Komisyonun İzmirli isminden ilk gün değerlendirmesi ve CHP seçmenine mesaj!

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Kürt sorununun çözümü kapsamında İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile başlayan görüşme trafiği ve PKK’nın simgesel olarak silah bırakması sonrasında TBMM’de komisyon kurularak çalışmalara başlandı.

Kurulan "açılım" komisyonu ilk toplantısını dün TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirdi. ‘Terörsüz Türkiye’ kapsamında kurulan ve 48 üyeden oluşan komisyona İYİ Parti üye vermezken dün yapılan ilk toplantı yaklaşık 8 saat sürdü.

CHP’nin MYK’da yer alma kararı alarak üye gönderdiği komisyon için sosyal medyada ‘CHP komisyona katılma’ çağrısı yankı bulurken, komisyonun CHP’li üyelerinden Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan seçmenin ve yurttaşların endişelerine, ilk günkü mesaide konuşulanlara ve CHP’nin taleplerine ve gelen yanıtlara dair açıklamalarda bulundu.

“KOMİSYON ENDİŞELERİ ORTADAN KALDIRAN BİR ŞEKİLDE BAŞLADI”

Murat Bakan sözlerine, “Biz tarihsel tutarlılık içinde CHP öteden beri Kürt sorununun çözümünün parlamento çatısı altında olabileceğini dile getirdi. Sürecin mecliste bir komisyon ile yürümesi gerektiğini belirttik. Meşru siyasetle çözülebileceğini söylemiştik. O tarihsel tutarlılığımıza uygun olarak komisyona girdik. Endişelerimiz, kaygılarımız vardı. Bir kırmızı çizgi olarak anayasa değişikliğini kabul etmeyeceğimizi peşinen söylemiştik. Komisyon başlangıç itibariyle bir anayasa çalışması yapmayacağını hem meclis başkanı hem MHP grubu, hem AK Parti grubu o noktada bildirdi. Burada komisyon endişeleri ortadan kaldıran, taleplerimizi karşılayan bir şekilde başladı” diye başladı.

“DEMOKRASİ’ TALEBİMİZ DE KABUL GÖRDÜ”

AK Parti’den 21, CHP’den 10, DEM Parti ve MHP’den 4’er, Yeni Yol Partisi’nden 3, HÜDA PAR’dan, TİP’ten, EMEP’ten, DSP’den ve Yeniden Refah Partisi’nden 1’er milletvekilinin yer aldığı komisyonun ismi "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" oldu.

Bakan isim tartışmalarına ve alınan karara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Bakan, “Komisyonun ismine ilişkin konu vardı. Bunun sadece Kürt sorununun veya terörün çözümüne ilişkin bir komisyon değil aynı zamanda demokrasi ve adalet komisyonu olmasını istemiştik. Çünkü Türkiye’de demokrasi olmadan Kürt sorununun çözümünde bir ilerleme kaydedilemez. O talebimiz de kabul gördü. Komisyonun ismine demokrasi eklendi. Amaç maddesinde bizim talebimiz doğrultusunda terörün çözümüne ilişkin olarak demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile ilgili çalışmalar yapılacaktır maddesi değiştirilerek tüm hukukun üstünlüğü ve demokrasi ile ilgili çalışmaların bu konudan bağımsız olarak yapılacağına ilişkin bir düzenleme yapıldı” dedi.

“İLK GÜN UMUT VERİCİ”

Bakan komisyonun çalışmalarını basına açık şekilde yürütmesine dair alınan kararla ilgili olarak ise, “Yine komisyonun basına açık ve şeffaf şekilde yürümesini talep etmiştik, bu da kabul gördü. Önce basına açık olup olmayacağına meclis başkanı karar verecekti. Bizim çekincemiz ve yapıcı eleştirilerle önerimiz dikkat alınarak değiştirildi ve basına açık yapılmasına karar verildi. Sadece kapalı oturumların komisyon kararı ile basına kapalı olmasına karar verildi. Aşağı yukarı bütün taleplerimiz karşılandı. Herkes yapıcıydı itiraf etmek ve açıkça söylemek lazım. İlk gün için umut verici bir şekilde yönetmelik oy birliği ile geçmiş oldu. İlk güne umut verici bir şekilde başlamış olduk.

“SORUNLU GÖRDÜĞÜNÜZ NOKTA OLDU MU?” SORUSUNA YANIT!

“Komisyonda sorunlu gördüğünüz bir nokta oldu mu?” sorusunu yanıtlayan Bakan, “Nitelikli çoğunluk istemiştik bu karar da verildi. Katılanların 5’te 3’ü ile tüm komisyon üyelerinin 5’te 3 demiştik bu konuda da bizim önerimiz kabul gördü. Şu ana kadar komisyonun çalışması ile ilgili herkes yapıcı davranıyor. Muhalefetin söylediklerini de önemseyen bir bakış açısı var. İyi bir başlangıç oldu” diye konuştu.

“KURTULMUŞ YAPICI DAVRANDI”

Bakan toplantıda söz alan milletvekilleri arasında yer alırken. Numan Kurtulmuş ile arasında geçen diyaloğu aktardı.

Bakan, “Çalışma yönetmeliği ile ilgili endişe ve kaygılarımı dile getirdim. Orada Numan Kurtulmuş da başkanın yetkisine verilen yönetmelikteki hususların komisyonda değiştirilebileceğini söyledi aynı anda karşılıklı konuşmamız oldu. Bizim taleplerimize o da yapıcı davrandı” ifadelerini kullandı.

“İLKELERİMİZE TERS DÜŞERSE ÇEKİLİRİZ”

Komisyon hakkında parti içi yaşanan istişareler ile ilgili konuşan Bakan, “Partinin içinde tüm bu konular tartışıldı. MYK’da tüm yönleri ile her düşünceyi tartışırız. Komisyona katılıp katılmamayı tüm yönleri ile tartıştık. Oradan bir karar çıkar. Sonuç itibariyle ülkeden içinde bulunduğu bir durumda çok uzun yıllardır söylediğimiz çözüm olarak meclisi işaret ettiğimiz bir komisyona katılmamanın tarihsel bakımdan tutarsızlık olacağını söyledik. Katılmamanın bir fırsat kaçırtacağını düşündük. Komisyona girerken çizgilerimizi, sınırlarımızı şehit aileleri ve gazilerin komisyonda dinlenmesini, TSK’dan emekli olanların yer aldığı derneklerin dinlenmesi önemsediğimizi söyledik. En çok zarar gören terörden güvenlik görevlileri, şehit aileleri gaziler. Onlar için de onarıcı bir sürecin olması, onların da rızasının alınması ile ancak gerçek anlamda toplumsal uzlaşı sağlanabileceğini söyledik. Burada tüm cumhuriyetin ilkeleri noktasın tavizsiz olduğumuz, anayasa konusunda tavizsiz olduğumuz, Türk vatandaşlığı konusunda tavizsiz olduğumuzu söyledik. Bu komisyon bizim ilkelerimize ters düşen bir komisyon olursa çekiliriz. Katıldık ve sonuna kadar kalacağız diye bir şey yok” dedi.

“CHP’LİLER ENDİŞE ETMESİN”

Sosyal medyada başlatılan “CHP komisyona katılma” çağrısı ile ilgili konuşan Bakan parti seçmenine seslendi:

Bizim olduğumuz yerde CHP’lilerin endişe edeceği herhangi bir gelişme olmasına imkan yok. Öyle olsa biz orada olmayız. Türkiye için fırsat olacaksa, terör son bulacaksa, Türkiye’nin lehine olacaksa komisyona olmaya devam ederiz. Seçmenimizin bu noktada komisyondaki üyelerine ve partisine güvenmesi lazım. Bizim zaten çizgimiz belli. 10 yıldır askerin, polisin özlük hakları için çalışan bir milletvekiliyim. Bu konudaki hassasiyetlerimi kamuoyu da biliyor. Endişe etmemesi gerekir seçmenimizin, bize güvenmesi gerekir.