Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR- İzmir, küresel iklim krizi ve yetersiz yağışların etkisiyle ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kaldı.
Kentin su ihtiyacını karşılayan barajlardaki rezervler kritik seviyelere gerilerken, yeraltı su kaynaklarında da düşüş yaşanıyor.
Yeraltı su seviyesinin azalması, derin kuyulardan elde edilen verimi ve kapasiteyi önemli ölçüde etkiledi.
Peş peşe alınan önlemler, kent genelinde uygulanan su kesintileri ve İZSU tarafından yapılan acil çağrılar durumun ciddiyetini ortaya koydu.
İzmir, su krizi karşı karşıya iken akıllara “Su krizi depremleri tetikleyebilir mi?” sorusu geldi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, su krizi ve deprem ilişkisine açıklık getirdi.
SU KRİZİ DEPREMLERİ TETİKLER Mİ?
Prof. Dr. Sözbilir, “İklim krizi ve su krizi depremleri tetiklemez İklim krizi dediğimiz kriz atmosferik bir olay yani yüzeysel bir şey ama deprem yer kabuğunun içindeki en az 10-15 kilometre derinde olan bir olay.
Yani bir tanesi kabuğun iç yapısıyla, dünyanın iç yapısıyla ilgili, öbürü ise atmosferle ilgili yani dış yapısıyla ilgili. O yüzden ben doğrudan bir ilişkisi olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“JEOTERMAL SİSTEMLERİN ZAYIFLAMASINA NEDEN OLABİLİR”
Sözbilir, su krizinin uzun yıllar sonra çok daha kritik bir evreye gelmesi duyumunda yeraltı sularına etkisinin olup olmayacağını ise şöyle açıkladı: “Su krizi küresel ısınma anlamında çok büyük ölçekli bir aşamaya gelirse tabii ki yer altı sularımız iyice derine iner. Yani bizim yer altı suyuna erişme şansımız azalır, birincisi o. İkincisi de jeotermal kaynaklarımız var. Jeotermal kaynaklarımız yağış azalırsa beslenemez. Çünkü bütün jeotermal kaynaklar meteorik sularla beslenir. Yağış olur, yağmur yağar, 2-4 kilometre aşağı iner, süzülür. Onlar ısınır, biz de o suyu sondaj yaparak alırız. Küresel ısınma jeotermal sistemlerin zayıflamasına neden olabilir. Ancak, yine depreme doğrudan bir etkisi olmaz. 2-4 kilometre bir derinlik fayları çok fazla etkileyen bir derinlik değil.”
FAYLAR VE JEOTERMAL SİSTEMLER ARASINDA NASIL BİR İLİŞKİ VAR?
Prof. Sözbilir sözlerine şöyle devam etti: “Çok uzun dönemler sonra sularımızı etkileyecek. Biz sıcak sularımızı da faylardan alıyoruz. Biz fayın içine girerek suyu alırız. Faylarla jeotermal sistemlerin böyle bir ilişkisi var. Sözünü ettiğim faylar da zaten deprem üreten faylar. Çoğunlukla deprem üreten faylar su verir. Onlar yaşayan faylar çünkü. ‘Diri fay’ tanımı oradan geliyor. Bu faylar içinde su barındırır. Akışkanlar sıvı halde orada durur. Biz de fayın içine girip suyu alıp kullandıktan sonra tekrar faya veririz.”
JEOTERMAL KAYNAKLARIN KULLANIMIN ARTMASI DEPREMLERİN ÖNÜNÜ AÇAR MI?
Jeotermal kaynakların kullanımının artmasının olası bir depremin önünü açma ihtimaline ilişkin değerlendirme yapan Sözbilir, “Jeotermal kaynaklı depremler var ama onlar küçük ölçekte, büyük ölçekte yıkıcı bir aşamaya gelen depremler olmuyor. Türkiye'de de birçok jeotermal sistemlerde küçük yani en fazla 3 büyüklüğünde depremler olur ya Batı Anadolu'da, Gediz'de, Büyük Menderes'te, İzmir taraflarında ya da Orta Anadolu'da sıcak suların olduğu bölgelerde jeotermal sistemler çalışıyorsa orada çok küçük depremler olur. Hatta biz onlara insan kaynaklı deprem diyoruz. Gelgelelim onlar tehlike yaratacak türden depremler değil. Bizim için tehlike yaratan depremler levha ölçeğinde 10 kilometrenin altında olan depremler. Özellikle bizim işte Büyük Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı üzerinde olan 6 Şubat depremi gibi depremler. Onlar yer kabuğun iç dinamizmiyle ilgili. Yani tamamen yer kabuğunun kendi iç dinamizmi. Doğrudan iklimle bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |