CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davanın yeni duruşması yarın görülecek. Ankara'da 38. Olağan Kurultay'ın iptal edilmesi yüksek ihtimal görülüyor.
Böyle bir karar, kurultayda genel başkanlık koltuğunu kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden partinin başına geçmesinin yolunu açıyor.
CHP ise bu ihtimale karşı, bir yandan olağan kurultay takvimini başlattı, bir yandan da delegelerin imzasıyla 21 Eylül'de olağanüstü kurultay kararı aldı.
CHP kurultay davasından 38. Olağan Kurultay'la ilgili çıkabilecek "mutlak butlan", yani kurultayın "yok sayılması" kararının, partiyi bölünmeye kadar bir dizi senaryo kulislerde konuşuluyor.
Peki, CHP kurultay davasına Kılıçdaroğlu cephesi nasıl hazırlık yapıyor? BBC Türkçe'den Ayşe Sayın derledi.
Tarafları uzlaştırma sonuçları da şimdilik sonuçsuz kalmış görünüyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'na, "CHP'nin kayyumlarla yönetilemeyeceğini açıklaması çok kıymetli olur" çağrısı yaptı ancak ikili arasında herhangi bir diyalog veya temas yok.
Arka kapı diplomasisinden de şu ana kadar bir sonuç çıkmış değil.
Hikmet Çetin'in MHP temasları: Nezaketen görüşme
CHP'nin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin'in gerek İstanbul'a kayyum atanması ve gerekse sonrasında uzlaşma arayışı için temas yürüttüğü biliniyor.
CHP kaynakları, kamuoyuna yansıyanın "görünenin sadece küçük bir kısmı" olduğunu belirtiyor ancak, Kılıçdaroğlu ve genel merkez cephesini uzlaştırmada başarılı olamadığına da dikkat çekiyor.
Çetin'in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ve ardından hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ı ziyaretinin kurultay davasıyla ilgili bir sonuç doğurması beklenmiyor.
MHP kulislerinde, Çetin ile Bahçeli'nin geçmişe dayalı tanışıklığına dikkat çekilerek görüşmelerin de "nezaketen" olduğu belirtiliyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP'nin İstanbul İl Başkanlığı binasına polis kuşatması ve Bahçeli'nin mesajları birleştirildiğinde, farklı partilerden birçok siyasetçi gibi MHP'liler de yargının "mutlak butlan" kararı olasılığını yüksek görüyor.
"Sabaha kadar konuşsunlar"
Kılıçdaroğlu cephesinde Genel Başkan Özel'in adım atması gerektiği savunuluyor.
Özel'in Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmesi gerektiğini belirten bir yakın kurmayı şu sözlerle tepki gösteriyor: "Neden gelmiyor, ziyaret etmiyor? Gelsin, sabaha kadar konuşsunlar bu sorunu çözsünler. Ama böyle bir yaklaşım görmüyoruz."
"Kılıçdaroğlu'nun dönüş koşulu mutlak butlan"
İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanması ve son dönemdeki kurultay davası tartışmalarına karşı ise Kılıçdaroğlu sessizliğini koruyor.
Kulislere sızan bilgilere göre son dönemde ziyaretçi sayısı artan Kılıçdaroğlu, kurultay davasına ilişkin yorum yapmaktan kaçınıyor ve "mahkeme kararını görmek gerektiğini" vurgulamakla yetiniyor, sadece dar bir kadro ile görüş alışverişinde bulunuyor.
Yakın çevresine göre Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin gibi "polis kuşatması" altında bir görüntü vermek istemiyor.
İddia o ki Kılıçdaroğlu, Tekin'in süreci yönetme biçiminden de memnun değil.
BBC News Türkçe'ye konuşan bazı yakın kurmayları, mahkemeden "mutlak butlan" çıkması halinde Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geçeceğini öngörüyor.
Kılıçdaroğlu'nun görevi kabul etmemesi halinde başka bir ismin "kayyum olarak atanacağını" ve bu durumun da partinin "siyasetsiz yönetime" teslim edileceği anlamına geleceğini ifade ediyor.
Kılıçdaroğlu'nun "kayyumluk" gibi bir görevi ise hiçbir koşulda kabul etmeyeceği ısrarla vurgulanıyor.
Kılıçdaroğlu 21 Eylül'de olağanüstü kurultaya vize verecek mi?
