Saygılı'dan Tugay'a çağrı: Ver İZBAN'ı, SGK borcunu silelim!

Yeni Asır'ı ziyaret eden AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı, Yeni Asır Gazetesi Haber Müdürü Burcu Ilgın'ın sorularını cevaplarken, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Çift başlı yönetim yüzünden İZBAN'a gerekli yatırımların yapılamadığını ve bu yüzden vatandaşın zorluk çektiğini söyleyen Saygılı, "AK Parti İzmir İl Başkanı ve Makine Mühendisi olarak benim tavsiyem, İZBAN'ın Ulaştırma Bakanlığı tarafından alınıp, TCDD ile birleştirilerek tek bir yerden kontrol edilmesi. İzmir'in faydasına olacak tek çözüm bu. İZBAN'ın devri karşılığında borçların silinmesi ile ilgili gerekli çalışmayı yapmaya da hazırız" dedi.

AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı, Yeni Asır Gazetesi'ni ziyaret etti. Saygılı, İzmir'le ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

'KARARLARINDA SABİT DEĞİLLER'

Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir'in ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette gündem İzmir'di. Problemlere bir mühendis gözüyle ve çözüm odaklı yaklaştığını, her şeyi İzmirlilerin lehine olabilecek şekilde dizayn etmeye çalıştığını söyleyen Saygılı, "Kimse üzerine düşen görevi yapmıyor. Çözüm arayışlarının önü de siyasetle tıkanıyor" ifadelerini kullandı.

Son günlerde sık sık yolda kalarak yolcuları zor durumda bırakan İZBAN'la ilgili olarak Saygılı, "SGK borcuna karşılık İZBAN'ı Ulaştırma Bakanlığı'na devretmeli" diye konuştu. İzBB ile bir türlü uzlaşma sağlanamadığı için yıllardır çözülemeyen ve her seferinde inşaatları başlamadan durdurulan Basmane'deki dev çukur alanla ilgili de konuşan Saygılı, "Çözüm için her şeyi yaptık. Ama yine olmadı. Belediye yönetimi kararlarında sabit değil. Çözüm odaklı davranmıyor" dedi.

'ÇÖZÜM TEK YERDEN KONTROL'

- Son günlerde İZBAN'da büyük sıkıntılar yaşanıyor. Seferlerde aksamalar var. Büyükşehir ve Ulaştırma Bakanlığı'nın ortak işlettiği İZBAN'ın bu sorunu ne zaman bitecek? Bu konuyla ilgili bir gelişme var mı?

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBAN ile ilgili üzerine düşen görevi yerine getirmiyor. Kendisine ait olan yüzde elli hissesinde sermaye artırması gerekiyor ki yatırım yapılsın. Kendimizi de eleştirmek gerekirse işin başında ortaklık yapısı çok sağlıklı kurulmamış. Diğer yandan Ulaştırma Bakanlığı'nın yetkileri nelerdir? 136 kilometrelik çok ciddi bir yatırım var. İzBB'nin 12 şirketiyle beraber SGK borcu 16 milyar 857 milyon liranın üstünde. İZBAN'ı borca karşılık satmak isteseler 50-60 milyon dolar ediyor.

Yarısı 30 milyon dolar, çarpı 40, toplam 1 milyar 200 milyon dolar. 16 milyar liralık borcun içinden bunu düşsen ne olur düşmesen ne olur? Benim tavsiyem, İZBAN'ın Ulaştırma Bakanlığı tarafından alınıp, aynı Amerika, Japonya, Londra gibi genişletilip, sinyalizasyon hatlarının TCDD ile birleştirilerek tek bir yerden kontrol edilmesi, çalıştırılması. Tek çözüm bu. İzmir'in faydasına olacak olan hareket, İZBAN'ın rayiç bedelinin çıkartılıp, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında anlaşmayı sağlayarak, SGK borcunu da Ulaştırma Bakanlığı'nın kendisinin rayiç bedelinden mahsuplaştırarak, tamamen yeni bir yatırım yapılarak uluslararası bilirkişi firmaların çağırılması, danışmanlık anlaşmasının yapılması, 136 kilometrelik hattın da 215 kilometreye çıkartılacak şekilde İzmir trafiğinin yüzde 30 veya 40'ını hafifletecek ölçekte hizmet vermesi gerekiyor.

Bunları sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz.

"VER İZBAN'I SGK BORCUNU SİLELİM"

Ver İZBAN'ı, biz de senin SGK borcunu silelim. Herkes işine baksın. Kompartımanlar, trenler oldukça yıpranmış durumda. Seferlerde 40-45 dakikalık gecikmeler yaşanıyor. Sinyalizasyon sisteminde ciddi sıkıntı var.

Ziyareti sırasında kentin çeşitli sorunlarına değinen Bilal Saygılı, yıllardır çözülemeyen Basmane çukuru ile ilgili olarak, "Çözüm için her şeyi yaptık. Ama yine olmadı. Belediye yönetimi çözüm odaklı davranmıyor" dedi.

'SORUN BİTSİN İSTEDİK'

- Basmane çukurundaki payına karşılık belediye binası konusunda anlaşmaya varılmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu kararından vazgeçti. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

TMSF'ye gittim, başkanla konuştum. Yüzde 1'lere 2'lere takılmayın, bitirin şu işi. 40 yıllık problem çözülsün. İzBB sizden ne istiyor; belediye binası mı? Verin. Ama belediye yönetimi kararda sabit değil. 'Belediye binasını biz yapalım' dedim, kabul ettiler. Cumhurbaşkanımız da kabul etti. Sonra vazgeçtiler.

Sen zaten Hilton Otel'den zarar etmişsin, 40 yıl para kazanmamışsın. Aynı şekilde Konak Pier'den zarar etmişsin. Sana Basmane'deki alanda yüzde 28 hissene tekabül eden, Alman ekolünde, güneş enerjili, camekanlı bir belediye binası verilecek. Hem de bunlar tasarruf tedbirlerinin olduğu bir konjonktürde yapılacak.

Bitirin şu işi kardeşim. 'Bana bir de yüzde 2 şuradan verin' dediler, onu da kabul ettik. Hala uzlaşı yok. Ben kendi şirketim olan Saygılı Rulman'da bir iş yaparken yeri gelir binde birini hesaplarım, yeri gelir yüzde onunu gözden çıkarırım. Çünkü o yüzde 10'un cimriliğini yaptığınız zaman, yüzde 90'ı da kazanma şansınız kalmaz. Çok pimpirikli davrandığınız zaman orada iş yürümüyor. Çocukluğumuzda Efes Otel'den sonra görebileceğimiz Hilton Otel'den yıllarca para kazanamadınız.

O binanın inşaat aşamasında nice canlar gitti. İş kazaları yaşandı.

Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir ve ekibiyle bir araya gelen AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, yerel yönetimlerce şehre yapılan en büyük kötülüğün hiçbir şey yapılmaması olduğunu belirterek, "Yeni bir şey yapılmadığı gibi var olanı da bozdular" dedi.

'BİLMEDİKLERİ İÇİN KAÇIYORLAR'

"Ben görevim gereği muhalefet siyaseti yapıyorum ama ticaret mantığında, çözüm getirilmesi gereken yerde işleri tıkayan taraf olmuyorum" diyen AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, şunları söyledi: "Olumlu yönde eleştiriyorum. Gel çözelim işi. Çözmek istemek ayrı şey, nasıl çözeceğini bilemediği için kaçmak ayrı şey. Nasıl çözmeleri gerektiğini bilmiyorlar. O yüzden de kaçma yöntemini seçiyorlar. Ben İzmirliyim yahu. İzmirliye kazık mı atacağım! İzmir halkına yanlış mı yapacağım!"

'VAR OLANI DA BOZDULAR'

- Yerel yönetimler tarafından İzmir'e yapılan en büyük kötülük nedir sizce?

Hiçbir şey yapılmaması. Benim en son hatırladığım rahmetli Ahmet Piriştina'nın 2001 yılında Mısır'dan getirip sahil yoluna diktiği palmiye ağaçları vardı. Başka bir şey yapılmadı. Osmanlı'dan kalma bir yağmur kanalı sistemi vardı. Levantenlerin yapmış olduğu bir sistemdi. Onu bozdular, Alsancak lağım çukuru oldu. Yeni bir şey yapılmadığı gibi var olanı bozdular.