Cumhuriyet Halk Partisi’nde merakla beklenen olağan kongre takvimi açıklandı.
Ağustos ayında başlayacak delege seçimlerini sırasıyla eylül ayında ilçe kongreleri ve ekim ayında il kongreleri izleyecek.
CHP’de parti içi yarışı en hareketli geçiren kentlerin başında İzmir var.
İzmir Örgütü’nde her zaman parti içi sandık mesaisi heyecanlı, rekabetli, zaman zaman tansiyonu yüksek, keskin kutuplaşmalar şeklinde de geçmiştir.
Bu kez CHP İzmir Örgütü, farklı bir tabloda parti içi yarışa giriyor.
Kurultayla ilgili iptal davasının yargı süreci devam ediyor.
Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon oldu ve bazı bürokratlar, eski başkan Tunç Soyer ile il başkanı Şenol Aslanoğlu tutuklandı.
Ön seçimden Cumhurbaşkanı Adayı olarak çıkan Ekrem İmamoğlu tutuklu…
CHP’li belediyelere operasyonlar sürüyor…
Ve yaklaşık 230 bin üye seçme ve seçilme hakkına sahip. Bu da bir rekor İzmir için…
İzmir Örgütü’nde süreçte aktif olması muhtemel, müdahil olup olmayacağı merak edilen, söyleyecekleri merak edilen, alacağı tavır merak edilen veya aday olup olmayacağı merak edilen 9 farklı isme 9 farklı soru sordum, 9 yanıt aldım.
Bu isimler
Deniz Yücel
Cemil Tugay
Mahir Polat
Ömer Eşki
Görkem Duman
Övünç Demir
Barış Özdemir
Alaattin Yüksel ve
Utku Gümrükçü oldu.
TUGAY: “TARAFSIZIM…İL BAŞKAN ADAYIM YOK”
Aziz Kocaoğlu Büyükşehir Belediye Başkanı olarak parti içi yarış süreçlerinde il kongresine kadar müdahil olmazdı. Özellikle kongreye 1 hafta kala bizzat dahil olur, delegeyle birebir görüşür ve sonuç alırdı.
Tunç Soyer döneminde ise Soyer ekibi ‘mavi’ liste adı altında daha delege seçimlerinden sürece müdahil olmuş ve yanlış bir yol haritası izlemişti, kutuplaşma yaratmış finalde istediklerini alamamıştı.
Bu kez Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı koltuğunda Cemil Tugay var. Tugay’ın ilk ana kademe sandık mesaisinde tavrı merak ediliyordu.
Tugay’a “Önümüzdeki parti içi yarışa müdahil olacak mısınız?” diye sordum.
Başkan Tugay net konuştu: “Müdahil olmayacağım. Tarafsızım. Bir il başkan adayım yok, bir il başkan adayını da desteklemiyorum. Genel başkanımızın İzmir ile ilgili tasarrufu olabilir. Böyle bir şey olduğunda ben genel başkanımızın arkasında olacağım.”,
YÜCEL: “BÖYLE BİR SÜREÇTE KİMSENİN KİŞİSEL HIRSLARLA, KİŞİSEL İKBAL HESAPLARIYLA HAREKET ETME HAKKI YOK”
CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel’i aradım…
Yücel, son 20-30 yılda İzmir’de partide en uzun süre il başkanlığı görevi yapmış, üst üste iki kongre kazanmış ve bence bu görevi de başarıyla yapmış bir isim.
Genel Merkez’de önemli bir görevi var.
CHP’de devam eden kurultay davasını,
Belediyelere yapılan operasyonları ve tutuklamaları hatırlatıp,
İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da cezaevinde olmasına da dikkat çekerek sordum kendisine…
“Önümüzdeki parti içi yarışta üyelere ve süreçte aktif rol üstelenecek aktörlere ne görev düşüyor? Genel Merkez’in bu süreçle ilgili temennisi nedir?”
Yücel uzun ancak satır aralarında önemli mesajlar barındıran yanıt verdi;
“Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart Yerel seçimlerinde, uzun yıllar sonra ilk kez kazandığı Manisa, Denizli, Balıkesir ve Bursa gibi büyükşehirlerin yanında, Afyonkarahisar, Uşak, Kütahya, Adıyaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kilis gibi illeri kazanarak 23 yıldır hiç yenilmeyen AKP iktidarına ağır bir yenilgi yaşattı ve Türkiye’nin 1. partisi oldu. Bu süreçle birlikte AKP tabi ki psikolojik üstünlüğü kaybetti, tabiri caizse kimyası bozuldu. Yerel seçimlerden hemen sonra Belediye başkanlarımızın hizmet etmesini engellemek için bir sürü icat çıkardılar. Tasarruf tedbirleri genelgesi, iller bankası kesintileri, soruşturma tehditleri ve son olarak İstanbul’da başlayan ve başka illerde de devam eden tutuklamalar, görevden almalar, kayyum uygulamaları…
Cumhuriyet Halk Partisi bu Yerel seçim başarısı sonrasında iktidar yürüyüşünü hızlandırdı, Cumhurbaşkanı adayını önseçimle belirleyerek bir taraftan demokrasi tarihimizde bir ilke imza atarken, diğer yandan da erken seçim değil, derhal seçim diyerek iktidara meydan okudu. Bizim bu kararlılığımızı görünce başta Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere, belediye başkanlarımıza, bürokratlarına, aile fertlerine yönelik aslı astarı olmayan, soyut bir takım iddialarla tutuklamalar ve soruşturmalar başladı ve hala da devam ediyor.
Tarihi sorumluluğumuz var…
Buradan şuraya geleceğim. Cumhuriyet Halk Partisi yoğun ve sistematik bir saldırı altındadır. Öncelikle herkesin bunun farkında olması, tarihi bir sorumluluğumuz olduğunu unutmadan, buna göre hareket etmesi gerekir. Böyle bir süreçte kimsenin kişisel hırslarla, kişisel ikbal hesaplarıyla hareket etmeye hakkı yok. Düz üyemizden tutun da İl ve İlçe başkanlarımız ve yönetim kurulu üyelerine kadar, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, belediye başkanlarımız ve milletvekillerimize kadar tüm örgütümüzün bu sürece bir memleket meselesi olarak bakacağından ve bu demokrasi şölenine katkı koymak için çalışacaklarından eminim. Örgüt kendi iç dinamikleriyle, demokratik koşullarda en doğru kararı verecektir. Hani bir laf var ya, “Örgüt neylerse güzel eyler” O yüzden burada genel merkezin tavrının, bu kongre sürecinin demokratik, şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütülmesi için gereken her türlü tedbiri alacağını söyleyebilirim.
İzmir il yönetimini yalnız bırakmayacağız
Diğer yandan İzmir özeline baktığımızda, İl başkanımızın tutuklu olduğu olağanüstü bir süreç yaşanıyor. Bu olağan üstü süreçte genel merkez olarak İl başkanımızı ve il yönetimini yalnız bırakmayacağımızın da bilinmesini isterim.
Zafere ulaşmadan önceki son kurultay
Kimse şunu unutmasın! Bu kongre süreci ve 39. Olağan Kurultayımız, Cumhuriyet Halk Partisi’nin muhalefet olarak gerçekleştireceği son kurultay ve son kongre sürecidir. 39. Olağan Kurultayı, iktidar yürüyüşümüzün zafere ulaşmadan önceki son kurultayıdır.
Bu kurultay, AKP iktidarını sandıkta yenerek 23 yıllık zulmü bitirecek olan kadroların seçileceği, bir yerde gelecekte Türkiye’yi yönetecek olan kadroların belirleneceği, ülkeyi bu karanlık siyasetten kurtarıp aydınlık yarınlara ulaştıracak olan yol haritasının belirleneceği bir kurultay olacaktır.
Bu süreçten Cumhuriyet Halk Partisi güçlenerek çıkacak, kongre takvimimiz sonuçlandığında iktidar yürüyüşümüzü daha güçlü, daha emin adımlarla sürdüreceğiz.”
POLAT: “KUTUPLAŞMAYA KATKI KOYMAYIZ… ÜYELER BASKI ALTINDA TUTULMAMALI”
Önümüzdeki parti içi yarış sürecinin önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimler ile Genel Merkeze yakın isimler arasında rekabete döneceğini savunanlar, iddia edenler var.
Ben de Kılıçdaroğlu’na İzmir’de en yakın isim olan İzmir Milletvekili Mahir Polat’a sordum…
“Önümüzdeki kongre takvimi Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerle Genel Merkez’e yakın isimler arasında rekabet mi yaşanacak. Kılıçdaroğlu’na yakın isimler ile yerel seçimlerde aday gösterilmeyenler bu süreçte birlikte mi hareket edecek?
Polat, önemli mesajlar verdi;
“Birlikte hareket etme derdimiz, planımız yok. Rekabet içinde olma beklentimiz de yok. Belediye başkanları, Genel Merkez zaten taraf olacaktır. Biz kutuplaşmaya katkı koymayız. Kutuplaşmanın içinde yer almayız. Bu süreçte üyeler baskı altında tutulmamalı. Özellikle CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar sürerken, belediye başkanları parti içi yarışta yıpranmamalı. Bu süreç belediye başkanları ve belediye bürokratları açısından sakin geçmeli.”
EŞKİ: “KAYYUM YOLU GÖZLEYENLERİN İSTEDİKLERİNİ ALAMAMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIM”
Parti örgütünün içinden gelen bir başkan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki… Gençlik kollarından bu yana partide…
Geçtiğimiz yıl yaşanan kadın ve gençlik kolları seçimlerinde aktif rol alıp taraf oldu, parti içindeki neredeyse her konuda söyleyecek sözü oldu geride kalan 15 ayda…
Eşki’nin ana kademedeki süreçte alacağı rol, müdahil olup olmayacağı merak ediliyor.
Ben de kendisine sordum “Önümüzdeki olağan kongre takviminde sürecin neresinde hangi rolde olacaksınız?”
Başkan Eşki, önemli mesajlar verdi;
“Birinci önceliğim CHP içerisindeki ihanetçi diye tabir ettiğim kayyum yolu gözleyenlerin istediklerini alamaması yönünde bir çalışma yapmak olacak. İkinci olarak da geçmişten beri CHP’liliği tartışılmayan, önümüzdeki dönemde de hem Genel Başkanımız Özgür Özel’i hem de CHP’yi en iyi şekilde temsil edecek, gecesini gündüzüne katacak, belediye başkanların çalışmalarını anlatacak, hedefe konan CHP’li belediye başkanların yanında olacak, genel başkana bağlılığı tartışılmayan bir ismin il başkanı olması için üzerime bir vazife düşerse kaçmayacağım.”
DEMİR: “KADIN VE GENÇLİK KOLLARINDA YAŞANAN KUTUPLAŞMA BU KEZ YAŞANMAZ”
Parti içinden gelen bir başka başkan, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir’i de aradım.
CHP’de geçmişte ilçe başkanlığı görevi yapan Demir, son kurultayın İzmir özelinde önemli ve aktif rol alan isimlerindendi…
Geride kalan 1,5 yılda kadın ve gençlik kollarındaki parti içi yarış sürecine müdahil olan Demir’e sordum…
“Kadın ve gençlik kollarında yaşanan keskin kutuplaşma ana kademe seçimlerinde de yaşanır mı?”
