Tugay'dan vekillere sitem: Nedense suskun kalmayı tercih ettiler!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde imzalanan Toplu İş Sözleşmesi’nin (TİS) ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Ankara temaslarının içeriğine dair bilgi veren Başkan Tugay, “Bakanlık kapsamındaki konuları görüşmek için gittik. Bakandan randevu istedik haklarını teslim etmek isterim AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı ve Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan randevu konusunda yardımcı oldular” dedi.

CHP'nin İzmir vekillerine eleştiri

Tugay, ziyarette ele alınan konulara da değinerek, “En başta İZBAN’ı konuştuklarını” belirtti. “İkinci çevre yolunu ardından biz bürokrat arkadaşlarımızla beraber gittik ve pek çok konuyu konuştuk en başta İZBAN’ı konuştuk ikinci çevre yolunu konuştuk. Karayollarıyla ilgili pek çok konu var onu konuştuk Buca Metrosu’nun FUAR İzmir’e uzatılmasını konuştuk. Hızlı trenin Ankara – İzmir arasında çalışacak YHT’nin İzmir içinde bağlantısını sağlayacak yeni ve alternatif raylı sistemi konuştuk. Çok arzuladığım ancak bir türlü başlamayan diyalog süreci dün itibariyle başladı. Bakan beyi tamamen olumlu ve teknik gözle bakan biri olarak gördüm. Onlarda aslında diyalogun sağlıklı olmamasından muzdariptiler. Biz üzerimize düşeni yaparak devam edeceğiz. Bakanlığa ve siyasetçilere düşen çok görev var. İzmir’in AK Partili siyasetçileri de CHP’li İzmir milletvekilleri de İzmir’in sorunları konusunda daha aktif olmalılar” ifadelerini kullandı.

“Tasarruf ve verimlilik açısından çok dikkatli bakacağız”

TİS'in detaylarına da değinen Tugay, “Maaş artışlarından bahsediyoruz. Bunların hepsinin vergi ve SGK artışı da var” diyerek belediye bütçesinde dikkatli adımlar atılacağını belirtti. “Bütün bunlarda ayaklarımız yere basan şekilde ilerlemek için çaba gösterdik. Görüşmelerimiz ve önerilerimiz devam ediyor. Yapılandırma taleplerimiz var. bazı gayrimenkulleri borçlara karşılık kabul ettirme çabamız var. Bizim daha köklü iyileşmelere ihtiyacımız var. Şunun sözünü İzmir halkına vermek isterim; en detaya kadar tüm kapsamda olan her alana tasarruf ve verimlilik açısından çok dikkatli bakacağız. Mümkün olan en kısa zamanda olması gereken seviyeye gelmek için takip edeceğiz. Bu benim sorumluluğum.

“Toplu iş sözleşmesi sürecinin herkese bir mesaj olduğunu düşünüyorum”

Toplu iş sözleşmesinin detaylarına da değinen Tugay, “Maaş artışlarından bahsediyoruz. Bunların hepsinin vergi ve SGK artışı da var” diyerek belediye bütçesinde dikkatli adımlar atılacağını belirtti. “Bütün bunlarda ayaklarımız yere basan şekilde ilerlemek için çaba gösterdik. Görüşmelerimiz ve önerilerimiz devam ediyor. Yapılandırma taleplerimiz var. bazı gayrimenkulleri borçlara karşılık kabul ettirme çabamız var. Bizim daha köklü iyileşmelere ihtiyacımız var. Şunun sözünü İzmir halkına vermek isterim; en detaya kadar tüm kapsamda olan her alana tasarruf ve verimlilik açısından çok dikkatli bakacağız. Mümkün olan en kısa zamanda olması gereken seviyeye gelmek için takip edeceğiz. Bu benim sorumluluğum. Toplu iş sözleşmesi sürecinin herkese bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Daha fazla maaş almak isteyen belediyeye de sahip çıkacak. Vatandaşlarımız haklı. Onların beklentisi en iyi belediye” dedi.

“Verimsiz alanları ihtiyaç olan yerlere kaydıracağız”

Çalışanlarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Tugay, “Kapsamda olan her alana tasarruf verimlilik açısından çok dikkatli bakacağız. Elimizden geldiğince bakıyoruz ancak süreci daha da yoğunlaştırarak mümkün olan en kısa zamanda olması gereken seviyeye gelmek üzere takip edeceğim. Bu benim sorumluluğum, TİS sürecinin aynı zamanda herkese bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Daha fazla maaş almak isteyen belediyeye de daha fazla sahip çıkacak. Halkımız yüzde bir milyon haklı. Onların beklentisi en iyi belediye, en doğru çalışan belediye. Her ne olursa olsun doğruları yapan ve en iyi hizmeti üreten kurum olmak zorunda” diye konuştu.

“Bazı vekillerimiz suskun nedense suskun kalmayı tercih etti”

Ankara temasları sırasında bazı siyasetçilerin sessizliğine dikkat çeken Tugay, “Bunu bir gerçek olarak sizler gördünüz. Bunları açık açık konuşmazsak bazı insanlar hatalarını düzeltmez. İlk gün Ümit Özlale ve Seda Kaya Ösen'in ardından Salih Uzun'un açıklama yaptığını duydum. Ancak diğer vekillerimiz, İzmir'i temsilen MYK'da olan Genel Başkan Yardımcılarımız bu dönemde nedense suskun olmayı tercih ettiler. Sürece katkılarını görmedim” ifadelerini kullandı.

“Kimseyi karalamayacağız ama liyakatsizse müdahale ederiz”

Personel yapısına da değinen Tugay, “Verimlilik çerçevesinde her yeri ve herkesi gözden geçireceğiz. Birilerini işten çıkaralım diye bir özel bir tutum yok. Ancak herkesin çalışması ve hizmet üretmesi lazım. Herhangi bir alanda hizmetsizlik görürsek belediye buradan gereksiz yere yük taşıyorsa bu yük probleme neden olursa müdahale edeceğiz. Tüm hizmetlere ve o hizmette çalışan tüm kesimlere en detaylı şekilde bakacağız. Bazı alanlarda verimsizlik olduğunu biliyoruz. Kimseyi işten çıkaralım değil de verimsiz alanlarda çalışanları ihtiyacımız olan alanlara kaydıracağız. Elde ayrıştırarak çöp toplama var. Bunu 8 mahallede yapıyoruz. Ancak tüm İzmir'e yayacağız. Böyle olduğunda o alanda daha fazla çalışana ihtiyaç var. Şuan çalıştığı pozisyonda katkı sağlamayanlara burada destek sağlayın diyeceğiz. İlaçlama, park bahçelere ihtiyacımız var. Şoförlük konusu olabilir. İnsanların kendisi geliştirmesi için çabalar göstereceğiz. Ben çok iyi bir belediye olalım istiyorum. İzmir’in sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek belediyelerden birisi olmasını istiyorum. İlçe belediyelerini de bu işin içine katarak bu yolda ilerleyeceğiz. Kimse ‘olduğu gibi duruyor, kendisini geliştirmek için bir şey yapmıyor’ gibi bir şey görmeyecek. Biz bunu İzmir’e borçluyuz. Hayatımın en büyük onurlarından birisini yaşadım. Görevimin gereğini yerine getireceğim. Ben verilen mesajı aldım” dedi.

“Liyakatla çalışan kalacak, liyakatsizlik varsa gereği yapılacak”

Tugay, işe alımlar ve çalışanların durumuna dair çarpıcı değerlendirmelerde de bulundu: “Çalışanlarımız aynı zamanda bizim ailemizden insanlar. Belediyeye hizmet ettikten sonra hayatta kaldığında diğer aile bireyleri geçinemediğinde aileden birisini o aileyi geçindirmek için işe almayı görev biliyoruz. Baba emekli oldu çocuk işe alındı gibi bir şey yok. Ben kendi dönemimde hiçbir sendika yöneticisinin akrabasını işe almadım. Benden önceki dönemde ne olduğunu bilmiyorum. Rakamlar ve isimler biraz müphem. İnsanlara bu gözle bakmayı da doğru bulmuyorum. Beli hakkıyla o göreve girmiş ve başarıyla yapıyor olabilir. Birilerinin yakını diye herkesi karalayacak halimiz yok. Ama liyakatsizlikle işe alındıysa şu anda âtıl durumdalarsa o arkadaşlarımızı işten çıkartacağım.”