CHP yöneticilerine göre mahkemeden "mutlak butlan" çıksa da Kılıçdaroğlu "karar kesinleşmeden partinin başına geçemez".
Bu da istinaf mahkemesi sonucunun beklenmesi anlamına geliyor.
Ancak Kılıçdaroğlu cephesinde bu ihtimal mümkün görülmekle birlikte, mahkemenin kararının belirleyici olacağına dikkat çekiliyor ve "tedbir" kararıyla mutlak butlan kararı çıkması halinde hemen partinin başına geçebileceğine işaret ediyorlar.
Yanıtı aranan bir başka soru ise Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geçmesi halinde 21 Eylül'de Olağanüstü Kurultayı toplayıp toplamayacağı.
Partinin hukukçu kurmayları, İstanbul hariç delegelerin tamamına yakınının imza verdiği kurultayın yapılmasını genel başkanın engelleyemeyeceğini savunuyor.
Kılıçdaroğlu da gelse "altı gün görev yapabileceği" vurgulanıyor.
Kılıçdaroğlu cephesinde ise tersi görüş hakim; bu hamleler "siyasi kurnazlık" olarak yorumlanıyor.
Bazı yakın kurmayları, "CHP'nin bölünmeden, birliğini sağlayarak, cumhuriyetin bekçiliğini yapması lazım. O nedenle, 21'indeki olağanüstü kurultayı yapmaz" yaklaşımında.
İzlenecek yönteme ilişkin de şu görüşleri dile getiriyorlar:
"Sonuçta delege imzası da olsa PM kararı da olsa genel başkanın işleme koyma yetkisi var. Kurultayı yapmazsa ne olacak? Diyelim ki salon tutmadı, görevli memur gönderilmedi, yoklama yapılmadı, ne olacak? Kurultayı nasıl yapacaklar?"
"Kılıçdaroğlu yeniden aday olmaz"
CHP yönetimi, geçen temmuz ayında 39. Olağan Kongre takvimini başlattı ve ilçe kongreleri de devam ediyor.
İstanbul il yönetimine kayyum atanmasının ardından Yüksek Seçim Kurulu da, ilçe seçim kurullarının ilçe kongrelerini durdurması kararını reddettiği için olağan kurultay takvimi işlemeye devam ediyor.
Kılıçdaroğlu'nun da olağan kongre takvimini işleteceği belirtiliyor.
Bazı yakın kurmayları, 2026 Kasım ayına kadar süre olduğu için kurultay için aceleci olmayabileceğini ifade ediyor.
Bunun nedeni "partiyi güvenli limana götürme" hedefi olarak açıklanıyor.
Kılıçdaroğlu'nun olağan veya herhangi bir olağanüstü kurultayda da genel başkanlığa aday olmayacağı ifade ediliyor.
"Aday olmayacağını açıklarsa uzlaşma sağlanır"
Kılıçdaroğlu cephesinde, "yeniden aday olmaması ve parti olağan kurultay takvimini işleteceğini, makul sürede kurultayın gerçekleşeceğini" söylemesi halinde, parti içinde birliğin sağlanacağı görüşü hakim.
Kılıçdaroğlu'na yakın bazı isimler ise kongre sürecinin uzatılmaması gerektiğini savunuyor.
Bu görüş savunanlar, Kılıçdaroğlu'nun ilk gün yapacağı açıklamanın önemine dikkat çekiyor. "Çıkıp da, partiyi sokakta bırakmam, dar bir kadroyla yönetimi kuracağım ve en kısa sürede partiyi kurultaya götüreceğim derse sorun çözülür" görüşünü dile getiriyor.
Başka bir isim kayyum olarak atanabilir mi?
CHP kulislerinde, Kılıçdaroğlu'nun görevi kabul etmemesi halinde parti içinden başka bir muhalif ismin "kayyum" olarak atanabileceği iddiaları da konuşuluyor.
Partinin 6 Nisan 2025'teki olağanüstü kongresinde Parti Meclisi için "denge ve dayanışma lisesi" adı altında alternatif liste çıkaran İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın ismini geçirenler de var.
İstanbul'a kayyum atanmasına sert tepki gösterdiği bilinen Salıcı cephesi ise bu iddialar karşısında çok net: "Böyle bir görevlendirme yapılırsa iadeli taahütlü, görevi verenlere geri gönderilir."
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |