusal Müzesi’nin özel desteği ile Fondation Julio Gonzalez, Opera Garnier ve Brüksel’de yer alan Kontaxopoulos Prokopchuk Koleksiyonu’ndan eserler yer alıyor.

Gelin şimdi de Pazartesi hariç her gün 10.00- 18.00, Perşembe 10.00- 20.00 arası ücretsiz ziyaret edebileceğiniz serginin içeriği hakkında konuşalım. Sanatla ilgisi olan ya da olmayan herkesin tanıdığını düşündüğüm Picasso Kübizm’in kurucusudur. Çağdaş teknolojinin oluşması geleneksel resim sanatının işlevini yavaş yavaş yitirmesine sebebiyet vermiştir. Kübizm de bu süreçte ortaya çıkan yeni bir kimlik arayışıdır.

 20. yüzyılın ilk yarısında görsel sanatın gelişim çizgisini değiştirip modern sanatın en büyük temsilcisi olarak anılan Picasso döneminin büyük ressamları olan Cezanne ve Matisse ile birlikte anılabilmek için  ilk adı“  le bordel philosophique “ olan, Avignonlu Kızlar isimli tabloyu yaptı. Bu resimdeki denemeleri döneminde büyük eleştiriler alsa da Kübizm akımının temel adımı olarak kabul edilmektedir. Gerçek dünyadan seçtikleri figürleri geometrik bir yaklaşımla biçimlendirerek  eserlerine aktaran Picasso ve yakın arkadaşı Georges Braque’nin eserleri eleştirmenler tarafından  eleştirel bir yaklaşımla Kübizm olarak anılmaya başlandı.

Kübizm Picasso’nun dilinden ise şöyledir:

“Kübizm, diğer resim okullarından farklı değildir. Aynı prensipler, aynı unsurlar hepsinde birdir. Kübizm’in uzun zaman anlaşılmamış olarak kalması, hatta bugün bile onun içinde görülecek birşey bulamayan insanların bulunmasının, hiçbir önemi yoktur. Ben ingilizce anlamam. İngilizce kitap benim için boştur. Bununla birlikte bu, İngilizce dilinin olmadığı anlamına gelmez. Öyle ise ben tanımadığım bir şeyi anlamazsam, suçu başkasının üzerine yüklemek neden?” 1923

Genellikle kübizm ile anılan Picasso’nun kendi yaşamında da çeşitli sanatsal evreler söz konusudur. Sanatçı tüm sanatsal dönüşümlerinde insan temasını esas almıştır. Rahat, belirgin ve özgür figürleri dönemsel olarak çeşitli üslüplara bürünmüştür.

“Değişiklik, gelişme manasına gelmez. Eğer bir sanatçı kendi anlatım biçimini değiştirirse bunun manası, onun düşünce tarzını değiştirdiği anlamına gelir.“ der Picasso.

Picasso’nun bu süreçlerini detaylı yazmak yerine sergiyi gezmeye gittiğinizdeki heyecan ve atmosfer ile girişte soldaki duvarda hazırlanan kronoloji tablosundan okumanızı tavsiye ediyorum .

Sizi daha fazla teknik bilgi ile sıkmadan İzmir’imizde yer alan serginin atmosferi ve içeriğine geçelim. Picasso’nun çocukluk yıllarında, Malaga’da boğa güreşleri ile başlayan gösteri dünyasına ilgisi hayatı boyunca katlanarak artmıştır. Bu sergide de göreceğimiz üzere sanatçının sınırsız hayal gücü, gösteri dünyasıyla muhteşem bir uyum oluşturmuştur.

Boğa güreşleri, Sirk, Parade Balesi, Tricorne Balesi, Pulcinella Balesi, Picasso’nun Galaksisi gibi seksiyonlardan oluşan sergide, Picasso’nun gösteri sanatlarına olan ilgisi süresince etkileşimde olduğu diğer sanatçılarla olan fotoğrafları da yer almaktadır.

Sergide, Picasso’nun kendi üslubunda yarattığı tablolar, incelemeler, maketler, eskizler, heykeller, fotoğraflar, filmler, kostümler, videolar ve gösteri sanatları ile ilgili pek çok belge yer almaktadır.

Sergi binasının tarihi atmosferinde deneyimleyebileceğiniz sanat dolu bu tarihsel yolculukta her kişi kendi görüşü çerçevesinde bazı eserlere daha fazla yakınlık ve beğeni duyacaktır. Beni en çok etkileyenler ise Picasso’nun sahne ve kostüm tasarımları için oluşturduğu eskizler oldu.  Anlatmak istediğini en yalın şekilde hiç bir abartıya kaçmadan tam olarak aktarmış olması, karmaşık olarak bize yansıyan kişiğinin aslında kendini ifade söz konusu olduğunda ne kadar net olduğunun bence kanıtıydı. Sergide hem tasarımların eskizlerini hem de, sahne için nasıl hayat bulduklarını görmek oldukça etkileyiciydi. Yağlı boya eserlerin de yer aldığı sergide en sempatik eskiz ise kesinlikle Jean Cocteau’ya ait, Picasso’nun 1956 yılındaki doğum günü için çizdiği ve sanatçının içindeki çocuğun asla yok olmadığının  bence kanıtı olan Kır Tanrısı Faun’un doğum günü kutlamasıydı.

Okulların kültür gezileri kapsamında her yaştan çocuğun da ziyarette bulunacağı bu sergi süresince, Arkas Sanat Merkezi’nin  Gösteri Sanatı sergisinden alınan ilhamla düzenlediği ücretsiz çocuk atölyeleri ile 5-7, 8-11 yaş grubu çocuklara çeşitli sanatsal etkinliklerinde becerilerini geliştirme şansı vermektedir.

Şüphesiz her ziyaretçi için farklı anlamlar taşıyacak olan ve çok değerli eserlere ev sahipliği yapan bu sergiyi kaçırmamanızı özellikle tavsiye ederim.

İyiki bu Dünya’dan gelip geçtin Picasso.



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/yazar/Picasso-nun-galaksisi-Izmir-den-seyrediliyor/331