Çiğdeci kuşları
İlker Ağın

Son yıllarda parklarda, yeşil alanlarda her geçen gün daha çok gördüğümüz kül renginde başı siyah gaga ve ayaklar sarı, göz arkası adeta kocaman sarı sürmeli görenlerin hemen pek sevdiği bir kuş bu adını yazımızın başlığına veren çiğdeci kuşu. İzmir’de Kültürpark’ta pek çoklar ve üçer beşerli küçük gruplar halinde yaşıyorlar.  Başka yerlerde de pek çoklar ve çoğalmaya devem ediyorlar. 



Hint maynası da denile, güzel görünümlü, sevimli, kumruya yakın büyüklükteki bu kuşun marifetleri ise saymakla bitmez. En başta adaptasyon yeteneği çok yüksek. Bulunduğu her ortama o kadar kolay uyum sağlıyor ki evcilleşmesi bile hiç zor değil. Yeter ki keyfine göre bir ortam bulsun.  Omnivor bir hayvan. Pek yemek seçmiyor, ne bulursa yiyor yani. Çok zeki, kolay eğitilebiliyor. Taklit yeteneklerinin çok yüksek olması en önemli özelliklerinden biri. Hatta konuşabilenleri bile var.

Kentsel ortamlara kolayca uyum sağlayıp yerleşebilen bu güzel görünümlü cici kuşun özelliklerini biraz daha anlatalım…

Ötüşü, ıslıktan cıvıltıya, tıklamadan hırıltıya, gaklamadan ciyaklamaya kadar pek çok ses içerir ve öterken tüylerini kabartarak kafasını sallar. Hitabeti abartılıdır ve güçlüdür yani. Kendi türüne zarar verecek bir yırtıcı görmesi durumunda çığlık atarak uyarı verir. Tüneklerinde uyumaya başlamadan önce topluca gürültü ve koro halinde sesler çıkarırlar. Kendi içlerinde örgütlüdürler bir anlamda. 

Yaşam alanlarını oluşturmak daha doğrusu işgal etmek için, bulundukları bölgelerde yerli türlere karşı büyük bir mücadeleye girişirler. Öyle ki aktif olarak tek bir erkek çiğdeci kuşu sekiz dekardan fazla bir alanı savunabilir ve kendinden büyük kimi türlere dahi zarar verebilir.

Doğası gereği toprakta yaşayan böcekler, üzüm, erik ve kimi tropikal meyveler temel besinleri olsa da kentin atıklarından da çok iyi yararlanacak kadar fırsatçıdır. Hawai Adalarından Avustralya’ya  kadar pek çok ülkede tarım alanlarının önemli zararlılarından biridir. 
   
Uyum yeteneği bu kadar yüksek olunca, asıl memleketleri olan Asya’dan tüm dünyaya bir anda yayılmışlar. Bu nedenle 2000 yılında IUCN  (Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği ) bu türü biyolojik çeşitlilik, tarım ve insan çıkarlarına etki eden dünyanın en istilacı 100 türünden biri (sanıyorum ilk üçte) olarak ilan etmiş.  

Hiç kuşkusuz tüm istilacı türler, bir habitatın binlerce ve hatta yüzbinlerce yılda oluşmasını sağlayan yerel türler üzerindeki en büyük tehditlerden biri. 

Ansiklopedik bilgi kıvamındaki bu yazı sanırım sizlere de çevrenizden tanıdığınız kimilerini hatırlatmıştır. 

1980'den sonra meşrulaşan, son 20 yıldır da başta siyaset olmak üzere her kurum ve yapıya hızla bulaşıp yayılan fırsatçı-faydacı, her şekle girebilen gruplar da bu ülkenin idealist unsurlarını yıpratarak ayarlarını bu denli bozan çiğdeci kuşları değil mi? 
     
14 Mayıs’tan itibaren beklediğimiz bahar günleri, kalıcı huzur ve refah için, öncelikle  siyasette olmak üzere ülkemizde çiğdeci kuşlarının temizleneceği, onlara kaptırılan alanların  geri kazanılacağı bir başlangıç olsun. 



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/yazar/Cigdeci-kuslari/746