Ödemiş yangını 25. saatinde... 'Çaresizliğin tam içindeyiz'

Ödemiş, 24 saati aşkın süredir alevlerle mücadele ederken yangının etkili olduğu alanlarda incelemelerde bulunan Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, yardım talep etti. Turan, “Çaresizliğin tam da içindeyiz. Bizim burada ‘Yılanın ağzında kaldık’ diye bir tabir vardır. Yılanın ağzında kaldık, bağırıyoruz” dedi.

İzmir’in Ödemiş ilçesi Tosunlar Mahallesinde dün akşam başlayan orman yangını devam ediyor.

Dün saat 21.05’te henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan orman yangınına gün boyu yapılan müdahaleler sonuç vermedi ve yangın kuvvetli rüzgarın da etkisiyle çok geniş bir alana yayıldı.

Yangını kontrol alma çalışmaları devam ederken yangın nedeniyle ilk etapta Tosunlar ve Suçıktı köyleri tahliye edildi. İkinci aşamada ise alevlerin ulaştığı Üzümlü ve Köseler köyleri tahliye edildi.

Yangın bölgesinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile incelemelerde bulunan Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, yardım talep etti.

“Çaresizliğin tam da içindeyiz”

Belediyelerin karadan yaptığı müdahalenin yangını söndürmede yeteri kadar etkili olamadığını belirten Turan, şunları söyledi:

“Sadece ilçe belediyeleri değil, büyükşehir belediyesi, Aydın’ı, Manisa’sı, Muğla’sı, Isparta’sı, gelen bütün takviyelerle karadan elimizden geldiğince müdahaleyi yapmaya çalışıyoruz. Ama sıkıntımız şu: arazi çok sarp, ormana bir çok yerde yaklaşamıyoruz. Bir de rüzgarın etkisi yangının boyutunu gittikçe artırıyor. Şu anda 24 saattir yapılan müdahalelere rağmen artarak devam eden bir yangın var. Şimdi akşam saatleri geldi. Havadan müdahale de bundan sonra kesilecek. Sabaha kadar ne olacağını da kestiremiyoruz. Çok üzgünüz. Keşke elimizden daha fazlası gelseydi. Belediyeler olarak ve bütün buraya destek verenler olarak çaresizliğin tam da içindeyiz.”

“24 saattir yapılan müdahalenin hiçbir anlamı yok”

Yangının yola inmesiyle birlikte itfaiyenin daha etkili müdahalede bulunabileceğini kaydeden Başkan Turan, ”Şehir merkezine doğru ilerleyen bir yangın var. Asfaltlarda, ana yollarla kesme veya araçlarla müdahale etme şansımız daha fazla olacak. İnşallah o tekerlekli araçların marifetiyle şehir merkezine daha da yaklaşmadan gece gündüz mücadelemizi sürdüreceğiz. En azından şehir merkezine gelmemesini sağlayacağız. Geride kalan şu ana kadar 24 saattir yapılan müdahalenin hiçbir anlamı yok. Rüzgara göre nereye isterse oraya gidiyor ve yangın öyle büyüyor yani. Bizim müdahalemizin hiçbir sonucunu şu ana kadar göremedim. Yüzlerce süt taşıyacak olan firmalar bir sürü tankerlerini gönderdiler. Onlarca, yüzlerce, binlerce… İki tane barajın ortasında zaten yangın alanı. Helikopterle üç beş dakikada suyunu dökebiliyor ama maalesef hem arazi şartları hem de hava şartları, rüzgar, bizim mücadelemize yangından daha fazla karşılık veriyor şu anda. Yangının arkasına geçen bir rüzgar ve istediği yöne çeken bir hava oluşuyor. Bir tarafa siper oluşturuyoruz. Bir yarım saat, bir saat sonra rüzgar tersine dönüyor. Bir ters tarafa gitmek zorunda kalıyoruz. Mücadelenin çok zor olduğu hava şartları var” dedi.

“Ne yapabiliyorsak seferberlik ilan edelim”

Yangınla mücadelede daha etkin olunması çağrısı yaparak seferberlik çağrısı yapan Başkan Turan, şu ifadeleri kullandı:

“Bizim burada ‘Yılanın ağzında kaldık’ diye bir tabir vardır. Yılanın ağzında kaldık, bağırıyoruz. Kurtulmak için ne yapmamız gerekiyorsa, bütün kurumların hiçbir eksikliği olmamalı. Hiçbir eksik hamle yapılmamalı. Yaptıklarını düşünmüyoruz ama biz daha fazlasını bekliyoruz. Şimdi aynı bölgede İzmir’de de şu anda hem Buca’da hem de Çeşme’de yangınlar var. Orada da müdahale edilebiliyor. Ama biz daha fazla takviye istiyoruz. Ne gelebiliyorsa bir an önce bunun bitmesi lazım. Şu ana kadar iki can kaybımız oldu. Biri Orman Müdürlüğü personeli, biri de köylü vatandaşımız vefat etti. Bu insan olarak can. Ama ormanda da can var, bitkilerde can. Bunun içinde sürüngen hayvanlar var, yuvası olan kuşlar var, kedisi var, köpeği var. Yani içinden çıkılacak bir hal değil. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Ne yapabiliyorsak seferberlik ilan edelim. Bu iş bir an önce çözülmeli. Yoksa şu andaki müdahale seviyesiyle bu işin bitmesi mümkün değil.”

BAŞKAN TURAN ÇAĞRI YAPMIŞTI

İzmir’in Ödemiş ilçesinde etkisini sürdüren orman yangınına müdahale devam ederken Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan’dan sosyal medya üzerinden çağrı geldi.

Başkan Turan, “Hiçbir mesafe şu ana kadar kat edemedik. Belediye başkanı olarak yemin ediyorum, burada ağlayıp isyan etmenin eşiğindeyiz” diyerek tüm kurumlara acil destek çağrısı yaptı.

İzmir’in Ödemiş ilçesi Tosunlar ve Suçıktı mahallelerinde dün başlayan orman yangını, rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Hâlâ kontrol altına alınamayan alevler, Üzümlü Mahallesi ve baraj havzasına kadar ulaştı. Yangının şehir merkezine ilerlemesinden endişe ediliyor.

Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, yangın bölgesinden yaptığı video paylaşımda büyük bir felaketle karşı karşıya olduklarını belirtti. Duygularını güçlükle bastırarak konuşan Başkan Turan, şunları söyledi:

"ŞEHRİN MERKEZİNE İNMESİ AN MESELESİ"

"Vallahi lafın bittiği yerdeyiz. Şu anda Üzümlü'nün üzerindeyiz, Üzümlü barajının üzerindeyiz. Yangın, bırak Üzümlü'yü, şehrin merkezine Ödemiş'in, merkezine inmesi an meselesi. Şu ana kadar dünden beri yapılan yangına müdahale, havadan müdahale, karadan müdahalenin hiçbir anlamı yok. Hiçbir mesafe şu ana kadar kat edemedik.

Cayır cayır yanıyor, Ödemiş yanıyor. Şu arkamızdaki gördüğünüz manzaraya baktığınızda olayı anlayacaksınız. Çaresiziz. Burada bant oluşturulması mı lazım? Dozerlerle kesilmesi mi lazım?

Çok daha fazla hava takviyesi mi lazım? Ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Bütün yetkililere sesleniyoruz. Burada Ödemiş'in tamamını kapsayacak kapasitede bir yangın var burada, akşam rüzgarlarıyla da gittikçe artacak ve şehir merkezine doğru yönelecek. Bunun önüne geçemiyoruz.

Geçilmesi de mümkün gibi görünmüyor. Bütün yetkililere sesleniyoruz, acil çağrımızdır. Sosyal medya aracılığıyla nereye ulaştırabiliyorsak ulaştıracağız. Belediye başkanı olarak yemin ediyorum burada ağlayıp isyan etmenin eşiğindeyiz. Bütün devletimiz, devletimizin bütün kurumları seferber olsun, bir an önce ne yapabiliyorsak yapalım.

Bu önü alınmaz büyük bir felakete dönüştü. Lafın sözün bittiği yerdeyiz."