Bakan Yumaklı'dan İzmir açıklaması: Son durum ne?

İzmir'in Seferihisar ve Menderes ilçelerindeki yangınların ciddiyetini koruduğunu belirten Bakan Yumaklı, "Aslına bakarsanız enerji düşürülmüştü. Ancak kararsız ve şiddetli rüzgar şartları bizim faaliyetlerimizi zaman zaman zor durumda bırakabiliyor. Arkadaşlar yeniden güçlerini toplayarak müdahale ediyorlar" diye konuştu.

Bakan Yumaklı, şöyle devam etti:

"Aydın Sultanhisar'da öğle saatlerinde çıkan yangın devam ediyor. Muğla Bodrum'da ise yangın orman dışında başlayıp ormanlık alana sirayet etti. Müdahalemiz sürüyor. Şu an Manisa Akhisar'da 3 uçak, 7 helikopter, 43 arazöz ve yaklaşık 900 personelle arkadaşlarımız o tek noktaya konsantre olmuş vaziyetteler. Yangının başlamasından itibaren valiliğimiz ve buradaki bütün arkadaşlarımızın risk değerlendirmesi sonucu 12 yerleşim yeri tedbiren tahliye edildi. Herhangi bir yaralanma ya da sağlık sorunu yaşanmaması sevindirici. Hatay Antakya'da sabah saatlerinde çıkan yangında çok ciddi bir rüzgarın etkisi var. Şu anda arkadaşlarımız müdahale ediyor ama hava araçlarını maalesef kaldıramıyoruz."

CUMHURİYET TARİHİNİN EN GÜÇLÜ KAPASİTESİNE ULAŞTIK

Türkiye'nin kara ve hava gücü açısından Cumhuriyet tarihinin en güçlü kapasitesine ulaştığını vurgulayan Bakan Yumaklı, “İzmir, Seferihisar ve Menderes'te 4 uçak, 14 helikopter, 106 arazöz görev yapıyor. Hatay Antakya'da 30 arazözle karadan müdahale sürerken, hava araçlarını sevk ettik ama kaldıramıyoruz. 3 mahalle tedbiren tahliye edildi. Aydın Sultanhisar'da 2 uçak, 4 helikopter, 13 arazöz, Muğla Bodrum'da ise 3 helikopter, 7 arazöz görev yapıyor. Cumhuriyet tarihinin en yüksek kara ve hava gücüne ulaşmış durumdayız. Geçtiğimiz yılların kıyaslamasını yaptığımızda gerçekten bu kabiliyetin bize bugün itibariyle çok önemli bir avantaj sağladığını söylemem gerekiyor. Hem kara gücü olarak hem hava gücü olarak bu kadar farklı yerlerde ve hakikaten ciddi kategorisindeki yangınlara bu kabiliyetimiz sayesinde müdahale edebiliyoruz. Ancak hatırlatmak gerekirse burada yangını söndürmek değil asıl başarı. Ülkemizin kaynakları, yok olan ekosistem artık ne derseniz. Bütün bunların hiçbirisinin aslında olmamasını sağlayabiliriz. Biraz hassasiyet, biraz gayret, biraz dikkat. Yani dikkat ederseniz söylediğimiz her şey insan faktörü. Eğer insan faktörü konusunu aşabilirsek yangın konusunu da çözeceğiz. Biz geçtiğimiz yılın ekim ayında başlamıştık. Türkiye'de bütün köylere tek tek gittik. Yangın çıkma riski olan ve hayatla ormanın iç iç olduğu yerlere gittik. Bütün bu uyarılarımızı yaptık. Ancak buna rağmen hala bugün vatandaşların işte canını malını tehlikeye atabilecek buradaki ekolojik sistemi yok edecek ve devletin kaynaklarını heba edecek konuları maalesef konuşuyoruz" ifadelerini kullandı. (DHA)