TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, bugün Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 11'inci toplantısı için bir araya geldi.
Ancak toplantıda, gerginlik yaşandı ve DEM Partililer toplantıdan ayrıldı.
"İLK TEPKİ FETİ YILDIZ'DAN GELDİ"
Sözcü TV Muhabiri Emre Sercan İke, komisyonda yaşananları şöyle aktardı:
"Meclis'teki komisyon olabildiğince sakin geçiyordu. Komisyon söz alan kişiler sürece ilişkin detayları aktarıyordu. Ancak Mehmet Beşir Şimşek (Alimler ve Medreseler Birliği (İttihadul- Ulema) Genel Başkan Yardımcısı) konuşmasında özellikle bu süreçte geçmişte yaşananları anlatmaya başladı. Hem terör örgütünün hem de devletin bazı uygulamalarını anlattı. Bu sırada aslında tepki bütün siyasi partilerden geldi.
Özellikle ilk tepki MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'dan geldi. Yıldız, 'Seni buraya davet ettik, askere, polise hakaret et diye çağırmadık' diyerek tepki gösterdi. DEM Parti'den Saruhan Oluç 'Rezalet bir şey bu anlattıklarınız, siz kandan besleniyorsunuz' diyerek tepki gösterdi.
DEM Partililer komisyonu terk etti. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da, bu süreçte sakinleştirmeye çalıştırdı ortalığı. Epey tansiyon yükseldi. Kurtulmuş, 'Bakın buraya şehit ve gazi ailelerini de çağırdık. Bakın onlar kullandıkları dil ve üslup ile olabildiğince sürece katkı vermeye çalıştı. Lütfen siz de süreci bu şekilde yorumlamaya çalışın' diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı. Mehmet Beşir Şimşek'in kullandığı cümleler çok ağır ifadeler içerdiği için partilerin neredeyse tamamında tepkiyle karşılaştık."
T24'ün derlediği habere göre, toplantıda söz alan ilk isim Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu oldu. Bedirhanoğlu çatışmalı süreçlerin bölge ekonomisinde yarattığı hasarın çok büyük olduğunu ifade etti.
Bedirhanoğlu, silah bırakma sürecine dair yasal altyapının hazırlanmış olması gerektiğine dikkat çekerek "Bu bir al-ver süreci değil ama bu süreçlerin tekrar yaşanmaması adına devletin de kendine göre ev ödevleri olduğunu biliyoruz" dedi.
KÜRT TOPLUMUNUN ORTAKLAŞTIĞI TALEPLER
Bedirhanoğlu, Kürt toplumunun ortaklaştığı taleplerin herkesi kapsayan anayasal vatandaşlık, anadilinin hayatın her alanında kullanılmasına ilişkin yasal düzenlemeler ve daha fazla yerinden yönetim olduğunu ifade etti.
TEŞVİK POLİTİKALARI GELİŞTİRİLMELİ
"Çatışma ve şiddetin olduğu yerde ne yatırım ne sermaye olur" diyen Bedirhanoğlu, bölgede oluşacak olan güvenlik ve istikrarla birlikte yatırımcıları da çekmek için yeni teşvik politikaları geliştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
DİYARBAKIR'DA ATÖLYELER AÇILDIĞINDA İZMİR'E OLUMLU YANSIR
Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGÜNKAD) Başkanı Özlem Külahci Tanaman da "Bizim için asıl mesele bu sürecin yalnızca çatışmasızlıkla sınırlı kalmaması, kalıcı barışa, demokrasiye ve ekonomi kalkınmaya evrilmesidir" diyerek sözlerine başladı.
Atılan adımların siyasi dalgalanmalara kurban gitmemesi gerektiğini kaydeden Tanaman, süreçte anayasal eşitlik, hak ve özgürlüklerin teminat altına alınmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
"Kısaca barışın olduğu yerde güven olur. Güvenin olduğu yerde yatırım olur. Yatırımın olduğu yerde üretim ve istihdam artar" diyen Tanaman, "Diyarbakır'da atölyeler çalıştığında, Mardin'de turizm güçlendiğinde, Van'da lojistik geliştiğinde bunun olumlu yansımaları İzmir'de, İstanbul'da, Ankara'daki iş dünyasına da ulaşacaktır. Onurlu barış yalnızca bölge halkının değil, tüm Türkiye'nin ekonomisinin yükselmesinin anahtarıdır" diye konuştu.
Çatışmasızlık ortamının en çok kadınların ve çocukların yaşamlarını iyileştireceğini belirten Tanaman, "Biz kadınlar için önemli olan sürece kadınların müdahil olup olmamasıdır. Kadınların sürece katılımı hayati önem taşımaktadır" dedi.
Tanaman, "Bölge kadınları olarak diyoruz ki barış artık ertelenemez. Barış sadece silahların susması değil, aynı zamanda demokrasinin güçlenmesi, kimliklerin özgürleşmesi, adaletin güvence altına alınması, kooperatifçiliğin güçlenmesi ve ekonominin yeniden ayağa kalkmasıdır" diyerek sözlerini sonlandırdı.
50 BİN KORUCU, 40 BİN EMEKLİ KORUCU, 17 BİN GÖNÜLLÜ KORUCU
Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Orhan Kandemir, yaklaşık 50 bin güvenlik korucusunun yurt içinde ve sınır ötesinde görev yaptığını söyledi. 40 bin emekli ve 17 bin de gönüllü korucu olduğunu kaydeden Kandemir, "Korucularımız bölgenin coğrafi ve sosyolojik yapısına en hakim güçlerdir" dedi.
Korucuların bu coğrafyanın öz evladı olduğunu ifade eden Kandemir, "Güvenlik korucuları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendilerine verilecek her görevi aynı kararlılıkla yerine getirmeye hazırdır" dedi.
"GÜVENLİK KORUCULARINDA GELECEK ENDİŞESİ OLUŞTU"
Halkın ve güvenlik korucularının endişelerini gidermek için bazı hususların açığa kavuşturulması gerektiğini ifade eden Kandemir, süreç başladığından bu yana yapılan bazı açıklamaların korucuları gelecek endişesi içine soktuğunu kaydetti.
"DEVLETİN İŞİ BİTİNCE SİZİ BİR TARAFA ATACAKLAR" PROPOGANDASI ETKİSİZ KILINMALI”
Sürecin güvenlik korucularını dışlayan bir sürece dönüşmemesi gerektiğini ifade eden Kandemir, şehit korucu aileleri ve gazilerin hassasiyetinin giderilmesi için adımlar atılması gerektiğini ifade etti. Kandemir bu girişimlerin "Devletin işi bitince sizi bir tarafa atacaklar" propagandasını etkisiz kılacağını ifade etti.
"GÜVENLİK KORUCULARI VE AİLELERİ HEDEF HALİNE GELEBİLİR, ÖNLEM ALINMALI"
Güvenlik korucularının ve ailelerinin süreç içinde hedef haline gelebileceğini belirten Kandemir, korucuların aileleriyle birlikte güvenli biçimde yaşamlarının sağlanması gerektiğini söyledi.
* Herkesin eşit düzeyde birinci sınıf vatandaş olarak kabul edilmesi.
* Yerel yönetimler kanununun gözden geçirilmesi.
* Üst görevlendirmelerde her türlü ayrımcılıktan uzak adil bir görevlendirme sisteminin getirilmesi.
* Farklı toplumlara mensup alim, kanaat önderi ve diğer önemli şahsiyetlerin hain ilan edilmelerinin kaldırılması, itibarlarının iade edilmesi, bu kişilerle ilgili ders kitaplarındaki olumsuz ifadelerinin kaldırılması.
* Kültür, anadilde yayın, anadilde isim verilmesi gibi düzenlemelerin yasal güvence altına alınması.
* Ekonomik olarak Doğu ve Güneydoğu ile batı illeri arasındaki farkın ortadan kaldırılması.
* Dini, milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir yasal düzenlemenin yapılması.
* Gençlere istihdam oluşturacak yatırımlar yapılması.
* Sınır ticaretinin geliştirilmesi.
"HATALARLA YÜZLEŞİLMELİ, GEREKİRSE ÖZÜR DİLENMELİ"
Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu Temsilcisi Abdullah Sağır, komisyon üyelerini Kürtçe ve Türkçe selamlayarak başladı. Sürece dair tespit ve desteğini sunan Sağır, Diyanet vaaz ve hutbelerinin Kürtçe verilmesini önerdi. Siyasi mahkûmlara af kanunun geciktirilmeden çıkarılması gerektiğini ifade eden Sağır, konuşmasının sonunda “Hatalarla yüzleşilmeli, gerekiyorsa özür dilenmelidir” dedi.
DEM PARTİ KOMİSYONU TERK ETTİ!
Hizbullah üyeliğinden ceza alan Enver Kılıçarslan'ın başkanlığını yaptığı İslami Tebliğ Tedris İlim Hareketi Adamları Derneği (İTTİHAD) Başkanı Mehmet Bekir Şimşek konuşurken kullandığı ifadeler ve dile tepki gösteren DEM Partililer komisyonu terk etti.
Hizbullah üyeliğinden ceza alan Enver Kılıçarslan'ın başkanlığını yaptığı İslami Tebliğ Tedris İlim Hareketi Adamları Derneği (İTTİHAD) Başkanı Mehmet Bekir Şimşek, “Bin yıllık kardeşliğin harcı İslam’dı” dedi. Şimşek, “Devletin gücünü eline alarak kimi yapıların yanlışlar yaptığını biliyoruz. Ama aynı zamanda Kürt halkı adına ortaya çıktığını iddia eden PKK’nın da Kürtlere büyük zararlar verdiğini biliyoruz” dedi.
Şimşek, şöyle devam etti:
“Gerek devlet adına devletin imkanlarını kullanarak suistimal edenler yanlışlar yapanlar olsun gerekse Kürt halkı adına ortaya çıkan yapılar olsun Kürtleri ve Türkleri bir arada tutan o sağlam binaya zarar vermiştir.”
Devletin yaptığı yanlışları “Kürtlerin yok sayılması, dillerinin inkar edilmesi, bölgenin dağlarına taşlarına ‘ya sev ya terk et‘ yazılması, her sabah okullarda çocuklara ‘varlığım Türk varlığına armağan olsun dedirtilmesi” diye sıralayan Şimşek, PKK’nın da bir o kadar da Kürt halkına zarar verdiğini savundu.
"PKK KÜRT HALKININ İNANCINA SAVAŞ AÇTI, NEDEN HİÇ GAYRİMÜSLİM KATLEDİLMEDİ?"
PKK’nın bütün Kürt halkının gerçek temsilcisiymiş gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Şimşek, “PKK Kürt halkının inancına savaş açmıştır. Onlarca imam bölgede katledilmiştir. Hepsi katledilirken halka ajan, hain hatta asker olduklarını söylediler. Her ne hikmetse bölgede PKK eliyle katledilen bir gayrimüslim çıkmadı. Ben demiyorum onlar öldürülsün. Ama niye özellikle camiler basılıyor, mukadderatlara savaş açılıyor?“ diye konuştu. Şimşek, “Bu halkı Marksist, Leninist bir zihniyetle inancından koparmak Kürtlerin hangi faydasına hizmet ediyor?” diye sordu.
KONUŞMACIYA FETİ YILDIZ’DAN TEPKİ: ASKERE, POLİSE HAKARET EDESİNİZ DİYE DAVET ETMEDİK!
Şimşek konuşmasının devamında devletin, polisin, askerin ve PKK’nın yaptığını iddia ettiği katliam, şiddet, işkence olaylarını örneklerle anlatınca komisyonda tansiyon yükseldi.
Şimşek’e ilk tepkiyi MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız verdi. Yıldız, “Bakın sizi buraya davet ettik de askere polise devlete hakaret edin diye çağırmadık” dedi.
SARUHAN OLUÇ: BU DİLLE BARIŞ YAPILABİLİR Mİ?
DEM Parti Milletvekili Saruhan Oluç, “Bu dille barış yapılabilir mi? şimdiye kadar tahammül ettik, siz kandan besleniyorsunuz utanın, kan dökücüler. Allah belanızı versin” diye seslendi
DEM Partili Cengiz Çiçek de “Domuz bağlarıyla insanları katlettiniz. Kürtlerin başına bela olan sizsiniz” dedi.
DEM PARTİLİLER KOMİSYONU TERK ETTİ
DEM Partilileri CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu sakinleştirmeye çalıştı. Seslerin yükselmesinin ardından DEM Partili komisyon üyeleri komisyonu terk etti.
CHP’Lİ İKİ İSİM İTTİHAD TEMSİLCİSİNİ DİNLEMEMEYİ TERCİH ETTİ
CHP milletvekilleri Salih Uzun ve Umut Akdoğan ise Hizbullah üyeliğinden ceza alan Enver Kılıçarslan'ın başkanlığını yaptığı İslami Tebliğ Tedris İlim Hareketi Adamları Derneği (İTTİHAD) dinlememeyi tercih ettiklerini ifade ederek konuşmanın başladığı an salondan ayrıldı.
NUMAN KURTULMUŞ: ACILAR ÜZERİNE KONUŞMAK ÇÖZÜME FAYDA SAĞLAMAZ!
Tansiyonun yükselmesinin ardından Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş söz aldı ve “Herkes kendi görüşünü savunmakta serbesttir ama geçmişi karıştırarak olmaz. Büyük mesafe alındı, herkesin kullandığı dile dikkat etmesi şarttır” dedi. Kurtulmuş, acılar üzerine konuşmanın çözüme fayda sağlamayacağını ifade etti.
DEM PARTİLİLER KOMİSYONA GERİ DÖNDÜ
Tartışmanın ardından Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Başkanı Tayyip Elçi’nin konuşmasına geçildi. Bu konuşmaya geçildiğinde DEM Parti milletvekilleri komisyon salonuna geri döndü.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |