Koroner arter hastalığı dünyada en önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. Koroner Arter Hastalığının en başta gelen bulgusu göğüs ağrısıdır. Koroner kalp ağrısı, son derece şiddetli bir ağrıdır. Göğüs kafesine bir yük oturmuş gibi ifade edilir. Çok kez sıkışma ya da daralma olarak tanımlanır ve çoğunda soğuk terleme de söz konusudur.

Koroner Arter Hastalığında göğüs ağrısı sol omuz, sol kol ve çeneye yayılabilir ya da sadece bunlardan biriyle sınırlı kalabilir. Sırt, iki kürek kemiği arası hatta mideye vuran ağrılar da vardır. Ağrının yayılması neredeyse kuraldır. Bu bağlamda koroner ağrısı tek bir noktadan ziyade, en az el ayası kadar geniş bir alanda dile getirilir.

Üst karın, sırta ya da dişlere vuran ağrılar da olabilir. Gaz ve hıçkırığa yol açması, ilgiyi sindirim sistemine çekerek hasta ve hekimi yanıltabilir. Sebepsiz mide gazı, geğirme, şişkinlik ve uzun süren hıçkırıklarda koroner arter hastalığı olasılığı daima göz önünde tutulmalıdır.

Öte yandan hiçbir ağrıya neden olmayan sessiz koroner arter hastalıkları da vardır. Bunlar diyabet hastalarında sık görülür. Bu nedenle diyabetliler kalp kontrollerini daha sık aralıklarla yaptırmalıdır.

Koroner arter hastalığı ne demektir?

Koroner arter hastalığı, kalbi besleyen ana damarların işlevlerinin zayıflaması ya da yitirilmesi demektir. Doğuştan gelen ender bozukluklar dışında bunun en büyük nedeni koroner damarların aterosklerozudur.

Kolesterol etkisi

Ateroskleroz, kandaki LDL kolesterol düzeyinin artışından ileri gelen bir çeşit damar sertleşmesidir. Ülkemizde on milyonu aşkın erişkinde LDL kolesterol yüksekliği saptanmıştır.

LDL normal olsa da HDL kolesterolün düşüklüğü tek başına ateroskleroz riski olarak kabul edilmektedir. 

Başlıca risk faktörleri

Ateroskleroz, sigara, hipertansiyon, diyabet, ailesel yatkınlık, aşırı şişmanlık, hareketsiz yaşam, yoğun stres, depresyon, aşırı alkol tüketimi başlıca risk faktörleridir.

Sigaranın ne kadar tehlikeli olduğunu tartışmak artık abestir. Sigaranın pasif olarak dumanına maruz kalmak bile risklidir. Aynı gerçek puro, pipo ve nargile kullanımı için de geçerlidir.

35-40 yaşları en tehlikeli yaşlar

40 yaşından sonra koroner arter hastalığı riski her iki cins için de yüksektir. Bu süreçte erkeklerde kadınlardan biraz daha fazla görülür. Bu nedenle erkeklerde 45 kadınlarda ise 55 yaşları en dikkat edilecek dönemlerdir. Kadınlarda menopoz sonrası risk hızla artar. 70 yaşlarında ise her iki cins için de risk eşitlenir.

Ne yapmalıyız?

*Dengeli beslenin

*Spor yapın

*Stresten uzak durun

*Sigara içmeyin

*Alkolü azaltın

Nasıl beslenmeliyiz?

    *Doymuş yağlardan uzak durun

    *Şekerden uzak durun

    *Tuzu azaltın

    *Beyaz unlu mamulleri azaltın

    *Bol sebze ve meyve tüketin

    *Günde en az iki litre su için