Menemen’de laiklik vurgusu... Güç: Kubilay bir anma değil, uyarıdır!

Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk devrim şehitleri Asteğmen Kubilay ve silah arkadaşları, katledilişlerinin 95’inci yıl dönümü olan 23 Aralık’ta (bugün) Menemen’de anıldı. 

CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç ve il yönetimi, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, Atatürkçü Düşünce Derneği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın da katıldığı anma etkinlikleri kapsamında geleneksel hale gelen “Şehit Asteğmen Kubilay Yol Koşusu” 19’uncu kez düzenlendi.

Resmi programın sona ermesiyle birlikte halkın katılımıyla Yıldıztepe’ye yürüyüş gerçekleştirildi, Kubilay Anıtı ve Şehitlik ziyarete açıldı. 

"TÜRKİYE LAİKTİR, LAİK KALACAK"

Yıldıztepe'deki Kubilay Anıtı'na yürümek için toplanan kalabalık "Atatürk gençliği görev başında", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Ne mutlu Türk'ün diyene", "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganları attı. 

Kalabalık sloganlarla anıta yürüdü. 

Törende CHP Genel Başkanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği adına çelenk sunumu gerçekleştirildi.

GÜÇ: KUBİLAY BİR ANMA DEĞİL UYARIDIR

Kürsüye gelen CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç şunları söyledi: "23 Aralık bu topraklarda yalnız bir takvim yaprağı değildir. Cumhuriyet'in kendisine gözdağı verildiği gündür. Menemen'de hedef alınan yalnız Kubilay değildir. Şehit Asteğmen Kubilay yalnızca bir şehit değildir, o cumhuriyetin onurudur. O gün hedef alınan, Cumhuriyetin ta kendisiydi. Cumhuriyet yalnız bir yönetin biçimi değil, halkın kendi geleceğini belirlediği çağdaş bir toplum düzenidir. Bu nedenle Cumhuriyet tarihi boyunca karanlık odaklar bu düzene saldırmıştır. 29 ekimde cumhuriyeti kurduk, 23 aralıkta ise bize şunu hatırlattılar, Cumhuriyet ancak cesaretle yaşar. Kubilay bir anma değil, bir uyarıdır. Tarihi bir derstir. Cumhuriyetimizin kuruluş ve kurtuluş tarihine baktığımızda İzmir'in ayrı bir yeri vardır. 

BU ŞEHİR CUMHURİYET DEĞERLERİNİN SİMGESİDİR

Bu şehir özgürlüğün milli iradenin ve Cumhuriyet değerlerinin simgesidir. Cumhuriyet ekonok bağımsızlık, üretim, alın teridir. Bağımsızlık geleceğimizi özgür kılmaktır. CHP olarak bizler cumhuriyeti yaşayan bir sorumluluk olarak görüyoruz. Biz bu görevi birleştirerek, umut vererek, halkla birlikte yürüyerek yerine getiriyoruz. Bu topraklarda karanlığa teslim olmayacağız. 

CUMHURİYET BİZİZ

Bilimi, aklı laikliği savunmaktan bir adım geri atmayacağız. Biz biliyoruz ki Cumhuriyet yaşayacak, çünkü biz buradayız. Bu bilinçle Cumhuriyet uğruna can veren tüm kahramanlarımız saygıyla anıyoruz. Cumhuriyet sahipsiz değildir, Cumhuriyet biziz."

MERCAN: BİNLERCE KUBİLAY KATLEDİLİYOR

Törende ilk konuşmayı Atatürkçü Düşünce Derneği Gençlik Kolları Genel Başkanı Arda Mercan yaptı. Mercan şunları söyledi: "Aradan 95 yıl geçmesine rağmen bu ülkenin gençleri hâlâ katledilmeye devam ediyor. Failleri ise bugün kılık değiştirmiş; zihinleri 95 yıl öncesinde kalmış, karanlıktan beslenen, aydınlıktan korkan, takım elbise giyen, makam ve mevki sahibi günümüz gericileridir.

Devrim şehidimiz Kubilay’ın kanıyla sulanmış Cumhuriyet devrimlerinin yıkılmak istendiği, Cumhuriyet devrimcilerinin susturulmak istendiği bu topraklardan haykırıyoruz: Bugün binlerce Kubilay, bu cennet vatandan uzaklarda geleceğini yurt dışında aramak zorunda bırakılarak hayalleri ve umutlarıyla katlediliyor.
Bugün binlerce Kubilay, öğretmen Adnan Bayrak gibi katlediliyor; işsizlikle katlediliyor.?Bugün binlerce Kubilay, hukuku askıya alınmış, vahşi neoliberal politikalarla eğitimden koparılmış, kaderleri okullarda tarikatlarla imzalanan protokollerle karanlığa teslim edilerek katlediliyor.?Bugün binlerce Kubilay, istihdam planı olmayan üniversite ve lise mezunu diplomalı işsizler olarak katlediliyor.?Bugün binlerce Kubilay, barınma ve beslenme sorunlarıyla karşı karşıya bırakılıp tarikat yurtlarına mahkûm edilerek katlediliyor. Bugün binlerce Kubilay, MESEM adlı programlarla katlediliyor.?Bugün binlerce Kubilay tek tek değil; bir ülkenin vicdanı olarak haksızlıkla, hukuksuzlukla, kararlılıkla ve örgütlü cehaletle katlediliyor. Unutmayalım ki genç Kubilaylar olduğu ve yaşamaya devam ettiği müddetçe ne Cumhuriyet devrimleri yıkılır ne de devrimciler susturulur. Buna bugüne kadar hiç kimsenin gücü yetmedi, yetmez ve yetmeyecektir. 

DİNDAR VE KİNDAR NESİL YETİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYORSA DA BİR O KADAR ATATÜRKÇÜ GENÇ YETİŞECEKTİR

Zor şartlar içinde bulunduğumuz bu günlerde kimse unutmasın ki ne kadar “dindar ve kindar” nesil yetiştirilmeye çalışılıyorsa, bir o kadar da Atatürkçü genç yetişecektir. Ne kadar gerici yetiştiriliyorsa, bir o kadar da aydın yetişecektir. Ne kadar emperyalizmin yargısı varsa, bir o kadar da boynunda idam fermanıyla Anadolu’yu örgütleyecek iradeye ve inanca sahip Mustafa Kemal Atatürkler yetişecektir."

AYDIN: TARİHİN HER DÖNEMİNDE DİRENENLER GENÇLER OLDU

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın ise Mercan'ın ardından yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

Topraklarımız bağımsızlık uğruna verilen büyük ve onurlu mücadelelere tanıklık etti. Vatanımız, işgallere karşı canı pahasına direnenleri de gördü; çıkarı uğruna bağımsızlığı değil esareti seçenleri, arkasına bakmadan kaçanları da gördü. Ama tarihimiz bize şunu öğretti: Cumhuriyetimizin yolunu açanlar, karanlığa teslim olmayanlar oldu. Korkuya boyun eğmeyenler, aklı ve bilimi rehber edinenler oldu.
Bugün olduğu gibi tarihin her döneminde en önde direnenler gençler oldu. Biz gençler olduk. Henüz 24 yaşında bu memlekete göğsünü siper eden Asteğmen Kubilay, bu bilincin, bu cesaretin ve bu fedakârlığın en somut örneğidir. O, çağdaşlığın ve Cumhuriyet ideallerinin nöbetçisiydi.
Bizler Atatürk gençleri olarak, Asteğmen Kubilay’dan aldığımız bu onurlu mirası bugün de yaşatıyoruz.

KARANLIK ZİHİNLERİN TAM KARŞISINDAYIZ

Cumhuriyetimize sahip çıkan gençler olarak her zaman karanlık zihinlerin tam karşısındayız. Bugün Asteğmen Kubilay’ın taşıdığı ruh; adaleti savunan bizlerde, hukuksuzluğa itiraz eden bizlerde, sandığa ve halkın iradesine sahip çıkan bizlerde yaşamaya devam ediyor.

GENÇLERİ HEDEF ALIYORLAR

İşte tam da bu yüzden bizi hedef alıyorlar. Gençleri hedef alıyorlar. Çünkü gençliğin gücünden korkuyorlar, cesaretinden korkuyorlar. Milletin iradesini yok saymak, gençliğin sesini kısmak istiyorlar. Bu yüzden bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu, belediye başkanlarımızı ve yol arkadaşlarımızı aylarca hukuksuzca tutsak ediyorlar.

BU ZULMÜ BİZ GENÇLER BİTİRECEĞİZ

Ancak bilmedikleri bir şey var: Yarınlara inanan halkın umudunu tutsak edemezler. Fikirleri tutsak edemezler. Cesareti asla tutsak edemezler. Bizler her zaman cesaretle hukuku savunacağız. Er ya da geç bu zulüm bitecek ve bu zulmü biz gençler bitireceğiz.

BU ÜLKEYİ YOBAZLARA TESLİM ETMEYECEĞİZ

Mercan'ın ardından yaptığı konuşmasında "Bu ülkeyi yobazlara teslim etmeyeceğiz" diyen ADD Eş Güdüm Temsilcisi Ufuk Yıldırım şunları söyledi: Derviş Mehmetler değil, Kubilaylar kazanacak. Çünkü biz susmayacağız. Çünkü biz alışmayacağız.?Çünkü biz normalleştirmeyeceğiz. Menemen’de hedef alınan yalnızca Kubilay değildir. Hedef; laik Cumhuriyet, aydınlanma devrimleri ve ulus devlettir. O gün ellerinde yeşil bayrak, dillerinde “din elden gidiyor” sloganı vardı. Bugün bayrakların rengi, sloganların biçimi değişmiş olabilir; ama zihniyet aynıdır. Laik Cumhuriyet hedefteyse orada Atatürkçü Düşünce Derneği vardır. Ulus devlet hedefteyse orada Kubilay’ın izinden yürüyenler vardır. Bu ülke, Cumhuriyet’in ilanından bugüne karşı devrim girişimleriyle sınandı. Bugün de laik Cumhuriyetimiz ve üniter ulus devletimiz dış saldırıların hedefindedir.
Buradan açıkça haykırıyorum: Laikliği sulandıranlar, tarikatları meşrulaştıranlar, Cumhuriyet devrimlerini “tarihi bir parantez” diye küçümseyenlerle Kubilay’ı katleden zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. Hepsi aynıdır. Karşı devrim ihanetine geçit yok!

Herkes bilsin: Bu topraklarda gericilik kazanmayacak. Bu topraklarda emperyalizmin maşaları kazanamayacak.?Bu topraklarda Kubilaylar kazanacak.
Kubilay’ın arkasında Türk ulusunun iradesi vardır. Bugün o irade biziz. 1934 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nin kampanyasıyla yapılan bu anıtın önünde, Asteğmen Kubilay’ın huzurunda söz veriyoruz:?Bu ülkeyi yobazlara teslim etmeyeceğiz.?Bu Cumhuriyet’i sahipsiz bırakmayacağız."