Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında açılan ve kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak bilinen, aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesi’nde görülüyor.
TUTUKLU 3 İSİM VAR
Davanın ikinci duruşmasında Barış Karcı, Heval Savaş Kaya, Tunç Soyer'in tutukluluk halinin devamına; Hüseyin Şimşek, Cihangir Lübiç ve Şenol Aslanoğlu'nun (ev hapsi şartı ile) tahliyesine karar verilmişti.

GÜÇ DE KATILDI
Duruşmaya CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç de katıldı.

GÜÇ-ASLANOĞLU DURUŞMA ÖNCESİ BİR ARADA
Yargılaması devam eden tutuksuz sanıklardan eski CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu duruşma öncesi, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç ile bir araya gelerek, sohbet etti.
DURUŞMADAN NOTLAR
Davanın üçüncü duruşması saat 10:10 geçe yoklama alınması ile başladı.
Duruşma saat 10:10’u geçe yoklama yapılması ile başladı.
Duruşmada hakim mağdurlara söz verdi.
ASLANOĞLU'NUN YAKINLARINA 'VİLLA' İDDİASI!
Gazicity Kooperatif Başkanı Ali Alp Yavuz şunları söyledi: Tunç Soyer başta olmak üzere tüm İZBETON yöneticileri insanları ranta kurban etmeyecekleri güveni uyandırdı. Açılışlarda CHP’liler, STK’lar vardı. Projeye girerken kafamda soru işareti yoktu. Bu işi Halk Konut gibi zannettim. İZBETON’un finansmanı olmadığı koooperatif finansmanı olacağı vurgulandı. Yanılgıya düşürüldük. Her yerde İZBB ve İZBETON logoları vardı. İlk genel kurulda daha inşaatlar başlamamıştı, zeminde problem çıktığı genel kurulda söylendi. Dolguyu İZBETON yapacaktı. Deprem olunca İZBETON araçları oraya gitti biz de bekledik. İZBETON’u aradık malzeme kontrolü yaptıklarını ifade ettiler. Sadece malzeme kontrolü için neden çok sayıda konteyner olsun dedik. Tunç Beyin beyanları da inşaatın İZBETON tarafından yapıldığını güçlendirdi. Göreve gelince kooperatif ile ilgili olan kısımları araştırmaya başladık. Yapılan ihalede birim fiyat alınmasında sıkıntı olduğunu gördük. İZBETON ile ilgili broşürlerde olduğu gibi denetimin onlarda olduğu vurgulandı. İZBETON tarafından işlem yapılmadı. Çalışma takviminde yüzde 30 olmasına rağmen yüzde 1’deyiz. İZBETON zamanında müdahale etseydi üyelerin zararı büyümeyecekti. İmar kanununa aykırı şekilde villa yapılmasına göz yumuldu. O villalar hısım akrabaya cüzi miktarda verilmiş. (Projede yeşil alan olarak görülen yerlere villa yapıldığını söylüyor) Duygu Aslanoğlu, Taner Önder, Sibel Özdemir, Murat Bakır, Serdar Deniz, Ümit Erkol. Aslanoğlu’nun kardeşinin eşine, yakınlarına ve YK’dakilerin yakınlarına verildiğini öğrendik. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum.
ASLANOĞLU'NDAN YANIT
Davada adli kontrol şartıyla yargılaması devam eden eski CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu şöyle yanıt verdi: Projenin mimarı yarışmayla olduğunu söylediniz. O bilgiyi bilmiyorum. Tüm dünyayı bildiği iddia edilen Aslanoğlu bilmiyor. Mahkemeden projenin değişip değişmediğini sormasını istiyorum. Gaziemir Belediyesi öğrenebilir. Villa falanmış. Diyelim ki bugün savcı bey kooperatif üyesi olup eski genel kurul kararlarını okumayıp şu anki başka suçlu dese suçlu musunuz?
Ali Alp Yavuz’un Aslanoğlu’na yanıtı şöyle oldu: Kooperatif bilgilendirmesinde bu villalar yoktu. 2024 yılında genel kurul kararında gördük. Resimlerde orta alan yeşil alandı. Teknik bir tespit yok. Normal daire satışları bitiyor. Sonra villalar.
‘Hakimin usulsüzlük tespit ettiniz mi?’ sorusu üzerine Yavuz, “Blokta 60 daire varken 48’e düşürülüp villa yapılmış” dedi.
Aslanoğlu, “Şerefiye listesinde var mı yok mu araştırılsın istiyorum” dedi.
Yavuz ise, “Liste yoktu. Şerefiye listesinde normal blokta 60 olarak belirtilen daire sayısı 48 olarak görülüyor projede. Bu numaralar villalara kaydedilmiş.
MAĞDURLAR İLE SANIK VE AVUKATLARI KARŞI KARŞIYA!
Mağdur Ceren Okur Altuğ: Örnekköy Yaka City 4. Etap. Ben sadece ev sahibi olacağımı düşünerek maalesef üye oldum. İZBB garantör diye afişlerde yazıyordu. Zamanında teslim alacağım söylendi. İnşaat başta çok hızlı ilerledi. Bir gün inşaatın durduğunu fark ettiğimde başka bir üye beni aradı, “Yatırdığımız para inşaata gitmiyor” dedi. Eğer bi biri bu işten menfaat elde ettiyse araştırılsın istiyorum. Şikayetçiyim. Katıldığım genel kurullarda arsa sahibinin İZBB, yüklenici firmanın İZBETON olduğunu öğrendim.
Sanık avukatı sordu: Bazılarına tavsiye ettiniz. Bunun iyi bir şey olduğunu düşündüğünüz için mi yaptınız, dolandırıcılık için mi?
Ceren Okur Altuğ: İyi ilerlediğini düşündüğüm için kooperatif üye ve yöneticisi de CHP yöneticileriydi.
Mağdur Emrah Sönmez: Uzundere 3. Etap üyesiyim. Kişilerden bağımsız belediyeye güvenerek üye olan binlerce insandan biriyim. İZBETON ile olan sözleşmede yüzde 95’i kooperatife ait olan ticari alan var. Ticari alanın arsası için bizden izin istendi. Onay vermedik. Araştırmalara göre kooperatifin satma yetkisi yokmuş. O arsanın 800 milyona satışa çıkarılacağını duyduk. Özden Hanım’ı (Özden Yerlikaya) ziyaret ettik. Mavi diye bir eksperden alınan fiyat soruldu. 2 milyara yakın rakamlar bizim eksperden verildi. Özden Hanım araştıralım dedi. İnşaat ilerlemiyor, İZBETON yer vermiyor. CHP’nin projesi belediye garantörlüğü var. İZBETON kooperatifi, kooperatif İZBETON’u suçluyor. Arkadaşlar en son Ankara’ya gittiler. İnşaat yüzde 5 seviyesinde. Ödemelerin yüzde 65’i bitti. Burada gülüşmeler oldu anlamıyorum, binlerce kişi mağdur. Kooperatife 115 kişi üye yapılmış. En son genel kurulda ibra etmedik. Bilgisayarlar silinmiş, belediye denetlemeliydi. Bir organizasyonun içine düşmüş gibiydik. Gayri ciddi bir ihale döndü ticari alan ile ilgili. METER adlı firma aldı, bir ay önce kurulmuş. 115 imza topladık. Kooperatif ihaleyi bir telefon ile iptal etti. Bize bu bir CHP projesi ihaleye herkesi sokamayız diye Özden Hanım söyledi. Arkadaşım devirle katıldı. Fırat Erkol’dan almıştı. Fırat Erkol da Ankara il başkanının oğlu ve alt yüklenici. O birkaç daire almış hayalet daireler. 1 milyona alıyor, 1 milyonu kooperatife veriyor örneğin. Fırat Erkol dairelere hiç ücret ödememiş. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum.
Sanık avukatı: Ticari alan ihalesinde İZBETON veya İZBB’den birilerini gördünüz mü?
Sönmez: Ben katılmadım.
Heval Savaş Kaya: İZBETON ve İZBB’nin denetim yetkilisinin kapsamın biliyor mu?
Sönmez: Bilmiyorum. Billboardlarda ana müteahhit İZBETON yazıyor.
Kaya: Hiçbir billboarda ana müteahhit İZBETON yazmıyor. İZBETON’un denetim kapsamı inşaattır. Kooperatif kasasında para var mı?
Sönmez: Şu an faizde 400 milyon lira.
Kaya: Niye inşaatları yapmıyorlar?
Sönmez: Biz de onu bilmek istiyoruz. Aktif sözleşme yok.
Avukat Nilgün Dağdeviren: Yönetim ve denetimden bilgi istendi mi? Kaç konut var?
Sönmez: Bilgi verilmedi zorla öğrendik. Belediyenin duvarlarını aşındırdık. Bağımsız denetin şirketi de ellerinde bilgi olmadığından rapor sunamadı.
Sanık avukatı Murat Aydın: YK faaliyet raporları okundu mu?
Sönmez: Okundu ama 3-5 kişi anca anlamıştır.
Aydın: Kaç kişinin nasıl anladığını nereden biliyorsunuz?
Sönmez: Hatırlamıyorum.
Aydın: İbra yönünde oy kullandınız mı?
Sönmez: Evet son kurul hariç verdim.
SAVCILIK MÜTALAASINI AÇIKLADI: TUTUKLULARIN TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMI İSTENDİ!
Savcılık mütalaasını açıkladı. Müştekilerin katılma talebinin kabulüne, bilirkişi raporunun beklenmesine, gelmeyen evrakların durumunun sorulmasına, duruşmaya gelmeyen tanıkların bir sonraki celsede dinlenmesine, tutukluların tutukluluk halinin devamına ve adli kontrollerin devamını talep etti. Sanıkların savunmasına geçildi.
KARCI: TÜRKİYE'DE İLK KEZ SAYIŞTAY BULGUSU CEZA YARGILAMASINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA
Savcılığın mütalaasını açıklamasının ardından savunmasını yapan Barış Karcı, “ Şu ana kadar olan aşamalarda dolandırıcılık amacıyla hareket ettiğime yönelik bir durum yoktur. 2024’ün Sayıştay raporunda Büyükşehir Belediyesi kamu zararı olmadığını söylüyor. Kimse hakkında dolandırıcılık iddiasında bulunulmadı. İki eylemden dosyada bulunuyorum. Yönetim kurulu kararı ve vekaletname. Süreçleri hep hukuk desteği ile ilerletti. Kasıt yok. Zenginleşen yok, kamu zararı yok. Türkiye'de ilk kez bir Sayıştay bulgusu bir ceza yargılamasına dönüşmüş durumda. Tutukluluğumu aileme, sevdiklerime kamuoyu vicdanına anlatamıyorum Tutuksuz yargılanmak istiyorum” dedi.
Karcı’nın avukatı Nilay Kökkılınç ise, “Arzu hanımın beyanları kendisinin lehine. Yönetim kurulu üyeleri olarak hiçbirinin imar mevzuatı detayını bilemeyeceklerini belirtti. Tadil protokolü ve kira yardımlarını da anlattı. Kanunda devlet ihale kanununa ilişkin kapsam dışıdır diyor. Delil sunulmadı. Menfaat temin edilmediği savcılık raporunda sunuldu. Müvekkilimin serbest bırakılmasını talep ediyorum” dedi.
KAYA'DAN ALİAĞA BELEDİYESİ ÖRNEĞİ
Tutuklu sanıklardan Heval Savaş Kaya ise savunmasında şunları söyledi;
Dosyada iki suç var. Temsil ağırlama meselesinde de sanığım. Düzenlenmiş faturaların sahte olduğuna ilişkin tespit yok. İzbeton resmi hesaplarından firma hesabına aktarıyor parayı. Dosya dolusu fatura var. Sahtecilik yok ne var dolandırıcılık. Biz kimi dolandırmışız? Şirketin sahibini. Şirketin sahibi kim? İzmir Büyükşehir Belediyesi. Şirketi temsil eden o tarihte Tunç Soyer. Yönetim kurulu başkanı da Tunç Başkan. Bu harcamalardan haberim var dedi. O haberim var diyorsa biz kimi dolandırdık? Hile olmadan ben nasıl şirket sahibini dolandıracağım? Genel kurulda ibra ediliyor bir yıl sonranın bütçesi konuşuluyor. Faaliyet raporu onaylanıyor. Peki bu işi benim dolandırabileceğim biri mi yapıyor? Bilanço okuyabilen bütçe hazırlayan bilenler yapıyor. İç denetim raporu ile başlıyor her şey. Yani yeni yönetimin geldiği zaman. 10 Nisan 2024'te iç denetim geldi ben yedi Nisan'da istifa ettim. Yemediler içmediler denetim gönderdiler. Bizi cezaevinde çürütme amaçları var herhalde. Bu iç denetim usulsüz. Biz dinlenmedik. Teftiş kuruluna bile göndermeden belki de aynı gün savcılığa gönderdiler. Bu delil bile değil. O usulsüz. Hadi değil olsun yine bir şey yok. Savcılık bilirkişiye göre vermiş. Demiş ki genel müdür dışında görevlendirmeler de personel ve idari İşler Yönetmeliği uygulanmalıdır bunu bilirkişi diyor. Sonra savcı 285. sayfada personel ve idari işleri ilişkin hükmü yazmıyor. Hem lehte hem aleyhte olanın yazılması gerekmez mi. Alphan bey 24.000 TL harcadı diye 85 gün hapis yattı. Dosyada sürekli Sayıştay diye bir canavar yaratılmış kimse de bakmıyor Sayıştay ne demiş. Her yıl denetlemiş beş yılda bir tane eleştirisi yok. Beş yıllık bütçenin 10.005'i harcama Sayıştay bunu kabul etmiyor çünkü olağan. Şu an sınırlarında bulunduğumuz Aliağa Belediyesi bir yılda 56 milyon temsil ağırlama yapmış. Ben yargılanıyorsam o da yargılansın. 56 milyon hediyelik altın almış. Biz de o da yok. Bursa Belediyesi altın almış, çikolata almış, bilmem ne yapmış. Yargılanıyorlar mı? Biz bu iddianame ile 5 buçuk aydır hapis yatıyoruz bir tane geçerli şey söyleyin de biz de uyurken diyelim ki ulan bir halt etmişiz bu kadar mı kolay. İnsan bir kaygı duymaz mı? Bugün kubbenin altında söylenmeyen söz kalmadı. Anlatıyoruz anlatıyoruz ama olmuyor. Ne yazık ki anlatmaya devam edeceğiz.
İDDİALAR ÜZERİNE İÇERİDE YATIYORUZ
Bir de kooperatif mevzusu var 11 villa var deniliyor projede yok. İddialar üzerine içeride yatıyoruz. Kiralara ilişkin bir kamu zararı yok. Tanık ‘sözleşmeler geçerlidir’ dedi. Bilirkişi ‘sözleşmeler iptal olacaktı’ diyor. Ortada fesih edilen sözleşme yok. Velev ki zarar var. Teminatlar var. Onun için de sürecin tamamlanması lazım. Tapular hala belediyede. Nasıl zarar oluşuyor? Zararın tazmini mümkünse nasıl zarar oluşuyor? Zarar olmadan nitelikli dolandırıcılık olmaz. Zararın olmadığını Sayıştay da söylüyor biz nasıl 5 buçuk aydır yatıyoruz içeride? Bizim yeni yönetime zerre minnetimiz olsaydı burada sürünmezdik. Zarar ne zaman kimden dolayı doğuyor anlamadım. Biz sözleşmeyi yaptık diye mi inşaatlar durduruldu Yeni sözleşmeler yapıldı diye mi? Savcı mütaalasınında mevcut delil durumu dedi. Bunu demeyin. O kadar da kötü niyet olmaz. Bir de Danıştay kararı var. Danıştay soruşturmaya değer bulmamış. Mağdurların konuyla ilgisi yok. Bir organizasyon var işin içinde. Doğru düzgün şikayetçi olan yok. Şikayetçi olan da benden değil Tunç Başkan'dan değil Barış'tan şikayetçi değil durumdan şikayetçi. 11. yargı paketi bu suçları Ağır Ceza'dan çıkardı. Asliye cezaya gönderin diyor. Yasa koyucuların iradelerine saygı duyulması gerekmez mi? Ceza verseniz bile kapalı cezaevinde kalmıyoruz. Ben gidip Kemal Kılıçdaroğlu'nu kandırıp Tunç Soyer’i belediye başkanımı yaptırdım insanları dolandıralım diye. Savcılık makamının işi kolay o söylüyor geçiyor. Gerçeği ortaya çıkarmak sizin işiniz. Suçun vasıf ve mahiyeti ortada. Mevcut delil durumu demeyin başka bir şey söyleyin. Biz 13 ay boyunca yargılandık ben yedi kere yurtdışına çıktım. Biz itibarımızın peşindeyiz. Savcılık geçen duruşmada maddi durumumuzun iyi olmasına olumsuzluk saydı ama biz öyle görmüyoruz. Tahliyemi talep ediyorum."
Heval Savaş Kaya'nın avukatı Doğukan Algan "ihbar ediyorum" diyerek diğer belediyelere ilişkin Sayıştay tespitlerini paylaştı. "Bursa Büyükşehir belediyesi temsil ağırlama için Çini gibi şeyler almış misafirlere vermek üzere ipek kumaş'a tablo yaptırmış, muhtarlara 1200 tane saat hediye etmiş bunlar tespit edilmiş. Manisa şehzadeler belediyesi, temsil için harcama yapmış kamu zararı tespit edilmiş. Amasya Belediyesi kamu ihalesi mevzuatına aykırı olarak otel yaptırmış kamu zararı tespit edilmiş Ümraniye belediyesi idareden onay almadan alt yüklenici çalıştırmış. Hazine arazisine konut yapmaya kalkmış. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi kooperatife 36 ay borç vermiş. Gümüşhane'de belediye başkanı ortak olduğu şirketle anlaşma yapmış. Kayserispor etkinlikleri anonim Şirketi her şeyi tek firmadantedarik etmiş. Aliağa Belediyesi sünnet törenlerinde altın hediye etmiş. Burada ayrıca ayrımcılık da yapmış yalnızca erkekleri düşünmüş. 1.7 milyar harcama yapmış bir yılda 53 milyon temsil harcaması yapmış bunun 2 milyonu çerez parası..." ifadelerini kullandı.
SOYER SAVUNMA YAPTI
Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, savunmasında mağduriyet yaşadıklarını 10 madde ile özetledi, mevcut Büyükşehir yönetimine de kooperatiflerle ilgili ihaleler üzerinden göndermeler yaptı.
SOYER'DEN 10 MADDELİK SAVUNMA- OKUMAKİÇİN TIKLAYINIZ
DEFNE SOYER VE MURAT AYDIN'DAN SAVUNMA
Soyer’in kızı ve avukatı Defne Soyer, “Söylenecek söz yok. Sadece ben cezaevi ziyaretinde iken bir hakimin bana söylediği cümle aklıma geldi. ‘ hakim ve savcılara cezaevi stajı verilseydi ‘dedi. Bugün ağlamayacağım. Tabii ki üzgünüm ama daha çok sinirliyim. Fakat size güveniyorum. Çürütecek bir delil yok. Delil arayın ama bunu tutuklu olarak yapmayalım yeter. İlk günden beri yeterdi. Sesin bu tondan çıkana kadar durmayacağım. Suç unsuru yok. Ailemize ve bana yaşatılan bu çaresizlik ve 162 günü hak etmiyoruz. Tahliye çıkmak zorunda. Bu davanın konusu bitti. Burada konuşulan hiçbir şey bu davanın konusu değildi. Cezaevindeki bir gün buradan çok daha uzun. Gerçekten adalet varsa beraat çıkması gerek.
Soyer’in avukatı, CHP İzmir İl Başkanvekili Murat Aydın ise, “ Bir buçuk yıldır delil bulamayan savcılık her sözümüzü çürütmek için yeni delil mi bulacak. Dün gece mi geldi bu ifade? 10 Kasım'da gözden geçirme kararı verdiniz. Sayın hakimlerden biri muhalif kaldı. Muhalif kalan üyeyi mi sürdüler diye baktık. Sonra baktık ki değil bu mahkemenin kıdemli hakimi. Bu neden önemli hem AHİM hem AYM diyor ki hükme katılacak diğer iki hakim tüm delillere temas etmeden hüküm verecek. Neye tayin olmuş diye baktık. Terfi olarak mı gitmiş hayır başka ağır cezaya gitmiş. İncitici bir şey ama heyette kim var diye baktık ilk önce. Bunları düşünmüş olmamız gerçekten çok üzücü. Bir kaygıya düşmeden karar verilmesini sağlamak gerek. Dolandırıcılıkla ilgili söyleyecek bir şey kalmadı. Arzu Özçelik dinlendi. 3 saat ifade verdi. Devrin izinsiz yapıldığı sonucuna vardık dedi. Uzman tanık gelip sorun yok dedi. Biz bunu on gün on yıl tartışalım. Bizim konu edeceğimiz bir konu değil. Siz sordunuz, zararı ne dediniz? Zararı yok. Olmadığını söylüyor. Yine Arzu Özçelik, kira konusu zarar unsuru oluşturmaz dedi. Kira meclis kararıyla ödenir. Bunda da zarar yok. O zaman bu tanık burada neden 3 saat ifade verdi? Bu konuda bir Nasrettin Hoca hikayesi var. Uzman tanık değerlendirmenin eksik olduğunu söyledi. Heval bey Türkiye'de iddianamelerin %50 üçünün cezaya dönüştüğünü ifade etti. Önünüze bir iddianame attılar. İçi boş, Türkçe bakımından bile yetersiz, suçu tarif bile edemediler. Kimin haksız menfaat elde ettiğini yazamadılar. Size bizi götürüp getiriyorlar. Mekanı olağanüstü, heyet değişiklikleri olağanüstü, başsavcı vekilinin duruşmaya gelmesi olağanüstü. Sizi HSK koridorlarında tartıştıracaklar” dedi.
KARAR AÇIKLANDI: 1 TAHLİYE
Mahkeme heyeti Barış Karcı’nın oy birliğiyle tahliyesine, Heval Savaş Kaya ve Tunç Soyer’in ise oy çokluğuyla tutukluluğunun devamına karar verdi. Şenol Aslanoğlu'nun ev hapsi adli kontrolü ise kaldırıldı. Bir sonraki duruşma 5 Ocak 2026'da!
Ne olmuştu?
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, 1 Temmuz'da İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ'de taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine soruşturma başlatılmış, bu kapsamda Sayıştay raporu, mülkiye müfettişi raporu, bilirkişi raporlarına istinaden "ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Şüphelilerden 22'sinin İZBETON AŞ, 2'sinin İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi, 2'sinin İş İnsanları Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Alemi Yeni Yaşam Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün Egeli İş İnsanları Konut Yapı Kooperatifi'nde görevli olduğu, diğer 122 şüphelinin ise belediye personeli, inşaat, yapı, elektrik, mermer, ayrıştırma gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin sahibi ve çalışanları olduğu belirtilmişti.
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 139 şüpheli yakalanmıştı.
Sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden aralarında Soyer ve Aslanoğlu'nun da bulunduğu 60'ı tutuklanmış, 58 şüpheli adli kontrol şartıyla salıverilmişti. Şüphelilerden 20'si emniyetten, biri savcılıktan serbest bırakılmıştı.
Başsavcılık tarafından "iş makinesi ve araç kiralanması hizmet alımı soruşturması kapsamında "edimin ifasına fesat karıştırmak" suçunu birden fazla kez zincirleme şekilde işledikleri iddiasıyla 56 şüpheli hakkında 3 yıldan 12 yıl 3 aya kadar hapis cezası istemiyle ilk hazırlanan iddianame, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
"Asfalt kaplaması, yol ve inşaat bakım onarım ve yenileme işlerindeki" yolsuzluk soruşturması kapsamında ise "ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırmak" suçlarından 44 şüpheli hakkında 3 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan ikinci iddianame, İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Soyer ile Aslanoğlu'nun da aralarında olduğu 65 şüpheli hakkında, "kooperatif" işlerinde yolsuzluk iddiasıyla iştirak halinde ve zincirleme şekilde, "kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" ve bu suçlara teşebbüs suçlarından hazırlanan üçüncü iddianame İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
|||||||
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |











Künye
İletişim
Facebook
Twitter
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri