Saygılı'dan '1 yıl' salvosu, 'teminat mektubu' müjdesi ve Körfez uyarısı!

GERÇEKİZMİR - Gazeteci Sercan Avcı, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile bir araya geldi. Avcı’nın sorularını yanıtlayan Saygılı, İzmir’de yerel yönetimlerin geride kalan 1 yılını eleştirirken, kent gündemi ile ilgili önemli başlıklarda çarpıcı mesajlar verdi.

İşte Avcı’nın soruları ve Saygılı’nın yanıtları…

"İCRAAT YOK, ÇÖZÜM YOK, VİZYON YOK"

Yerel yönetimlerde 1 yıl geride kaldı. İzmir nasıl bir yılı geride bıraktı yerel yönetimlerde?

Açık konuşmak gerekirse, İzmir yerel yönetimlerde bir yılı daha kayıplarla, vaatlerin havada kaldığı, sorunların kronikleştiği bir dönem olarak geride bıraktı. Ne trafik çilesine ne altyapı krizlerine ne de çevre kirliliğine kalıcı bir çözüm üretildi. Üstelik bunlar yeni değil, yıllardır süregelen, İzmirlinin sabrını zorlayan meseleler. Ancak mevcut yerel yönetim anlayışı ne vizyon koyabildi ne de irade gösterebildi.

1 yıl boyunca "Biz bu şehri yönetiyoruz" diyebilecek tek bir büyük iş, tek bir çığır açıcı adım gösteremediler. Hâlâ temel belediyecilik hizmetlerinde bile aksaklık yaşanıyor. Yağmur yağınca yollar göle dönüyor, körfezde koku çilesi bitmiyor, toplu ulaşımda verim sağlanamıyor. İzmirliler bu tabloya mahkûm değil. Bu şehir, potansiyeliyle, tarihiyle, insan kaynağıyla çok daha fazlasını hak ediyor.

Cemil Tugay'ın ilk yıl belediye başkanlığı performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz siyaset yaparken ölçümüz bellidir: Laf mı üretiyor, iş mi yapıyor? Maalesef Sayın Cemil Tugay’ın ilk yılı, CHP belediyeciliğinin İzmir’de kronikleşmiş yönetim zaaflarının devam ettiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. İzmirlilerin umutla beklediği değişim, söylemde kaldı; icraat yok, çözüm yok, vizyon yok.

Cemil Tugay göreve gelmeden önce kendi partisinin iç yönetimini, kendi meclis üyelerini, hatta belediye bürokrasisini eleştiriyordu. Peki, bir yıl geçti… Ne değişti? Çözülemeyen altyapı sorunları hâlâ yerinde duruyor. Körfezdeki koku sorunu, trafik keşmekeşi, toplu ulaşımda düzensizlik… İzmirliler için değişen tek şey, sabırlarının daha da zorlanması oldu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi bir kenti yönetmek yerine hâlâ kendi iç çekişmelerini yönetmeye çalışıyor. Belediye, bir vizyonla değil, günü kurtarma refleksiyle hareket ediyor. Stratejik hiçbir yatırım hayata geçmedi. Gençlere, kadınlara, esnafa, çiftçiye dokunan, umut veren tek bir büyük proje göremedik.

Önümüzdeki gülerde detaylı bir değerlendirmeyi kamuoyuna paylaşacağımızı da buradan sizlerin aracılığı ile duyurmak isterim.

"BORCUN NASIL BİRİKTİĞİNİ ANLATSINLAR"

CHP'li başkanlar SGK borcu üzerinden yapılan kesintilere tepki gösteriyor. Bu tepkilere neden diyorsunuz?

CHP’li başkanların SGK borçları üzerinden yapılan kesintilere gösterdikleri tepki, aslında bir yönüyle kendi yönetimsel zaaflarının bir itirafıdır. Ne yazık ki, bu tür açıklamalar, gerçeği örtbas etme ve sorumluluktan kaçma çabası olarak okunmalıdır. Belediyeler, kamuya hizmet etmeye, vatandaşların hakkını korumaya, bu ülkenin geleceğine yatırım yapmaya talip oluyorsa, mali disiplin en temel sorumluluklarından biridir. SGK borcu, sadece bir ödeme değil, aynı zamanda sosyal güvenlik sisteminin işleyişine katkı sağlama meselesidir. Bu kesintiler, belediyelerin kendi mali yükümlülüklerini yerine getirmemelerinin bir sonucudur. Bir belediye başkanı, “Borç var” diyerek sadece bir durumu anlatmakla yetinemez; bu borcun nasıl biriktiğini, ne tür önlemler alındığını da halka anlatmak zorundadır. Sayın başkanlar, bu borçların biriktiği yılların sorumluluğunu üstlenmektense, hâlâ sorumluluktan kaçmanın peşinde koşuyorlar.

"ZİYARETLERİN SAMİMİ VE ÇÖZÜM ODAKLI OLMASI GEREK"

Cemil Tugay'la daha önce Ankara'ya gitmiştiniz. Böyle bir talep yeniden geldi mi? Gelse gider misiniz birlikte?

Bizim hareketimizde, milletin sorunlarına duyarlı olmak, çözüm aramak her zaman öncelikli olmuştur. Cemil Tugay ile birlikte Ankara’ya daha önce gitmemiz, aslında İzmir’in meselelerine dair çözüm arayışımızın bir parçasıydı. Ancak şunu unutmamalıyız ki; bir belediye başkanının asli görevi, önce kendi şehrindeki sorunları çözmek ve bu sorunlarla ilgili etkin adımlar atmaktır. Ankara’daki çözüm mercii, sadece bu sürecin destekleyicisi olabilir.

Eğer yeniden böyle bir talep gelirse, İzmir’in menfaatleri doğrultusunda her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Ancak, bu ziyaretlerin samimi ve çözüm odaklı olması gerektiğini de belirtmek isterim. Şehrimiz için bir araya gelmek, ortak çözüm üretmek, yerel yönetimlere dair somut adımlar atmak çok daha değerli.

"BAKANIMIZIN İMZASI İLE 1 MİLYAR TL'LİK TEMİNAT MEKTUBU ÇIKARILDI"

Cemil Tugay mecliste Dünya Bankası’nın kentsel dönüşüm kredisinden İzmirlilerin faydalanması gerektiğini dile getirerek kredi konusu üzerinden İller Bankası'nın siyasi tavır içinde olduğunu iddia ediyor?

Ocak ayı Büyükşehir Meclisinde, oy birliği ile geçtikten sonra, daha yeni, 2 gün önce, İller Bankasından, Bakanımız Sayın Murat Kurum tarafından onaylanarak 1 Milyar TL teminat mektubunu çıkardık. İzmir’in ulaşımından sosyal alana, süt kuzusundan yeşil alanlarına kadar projelerin önü açılsın diye. Kim, neyin siyasi tavrında?

Bakın bu CHP’nin kronik hastalığıdır. CHP Belediyeciliği de bu hastalığın en ağır semptomlarını göstermektedir. İş yapamaz bahane üretirler. Hırsızlık söz konusu olur siyasi operasyon derler. Yolsuzluk söz konusu olur siyasi kasıt derler. Beceriksizlikleri söz konusu olur siyasi algı derler. Derler de derler. Dünya bankasından o kredi çıktı. Belediye Başkanı önce gerekli hazırlıklarını yapacak, tüm temayüller uyacak ve hızlıca laf değil iş üretecek. Ama ne yazık ki bunlarda o iş yapabilme kapasitesi yok. İzmir’de kentsel dönüşüm deyince akla ilk önce her daim eylem yapan Kentsel Dönüşüm Mağdurları geliyor. Cemil Tugay önce İzmirliye söz verdikleri ama yapmadıkları kentsel dönüşüm konutlarını teslim etsin, ondan sonra bahane üretsin.

"BU SİSTEMLE TEMİZLENMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Körfez konusunu takip ediyor musunuz? Bakanlık ve Büyükşehir üstüne düşeni yapıyor mu?

Körfez temizliği konusunu yakından takip ediyoruz. Daha geçtiğimiz günlerde, bizzat İl Başkanlığımız olarak girişimde bulunduğumuz ve destek verdiğimiz, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız aracılığıyla Dünya Bankası'ndan temin edilen 110 Milyon Euro (yaklaşık 5 milyar TL) tutarındaki kredi hazır hâlde bekliyor. Aralık ayında İller Bankası, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bu krediyi kullanmaları için resmi bir yazı gönderdi ve projelerini sunmaları istendi. Ancak bugüne kadar yalnızca yaklaşık 30 Milyon Euro'luk iki proje dosyası teslim edildi, geri kalanına dair henüz bir gelişme yok. Biz, İzmir'in altyapı sorunlarını çözmek amacıyla bu kaynağı sağladık. Yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarının ayrıştırılması gibi, Körfez'in temizlenmesi için hayati öneme sahip projelere destek verdik. Bu projelerin bütçeye yük getirmemesi adına da Dünya Bankası kredisiyle finansman sağladık ve Büyükşehir’in kullanımına sunduk. Şimdi ise bu kaynağın kullanılıp kullanılmadığını dikkatle izliyoruz. Bunun dışında, Büyükşehir’in kendi sorumluluğunda olan alanlarda da ciddi adımlar atması gerekiyor. Örneğin, Körfez temizliği için yaklaşık 25 milyon metreküplük bir tarama yapılması gerekirken, bu yıl faaliyet raporlarında sadece 1 milyon metreküp tarama yapılacağı belirtilmiş. İhalenin ise sadece 700 bin metreküplük kısmı yapılmış ve bunun bile yüzde 30'unun altında bir ilerleme sağlanmış durumda. Elbette hiçbir şey yapmamaktan iyidir ancak bir yandan tarama yapılırken diğer yandan Çiğli Arıtma Tesisi'nden kirlilik devam ediyor. Çünkü 1., 2. ve 3. fazların kapasitesi yetersiz, 4. faz ise hâlâ devreye alınabilmiş değil. Sözde 600 bin metreküp arıtılmış suyun Körfez'e basılması gerekirken, bu miktar hâlen yüzde 60-70 kapasitede çalışıyor. Yani tesisin arıttığı suyun yüzde 10-15'i doğrudan Körfez'e deşarj ediliyor. Bu sistemle Körfez'in temizlenmesi mümkün değil. Tarama için ayrılan bütçe ise eldeki toplam bütçenin binde biri bile değil. Bu, maalesef çok yetersiz. Bakanlığımız tüm imkânlarıyla destek olmaya devam ediyor.

"AK PARTİ OLARAK GEREKEN ADIMI ATMAKTA HAZIRIZ"

Basmane Çukuru konusunda umutlanılmıştı…. Nerede tıkanılıyor?

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Basmane Çukuru ile ilgili ne yapacağına samimiyetle bir karar versin, ben de AK Parti İl Başkanlığı olarak kentin böyle bir temel sorunu noktasında gereken adımı atmakta hazırız. Ancak büyükşehir iki kere plan önerisi getirip değiştirdi, daha büyükşehir karar vermedi.