Başkan Demir şu yanıtı verdi;
“Kadın ve gençlik kollarında yaşanan kutuplaşma yaşanmaz. Partinin birlik beraberliğe çok ihtiyacı olduğu bir süreçten geçiyoruz. Gün birlik günü. İktidara yürüyoruz. İl başkanı, Genel Başkanı temsil ediyor. Genel Başkanımız İzmir’i ve İzmir Örgütünü çok iyi biliyor. İlçelerde süreç tamamlandıktan sonra il kongresi için Genel Başkanımız bir tasarrufu olduğunda, kimi uygun görürse o ismin arkasında dururuz.”
DUMAN: “BELEDİYE BAŞKANLARI BİRLİK VE BERABERLİĞİ SAĞLAMAK ADINA KARIŞMALI”
Partide görev yapmış başkanlardan biri de Buca Belediye Başkanı Görkem Duman… İl başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş, hatta bu görevdeyken ismi il başkanlığı için de gündeme gelmişti.
Duman ana kademede parti içi yarışta ilk defa belediye başkanı olarak yer alacak.
Kendisine “Belediye başkanları parti içi yarışa müdahil olmalı mı?, Başkanların bu süreçte rolü ne olmalı?” diye sordum.
Başkan Duman şöyle yanıt verdi;
“Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlarımız, bürokratlarımız tutsak… Önümüzdeki kongre takviminde birlik beraberlik çok önemli… Bu süreci omuz omuza tamamlamalıyız. Geçmişte il başkan yardımcılığı yaptım. Belediye başkanları karışmamalı derdim ancak bu kez karışmalı diyorum. Ancak taraf olmadan, ayrıştırmadan birlik beraberliği sağlamak adına karışmalı. Belediye başkanlarının bu süreçteki rolü birlik beraberliği sağlamak olmalı.”
YÜKSEL: “İL BAŞKANLIĞINI KARİYER PLANI GÖRMEYECEK BİR İSİM OLMALI”
Siyasetin bence ‘profesörü’, il başkanlığı, milletvekilliği, genel başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş CHP’nin duayen isimlerinden Alaattin Yüksel’i aradım…
Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla ‘atama’ formülünde yeniden il başkanlığı görevine kapıyı kapatan Sayın Yüksel’e “Bu süreç sonunda CHP İzmir’in başına nasıl bir il başkanı geçmeli?” diye sordum.
Yüksel geniş bir yelpazede tarif yaptı:
“İl başkanlığını kişisel kariyer planı olarak görmeyecek, İzmir’de karşılığı olan, kentin dinamiklerini tekrar toparlayacak, partide emeği olan ve örgütü toparlayacak, yaratıcılığı olan, halkla ilişkileri güçlü, vizyonlu, çalışkan, ağabey ya da genç fark etmez bu göreve odaklanacak, zaman ayıracak, taraf olmayacak, adil olacak, arkasında bir başarı hikayesi olan bir isim il başkanı olmalı.”
ÖZDEMİR: “TECRÜBELİ BİR YÖNETİMİZ… DAHA ÖNCEDE BU SÜREÇLERİ BAŞARIYLA YÖNETTİK”
CHP İzmir Örgütü, ilk kez olağan kongre takvimini il başkanının cezaevinde olduğu, sürecin başında başkanvekilinin olduğu bir tabloda geçirecek.
CHP İzmir İl Başkanvekili Barış Özdemir’e, il başkanının cezaevinde olmasının olağan kongre takviminde bir handikap yaratıp yaratmayacağını, mevcut yönetimin ve kendisinin bu süreçteki en önemli misyonunun ne olduğunu ve bir ara gündeme gelen atama il başkanı iddialarını sordum.
Özdemir şunları söyledi;
“Öncelikle gönül ister ki, keşke il başkanımız adaletin gereği olarak tutuksuz yargılansaydı ve aramızda olsaydı. Ancak biz her şeye rağmen kendisi ve yol arkadaşlarımızın tamamı için adaletin tecelli edeceğine ve yakın zamanda tahliye edileceklerine inanıyoruz.
Genel merkezle sürekli iletişim halindeyiz…
Sorunuza gelince, biz kongrede seçilmiş bir yönetimiz. Yani zaten örgütün desteği ve isteğiyle görev başındayız. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve genel başkan yardımcılarımız ile sürekli iletişim halindeyiz. Genel Başkanımız bu süreçte bize desteğini ve talimatlarını zaten vermişti.
Başkanvekili ve yönetim kurulu olarak tüm ilçe örgütlerimizle uyum içinde yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Görevimizin başında ve hiçbir boşluğa yer bırakmadan omuz omuza çalışıyoruz. CHP İzmir İl Başkanlığı olarak memleketin AKP’den kurtulması için verilen iktidar mücadelesinden taviz vermeden tüm örgütlerimizle sahadayız. Adalet mücadelemizden de asla geri adım atmıyor genel merkezimiz ile birlikte adaletin tecelli etmesi için çalışıyoruz.
İlçe ziyaretlerinde örgütümüzün desteğini gördük…
Kongre süreçleri bizim doğal ve demokratik süreçlerimiz. Bu süreçle ilgili zaten tecrübeli bir yönetimiz, daha önce de bu süreçleri başarıyla yönetmiştik. Takvim zaten belli ve takvime göre yol haritamızda belli. İlçe örgütlerimiz ile birlikte kongre sürecimizi de partimize yakışır bir şekilde tamamlayacağız. Bu konuda örgütümüzde ve üyelerimizde ne bir sıkıntı ne bir soru işareti var. İlçe ziyaretlerimizde de bu desteği açık bir şekilde gördük. Biz üyelerimizin ve İzmirlilerin bizden beklentisi doğrultusunda canla başla ve uyum içinde çalışıyoruz.
Atama gündemiyle uğraşmak kendi kendimizle çelişmek olur
Bunca işimiz gücümüz varken, vatandaşın bunca derdini çözmeye çalışırken, genel başkanımız her gün yüz binlerce insanla meydanlarda kucaklaşıp partimizi iktidara hazırlıyorken tüm bunları bırakıp aslında partimizde var olmayan bir atama gündemiyle uğraşmak ve koltuk derdine düşmek kendi kendimizle çelişmek olur. Ülkenin gündeminin dışında, ne bizim ne de örgütümüzün başka bir gündemi yok. Kongre sürecimiz bizim olağan sürecimizdir, birlik beraberlik içinde asla tuzaklara düşmeden bu süreçten çok daha güçlü çıkacağız.”
GÜMRÜKÇÜ: “TAŞ TAŞINACAKSA TAŞIRIZ… KOŞMAKSA KOŞARIZ…MÜCADELEYSE MÜCADELE EDERİZ”
Kongre takviminin açıklanmasıyla birlikte il başkan adayı yelpazesi geniş… Aziz Kocaoğlu, Altan İnanç, İrfan İnanç Yıldız, Çağdaş Kaya, Aytekin Tunus, Mehmet Gönenç, Olgun Atila, Utku Gümrükçü, Şakir Başak gibi isimler ilk etapta dillendiriliyor. İsimler daha da artar süreçte…
Kongre takvimi açıklandıktan sonra ilçe turuna çıkan Çiğli Belediyesi eski Başkanı Utku Gümrükçü’nün bu mesaisi çok konuşuldu.
Geçmişte il başkan adayı da olan Gümrükçü’yü çok eski tanırım… Bir çok partili beni arayıp “Gümrükçü ilçe turuna çıkmış… İl başkan adayı mı?” diye sordu…
Ben de kendisini arayıp sordum… “İl başkan adayı mısın?”
Gümrükçü yanıtında önemli mesajlar verdi, bence adaylığa kapıyı kapatmadı;
“Ben, siyaseti hiçbir zaman bireysel kariyer planı olarak görmedim. Hayatım boyunca hiçbir makama kendi isteğimle talip olmadım. Talep eden olmadım ama ihtiyaç doğduğunda elini taşın altına koymaktan da hiç geri durmadım.
Ben bu partiye, bu mücadeleye bir görev hissiyle ve yüksek aidiyetle bağlıyım. Bireysel kariyer planlaması yapmam. Bu kentin yarınları için ne gerekiyorsa onu yaparım. Partimizin, partililerimizin verdiği sorumluluklarım bizim omuzlarımıza yük gelmez, taşırız. Gücümüzü de yine bize o görevi verenlerden alırız. Geçmişimde, bugüne ışık tutacak çok örnek var böyle.
Kırılmış bağların onarılmasına ihtiyaç var
Bugün partimizin evvela bir nefes almaya ihtiyacı var. Kırılmış bağların onarılmasına, örgüt hafızasının tazelenmesine, geçmiş deneyimlerin geleceğe taşınmasına ihtiyaç var. Cumhuriyet Halk Partisi bu memleketin vicdanıdır. Tarihtir, kültürdür, gelenektir. Eğer gerçekten bir ihtiyaçtan söz ediyorsak, burada kişisel hesaplar konuşulmaz. Orada kimsenin “ben” deme lüksü yoktur, “biz” olabilmek gerekir.
İzmir’i tanıyorum. İlçelerini, mahallelerini, sokaklarını, mücadele tarihini iyi bilen biriyim. İzmir’in 30 ilçesinde, tüm örgütlerimizle yıllar içerisinde çok şey yaşadık. Bu kentin her bir köşesinde kimi zaman kahkahalarda, kimi zaman da gözyaşıyla büyüyen her hikayenin yoldaşı olduk. Bu coğrafyanın, örgütlerimizin sadece yönetilmeye ihtiyacı yok. Önce anlaşılmaya ihtiyacı var.
Kaybedecek vakit yok
Sorunları tespit etmekle kaybedecek vakti yok, sorunları bilen doğrudan çözüme koşacak yöneticilere ihtiyacı var. Kavga etmekten kaçan değil; kavganın nerede, ne zaman ve nasıl verilmesi gerektiğini bilen insanlara ihtiyacı var. İçeride kavga verilmez. Laf dalaşıyla başarı gelmez. Geçmişten ders çıkarıp geleceği inşa edecek bir bakış açısıyla olaylara yaklaşmak gerekir
İzmir’in tamamını ayağa kaldırmaya ihtiyaç var
Yani evvela kucaklaşmaya, örgütü ayağa kaldıracak bir heyecana, “biz buradayız” diyecek bir sese ihtiyaç var. CHP örgütlerinin dinamizmi toplumsal muhalefetle buluşturmaya ihtiyacı var. İzmir’in tamamını ayağa kaldırmaya ihtiyaç var.
Eğer CHP’nin bugün yeniden örgütlenmeye, tabanı ayağa kaldırmaya, gençleri ve kadınları yeniden siyasete kazandırmaya ihtiyacı varsa… Yerel seçimlerde kırılan gönüllerle barışmaya, çemberin dışında kalanlarla kucaklaşmaya, toplumsal muhalefete öncülük etmeye, İzmir’den yeniden bir rüzgâr estirmeye ihtiyaç varsa… Yapılacak bellidir. Kararlılık, azim ve mücadele…
Taş taşınacaksa taşırız
Bunların yolu da herhangi bir makamdan geçmez, inançtan geçer. Biz bu partinin her zaman iyi olması gayretinde, yeri geldiğinde de iyi edebilecek evlatlarıyız. Bu yollar çetindir, meşakkatlidir. Şahsi hesaplarla değil, kolektif sorumlulukla yürünür bu yollarda. Yol arkadaşların seni nerede görmek isterse orada olacaksın. Taş taşınacaksa taşırız, koşmak lazımsa koşarız, mücadeleyse mücadele ederiz. Yaptığımız işin adına bakmadan. Ben böyle gördüm, böyle öğrendim. Bu yaştan sonra insan değişmez…
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |