Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - 2025 yılı sonuna yaklaşılırken milyonlarca asgari ücretli, gözünü yeni yılda maaşlara yapılacak zamma çevirdi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, aralık ayında resmi görüşmelere başlayacak. Belirlenecek zam oranıyla birlikte yeni maaşlar 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girecek.
Bölgesel asgari ücret tartışması yeniden gündemde
Asgari ücret maratonu yaklaşırken, olası zam oranlarının yanı sıra yeni senaryolar da tartışılmaya başlandı. Bu senaryolardan biri, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerdeki yüksek yaşam maliyetleri gerekçesiyle “bölgesel asgari ücret” veya “büyükşehir tazminatı” uygulamasının hayata geçirilmesi fikri oldu.

Sosyal Politika Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, söz konusu önerilere ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“Türkiye bu uygulamayı 1974’te terk etti”
Çelik, bölgesel asgari ücret uygulamasının Türkiye için yeni bir tartışma olmadığını hatırlatarak şunları söyledi: “Bölgesel asgari ücret uzun, eski bir tartışma zaten. Daha önce de gündeme gelmişti. Bölgesel asgari ücret uygulaması, farklı yerlerde farklı geçim şartları olduğu için asgari ücretin farklı olması gerektiği fikrinden geliyor. Ama asgari ücret zaten adı üzerinde asgari ücret. Onun üstünde ücret almak, bölgeye göre, yere göre gerekir ama asgari ücretin kendisi değişmemeli. Türkiye bunu 1974’te terk etti. 1974’te bölgesel asgari ücret uygulamasından vazgeçildi. Çünkü bunun sonu yok. İstanbul’da da bölgesel asgari ücret uygulamak lazım o zaman. Şişli’yle Sultanbeyli aynı şey değil veya İzmir’de Konak’la Bayındır aynı değil. Bunun içinden çıkılamaz.”
“Her şeyi asgari ücrete yüklemek istiyorlar”
Prof. Dr. Çelik, bölgesel ücret uygulamasının karmaşa yaratacağını belirterek, Türkiye bunu 1951’den 1974’e kadar uyguladı ve sonra terk etti. Sonra da ulusal asgari ücret sistemine geçti. Hatta bir ara sektörel farklar vardı, sonra bırakıldı. Yaş farkı vardı, o da kaldırıldı. Kapıcılar için farklıydı, onu da bıraktı. Zamanla bu farklılıkların hepsi geride bırakıldı. Bu asgari ücretin yaygın olmasından kaynaklanıyor; insanlar asgari ücreti normal ücret gibi görüyor. Ama ücret sorunlarını sadece asgari ücretle çözmek mümkün değil. Dediğim gibi bölgeseli bırakın, iller arasında, ilçelere göre, sektörlere göre, mesleklere göre, hatta cinsiyete göre asgari ücret tartışmaları çıkabilir. Asgari ücret öyle bir şey değil. Asgari ücret herkes için en az olması gereken düzeydir. Onun üstünde ücretler farklı yöntemlerle belirlenmeli. Türkiye’de her şeyi asgari ücrete yüklemek istiyorlar. Bu çok klasik, çok eski bir fikir. İşverenler sık sık söyler bunu, ara sıra yine gündeme getirirler.
“En basit ifadeyle deli saçması”
Prof. Dr. Çelik, büyükşehir tazminatı uygulamasının da pratikte sorunlar yaratacağını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Büyükşehir tazminatı, bunun tersi aslında memurlarda uygulanıyor. Küçük şehir ve taşra tazminatı var. Eskiden “mahrumiyet bölgesi” denirdi. Güneydoğu’da, doğuda memuriyet yapıyorsan, onlara bir tazminat veriliyor. Bunun tersini uygulamak gibi bir şey bu. Daha pahalı yerlerde yaşayanlara daha fazla ücret verilmesi fikri ama bu da başka komplikasyonlar yaratır. O zaman herkes büyükşehirde yaşamak ister. Büyükşehirlerin sayısının artması, buna bağlı yeni düzenlemeler gerekir. Bunu kim verecek? Devlet mi? Ücretlere bunu zorunlu hale getiremez. Sadece asgari ücrette olabilir, onun dışında devletin uygulayabileceği bir şeydir bu. Devlet bunun tam tersini zaten şu anda da gidilmeyen yerlere hekimlere, polislere, akademisyenlere daha fazla ücret veriyor. Büyükşehir tazminatı uygulanırsa sadece memurlar için sınırlı kalır. Yani büyükşehire tazminat var kırsala tazminat var o zaman da küçük bir grup kalacak. Bu tartışmaların yaratılması en basit ifadeyle deli saçması.”
PROF. DR AZİZ ÇELİK KİMDİR?
1963 Rize doğumlu. Haydarpaşa Lisesi ve İstanbul Üniversitesi SBF Kamu yönetimi bölümü mezunu. Yüksek Lisans derecesini 2004 yılında Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nden "AB Sosyal Politikası ve Türkiye'nin Uyumu" adlı teziyle aldı. Doktorasını 2009 yılında Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nde "Vesayetten Siyasete Türkiye'de Sendikacılık (1946-1967): Parti-Devlet İlişkileri " adlı teziyle tamamladı. 1985-2009 yılları arasında Kristal-İş Sendikası'nda araştırma ve eğitim uzmanı olarak çalıştı. Halen Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesidir. Başlıca çalışma alanları emek tarihi, sendikacılık ve çalışma ilişkileri ile sosyal politika olup bu konularda yayımlanmış çok sayıda çalışması vardır.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
|||||||
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |











Künye
İletişim
Facebook
Twitter
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri