Tugay'dan çöp krizi açıklaması: Olay bakanlıkta bitiyor!

Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR- İzBB Başkanı Cemil Tugay, EXPO 2027 İzmir’e yönelik hazırlıklar çerçevesinde gerçekleştirilen çalıştaya katıldı. Çalıştayın ardından basının sorularını yanıtlayan Tugay, Harmandalı'da yaşanan sürece ilişkin şunları söyledi:

"Mahkeme buraya atık dökülmesi, çöp dökülmesi çevre sağlığı açısından uygun değildir falan diye bir karar vermedi aslında. Heyelanla ilgili bir risk nedeniyle bu riskin olup olmadığının, devam edip etmediğinin belirlenmesi ve ona göre sürecin devam etmesi yönünde bir karar verdi. Onun için de hem Büyükşehir Belediyesi hem de orada biliyorsunuz bir atık dönüşüm tesisi var ve o tesiste tesisin bir işletmecisi, onların çabasıyla üniversiteden ve bir özel sektör kuruluşundan raporlar alındı. Bu raporlar bakanlığa sunuldu. Bakanlık raporu incelediğinde 'daha detaylı bir değerlendirme de yapılsın' dedi. Ve bizden o değerlendirmeleri yapmamızı istediler. Onların hepsini yaptık. Raporları bakanlığa sunduk. Bakanlık raporları kabul etti. Dolayısıyla aslında alanın kullanımıyla ilgili şu anda teknik bir sorun yok. Yani şimdi bazı vatandaşlarımız tabii yakında oturan insanlar, oradan bu şekilde tepki gösteriyorlar. Buna saygım sonsuz, hiçbir itirazım yok. Ama şu bir gerçek yani orada şu anda çevreye ciddi sağlıksızlık yaratan bir durum yok. Gereken önlemler alınıyor. Ama neticede İzmir’de yaklaşık günde 6 bin ton atık toplanıyor.

GÖREVE GELDİĞİMDE HAZIR OLAN BİR ŞEY YOKTU

Bu 6 bin ton atığı halihazırda Ödemiş, Bergama’da iki tesisimiz var, bir kısmını orada bertaraf ettirebiliyoruz. Ama diğer kısmıyla ilgili maalesef ben göreve geldiğimde hazır olan hiçbir şey yoktu. Göreve geldiğimden beri de 11 tane başvurumuz var, 11 alan başvurusu var.  Kemalpaşa’da da bir yakma tesisi için yapılmış çalışmalar var. Hiçbirinde sonuç alamadık.

BAKANLIK TARAFINDA İSTEDİĞİMİZ GİBİ YÜRÜMEYEN BİR SÜREÇ

Yani bu süreç bizim dışımızda biraz bakanlık tarafında istediğimiz gibi yürümeyen bir süreç. Bunu kimseyi suçlamak için söylemiyorum ama kolay da değil. Menderes’te biliyorsunuz bir alan belirlenmişti. Yine bölgede bir polemikleştirildi onu ve bir atık bertaraf tesisi olan bir depolama alanı olmayan alan sanki vahşi bir depolama alanı olacakmış gibi anlatıldığı için yine doğru anlaşılmadı. Yine insanlar bize tepki gösterdi.

SİYASİ NEDENLERLE ÖNÜ TIKANDI

Ve o süreç de siyasi nedenlerle önü tıkandı. Yamanlar’da işte Aziz Başkan zamanında bir tesis yapılmasıyla ilgili bir çalışma başlatılmıştı ama onun sonrasında oradaki yeraltı su rezervlerinin olumsuz etkileneceği ve bununla ilgili bir çalışma yapılması gerektiği söylendiği için de olmuştu. O da şöyleydi; pek çok kuyu açılacak, oradan sular çekilecek, su seviyesi düşecek. Bu yaklaşık beş yıllık bir şey gerektiriyordu ve çok masraflı bir iş bu arada. Artı zaten öngörülen alan belediyeye ait bir alan değil, hazine alanında değil. Özel mülkiyetlerin çok önemli bir alan. Yani seçilen en doğru yer değildi. O yüzden o da ilerlemedi ve bakanlıkla en son görüşmemizde burayla ilgili ilerletin dediklerinde ÇED süresinin dolmuş olduğunu da gördük. Yeniden ÇED sürecinin de başlatılması gerekiyor. Yani bunlar bugüne kadar hafif ilerlemeler sağlanabilmiş iki nokta sadece.

HER BAŞVURU ÖNÜ TIKANMIŞ BİR BAŞVURUYDU

Bir de Kemalpaşa Organize Sanayi’nin içerisinde bir yakma tesisi için alınmışsa o da durduruldu. O da tıkandı. Yani hemen hemen her başvuru önü tıkanmış başvuruydu. Dolayısıyla bir şey yapılmadığı, beklendiği iddiası doğru değil. Bir şey yapılmaya çok çalışıldı, çok uğraşıldı ama olay bitmiyor yani.

OLAY BAKANLIKTA BİTİYOR, BAKANLIK BEKLEDİĞİMİZ KADAR YARDIMCI OLMADI

Olay bakanlıkta bitiyor. Çünkü belediyenin kendi alanı olup da bu işe uygun olan yerleri zaten teklif edildi ya da tahsis istediğimiz yerlerle ilgili talepler zaten iletildi bunlardan sonuç alınamadı. Yani bugün içinde bulunduğumuz noktada bizim ilerleyemediğimiz, bakanlığın da bizi açıkçası beklediğimiz kadar yardımcı olmadığı bir durum var.

BAZI YEREL SİYASETÇİLER KENDİSİNE RANT ÇIKARMAK İÇİN KONUYU ÇARPITTI

Onun ötesinde çok rahatsız olduğum başka bir şey, çöpün siyaseti olmaz. Ama maalesef bizim bazı yerel siyasetçilerimiz kendilerine buradan bir rant çıkarmak için bu konuyu çarpıttılar. Yani bir ilçe belediye başkanı “Yaşasın, buraya tesis yaptırmadık.” gibi bir anlamsız açıklama yaptı. Çok sorumsuzca bir açıklamadır bu. Yani o belediye başkanının her şeyden önce kendi ilçesinin atığının nereye gideceğini de açıklaması lazım bize. Öyle mi? Sonuçta o da birkaç yüz bin nüfuslu bir ilçeden bahsediyoruz. Onları nereye götürmemizi istediğini de o coşkulu sesiyle açıklarsa hakikaten memnun olurduk.

BİR PROBLEM YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR

Ve bu sonuç, yani şöyle anlatayım ben size: Bir problem yaratılmaya çalışılıyor. Bu yaratılan problem, emin olsunlar, herkesin problemidir. Yani bu sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı problemi olarak tarif edilemez. Ben belgeleriyle her şeyi, ne zaman nasıl yaptığımı açıklar ve anlatırım. Zaten gerekirse anlatmaya başlayacağız. Bakanlığımızın aklı başında bürokratları ve gerçekten iyi niyetli olduğuna inandığım bir bakanı var. Onların bir çözüm üretme yolunda bir adım atacağına inanıyorum.

BU KONUNUN İNSANLARIN BİRBİRİNE ÇAMUR ATMAYA ÇALIŞTIĞI BİR KONUYA DÖNÜŞMESİ ÇOK YANLIŞ

Yani bu konunun anlamsız bir siyasi tartışmaya dönmesi, insanların birbirinin üzerine çamur atmaya çalıştığı bir konuya dönüşmesi çok çok yanlış. Böyle bir hikayenin parçası değilim, olmayacağım asla."

Tugay, çöp krizinin çözülmesinde Ankara'ya gitme planı olup olmadığına ilişkin ise şunları söyledi:

BAKANLIĞA GİTMEM GEREKİRSE HAZIRIM
"Bakın, biz Sayın Bakan Murat Kurum buraya geldiğinde bu konuyla ilgili oturduk, bir toplantı yaptık. Onun dışında da teknik ekipler pek çok görüşme yapıyorlar. Yani sürekli bir iletişim hali var ve devam ediyor. Bugün de devam ediyor. Ben de kendi üzerime düşen kısmında gerekeni yapıyorum. 

KONU SİYASİ İRADENİN NEREDE KONUMLANACAĞI İLE İLGİLİ
Yani bakanlığa gitmem gerekirse gitmeye hazırım. Ama şu anda konu bizim gidip gitmemizle ilgili değil. Konu biraz daha burada siyasi iradenin ne yönde konumlanacağıyla ilgili.
Bizim buradan dahil olan siyasetçiler, İzmir Valiliği’nde yaptığımız toplantıda başka bir ağızla konuşuyorlar. Yani bir buçuk aylık sürenin sonunda hiçbir tesisin yapılamayacağını herkes biliyor. O gün de onu herkes kabul etmişti. Sadece Sayın Bakan dedi ki, “Bu süreyi sizden beklediklerimizi yaparak geçirmenizi istiyoruz.” dedi. Ve biz zaten o süreyi öyle geçirdik. Hatta bizden beklenenden daha fazlasını da yapmış olabiliriz diye düşünüyorum.

PROBLEM ÇIKSIN DİYE UĞRAŞANLARIN MÜDAHALELERİ YÜZÜNDEN BUNU YAŞIYORUZ
Neticede sorumluluk sahibi insanlar olarak davranıyoruz. Bu şehri öyle yönetiyoruz ve öyle siyaset yapıyoruz. Ama sadece popülizm, sadece siyasi rant peşinde koşan, şehrin sağlığını, şehrin düzenini düşünmeyen, sadece burada problem çıksın diye uğraşan insanların müdahaleleri yüzünden bugün bunu yaşıyoruz. Onlar bu müdahaleyi yapmasa, siyasi olarak böyle bir müdahale peşinde koşmasalar bugün bu şehir böyle bir problem yaşamazdı. Biz de en hızlı şekilde o tesisleri yapardık.

SORUN ÇIKSIN DİYE SEVİNÇTEN DELİYE DÖNDÜKLERİNİ GÖRÜYORUM
Yani bunun için yardımcı olması gerekenlerin, sorun çıksın diye uğraştığını, sorun çıktığı zamanda neredeyse sevinçten deliye döndüklerini görüyorum. Utanmaları gerekiyor bence. Yani bu şehirde problem yaşadık diye sevinen insanların bu yaptıklarından utanmaları gerekiyor. Böyle siyaset olmaz, böyle anlayış olmaz. İzmir halkı kimin doğru söylediğine, kimin yalan söylediğine dikkat etmeli. Ve ben bu şehrin hiçbir siyasi görüşe sahip insanının, hiçbir kesimin hiçbir sorun yaşamaması için çalışıyorum. Beklerim ki buranın milletvekili de, buranın hangi siyasi partiden olursa olsun temsilcisi de bu düşüncede olsun, sorunlarımızın çözümüne yardımcı olsun, bize sorun çıkarmak için çaba göstermesin. Yani aslında çok kolayca sürdürülebilecek olan, çok hızlıca çözümlenebilecek bir sorunu büyütmeye çalışanlar var. Ben yine de her durumda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın iradesine, sorumluluk hissine güveniyorum. Umuyorum bu süreçte onların desteğiyle olay büyümeden çözeceğiz ve bir çözüm yoluna gireceğiz."